Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/55 E. 2022/400 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/55 Esas
KARAR NO :2022/400

DAVA:Ortaklıktan Çıkma Kararının İptali
DAVA TARİHİ:22/01/2020
KARAR TARİHİ:16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davacıların davalı kooperatifte ortaklık hakları bulunduğunu, Davalı kooperatifin, 03.10.2019 tarihinde 42 sayılı, yönetim kurulu kararı ile davacıların ortaklık haklarını haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sonlandırdığını, davalı kooperatifin almış olduğu bu kararı … 27. Noterliği’nin 30.10.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacılara ilettiğini,Davalının her ne kadar ortaklıktan çıkarılma sebebini kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine dayandırmış ise de; bu maddenin eski metninde Yenilevent sitesinde konut sahibi olmak koşulu olmadığını, bu koşulun her ne kadar davalı tarafından değiştirildiği ileri sürülmekte ise de değişiklik yönünde alınmış bir genel kurul kararı olmadığını, 29.12.1993 tarih ve 3437 sayı 512 sayfa no.lu ticaret sicil gazetesi incelendiğinde alınmış bu kararın davacıların yokluğunda yeterli çoğunluk sağlanmadan alındığının görüleceğini, bu kararın sözleşmenin esasına yönelik bir karar olup, bu kararın alınma usul ve karar nisabına uygun olmadığının açıkça bariz olduğunu,kooperatif Ana Sözleşmesinin 33. Maddesine göre toplantı nisabının şahsen ve temsilen en az üye sayısının 1/4’ü olduğunu, bu maddenin 2. Fıkrasının ana sözleşmede değişiklik yapılması ile ilgili kararların ortakların 2/3 çoğunluğu ile sağlanabildiğini bildirdiğini, hem toplantı nisabı hem de karar nisabının kanunun ve ana sözleşmenin belirlediği kriterleri sağlamadığını, dolayısıyla bu kararın davacılar açısından yok hükmünde olduğunu, Davalı kooperatifin önce, ordu mensubu kişilerin konut ihtiyacını gidermek amacıyla, yapı kooperatifi olarak kurulmuş bir kooperatif olduğunu, bu amaca ulaşıldıktan sonra (her üyeye bir daire verildikten sonra) yapısını değiştirip işletme kooperatifi olarak çalışmalarına devam ettiğini, bu yapı değişikliğinden sonra kooperatifin elinde üyelere dağıtılmayan daire ve arsalar kaldığını, bu tarihten sonraki kooperatifin amacı arsa ve dairelerden alınan kira gelirleri ile sitenin masraflarını temizlik vs yapmak ve üyelere normalden daha ucuz hizmet vermek olduğunu, Kooperatiften çıkarılma kararının yukarıda açıklanan 2 nedenden dolayı hukuka aykırı olduğunu, İşletme kooperatifinin amacının kısaca, konut sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak olan bir kooperatifin, gayrimenkul mülkiyetinin el değiştirdiği durumlarda üyelik hakkının sırf devredilen şahsın, ordu mensubu olmaması nedeni ile devredilememesinin hukuka aykırı bir durum olduğunu,bu hususun her ne kadar ana sözleşmede hukuka aykırı olarak sonradan değiştirilmiş olsa da yasaya, anayasaya ve hukuka aykırı kararların hukuk karşısında yok hükmünde olduğunu, zira ortaklık hakkını devredemediğinden dolayı mevcut hakkını daha ucuza devretmek zorunda olan insanların haklarının fiilen başka insanlar tarafından, gasp edilmesine olanak tanıyan bir hükmün, yok hükmünde olduğunu, asıl amacı o kooperatifin üyelerine (konut sahiplerine) hizmet etmek olan ve bu nedenle elinde gayrimenkul ve gayrimenkul gelirleri olan bir sitenin bir kısım kişilere “sizi bu haktan yararlandıramıyoruz çünkü siz ordu mensubu değilsiniz” demesinin en başta Anayasanın 10. Maddesinde ki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davalı kooperatifin ana sözleşmeye göre kuruluş amacının sitenin temizlik, güvenlik,bakım, onarım işlerinin yapılması ve bu hususta personel istihdamı olduğunu, fakat alınmış yanlış kararlardan dolayı bu hizmetleri veremeyecek duruma geldiğini, zira aynı site içerisinde artık bir kısım kooperatife üye olan ve üye olmayan insanlar mevcut olduğunu, böyle bir durumda herkes için verilmesi gereken ortak hizmetlerin verilmesinde sıkıntılar doğduğunu, bu nedenle kooperatif içerisinde bulunan dairelerin kat mülkiyetine geçirildiğini ve tüm daire sahiplerinden aidat toplanmaya başlandığını, bu uygulama ile birlikte kooperatifin artık bir amacı kalmadığını, bu süreç içerisinde tasfiye edilip gayrimenkuller satılıp üyelere gelirleri dağıtılması gerekirken milyon liralık gayrimenkullerin elde tutularak haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı; 03.10.2019 gün ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 10.maddesi “Yenilevent sitesinde konut maliki olmak” koşulunu, ortaklık şartı olarak düzenlediğini, Ana sözleşmenin 14.maddesinin ise, ana sözleşmenin 10.maddesinde yazılı ortaklık şartlarını kaybedenlerin ortaklıktan çıkartılacağını ve bu işlemi yapmanın da yönetim kurulunun görev ve sorumluğu olduğunu düzenlediğini, Ana sözleşmenin 10.maddesindeki açık düzenleme sebebiyle Davalı kooperatifin yönetim kurulu tarafından tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 18 üyelik numarası ile kooperatif ortağı merhum İhsan Arılar’a veraseten davalı kooperatifin ortakları olan davacıların, Yenilevent Sitesindeki taşınmazlarını sattığını ve böylece Ana Sözleşmenin kooperatife ortaklık için şart koştuğu “Yenilevent sitesinde konut maliki olmak” koşulunu yitirdiklerinin tespit edildiğini, Durum yönetim kurulu tarafından genel kurul gündemine taşındığını ve 18.05.2019 tarihinde icra edilen olağan genel kurul toplantısında yapılan müzakere ve oylama neticesinde alınan 13 no.lu karar ile, bu koşulu yitiren ortakların ortaklıktan çıkartılması hususunda gereğinin yapılması için yönetim kuruluna talimat verildiğini, Bunun üzerine davalı kooperatifin yönetim kurulu 03.10.2019 tarih ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının ortaklıktan çıkartılmasına karar verdiğini, bu kararın, … 27.Noterliğinden keşide edilen ihbarname (30.10.2019-…) ile davacılara bildirildiğini, davacıların açmış oldukları işbu davalarında, yönetim kurulunun kararının aksine, Yenilevent Sitesinde konut maliki olduklarına dair bir iddiada bulunmadıklarını ve bu yönde dosyaya herhangi bir delil de sunmadıklarını, Bu hali ile, davacıların Yenilevent Sitesindeki taşınmazını sattığını ve dolayısıyla Ana Sözleşmenin 10.maddesinde Kooperatif ortaklığı için aranan “Yenilevent Sitesinde konut maliki olmak” şartını yitirdiği davacıların da kabulünde olduğunu, Bu durumda, Kooperatifin yönetim kurulunun almış olduğu dava konusu ortaklıktan çıkarma kararının, Ana Sözleşmenin 10. ve 14. maddeleri ile Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesine uygun olduğunu, mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı davacının savunmaları ile de sabit olduğunu, dolayısıyla davacının bu yöne ilişkin dava sebeplerinin maddi ve yasal dayanaktan yoksun olup reddini talep ettiklerini, Dolayısıyla bu yönü ile de, alınmış olan ortaklıktan ihraç kararında kanuna ve ana sözleşmeye aykırı bir yön olmadığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle; maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, … 27. Noterliği’nin 30/10/2019 tarih, … yevmiye sayılı işlem aslı celp edilmiş, 03/10/2019 tarih ve 42 sayılı kooperatif yönetim kurulu kararı ve ortaklıktan çıkarma kararının mevzuata, sözleşmeye ve kanuna aykırı olup olmadığı, iptal edilip edilemeyeceği yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 25/05/2021 tarihli raporda; ” a) Kooperatifin anasözleşmesinde 1993 yılından beri üye olma şartları arasında “Yenilevent sitesinde konut maliki olmak” şartının yer aldığı, b) Davacıların bu şartı taşıdıklarına ilişkin somut bir iddia ve delil bulunmadığı, bu bakıman, KoopK. m. 16 hükmünde öngörülen “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar” yönündeki şartın somut olayda gerçekleştiği, dolayısıyla dava konusu yönetim kurulunun ihraç kararının hukuka uygun olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi 14/12/2021 tarihli raporunda; “Tüzük değişikliği için Genel kurula katılan ortakların 2/3 çoğunluğunun değişiklik lehinde oy kullanması yani 37 ortağıın en az 25 ortağın lehte oy kullanması gerekirken, genel kurul tutanağında değişiklik kararının “oy çokluğu” ile alındığı yazmaktadır ” görüşü bildirilmiştir.
İtirazların ve çelişkilerin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, alınan 30/03/2022 tarihli ek raporda; ” a- Kooperatifin, kuruluştaki ana sözleşmesinde davalı kooperatife üye olmak için kooperatifte konut sahibi olma zorunluluğu yoktur. b- Davalı Kooperatif tarafından ibraz edilen belgeler arasında da kooperatifin kuruluşundaki ana sözleşmesinin usulüne uygun olarak değişiklik yapıldığının kanıtını teşkil eden defter ve belgeler incelememiz için sunulmadığına göre ana sözleşmenin usulüne uygun olarak değiştirilip değiştirilmediği konusunda kesin tespit yapılamamışsa da kök rapora ekli ticaret sicili gazetesindeki verilere göre Ana sözleşmenin usulüne uygun olarak değiştirildiğini söylemek mümkün değildir ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, Kooperatif ortaklıktan çıkma kararına itiraz ve yönetim kurulu kararının iptali davasıdır.
Davacıların murisi, davalı kooperatifte 1 daire maliki iken satış işlemiyle taşınmazı devrettikleri, davalı kooperatifin 18.05.2019 tarihli yaptığı genel kurulda Kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine aykırılıktan dolayı Yenilevent sitesinde konut sahibi olmadıklarından dolayı davacıların ortaklıktan çıkmasına karar verildiği, 3.10.2019 tarih ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile bu çıkarma kararının üyeye tebliğine karar verildiği ve … 27.Noterliğinin 30/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacılara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davacıların ortaklıktan çıkarılma kararı, gerek 18.05.2019 tarihli genel kurulda gerekse 03.10.2019 tarihli yönetim kurulu kararında belirtildiği üzere Kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine aykırılık hususuna dayanmaktadır. Sözleşmenin 10. Maddesi 20.06.1993 tarihinde yapılan genel kurulda ana sözleşmenin değiştirilmesine karar verilmesi neticesinde değişikliğe uğramış ve 10. Maddeye “Yenilevent sitesinde konut sahibi olmak” fıkrası ilave edilmiştir. Genel kurula 35 asil 2 vekil üye olmak üzere toplam 37 üye katılmış ana sözleşme değişikliği kararı oy çoğunluğu ile karar altına alınmıştır. Oysa ki Kooperatif Kanunu 51/VI Md. Ve Kooperatif ana sözleşmesinin 33 Madde’de ana sözleşme değişikliklerinin ortaklık cetvelinde imzası bulunanların 2/3 çoğunluğu ile karar altına alınması gerektiği açık ve net olarak belirlenmiştir. Yapılan ana sözleşme değişikliği kanuna ve emredici hukuk kurallarına aykırı olup karar nisabı sağlanmadan alınan değişiklik kararı hukuken yok hükmündedir. Ayrıca değişiklik kararı davacı ortaklara tebliğ edilmesi gerekirken bu usule de uyulmamıştır. Yok hükmünde olan ana sözleşme değişikliğine dayanılarak davacıların ortaklıktan çıkarılması mümkün olmadığından açılan davanın kabulüne ve yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
… Yönetim Kurulunun 03.10.2019 tarih ve 42 nolu yönetim kurulu kararının İPTALİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.479,90 TL’nin (54,40 TL Başvurma Harcı, 7,80 TL Vekalet Suret Harcı, 54,40 TL Peşin Harç, 163,30 TL tebliğler, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …