Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/548 E. 2021/477 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/548
KARAR NO : 2021/477

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:

Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti. ile 17.01.2019 tarihinde Yazılım Geliştirme Hizmet Sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre davalı şirket için internet sitesi yaptıklarını, internet sitesinin çalışır şekilde davalı tarafa teslim edildiğini, bu siteden davalı tarafın ilk satışını da yaptığını, sözleşmeye göre ödenmesi gereken ücretin 20.000,00 TL’sinin ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Dairesinin…sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı… Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacının sözleşmede yazılı olan hizmeti gerektiği gibi vermediğini, davacının yaptığı internet sitesinin gerekli alt yapıya sahip olmaması nedeniyle kapatıldığını, internet sitesinin kodlarına erişim için şifre istediklerini ancak şifrenin verilmediğini, davacının belirttiği satışların sadece internet sitesinin test edilmesi için yapıldığını, dava dışı …’in kendilerine başka bir internet sitesi yaptığını, internet sitesinin yapılmaması nedeniyle olası kazançtan yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, 17.01.2019 tarihli Yazılım Geliştirme Hizmet Sözleşmesini, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, davacı şirket kayıtları ve kaynak kodlarını, hizmete sunulan internet sitesi kayıtlarını, davalı taraf ile yapılan yazışmaları, ticari defterleri, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, ödemelere ilişkin faturaları, kaynak kodlarını, hizmete sunulan internet sitesi kayıtlarını, davacı taraf ile yapılan yazışmaları, ticari defterleri, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2’nci maddesinde “Bu sözleşme, müşteriye ait olacak E – Ticaret Web Platformunun Ek – 1 de belirtilen detaylar dahilinde geliştirilmesi konusunda tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinden oluşmaktadır.” düzenlemesi getirilmiş olup, hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir.

Dava konusu uyuşmazlık tarafların arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirip getirmediği ve bakiye ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Hizmet Bedeli ve Ödeme Şekli” başlıklı 5’inci maddesinde “…kalan % 50 (22.500,00 TL) kısmı sürecin sonunda yapılacak testlerin başarıyla tamamlanması ve müşteriye raporlanmasından sonra faturalandırılacaktır.” düzenlemesi getirilmiştir. Dolayısıyla son ödeme için davacı şirketin davalı tarafa raporlama yapması gerekmektedir. Bu amaçla öncelikle davalı tarafın iddiası üzerine davacı tarafın davalıya sözleşmenin 5’inci maddesine göre vermesi gereken raporları verip vermediği sorulmuştur. Davacı vekilinin 09.02.2021 tarihli dilekçesinde uygun olmayan bir üslup kullanması nedeniyle bu dilekçesi dikkate alınmamıştır.
Dava konusu internet sitesine ilişkin taraf iddialarının araştırılması için ve teknik inceleme yapılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya bilgisayar mühendisi bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişiden; taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre yapımı kararlaştırılan internet sitesinin çalışıp çalışmadığının tespiti, dava konusu internet sitesinin taraflar arasında yapılan sözleşme Ek – 1 de yazılı olan koşulları taşıyıp taşımadığının tespiti ve davaya konu internet sitesinden perakende ya da toptan olarak davalıya ait ürünlerin satışının yapılabilip yapılamayacağının tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından yapılan internet sitesinin kargo takip ekranının bulunmadığı, içerik yönetimine ilişkin bazı sayfaların bağlantısının yapılamadığı, ödeme sistemi yönetiminin olmadığı, … entegrasyon yönetim sayfası bulunmadığı, internet sitesinin çalışır durumda olduğu, internet sitesinden perakende ya da toptan olarak davalıya ait ürünlerin satışının yapılabileceği tespit edilmiştir.
Hazırlanan 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda internet sitesindeki kargo ve banka entegrasyon bilgileri ile ilgili eksikliklerden sadece davacının değil davalının da sorumlu olması olasılığına karşılık dosyanın ek rapor için aynı bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir. Bilirkişiden ek raporda; 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen “ödeme sistemi yönetimi yok” tespitinin yazılım kodlarının eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti, 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen “kargo entegrasyon yönetim sayfası yok” tespitinin yazılım kodlarının eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti, davalı tarafından banka bilgileri verilmeden “ödeme sistemi yönetimi” sayfasının hazırlanıp hazırlanamayacağının tespiti ve davalı tarafından kargo bilgileri verilmeden “kargo entegrasyon yönetimi” sayfasının hazırlanıp hazırlanamayacağının tespiti istenilmiştir.

Hazırlanan 26.03.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda yalnız arayüzün geliştirilmiş olması ya da yalnız entegrasyon bilgisinin varlığının o internet sitesinden alış veriş yapılabileceği anlamına gelmediği, aynı şekilde yalnız arayüzün geliştirilmiş olması ya da yalnız entegrasyon bilgisinin varlığının kargo işlemlerinin yapılabileceği anlamına gelmediği, dosyada banka ve kargo entegrasyon bilgilerinin olmadığı, kargo ve ödeme sayfalarının hazırlanmadığı, banka ve kargo bilgileri olmadan da ödeme sistemi yönetimi ve kargo entegrasyon sistemi yönetimi web sayfasının hazırlanabileceği tespit edilmiştir.

6098 sayılı TBK m. 471’e göre; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Hazırlanan her iki bilirkişi raporundan da davalı şirket kargo ve banka bilgilerini davacı şirkete verme yükümlülüğünü yerine getirmese bile davacı şirketin yapımını üstlendiği internet sitesindeki ödeme sistemi yönetimi ve kargo entegrasyon sistemi yönetimi web sayfasını hazırlayabileceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının edimini eksik olarak yerine getirdiği dolayısıyla üstlendiği edimini sadakat ve özenle ifa etmediği anlaşılmaktadır.

6098 sayılı TBK m. 475/I’e göre; “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, (…) 1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.” hakkını kullanabilir. Tarafların üzerinde anlaştıkları eser internet sitesi kurulumuna ilişkin bilgisayar yazılımı olup kısmen tamamlanması durumunda eseri meydana getiren yüklenicinin kısmi ücret talep edebileceği bir edim yükümlülüğü değildir. Hazırlanan bilirkişi raporlarından eserin tamamlanmaması durumunda eserin tamamının kendisinden beklenen faydayı göstermeyeceği dolayısıyla da davalının kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu ve taraflar arasında yapılan sözleşmeye de aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının sözleşmeyi feshetme hakkı bulunmakta olup davalı bakiye borcunu ödemeyerek sözleşme ilişkisini fiili olarak sona erdirmek yoluyla fesih hakkını kullanmış durumdadır. Bu gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 241,69-TL harçtan mahsubu ile artan 182,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸