Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/499 E. 2021/335 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/499
KARAR NO :2021/335

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/09/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Tic. Tur. Taş. Ltd. Şti. (“…” olarak anılacaktır) uzun yıllardır ulusal ve uluslararası kargo taşımacılığı işi ile iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkilinin yıllardır yapmış olduğu her türlü yurtiçi ve yurtdışı taşımalarında gösterdiği sektörel başarı ve hizmet kalitesi sayesinde geniş bir müşteri portföyüne sahip taşımacılık piyasasında tanınan ve bilinen bir şirket olduğunu, ayrıca müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında sunmuş olduğu yüksek hizmet kalitesi ve sahip olduğu tecrübe sayesinde çeşitli ödüllere layık görüldüğünü, işbu davanın ikame edilmesine sebebiyet veren hadisenin müvekkilinin müşterilerinin müvekkiline davalının ticari unvanının aynı olmasının karışıklığa sebebiyet verdiğini, davalının unvanı sebebiyle şirketi müvekkilinin şirket ile karıştırdıklarını iletmeleri ile ortaya çıktığını, müvekkilinin birkaç müşterisinin sehven davalı şirketin adresine gitmiş olduğunu, ekte Mahkemeye sunulan depoya benzer küçük bir işyeri ile karşılaşmaları neticesinde davalının aslen müvekkilinin şirketi olmadığını anladıklarını, müşterilerinin sehven bu şirkete gitmeleri akabinde ise davalının aslında farklı bir şirket olduğu konusunda müşterilere bilgi vermediğini ve müşterileri kazanmaya çalıştığını, müvekkilinin müşterilerinden ve diğer şirketlerden aldığı şikayetler doğrultusunda yapmış olduğu araştırma neticesinde davalının yıllardır müvekkilinin ticari unvanının esas ve ayırıcı unsuru olan “…” ibaresini web siteleri de dahil olmak üzere müvekkilinin logosuna çok benzer bir logo kullanarak aynı müşteri kitlesine hizmet verme çabasında olduğunu, davalının bu hukuka aykırı davranışının yanında Müvekkilin müşterileri internetten arama yapılması neticesinde müvekkiline ulaşmaya çalıştıklarında sehven davalılara ulaşmakta ve davalının ise müşterileri yanıltarak müvekkilinin müşteri kitlesini elinden almaya çalıştığını, ayrıca ve önemle belirtilmesi gereken husus ise yapılan araştırmalar neticesinde ticaret siciline kayıtlı … Ltd. Şti. isimli bir şirketin olmadığının tespit edildiğini, ancak davalının kendisi ve … Ltd. Şti. isimli gerçekte ticaret sicile kayıtlı olmayan unvanı … … adı altında internet sitesinde belirtmekte ve şirketin ticaret unvanı…Dış. Tic. Ltd. Şti. olmasına rağmen … Ltd. Şti. olarak gösterdiğini, bu hususa ilişkin ürün teslim fişi ve internet sitesinden alınan görsellerin ekte Mahkememiz dikkatine sunulduğunu, dolayısıyla davalının ticaret sicile kayıtlı “… Ltd. Şti.” isimli bir şirket olmamasına rağmen internet sitesine bu ibareleri yazması müşteri kitlesini yanıltmak saiki taşıdığını, müvekkil şirket ile hiçbir bağı ve ticari ilişkisi olmayan Davalının web sitesi uzantısının da müvekkilinin şirketinin web sitesi uzantısı ile benzediğini, hizmet kalitesi ile haklı bir üne kavuşmuş, bilinen ve aranan bir marka haline gelmiş olan müvekkil şirketinin, kendisi ile aynı sektörde ve aynı müşteri kitlesine hizmet sunan davalı ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığı halde müvekkilinin müşterilerini yanıltarak müşterileri elinden almaya çalıştığını, dolayısıyla davalı tarafından Müvekkilin rızası olmaksızın, bilerek ve isteyerek iltibas yaratma saiki ile ticaret unvanının kullanılması sebebiyle işbu davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilinin ticari unvanının müvekkilinin rızası olmaksızın bilerek ve isteyerek iltibas yaratmak amacıyla kullanıldığını, bu minvalde; Mahkemenizce de takdir edileceği üzere Müvekkilin TTK. Md.52. gereği Ticari Unvanının Korunmasını Talep Hakkı bulunduğunu, mezkur düzenlemenin “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı bicinde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir” şeklinde olduğunu, TTK 56. Maddenin müvekkiline “Haksız rekabetin men’ini, Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,…” talep hakkı verdiğini, yukarıda Sayın Mahkemeye açıkladığımız üzere … Tic. Turizm. Taş. Ltd. Şti.’nin Ticaret Unvanında Esas Unsur “…” Olup Davalı…Dış. Tic. Ltd. Şti. ‘nin Ticaret Unvanının Esas Unsuru Da Aynı Şekilde “…” ibaresi olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabet halinin tespiti ve men’ini, tecavüzün tespiti bakımından karşı tarafa tebligat yapılmaksızın mahallinde keşif yapılmasını, davalının ticaret unvanından “…” ibaresinin sicilden terkinini, davanın ikame edilmesi ile birlikte davalıya ait web sitesine erişimin kalıcı olarak engellenmesini, sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesini ve müvekkiline ait ticaret unvanının kullanıldığı tabela ve her türlü basılı reklam ve evrakların toplatılarak yok edilmesi için tedbir kararı ittihaz edilmesini, yargılama neticeleninceye kadar davalıya ait iş yerinin tedbiren kapatılmasını, müvekkilinin maruz kaldığı ve yargılama neticesinde tespit edilecek maddi zarara karşılık fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ticaret unvanını kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre belirlenmek üzere şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın ticari faiziyle birlikte tahsilini, müvekkilinin marka itibarı zedelendiğinden 50.000,00TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte tahsilini, hükmün masrafı davalı yandan alınmak sureti ile ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununa istinaden davalı tarafça arabuluculuk toplantılarına mazeretsiz katılım gösterilmediğinden ötürü davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … 02.09.2014 yılında davacı şirketten daha önce kurulduğunu, faaliyet alanının Türkiye’den Irak Bölgesi’ne ürün satışı ve kargo taşımacılığı tüm tur taşımacılığı, parsiyel yük taşımacılığı, deniz yolu taşımacılığı, hava yolu taşımacılığı yapmakta ve yıllık ihracatı 10-11 milyon dolar civarı olan bir firma olduğunu, merkez firması ve deposunun …’da olduğunu, davalı müvekkili … …’a ait logo ve markayı da davacı firmadan çok daha önceden beri kullandığını, marka tescili için Türk Patent Enstitüsü’ne de başvuru yapıldığını, tarafların logosuna bakıldığında tamamen farklı olduğunu, davacının logosunda … yazısı ile beraber iki tane iç içe ay ile bir nokta işareti olduğunu, logoları incelendiğinde ise … yazısı ile birlikte dünya işareti ve değişik renklere sahip yıldız olduğunun görüleceğini, yani logoların tamamen birbirinden farklı olduğunu, ilk bakışta orta zekalı birisinin iki markayı birbirinden ayırmasının mümkün olduğu gibi, ikisinin benzer olduğunu söylemenin imkansız olduğunu ve hatta zorlama bir yorum olduğunu, logo ve markadaki tek benzerliğin … kelimesi olup markalar siciline bakıldığında … markasını kullanan yüzlerce firma olduğunun görüleceğini, bu sebeplerle davacının hukuki dayanaktan yoksun mesnetsiz davasının reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; iltibas nedeniyle davalının ticaret ünvanındaki ”…” ibaresinin terkini, haksız rekabetin tespiti ve meni talepleri ile tazminat taleplerinin kabulüne karar verilip verilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumuna müzekkere yazılarak tarafların marka başvurularına ilişkin evraklar celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ….şti vekili, müvekkilinin ticaret unvanı ile davalı…Dış. Tic. Ltd. şirketinin ticaret unvanın aynı olmasının karışıklığa sebebiyet verdiğini, davalının yanıltıcı olarak web sitesinde … ibaresini kullandığını, tarafların aynı sektörde ve aynı müşteri kitlesine hizmet sunduğunu, davalının müvekkilinin ”…” şeklindeki web adresine benzer şekilde ”atlastransport.com” adresini kullandığını, davalının müvekkilinin ticari unvanı, logosu ve web sitesi uzantısı ile iltibas yaratma suretiyle haksız rekabet oluşturduğunu beyan ederek; müvekkilinin ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabet halinin tespiti ve men’ine, davalının ticaret ünvanında … ibaresinin ticaret sicilden terkinine, davalıya ait web sitesine erişimin engellenmesine, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise, müvekkili şirketin daha önce kurulduğunu, ”… …” marka ve logosunu uzun zamandır kullandığını, logoların tamamen farklı olduğunu, global bir anlamı olan ”…” kelimesini kullanılmasının sebebinin uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet göstermeleri olduğunu, iltibasın söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; TTK’nun 50 vd. maddelerinde açıklanan haksız rekabet hükümlerinin uygulanması suretiyle ticaret unvanına tecavüzün giderilerek davalının ticari ünvanında bulunan … ibaresinin terkini ve haksız rekabetin meni istemine ilişkindir.
Tescil edilmiş bir ticaret unvanının himayesi, TTK madde 52 hükmü çerçevesinde olur. Bu hükme göre, “ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili matların imhasın ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir”.
Davacı kendisinden sonra tescil edilen ticaret unvanındaki bir ibarenin iltibas yaratması sebebi ile unvandan çıkartılmasını talep ettiğinden, terkine karar verebilmek için; öncelikle vaki kullanımın iltibas yaratıp yaratmadığı tespit edilmeli, ayrıca her iki tarafın faaliyet alanlarının karşılaştırması ve ortak faaliyet alanlarının bulunduğunun tespit edilmesi ve ayrıca tespit ettikten sonra davalının ticaret unvanında bulunan iltibasa neden olan ibarenin unvandan çıkarılmasına karar vermelidir. Karıştırılma (iltibas), ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alınan iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir.
Dosyada mübrez sicil kayıtlarına göre davacının 30/05/2005 tarihinde … Ltd.şti olarak tescil edildiği, 17/03/2014 tarihinde … Tic. Tur. Taş. Ltd. Şti olarak tadil edildiği davalının ise 02/09/2017 tarihinde…ticaret unvanıyla tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Tarafların logolarına bakıldığında; davacının logosunda … yazısı ile beraber iki tane iç içe ay ile bir nokta işareti olduğu, davalının logosunda ise … yazısı ile birlikte dünya işareti ve değişik renklere sahip yıldız olduğu, logoların birbirinden farklı olduğu görülmektedir.
Davacının ticaret unvanındaki “ …” ibaresi ile davalının ticaret unvanındaki “… …” ibareleri ticaret unvanının çekirdek unsuru olup bu ibareler okunuşu itibariyle iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer değildir. Ayrıca uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların … ibaresini kullanmalarının tabii olduğu da dikkate alındığında davacının ticaret sicilinin terkini talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Öte yandan usulen tescil ve ilân edilen ticaret unvanı, terkin edilinceye kadar koruma altında olup, sahibine kullanma hakkı bahşeder. Bu durumda davalının tescilli ticaret ünvanını kullanmasında haksız rekabetten sözedilemez.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 870,96TL harçtan mahsubu ile artan 811,66TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.430,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır