Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/566 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/489
KARAR NO :2021/566

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/09/2020
KARAR TARİHİ:23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti. ile 13.04.2018 tarihinde asansör montaj sözleşmesi ve yürüyen merdiven montaj sözleşmesi adında iki tane sözleşme yaptıklarını, asansörlerin teslimini yaptıklarını, ancak sözleşmede belirlenen montaj parasının ödenmediğini, bunun üzerine davalıya …. Noterliğinin 16.03.2020 tarih ve … sayılı ihtarnamesini gönderdiklerini, davalının ihtarnameyi 18.03.2020 tarihinde aldığını ve 22.03.2020 tarihinde de temerrüte düştüğünü, davalının borcunu ödememesi üzerine de davalı aleyhinde …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine de icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle yetkisizlik itirazında bulunarak … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davanın esasına ilişkin olarak da davaya konu ürünlerin bedellerinin çek ve nakit olarak davacı tarafa ödendiğini, ödemeye ilişkin çek ve makbuz örneklerini de dosyaya delil olarak sunduklarını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve davamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesini ve yürüyen merdiven montaj sözleşmesini, teslim tutanaklarını, …. Noterliğinin 16.03.2020 tarih ve … sayılı ihtarnamesini, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, ticari defterleri, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, ödemeye ilişkin beş tane çek fotokopisini, çek alındı makbuzlarını, faturaları, ticari defterleri, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve davamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davalının yetkisizlik itirazının incelenmesine geçilmiştir.

Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesinin ve yürüyen merdiven montaj sözleşmesinin her ikisinin de 11’inci maddesinde İstanbul mahkemeleri yetkili olarak belirlenmiş olması nedeniyle davalının yetkisizlik itirazının 6100 sayılı HMK m. 17’ye göre reddine karar verilmiştir.

6098 sayılı TBK m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesinin ve yürüyen merdiven montaj sözleşmesinin her ikisinin de 1’inci maddesinde “İşbu sözleşmenin konusu … yaya üst geçidi adresindeki … yaya üst geçidi projesine tesis edilecek olan Ek -1’de teknik özellikleri belirtilen üç adet asansör/ iki adet yürüyen merdivenin yüklenici tarafından temin edilerek, işverenin önceden belirttiği yerde montajının yapılması ve çalışır durumda işverene teslim edilmesi işidir.” düzenlemesi getirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi niteliğindedir.

Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesinin 2’nci maddesinde “…işlerin teslim götürü bedeli, toplam 44.700,00 € + KDV ve 68.000,00 TL + KDV’dir.” olarak belirlenmiş; 13.04.2018 tarihli yürüyen merdiven montaj sözleşmesinin 2’nci maddesinde de “…işlerin teslim götürü bedeli, toplam 144.00,00 € + KDV ve 112.000,00 TL + KDV’dir.” olarak belirlenmiştir.

Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesinin “Ödeme Şartları” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Sözleşme bedelinin, malzeme bedelini oluşturan 44.700,00 € + KDV’lik kısmının ödemesi sözleşmenin imzalanmasına müteakip 7 gün içinde peşin olarak işverenin anlaşacağı finansal kiralama firması tarafından işveren ad ve namına yükleniciye yapılacaktır.” düzenlemesi getirilmiş olup, sözleşmenin bu maddesine göre ödeme finansal kiralama firması tarafından yapılacak olması nedeniyle dava konusu alacakla ilgisi bulunmamaktadır. Aynı hüküm taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli yürüyen merdiven montaj sözleşmesinin “Ödeme Şartları” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasında da yer almaktadır.

Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli asansör montaj sözleşmesinin “Ödeme Şartları” başlıklı 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Sözleşme bedelinin montaj bedelini oluşturan 68.000,00 TL + KDV’lik kısmı işveren tarafından sözleşmenin imzalanması ile birlikte 3 ay vadeli çek olarak yükleniciye verecektir.” düzenlemesi getirilmiştir. Taraflar arasında yapılan 13.04.2018 tarihli yürüyen merdiven montaj sözleşmesinin “Ödeme Şartları” başlıklı 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında da “Sözleşme bedelinin montaj bedelini oluşturan 112.000,00 TL + KDV’lik kısmı işveren tarafından sözleşmenin imzalanması ile birlikte 3 ay vadeli çek olarak yükleniciye verecektir.” düzenlemesi getirilmiştir. Buna göre her iki sözleşmede de ücretin muacceliyet tarihi sözleşmenin imza tarihi olan 13.04.2018 tarihinden üç ay sonrasına karşılık gelen 18.06.2020 tarihidir. Uyuşmazlık konusu olan ücret de montaj bedeline ilişkin alacaktır.

Taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiden; davaya konu asansör ve yürüyen merviden alım satımına ilişkin olarak tarafların birbirinden alacaklı olup olmadıklarının tespiti, davalı tarafın dosyaya sunduğu çek ve ödeme belgelerinin tarafların defterlerinde kayıtlı olup olmadıklarının tespiti, davalı tarafın dosyaya sunduğu çeklerin tahsil edilip edilmediğinin tespiti ve sözleşmede belirlenen döviz türü alacağın 24.03.2020 tarihli kur esas alınarak hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiştir.

Hazırlanan 27.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının TL tutarlı faturadan ötürü 27,17 TL alacaklı olduğu, € tutarlı faturadan ötürü davacının 229,47 € alacaklı olduğu, bu miktarın 24.03.2020 tarihli kura göre 1.617,39 TL yaptığı, davacının sözleşme bedeli haricinde davalı tarafa 7.797,91 € + KDV fazla fatura düzenlediği, davalının dosyaya delil olarak sunduğu bütün çeklerin her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu ve tahsil edildiği, 05.07.2019 tarih ve 75.000,00 TL bedelli çekin ödeme günü geldikten sonra arkasının yazdırılmadığı ve halen davacının elinde bulunduğu tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporunda belirtilen € tutarlı faturadan ötürü davacının 229,47 € alacaklı olduğu bedel ile davacının sözleşme bedeli haricinde davalı tarafa 7.797,91 € + KDV fazla fatura düzenlediği bedel taraflar arasındaki sözleşmelerin 4’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre finansal kiralama firması tarafından ödenecek olan bedeller olup dava konusu alacakla ilgisi bulunmamaktadır.

Bilirkişi raporunda belirtilen TL tutarlı faturadan ötürü 27,17 TL tutarlı alacak ile davalı tarafında davacıya ödeme amaçlı olarak verilen ancak bankada tahsile sunulmamış olan 75.000,00 TL bedelli çek dava konusu alacağı oluşturmaktadır. Söz konusu 05.07.2019 tarih ve 75.000,00 TL bedelli çek davacı tarafından henüz tahsile sunulmamış olup 6102 sayılı TTK hükümlerine göre de ibraz süresi dolmuştur. Dolayısıyla bu çekin kambiyo senedi niteliği kalmamıştır. Söz konusu çekin tahsile sunulmamasının nedeni dosyaya sunulan @ posta yazışmalarından davalı tarafından ileri tarihli bir başka çekle değiştirilmek istenmesi üzerine davacı tarafından bekletilmesinden kaynaklanmaktadır. Hazırlanan bilirkişi raporu bu çekin ödeme kabul edilmesi durumunda davacının 27,17 TL alacaklı olduğunu tespit etmiştir. Söz konusu çekin tahsil edilmemiş olması nedeniyle davacının halen davalı taraftan 75.000,00 TL bedelli çek bedeli ile faturadan bakiye kalan 27,17 TL olmak üzere 75.027,17 TL toplam alacağı kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf takip talebinde 83.268,66 TL asıl alacak talebinde bulunmuş takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde de bulunmamıştır.

TBK m. 480’e göre; “Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.” Taraflar arasında yapılan sözleşmelerde de bedel götürü olarak belirlenmiştir. TBK m. 471/I’e göre; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Davacı eseri meydana getirmiş ve davalı tarafa da teslim etmiştir. Eserin meydana getirilmesinde davalı tarafın bir itirazı bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş ve ücrete hak kazanmıştır. Tarafların incelenen ticari defterleri ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının bakiye borcunun ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu gerekçelerle 75.027,17 TL asıl alacak miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Her iki tarafın defterlerinin de birbirini doğruluyor olması, davalı tarafın kendi defterlerine göre de borçlu olduğunu bilebilecek durumda olmasına rağmen icra takibinin tamamına itirazda bulunması iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

Davacının alacağından fazla icra takibi yapmasında kötüniyetli ya da ağır kusurlu davrandığına ilişkin delil bulunmadığından reddedilen kısım üzerinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 75.027,17-TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren aynı koşullarda devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 75.027,17-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.125,10-TL nispi karar harcının peşin alınan 1.005,69-TL harçtan mahsubu ile eksik 4.119,41-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 935,00-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 185,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 841,50-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭1.067,89‬-TL ( 54,40-TL BH, 1.005,69-TL PH, 7,80-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.553,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır