Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2021/471 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/473
KARAR NO : 2021/471

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı… Danışmanlığı … firmasıyla 02.04.2018 tarihinde Tamirat, Tadilat ve Dekorasyon Sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre işin 45 günde bitirilmesi gerekirken bu sürede bitirilemediğini, sözleşmede belirtilen ödemeler kendisine yapıldığı halde 07.06.2018 tarihinde işi yarım bıraktığını, bunun üzerine davalı tarafa Bursa … Noterliğinin 11.06.2018 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve eksik ifanın yerine getirilmesinin istenildiğini, ancak davalı firmanın işe devam etmediğini, Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasında yapılan tespitle davalının eksik bıraktığı iş miktarının 126.500,00 TL olduğunun tespit edildiğini, tespit sonrasında yarım kalan işleri kendilerinin tamamladığını, boşta geçen Haziran ayına ilişkin olarak kullanamadığı yer için 8.500,00 TL kira ödediğini, eksik işler bedeli olan 126.500,00 TL ile haziran ayı kira bedeli olan 8.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Danışmanlığı … firması vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacının daha önce kendileri aleyhine icra takibi başlattığını, itiraz üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas, … Karar sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davaya konu olayda ödemeyi alanın …isimli kişi olduğunu, bu kişinin işi süresinde bitirmediğini, kendilerini de zarara uğrattığını, söz konusu kişinin kendilerini de yanılttığını, davacının sözleşmeye aykırı ve eksik ifanın neler olduğunu belirtmediğini, sözleşmede işin süresinin yazılı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, 02.04.2018 tarihli Tamirat, Tadilat ve Dekorasyon Sözleşmesini, Bursa … Noterliğinin 11.06.2018 tarih ve …sayılı ihtarnamesini, Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin…D. İş sayılı dosyasını, ödeme belgesini, proje çizimlerini, 15.03.2018 tarihli kira sözleşmesini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, 02.04.2018 tarihli Tamirat, Tadilat ve Dekorasyon Sözleşmesini, Bursa … Noterliğinin 11.06.2018 tarih ve 22642 sayılı ihtarnamesini,yemin delilini, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu, işin Tanımı ve Yeri” başlıklı 1’inci maddesinde “Proje ve uygulama çıkan üç boyutlu tasarımların anahtar teslimi uygulanması mekanik, elektrik projelerinin mekâna uygun çizilmesi” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki sözleşme hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir.
Dava konusu olayda çözülmesi gereken ilk konu davalının dava dışı …isimli kişi hakkında ortaya koyduğu iddiaların taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiye etkisidir. Davaya konu sözleşmenin birinci sayfasında davalı …Danışmanlığı … firmasının sahibi … ile birlikte …’in de ismi yer almakta ise de sözleşme sadece … tarafından imzalanmıştır. Dolayısıyla sözleşme hükümlerinden hukuken sadece davalı …Danışmanlığı … firması sorumludur.
Davacının sunduğu ödeme belgesinin altında da sadece davalı …Danışmanlığı … firmasının imzası ve kaşesi yer almaktadır. Dolayısıyla sözleşme bedeli olan 300.000,00 TL davalı tarafından alınmış olup dava dışı … tarafından paranın alındığına ilişkin bir kanıt dosyada bulunmamaktadır. Bu gerekçelerle davalı tarafın bu itirazları kabul edilmemiştir.
Davacının davalıdan iki alacak talebi bulunmaktadır. Bunlardan ilki sözleşmenin eksik ifası nedeniyle yarım kalan işlerin bedelidir. Davalının eksik ifa ettiği işlerin bedellerinin ne kadar olduğunu davacı taraf Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyasında tespit ettirmiş olmasına karşın raporda sadece yapılmayan işleri listesinin çıkartıldığı, metrajının çıkartılmadığı ve birim fiyatına göre değer tespitinin yapılmadığı anlaşılmakla mahkememizin 27.01.2021 tarihli duruşmasında alınan ara kararla …Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davaya konu yerde Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası tespit raporunu hazırlayan bilirkişiler dışındaki başka inşaat mühendisi ve mimar bilirkişi ile keşif yapılarak; Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası tespit raporunda tespit edilen eksik işlerin metrajının çıkartılmasının, metrajı çıkartılan eksik işlerin ihtarname tarihi olan 11.06.2018 tarihindeki bakanlık birim fiyatlarına göre değerinin tespitinin, her bir birim değerin eksik işlerin karşısında gösterilmesinin ve toplam eksik iş miktarının tespitinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bursa… Asliye Ticaret Mahkemesince hazırlanan 17.05.2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda yapılan işlerin bakanlık birim fiyatları olmadığı, bakanlık birim fiyatları olmadığı için 11.06.2018 tarihindeki rayiç değerine göre tespitinin yapıldığı, eksik imalatlar bedelinin KDV dahil 126.630,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının eksik imalat bedeline ilişkin talebi 6098 sayılı TBK m. 470 ve devamı maddelerine göre incelenecektir.
6098 sayılı TBK m. 471/I’e göre; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” İşin tamamlanmaması yüklenicinin edimini özenle ifa etmediğini göstermektedir.
6098 sayılı TBK m. 471/III’e göre; “Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.” Dava konusu olayda davalının üstlendiği iş ne davalı tarafından ne de davalının kendi beyanı ile ortaya çıktığı üzere davalının işi yapması için görevlendirdiği dava dışı … tarafından yerine getirilmiştir. Bu da aynı maddenin birinci fıkrasına göre davalının işi özenle ifa etmediğini göstermektedir.
6098 sayılı TBK m. 473/I’e göre; “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “İşin Süresi” başlıklı 4’üncü maddesinde işin süresi ile ilgili madde bulunmakta ise de işin süresi kısmı boş madde içerisinde bırakılmıştır. Dolayısıyla işin ne kadarlık sürede bitirileceği konusunda sözleşmede bir hüküm bulunmamaktadır. Davacının Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyasında yaptırdığı tespit ile işin yarım bırakıldığı sabittir. Davacının davalı tarafa gönderdiği Bursa … Noterliğinin 11.06.2018 tarih ve …sayılı ihtarnamesi ile de davalının işe beş gün içesinde tekrar başlamasının ihtar edilmesine karşılık davalının işe başlayıp bitirmediği de anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının 6098 sayılı TBK m. 473/I’e göre sözleşmeden haklı nedenlerle dönme hakkı doğmuş olup davacı da gönderdiği ihtarname ile bu hakkını kullanmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Sözleşme Bedeli” başlıklı 5’inci maddesinde sözleşme bedelinin sabit olduğu ve 300.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan ücret niteliği itibariyle 6098 sayılı TBK m. 480’e göre götürü ücret niteliğindedir. İş sahibinin eksik işten ötürü yükleniciden alacağının talep edebilmesi için yüklenicinin işi terk ettiği tarihten uygun bir süre içindeki piyasa rayiç fiyatlarına göre eksik işler bedelinin tespitinin yapılması gerekir. Diğer bir anlatımla, işi yarım ve noksanları ile bırakan yüklenici adına iş sahibi tarafından münasip bir bekleme süresinden sonra tamamlanması yoluna gidileceği nedeniyle, yüklenicinin eksik işleri bu tarihteki rayiç fiyatlarla tazmine zorunlu tutulması gerekir. Uygulamada ise kolaylık olması için işin terk edildiği tarih esas alınmaktadır. (Kostakoğlu, Cengiz; 2015; s. 922) Mahkememizce Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesine hazırlatılan 17.05.2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda eksik işler bedeli davacının sözleşmeyi feshettiği dolayısıyla da davalının işi bıraktığı tarih olan 11.06.2018 tarihindeki rayiç değere göre yapılmıştır.
Bu gerekçelerle davacının eksik işler bedeli talebinin 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre kabulü ile 126.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının ikinci talebi sözleşmenin geç ifası nedeniyle Haziran ayı kira bedeli olan 8.500,00 TL’nin müspet zarar olarak tarafına ödenmesidir. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “İşin Teslimi” başlıklı 12’nci maddesinde “İşin tesliminde gecikme olması durumunda yüklenici cezai şartı ödemenin yanında iş sahibinin gecikme nedeniyle uğradığı ve uğrayacağı tüm zararları, ödemek zorunda kaldığı kira bedelleri de dahil olacak şekilde ödemek zorundadır.” düzenlemesi getirilmiştir.
Davacının dosyaya sunduğu kira sözleşmesi incelendiğinde sözlemenin altında davacının imzasının olmadığı, dava dışı … isimli kişinin imzasının bulunduğu görülmektedir. Davacı vekilinden bu durumun açıklanması istenilmiş, davacı vekili mahkememize verdiği 01.02.2021 tarihli dilekçesinde kira sözleşmesinde imzası bulunan …’un şirket yetkilisi olduğunu belirtmiştir.
Kira sözleşmesinde kira bedeli 8.500,00 TL olarak, sözleşmenin başlangıç tarihi 15.03.2018 olarak, süresi ise bir yıl olarak düzenlenmiştir. Davacı davalıya verilen işin süresinde bitirilmemiş olması nedeniyle 2018 yılı Haziran ayına ilişkin kira parasını talep etmektedir. 2018 yılı Haziran ayı, kira sözleşmesi yılı içinde yer almakta olup davalı ile yapılan sözleşme de belirlenen iş zamanında bitirilse de bitirilmese de kira parası davacı tarafından kiralayan mal sahibine ödenmek zorundadır. Dolayısıyla işin zamanında bitirilmesi davacıyı kira parası ödemekten kurtaracak bir durum değildir. Davacının işin uygun süre içinde bitirilmemesi nedeniyle uğradığı kira borcuna ilişkin başkaca bir zararı varsa bunu kanıtlaması gerekmektedir.
Yargıtay 15. HD aşağıya alıntıladığımız kararında da aynı tespitte bulunmuştur. “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.05.1973 gün ve 1971/T-285 Esas ve 1973/432 Karar sayılı ilâmında da açıklandığı gibi; Borçlunun kusurlu temerrüdü halinde sonuç Borçlar Kanunu’nun 103 ve 105. maddelerinde gösterilmiştir. Buna göre, borçlunun temerrüdü ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması zorunludur. Geç ifadan ileri gelmişse, zarar müspet zarardır ve alacaklının bu kapsamdaki faizi aşan masrafları istenebilir. Örneğin, borçlunun temerrüdü sebebiyle alacaklının temerrüt faizinden daha yüksek faizli bir borcu ödeyememiş olması veya daha yüksek faizle bankadan borç para almak zorunda kalması ve yahut üçüncü şahıslara karşı temerrüde düşmesi sonunda uğradığı kayıpların olması sebepleriyle munzam zararlarının gerçekleştiği ve borçlu temerrüdü ile bu zararlar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu yasal delillerle ve somut olarak alacaklı tarafından kanıtlanmış olması durumunda borçlu, sorumlu tutulabilir.” (Yargıtay 15. HD 2014 / 1682 Esas; 2015 / 93 Karar; 14.01.2015 Tarih) Yargıtay’ın bu kararı doğrultusunda davacı taraf hem müspet zararını kanıtlayamamış hem de davalının edimini eksik ifası ile 2018 yılı Haziran ayı kira parasının ödenmesinin yaratığını ileri sürdüğü zarar arasındaki uygun nedensellik bağını kanıtlayamamıştır. Bu gerekçelerle davacının 8.500,00 TL bedelli kira bedeli talebinin reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-Davacının eksik işler bedeli talebinin 6100 sayılı HMK madde 26 taleple bağlılık ilkesine göre kabulü ile, 126.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının 8.500,00-TL kira bedeli talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.641,21-TL nispi karar harcının peşin alınan 2.305,47-TL harçtan mahsubu ile eksik 6.335,74-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam ‭2.608,3‬0-TL ( 1.500,00-TL BK ücreti, 268,50-TL tebliğler ve posta, ‭‭839,8‬0-TL keşif harç ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 2.439,30-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭2.367,67‬-TL ( 54,40-TL BH, 2.305,47-TL PH, 7,80-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 15.967,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,

8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Ayten Ağırdemir’e 1.320,00- TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan ‭1.236,89‬-TL’nin davalıdan, 83,11-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır