Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/467 E. 2020/740 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/467
KARAR NO : 2020/740

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihli … seri nolu 207.554,07 TL’lik, 30/09/2018 tarihli … seri numaralı 125.000,00 TL’lik ve 31/10/2018 tarihli … seri numaralı 115.587,72 TL’lik 3 adet fatura bedelinin ödenmemiş olması sebebiyle icra konusu olduğunu, … 21. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyayla ilamsız takiplerde ödeme emri ile icra işlemlerine başladığını, ancak borçlu şirket vekili tarafından ödeme emrine 24/06/2020 tarihli dilekçe ile itiraz talebinde bulunduğunu ancak icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına karar verdiğini, bunun üzerine iptal davası açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı şirketin yolcuların internet üstü alınan ve post cihazı ile alınan bilet bedellerinin otomatik olarak davalı şirketin banka hesabına intikal ettiğini, davalı şirketin talebi üzerine en az ayda bir kez davalı şirketin banka hesabında biriken paraların meblağının faturası kesilip davalı firmaya gönderildiğini, kesilen faturaların karşılığının davalı şirket tarafından ödenmediğini, her iki tarafın ticari defterleri, faturalar, banka hesapları, maliye/vergi dairesinin BA BS formlarının ve kayıtlarının temin edilerek bilirkişi incelemesi sonucunda gerçeğin ortaya çıkacağını, yasal mevzuata uygun olarak kesilen faturalara dayanılarak yapılmış olan icra takibi, davalı firmanın kötü niyetle haksız itirazları nedeniyle icra takibinin durduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğramış olduğundan dolayı alacak miktarının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, hukuki dayanaktan yoksun … 21. İcra Müdürlüğünün … esas nolu icra takibinin durdurulması kararının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, icra takip tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyada belirtilen faturaların içeriğini ve varlığını kabul etmemekle birlikte müvekkil şirket ile davacı şirket arasında bulunan acentelik ilişkisinin kaynağı, davacı yan ile dava dışı … Tic. A.Ş. İle imzalanmış acentelik sözleşmesi olup dosyada taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, davacı yan ile müvekkil şirket arasında 11.08.2017 tarihinde imzalanan acentelik sözleşmesinin kaynağı, … markasının kullanım hakkına haiz olan …A.Ş. İle davacı yan arasında … 7. Noterliğinde … tarihinde … yevmiye numarasıyla imzalanan acentelik sözleşmesi olduğunu, işbu sebeple davacı yanın herhangi bir alacağı mevcut olsa bile sözleşme taraflarının teşkil edilmesi gerektiğini, ayrıca belirtilmesi gerekir ki söz konusu acentelik sözleşmesinin, … 7. Noterliği aracılıyla çekilen … tarihinde … yevmiye numaralı İHBARNAME ile feshedildiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı yanın acentelik sözleşmesine bağlı olarak alacağı olduğunu iddia etse de ancak bunu ispata yarar hiçbir delil dosyaya ibraz etmediğini, bu sebeple faturaların konu edildiği icra takibine yapılan itirazın haklı olup müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığından işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirketin tüm yurt çapında yolcu bileti satışını internet üzerinden ve acenteler üzerinden nakit para karşılığında yaptığını, acentenin müvekkil şirket adında tahsil ettiği bilet bedelleri üzerinden sadece komisyon aldığını, acentenin nakit bilet bedeli tahsil ettiğinde belli bir kısmının komisyon olarak kendisinde kaldığını, belli bir kısmının da taşımacılık faaliyet yürüten otobüs sahibine( yakıt, personel, otogar çıkış masrafları için) verildiğini, acentenin otobüs sahibine yaptığı ödemeye karşılık otobüs sahibinden fatura almakta ve ay sonunda kendi hak edişi ile birleştirerek müvekkil şirkete fatura kestiğini, oysaki davacı tarafından icra takibine konu edilen fatura satılan biletin otobüs sahibinin payına düşen kısmının faturası olup müvekkil şirketin davacıya olan bir borcu olmadığını, zira kazancı bölge işletmecisi olan bir acentenin icra takibine konu ettiği miktar dava dilekçesinde 189.087,14 TL alacağı olması mümkün olamayacağını, söz konusu davacının derdest dava dışında aynı sebeplere dayalı olarak müvekkil şirket nezdinde; …. 21. Asliye Ticaret Mahkemesi …E – 119.404,45 TL bedelli ( … 18. İcra Müdürlüğü … E ), … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi …E – 533.002,82 TL bedelli ( … 27.İcra Müdürlüğü … ), … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi … E – 189.087,14 TL ( … 27. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takibi ile 415.703,60 TL bedelli alacak ), halihazırda davaya konu … 21. İcra Müdürlüğü … E sayılı 448.141,79 TL bedelli alacak talepleriyle icra takipleri açıldığını ve davaların ikame edildiğini, müvekkil şirket ile davacı yan arasında 03.10.2017 tarihinde … plakalı aracın kiralanması amacıyla taşıt kira sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmenin bitiş süresi olan 02.10.2018 tarihinde söz konusu araç müvekkil şirkete teslim edilemediğini, bu sebeple davacı yana ihtarname çekildiğini ancak hiçbir dönüşün alınamadığını, konuya ilişkin yürütülen CBS soruşturma dosyası olduğunu, aynı zamanda alacağa istinaden de davacı yan şirket ve şirket yetkilileri nezdinde icra takibi başlatıldığını, iddialarımızın ve savunmalarımızın doğruluğu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi akabinde görüleceğini, derdest dava dosyasında tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, iddialarının doğruluğuna yönelik olarak başlatılmış olan icra takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafından haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davalıdan faturaya ve cari hesaba dayalı alacağının olup olmadığı, davacının başlatığı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilip verilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166.maddesi “(1) Aynı yargı çerçevesinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar ayrı yargı çerçevelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklindedir.
Mahkememizin 2020/467 Esas sayılı dosyası ile … 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki uyuşmazlık, aynı ticari ilişkiden kaynaklı olup biri hakkında verilecek karar diğerini esastan etkileyeceğinden ve davalar arasında hukuki, fiili irtibat olduğundan, HMK’nın 166. ve devamı maddeleri gereğince mahkememiz dosyasının, daha önce açılan … 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dosyasının … 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile HMK 166.maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE;
2-Yargılamaya … 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Birleştirme kararının derhal mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
4-Harç, masraf, vekalet ücreti tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 168. md. gereğince esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 06/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır