Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/452 E. 2023/40 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/452
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı …’nun …’de bulunan ve manav olarak kullanılan taşınmazın cafe olarak çevrilmesi ve işletilmesi amacıyla aralarında 11.10.2016 tarihinde bir sözleşme yaptıklarını, sözleşmeye göre dükkanın tadilatı, gerekli malzemelerin alımının … tarafından yapılacağını ve işletmenin gelir elde ettikçe ödemesinin taksitli şekilde yapacağını, her iki ortağında işletmede %50 oranında pay sahibi olduğunu, bu amaçla …Şirketi’nin kurulduğunu, …şirketine ait …bankası … iban numaralı vadesiz hesabının yönetimini ve ATM kartını elinde bulundurduğunu davalının bu hesaba ticari faaliyet nedeniyle ulaşan bakiyeleri kendi şahsi hesabına aktardığını, ATM kartı ile para geldikten sonra kısa süre içinde nakit çekim sağlamakla müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini ve müdürlük yetkisini taraflar için çekilemez hale gelecek şekilde kullandığını, işlemlere ilişkin banka hesap özetlerinin sunulduğunu, ayrıca kendisi hakkında zimmetine para geçirmek nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı müdürün uzun süreden beri müvekkili ortak ile iletişimden kaçındığını, kar payı hakkının ödemediğini, şirketin tek sahibi gibi davranarak hiçbir görüş ve fikir birliğinde bulunmadan karar verip bunları uyguladığını, şirket defterlerinin tutulmasına özen göstermediğini, şirkete ait paraları yalnız kendi tasarrufu altında bulundurmakla yönetim ve temsil sınırlarını kötüne kullandığını, davalı müdürün işlemlerinin artık ticari hayatın akışı ve ortaklık ilişkisi bakımından katlanılamayacak seviyelere ulaştığını, davalının bu eylemlerinin müvekkili açısından çekilmez bir hal aldığını ve davalının toplanan tüm paraları kendi hesabına geçirmesi nedeniyle müvekkilinin haklarının geri dönülemez bir durumda kötüleşeceğini, iş bu sebeple davalının müdürlük yetkisinin dava sonuna kadar kısıtlanmasına karar verilmesini, davalı … Hacıhafızoğlu’nun şirket müdürlük yetkilerinin tedbiren durdurulmasını ve davanın kabulü ile haklı sebeple müdürlükten azlini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; … ile davacı karşı davalı …’in …’da bulunan ve manav olarak kullanılan taşınmazın cafe olarak çevrilmesi ve işletilmesi amacıyla aralarında 11.10.2016 tarihinde bir sözleşme yaptıklarını, her iki ortağın da işletmede %50 oranında pay sahibi olduğunu, aynı zamanda her iki ortağın da şirkette müdür olduğunu, şirket giderleri ve tadilat masraflarının tümünü müvekkilinin yaptığını, buna karşılık davacı …’in şahsi firması olan …’nın meyve ve sebze işleri ve ihalelerini yeni şirkete aktaracağını ve müşteri getireceği vaadi ile işletmeye ortak olduğunu, davacının …Şirketi’nin kurulduğunu, ancak davacı karşı davalı işletmeye kendi şahsi firmasından iş ve ihaleler getireceği ve maddi katkı sağlayacağı vaadini yerine getirmek bir yana işletmeyle hiç ilgilenmediğini, şirket sermayesine bugüne kadar hiçbir katkı sağlamadığını, tüm sermaye ve şirket kuruluşunun tüm giderlerinin müvekkili tarafından yapıldığını ve harcandığını, davacının şahsi borcuna istinaden müvekkiline verdiği bahse konu senetlerin boş imzalandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, alacaklının senette ilgili kısımları hazırlama yetkisi olduğunu, borçlunun senette oynama yapıldığını iddia etmekte ise de bu hususu ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacının bahsettiği sözleşmede senetlerden hiç bahsedilmemesine rağmen huzurdaki davayla ilgili sözleşmenin dayanak yapılmaya çalışılmasının da davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davanın esastan reddini, karşı davanın kabulü ile; davacı karşı davalının iftiraya varan davranışları ve şirkete hiçbir katkı sağlamaması karşısında şirket müdürlüğünden azli ile ortaklıktan çıkarılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.
Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının karşı davasının hiçbir hukuki temeli olmadığını, iş bu sebeple davasının reddedilmesini, resen gözetilecek husular ile …’nun tedbiren şirket müdürlüğü yetkilerinin durdurulmasını, davanın kabulü ile karşı davasının reddini, şirket müdürlüğünden ve ortaklığından haklı sebeple azlini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; dava dışı …Ltd Şti’nin müdürü olan davalının yönetim ve temsil yetkilerini kötüye kullanıp kullanmadığı, davalının şirket müdürlüğünden azli için haklı sebeplerinin mevcut olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
Karşı dava yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı …’in müdürlükten azli ve şirket ortaklığından çıkarılmasının mümkün olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
Delillerin toplanması aşamasında; asıl davada davacı vekili 11.01.2023 tarihli, karşı davada davacı vekili 14.01.2023 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, olup feragat davaya son veren taraf işlemlerinden olmakla asıl dava davacı vekilinin ve karşı dava davacı vekilinin vekaletnamelerinde de feragate yetkili olduğu saptandığından, feragat nedeniyle davanın ve karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve karşı davanın feragat nedeni ile ayrı ayrı REDDİNE;
2-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 179,80 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 125,40 TL’nin davacı …’ten tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
3-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 179,80 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 125,40 TL’nin davacı …’ndan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığı beyan edildiği anlaşıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Dosyada kalan gider avansının hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır