Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/445 E. 2021/648 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/445
KARAR NO:2021/648

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:27/08/2020
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ile genel kredi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme kapsamında taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı, cari hesap kredisi ve ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, diğer davalı …’nin de sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine de davalılar hakkında …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalıların bu takibe itiraz ettiğini, bu gerekçelerle icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALILARIN TALEBİ:
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasını, banka kayıtlarını ve ihtarnameyi delil olarak sunmuştur.
Davalılar 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak ve m. 586’ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan sözleşmeler tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Davacı bankanın davalı…’e verdiği tüketim ödüncü niteliğindeki kredinin geri ödendiğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı taraf aldığı kredi borcunu ödediğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı bankanın davaya konu sözleşmeler kapsamında başlattığı icra dosyasından ne kadar alacağının bulunduğunun tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre konusunda uzman bankacı bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 23.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı bankanın taksitli ticari kredi için 22.142,06 TL asıl alacak, 3.158,93 TL işlemiş faiz ve 157,95 TL BSMV olmak üzere toplam 25.458,94 TL alacaklı olduğu, ticari kredi kartı için 9.731,62 TL asıl alacak, 649,57 TL işlemiş faiz ve 32,47 TL BSMV olmak üzere toplam 10.413,66 TL alacaklı olduğu, cari hesap kredisi için 9.253,27 TL asıl alacak, 1.222,96 TL işlemiş faiz ve 61,15 TL BSMV olmak üzere toplam 10.537,38 TL alacaklı olduğu, ticari kredili mevduat hesabı için 5.305,98 TL asıl alacak, 319,06 TL işlemiş faiz ve 15,95 TL BSMV olmak üzere toplam 5.640,99 TL alacaklı olduğu, toplam alacak miktarının ise 52.050,97 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre tüketim ödüncünü alan borçlu aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlenir. Davalı almış olduğu tüketim ödüncünün tamamını ödediğini 6100 sayılı HMK m. 200’e göre yazılı belgelerle kanıtlayamamıştır.
Dosya içine alınan …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası incelendiğinde asıl alacak, faiz ve faizin BSMV gideri ile ihtiyati haciz vekâlet ücreti ve ihtiyati haciz masrafı toplamının 54.459,54 TL olduğu görülmektedir. Davacı banka genel kredi sözleşmesine konu alacaklarının tarafına ödenmesi için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 18/III’e göre davalı tarafa …. Noterliğinin 28.11.2019 tarih ve … sayılı hesap kat ihtarnamesi göndererek 09.12.2019 tarihinde temerrüte düşürmüş olup bu nedenle davacı bankanın asıl alacakla birlikte takip tarihine kadar işlemiş faizi de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davanın davalı … yönünden 755,00 TL ihtiyati haciz vekâlet ücreti ve 109,45 TL ihtiyati haciz masrafı ile birlikte toplam 52.915,42 TL üzerinden kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı …’in davacı bankadan ne kadar kredi çektiğini ve bu kredinin ne kadarını ödediğini bilebilecek durumda olmasına karşın icra takibinin tamamına itirazda bulunması iyiniyetli görülmeyerek davalı … aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Diğer davalı … davacı banka ile davalı … arasında imzalanan taksitli kredi kartı ve ticari kredi kartı sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Dosya içerisine alınan genel kredi sözleşmesinden bu durum anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 586’ya göre; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” Dosya içerisindeki genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki kefalet hükümlerinden davalı …’in müteselsil kefil olduğu anlaşılmakla davacı bankanın 6098 sayılı TBK m. 586’ya göre doğrudan kefili takip etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak, bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Davacı banka dosyaya sunduğu hesap kat ihtarnamesi ile asıl borçlunun TBK m. 586’ya göre ifada geciktiğini kanıtlamaktadır. Dolayısıyla davalı kefil … hakkında açılmış olan itirazın iptali davasının da asıl borçlunun borcunu ödememiş olması dikkate alınarak taksitli ticari kredi için 25.458,94 TL, ticari kredi kartı için 10.413,66 TL, ihtiyati haciz vekâlet ücreti için 755,00 TL ve ihtiyati haciz masrafı için 109,45 TL olmak üzere toplam 36.734,05 TL üzerinden kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı … kefil olduğu genel kredi sözleşmesine göre bu sözleşmeye konu borcun ödenmemesi durumunda müteselsil kefil olarak borçtan sorumlu olduğunu bilebilecek durumda olması ve asıl borçlu ile birlikte kendisi aleyhine de icra takibi başlatıldığında hukuken borçtan sorumlu olduğu halde takibe haksız olarak itirazda bulunduğunun anlaşılması nedeniyle davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin on birinci fıkrası yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konusunda, “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü getirmiştir. Dosyaya sunulan Arabuluculuk Son Tutanağı incelendiğinde davalıların her ikisinin de arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın reddedilen kısmı yönünden yargılama giderlerinin tamamı davalılar üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin taksitli ticari kredi için 22.142,06 TL asıl alacak, 3.158,93 TL işlemiş faiz ve 157,95 TL BSMV olmak üzere toplam 25.458,94 TL; ticari kredi kartı için 9.731,62 TL asıl alacak, 649,57 TL işlemiş faiz ve 32,47 TL BSMV olmak üzere toplam 10.413,66 TL; cari hesap kredisi için 9.253,27 TL asıl alacak, 1.222,96 TL işlemiş faiz ve 61,15 TL BSMV olmak üzere toplam 10.537,38 TL; ticari kredili mevduat hesabı için 5.305,98 TL asıl alacak, 319,06 TL işlemiş faiz ve 15,95 TL BSMV olmak üzere toplam 5.640,99 TL; ihtiyati haciz vekâlet ücreti için 755,00 TL ve ihtiyati haciz masrafı için 109,45 TL olmak üzere toplam 52.915,42 TL üzerinden davalı … yönünden; taksitli ticari kredi için 22.142,06 TL asıl alacak, 3.158,93 TL işlemiş faiz ve 157,95 TL BSMV olmak üzere toplam 25.458,94 TL; ticari kredi kartı için 9.731,62 TL asıl alacak, 649,57 TL işlemiş faiz ve 32,47 TL BSMV olmak üzere toplam 10.413,66 TL; ihtiyati haciz vekâlet ücreti için 755,00 TL ve ihtiyati haciz masrafı için 109,45 TL olmak üzere toplam 36.734,05 TL üzerinden davalı … yönünden müştereken ve müteselsilen itirazın iptaline takibin aynı koşullarda devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan toplam alacak miktarı olan 52.915,42 TL’nin % 20’si olan 10.583,08 TL icra inkâr tazminatının tamamından davalı …, 7.346,81 TL’lik kısmından ise her iki davalı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin on birinci fıkrasına göre yargılama giderlerinin tamamının davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.614,65-TL nispi karar harcının peşin alınan 650,94-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭‭2.963,71‬-TL harcın davalı …’den (davalı …’in 2.064,35-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin on birinci fıkrası uyarınca davalılar arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından, davacı tarafından dava açılırken ve yargılama esnasında yapılan toplam 994,00-TL ( 54,40-TL BH, 7,80-TL VH, 750,00-TL BK ücreti, 244,00-TL tebliğler ve posta ) harç ve yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.679,00 -TL vekalet ücretinin (davalı …’in tamamından sorumlu olmak üzere, davalı …’in 5.510,10-TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin on birinci fıkrası uyarınca; Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Lale Demirci’ye 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır