Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/421 E. 2021/368 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/421
KARAR NO : 2021/368
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yeni ünvanı … Limited Şirketi, eski ünvanı … Limited Şirketi’nin ortağı ve müdür olarak görev yaptığını, takibe konu senetlerde müvekkilinin de borçlu olarak gösterildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, senetlerde müvekkili tarafından açığa atılmış imza bulunmadığını, kaşe dışında müvekkiline ait herhangi bir bilgi bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin müvekkili adına iptalini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senetlerde ilgili şirketin ve işletmesinin devri karşılığında her biri 50.000 TL bedelli 30 adet sıralı senet verildiğini, davacının müvekkiline senetlere karşılık 1 lira dahi ödeme yapmadığını, devamında şirketi senetlere kefil olarak imza atan …’a devrettiğini, taraflar arasında muvafakat sözleşmesi imzalandığını,, bu sözleşme kapsamında senetlerden birinin ödenmemesi halinde kalan senetler yönünden takip açılacağının kararlaştırıldığını, davacının kötü niyetli davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, inşaat all risk sigortasıyla sigortalanan ve davalı tarafından güvenlik hizmeti verilen inşaat alanında meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan zarar bedelinin, davalı güvenlik şirketinden tahsili istemiyle sigortacı tarafından açılmış bir rücuen tazminat davasıdır.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava ;menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf kambiyo senedine özgü takibe konu edilen 16/11/2016 düzenleme tarihli 30/07/2017 vade tarihli 50.000,00TL bedelli ve 16/11/2016 düzenleme tarihli 30/06/2017 vade tarihli 50.000,00TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep etmekle senet üzerinde iki imzası bulunduğu, iki imzanında şirket kaşesinin üzerine atıldığı ve avalist olmadığını ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise senet üzerinde bulunan imzalarının birini yetkilisi olduğu ve hisselerinin % 100’ünü aldığı … Ticaret Limited Şirketi adına atmışken diğer imzasını şahsi sorumluluğu için atıldığını ve bu hususta sözleşmede yapıldığını iddia etmektedir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan 16/11/2016 tarihli Devir sözleşmesi aslı incelendiğinde … Ticaret Limited Şirketi hisselerinin tamamının 1.900.000,00TL bedelle davacı …’a devredildiği, kalan bakiyenini 30/06/2017 itibariyle aylık 50.000,00TL senetler halinde devir eden … ve …’e ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yine 16/11/2016 tarihli Muvafakat sözleşmesi aslında düzenleme, vade tarihlerinin ve bedellerinin belirtildği senetlerin davacı … tarafından davalı …’e verildiği, senet üzerinde imzası bulunan borçluların tamamı senetlerden birinin ödenmemesi halinde vadesi gelmeyen senetlerinde icra takibine konulabileceğinin düzenlendiği, her iki sözleşmede de …’ın imzasının bulunduğu, Kambiyo senedine özgü takibe konu edilen bonoların Muvafakat sözleşmesinde belirtilen bonolardan olduğu, dolayısıyla davacının bu sözleşme hükümleriyle şahsi sorumluluk altına girdiğ anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup ayrıca davacının kötüniyeti ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.724,93 TL harçtan mahsubu ile artan 1.665,33 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.543,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu … ‘na 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır