Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2020/956 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/416
KARAR NO:2020/956

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2020
KARAR TARİHİ:30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan istirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket, hakkında icra takip işlemi başlatıldığı ile menkul ve gayrimenkul malvarlığına haciz işlemi uygulandığını davalı vekilinin araması sonucu 04.03.2020 tarihinde haricen öğrendiklerini, öğrenme tarihinde, icra dosyasının incelenmesi sonucunda icra dosyasından müvekkili şirkete Tebligat Kanunu 35’inci maddesine göre gönderilen ödeme emri tebligatının hukuka aykırı ve usulsüz olduğunun görüldüğünü ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına beyanda bulunularak; icra dosyasından müvekkili şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunun ifade edildiğini, takibe, borca ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, ayrıca yine öğrenme tarihinde, icra dosyasından müvekkili şirkete Tebligat Kanunu 35’inci maddesine göre gönderilen ödeme emri tebligatının hukuka aykırı ve usulsüz olduğu ileri sürülerek; ödeme emiri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04/03/2020 tarihi olarak düzeltilmesi tedbir talepli olarak 04.03.2020 tarihinde …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından dava ve talep edildiğini, ancak davanın, usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini, mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, sonuç ve özet olarak müvekkili şirketin, borçlu olmadığı halde usulsüz tebligat sonucu, cebri icra tehdidi altında 23.622,00-TL’yi icra dosyasına 06.03.2020 tarihinde, yasal hakları saklı kalmak kaydıyla ödemek zorunda kaldığını, icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen örnek no:25 tebliğ zarflı ödeme emrinin iade olması üzerine Tebligat Kanunu 35’inci maddesine göre gönderilen örnek no:6 tebliğ zarflı ödeme emri tebligatının, kapalı olan … kayıtları esas alınarak, müvekkili şirketin eski adresi olan … … …. … Cd. … Sit. …. adresine gönderildiğini, müvekkili şirketin, 06.05.2019 tarihinde, merkez nakil işlemi sebebi ile … Ticaret Odasına kayıt yaptırarak adresini … … Kısım … Sk. No:… … olarak değiştirdiğini, müvekkili şirketin resmi adres değişikliğinin 14.05.2019 tarih, 9828 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan edildiğini, diğer bir anlatımla ödeme emrinin müvekkili şirketin … Ticaret Sicilindeki kayıtlı adresine gönderilmesinin zorunlu iken icra memurunun, kapalı olan … Ticaret Sicil kaydını esas alarak hatalı şekilde Tebligat Kanunu 35’inci maddeye göre tebligat işlemi uyguladığını, zira … Ticaret Odası kayıtlarında müvekkil şirketle ilgili olarak “merkez Nakli Nedeniyle Kaydı Kapalı! (güncel Adres Bilgisi İçin İlgili Sicil Müdürlüğüne Müracaat Ediniz) ibaresinin yer aldığını, sonuç olarak icra dosyasından müvekkil şirketinin kayıtlı bulunduğu ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmadığını; müvekkili şirkete ait, kayıtlı ve aktif olan … adresine tebligat gönderilmeyerek elektronik tebligat zorunluluğuna uyulmadığını; adres araştırması yapılmaksızın davalı vekilinin beyanı ile hareket edilerek ve kapalı ticaret sicil kayıtları esas alınarak usul ve yasaya aykırı şekilde Tebligat Kanunu 35’inci maddeye göre ödeme emirlerinin gönderildiğini ve usulsüz tebliğ yapıldığının sabit olduğunu, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde usulsüz tebligat sonucu cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 23.622,00-TL’nin ödeme tarihi olan 06.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Faiz Kanunu m. 2/2 uyarınca Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili şirket hakkında açmış olduğu işbu davaya ilişkin cevap verme zorunluğu doğduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu olayın gelişimine ve tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin beyanlar ileri sürdüğünü, davacı taraf ile müvekkili … arasında, opsiyonel araç kiralama sözleşmesi kaynaklı bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı şirketin garantörü olduğu dava dışı … Taah.inş.ve Tic.ltd.şti.’nin 15.11.2017 tarihinde müvekkili şirketten araç kiraladığını, davacı şirketin de bu araç kiralama sözleşmesine kefil olduğunu ve aralarında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, dolayısı ile işbu davanın kira sözleşmesinden kaynaklı bir dava olup mahkemenin görevsiz olduğunu, kira sözleşmesinden kaynaklı davalarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca istirdat davasında borcun mevcut olup olmadığı ortaya konulacağından davanın esasına girileceğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde borcun esasına ilişkin herhangi bir beyanı bulunmazken tebligatın usulsüz olduğu hususunun beyan edildiğini, ancak belirtmek gerekir ki; bu davanın icra mahkemesinde görülen bir usulsüz tebligat davası olmadığını, ayrıca hali hazırda davacı tarafın müvekkili aleyhine icra mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin bir dava açtığını ancak … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasında verilen karar ile tebligatın usulüne uygun yapıldığı kararı verildiğini ve davanın reddedildiğini, dava dilekçesi incelendiğinde davacının bu davayı her ne kadar UYAP’a istirdat davası olarak kaydettirdiği görülecek olsa da dilekçesindeki beyanları itibariyle bu davanın niteliğinin aslında bir usulsüz tebligat davası olduğunun görüleceğini, bu halde de tebligata ilişkin davada ise görevli mahkemelerin İcra Hukuk Mahkemeleri olup sayın mahkemenin yine görevsiz olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın görevsizlik kararı ile usulden reddini, görevsizlik itirazlarının reddedildiği takdirde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1 ve devamı maddeleri görev hususunu düzenlemiştir.
“Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı HMK ‘nun 4/1-a maddesinde; dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların İİK’nuna göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevi dahilinde olduğu bildirilmiştir.
Aynı Yasanın 1. maddesi gereği, mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
Görevin kamu düzenine ilişkin bulunmasının doğal sonucu olarak ve yine HMK 114 ve 115 maddesi gereği dava şartı olan mahkemenin görevi hususu davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir. Yine dava şartı noksanlığı mahkemece davanın esasına girilmeden önce resen gözetilir.
Davalı … A.ş ile dava dışı … Ltd.şti arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığı, davacı şirketin bu sözleşmede garantör sıfatı ile imzasının olduğu, dava konusu talebin, davalı … A.ş’nin davacı ve dava dışı şirket aleyhine bu kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağına yönelik başlatığı icra takibinde, davacı borçlu şirketin icra tehdidi altında ödediği bedelin davalıdan istirdatına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda; dava konusu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklandığından HMK.4/1-a.maddesi gereğince görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden ve HMK 320/1 maddesinde “mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir” ibaresi bulunması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 30/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır