Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/367 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/391
KARAR NO:2021/367

DAVA :3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:29/07/2020
KARAR TARİHİ:21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … ile 09.12.2019 tarihli … gezisinde rehberlik yapması için 250,00 USD karşılığında anlaştıklarını, ancak davalının makbuz kesilmemesi karşılığında 450,00 USD talep etmesi üzerine anlaşmanın sağlanamadığını ve taraflar arasında sözleşme yapılmadığını, Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği m. 36’ya göre sözleşme yapma zorunluluğunun bulunduğunu, davalının ise kendileri aleyhinde …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının delil olarak gösterdiği watsapp yazışmalarının yazılı delil başlangıcı olarak dahi kabul edilemeyeceğini, bu nedenle de davalının mevcut durumu tanıkla da kanıtlamayamayacağını, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, davaya konu icra takip dosyasına borcun ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü bu nedenle de alacak davası niteliği kazanan davada davacının öncelikle arabuluculuk dava koşulunu yerine getirmesi gerektiğini, bu koşul yerine getirilmediği için öncelikle davanın dava koşulu yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, dava konusu tur için davalı şirkette 11.04.2019 ve 19.11.2019 tarihlerinde iki defa toplantı yapıldığını, geziye katılacak müşteriler ile watsapp grubu kurulduğunu ve şirket yetkilisi Bülent Tatlav’ın kendisini müşterilere rehber olarak tanıttığını, sözleşme yapılması için davacı şirkete başvurduğunu, bunun için sözleşme örneğini gönderdiğini, IBAN numarasını ve rehberlik taban ücret bilgilerini verdiğini, gezile 4 gün kala 05.12.2019 tarihinde gezinin kendisi için sonlandırıldığını, bu süre içinde başka bir tur ile sözleşme yapma olanağının elinden alındığını ve zarara uğratıldığını, makbuz kesmemek için daha yüksek ücret talep ettiği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre menfi tespit davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, @ posta yazışmalarını, watsapp yazışmalarını, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf 6102 sayılı TTK hükümlerine göre kurulmuş şirket olmasına karşılık davalı gerçek kişi durumundadır. Davanın 6102 sayılı TTK m. 4’e göre mutlak ya da nispi ticari dava olabilmesi için davalının davacı ile yaptığı işin mesleki nitelikte olmaması ve ticari nitelikte olması gerekmektedir. Her iki tarafta davalının mesleğinin turist rehberliği olduğunu ve dava konusu uyuşmazlığında turist rehberliği hizmetine ilişkin serbest meslek kazancına yönelik olduğunu kabul etmektedir. Bu durumda davalının gerek yaptığı işin niteliği yönünden gerekse kazancın miktarı yönünden tacir olmadığı, iktisadi faaliyeti bulunmadığı, bedeni çalışmasına dayandığı ve kazancının da ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede olduğu dolayısıyla mesleki kazancına yönelik olarak icra takibinde bulunduğu anlaşılmakla taraflar arasında 6102 sayılı TTK m. 4’e göre asliye ticaret mahkemelerinin görevine giren ticari dava olmadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememiz görevli olmadığından davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır