Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2020/704 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/38
KARAR NO:2020/704

DAVA:Hakemin Reddi
DAVA TARİHİ:14/01/2020
KARAR TARİHİ:22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Hakemin Reddi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Prof. Dr. … tarafımızca hakem olarak belirlendiğini ve tarafsızlık beyanı dosyaya sunulduğunu, Davalı tarafından ise Prof. Dr. … Hakem olarak atandığını ve dosyaya tarafsızlık beyanı sunduğu, daha sonra her iki hakemce başhakem olarak Prof. Dr. … seçildiğini, … tarafından dosyaya tarafsızlık beyanı sunulmadığını, Sayın Prof. Dr. …’nın Ve Sayın Prof. Dr. …’un birlikte bir avukatlık ofisinde ortak oldukları ve uzun yıllar birlikte çalıştıkları, Prof. Dr. … ve Sayın Prof. Dr. …’un; eş zamanlı olarak yürüttüğü ve aynı konudaki hukuki argümanların tartışıldığı iki ayrı tahkim yargılamasında başhakem ve taraf hakemi olarak görev almaları hakkında Müvekkile ve Müvekkilce seçilen hakem Prof. Dr. …’a hiçbir bilgi verilmediği ve bu durumun Uncıtral md.11 ve HMK md.471/1’e aykırı olduğunu, özdeş hukuki uyuşmazlıkta Sayın Prof. Dr. …’nın Başhakem olarak ve Davalı yanca seçilen Sayın Prof. Dr. …’un görev yapmış olduğu, belirtilen …&… uyuşmazlığında, 3 hakemden oluşan Hakem Heyetince esas hakkında oyçokluğu ile karar verildiği ve kararın Davacı … aleyhine davanın reddi yönünde olduğu, 6100 sayılı HMK madde 418/4 kapsamında Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … ile ilgili hakemlerin reddi taleplerinin kabulüne, yargılama harç ve giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar … ve … arasındaki tahkim davasında aynı hukuki argümanların tartışıldığı ve hatta daha da ileriye gidilerek tarafların iddia ve savunmalarının birebir aynı olduğu ifade edilmişse de, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Sayın Prof. Dr. …, Sayın Prof. Dr. … ve Sayın Prof. Dr. …’ın olumlu oyları ile seçildiğini, davacı tarafından, … tahkimi’ndeki davalı …’nun … yönetim ve kontrolünde olduğu iddia edilmek suretiyle … kararı’nın … tarafından önceden öğrenilmiş olmasının işbu davaya konu tahkimde taraflar arasında eşitsizlik yarattığına dair asılsız algılar oluşturulmaya çalışıldığını, davacı tarafından Prof. Dr. … Ve Prof. Dr. …’un geçmişte aynı hukuk bürosunda ortaklık yaptıkları iddia edilerek asılsız bir algı oluşturulmak suretiyle tahkim yargılaması uzatılmaya çalışıldığını, Davacı’nın haksız ve hukuki mesnetten yoksun ret talebinin reddine, her halükarda haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Barosu Başkanlığı cevabi yazısı, Tahkim dosyası ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
… Barosu Başkanlığı ‘nın 07/09/2020 tarihli cevabi yazısında Prof. Dr…. ile Prof.Dr…. ‘un 1990-2019 tarihleri arasında kayıtlı büro adresleri gönderilmiş olup incelenmesinde her iki hakeminde aynı büroda çalışmadığı tespit edilmiştir.
İstanbul BAM 12.HD’nin … E.sayılı dosyasının incelenmesinde Davacısının ….Tur….Enerji Ür.Tic.ve San. A.Ş., davalısının …. A.Ş., dava konusunun hakem kararının iptali olduğu, tahkim yargılaması sırasında doğalgaz alım-satım sözleşmesi ve zayilnamelerin inceleme konusu yapılmış olup hakem heyeti kararının iptali davasının henüz derdest olduğu anlaşılmıştır.
Tahkim dosyasının incelemesinde … İth. İhr. Ve Toptan Tic. A.Ş. İle …. Ve Tic. A.Ş. Arasında yapılan tahkim yargılamasında davalı tarafından hakem olarak Prof. Dr. …’u davacı tarafın ise hakem olarak Prof. Dr. …’ı seçtikleri, her iki hakemin serbest iradesi ile 18.03.2019 tarihli üçüncü hakem seçim tutanağı ile sabit olduğu üzere Prof. Dr. …’nın heyet başkanı ve Başhakem olarak seçildiği anlaşılmaktadır. 15.01.2020 tarihinde duruşmanın iptali ve hakemlerin reddine ilişkin açılan davanın bekletici mesele yapılmasına dair karar verilmiş olduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 418/4 Md.’de “Seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün yada karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi için anacak mahkemeye başvurabilir Mahkemenin bu fıkra uyarınca vereceği kararlara karşı kanun yoluna başvuralamaz” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu nedenle açılan dava usulüne uygun olarak açılmış olup taraflar tacir ve tahkim yargılamasına konu iş ticari iş olduğundan Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Açılan dava Hakemlerin reddi istemine ilişkin olup davacı taraf başka bir tahkim yargılamasında reddi talep edilen hakemlerin görüşlerini beyan etmiş olmaları, o davadaki davalı vekili ile tahkim yargılamasındaki davalı vekilinin ayrı olması, reddi talep edilen hakemlerin aynı avukatlık bürosunu kullanmaları ve hakemlerin HMK 417/1 Md. Uyarınca açıklamada bulunmamaları nedeniyle hakemlerin reddini talep etmektedir. Öncelikle tahkim yargılamasında davalı tarafça seçilen Prof. Dr. … ve Başhakem olarak seçilmiş olan Prof. Dr. … … Baro Başkanlığının cevabi yazısından anlaşılacağı üzere aynı avukatlık bürosunu kullanmamaktadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu tahkim yargılamasında da doğalgaz alım-satım sözleşmesi mevcut olmakla birlikte işbu dosyadaki tahkim yargılamasına konu sözleşmede tarafların farklı olup sözleşmelerin maktu veya birebir benzer hükümler içermediği gibi sözleşmelerin aynı olması halinde dahi bir doğalgaz sözleşmesine konu tahkim yargılamasına katılan hakemin başka bir doğalgaz sözleşmesine konu yargılamaya katılamayacağına veya karar veremeyeceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı, benzer dava veya yargılamaya faaliyeti sırasında hakemin kararını vermiş olmasının hakemin reddi için gerekçe oluşturamayacağı belli konularda uzmanlık ve tecrübesi bulunan hakemlerin tabii yargıçlık ilkesi çerçevesinde benzer konularda tahkim yargılaması yapabilecekleri, bu hususun hakemlerin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir durum olmadığı için HMK 417/1 Md. Uyarınca hakemlerin açıklamada bulunma görev ve sorumluluğu olmadığı, son olarak da her iki tahkim yargılamasında da davalı vekillerinin aynı olması hususunun hakemlerin görüş ve kanaatlerini etkileme durumu söz konusu olmadığından bu konunun da hakemlerin reddi için haklı gerekçe oluşturmadığı anlaşılmakla hakemlerin reddi talebinin ve açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Hakemlerin reddi talebinin ve davanın REDDİNE,
2-Mahkememizden verilen 29/01/2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …