Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2020/521 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/378
KARAR NO:2020/521

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:26/07/2020
KARAR TARİHİ:21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptalidavasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … Köprüsü ve … Otoyolunun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olan bir tacir olduğunu, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; icra takibinden sonra yapılan kanuni değişiklik sonrasında geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalının, …, …, …, … plakalı araçları ile 01.09.2016-28.02.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve faize itiraz ettiğini, icra takibinden sonra 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30. maddesinde değişiklik yapılarak uygulanan ceza kat sayısı ondan dörde düşürüldüğünü, bu nedenle davamızın ceza uygulamalarında kanuni değişiklik sonrasında oluşan hukuki durumun dikkate alınarak cezaların dört kat olarak belirlenerek harçlandırıldığını, bu yönüyle; icra takibine konu edilen geçiş ücretlerinin dört katını aşan ceza bedellerinin davanın konusu olmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, delil olarak dayandığımız belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğunu ve ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkilin şirkete borçlu olduğunun aşikar olduğunu, davalının müvekkilinin işletmiş olduğu 3. Köprü ve bağlantılı Otoyolundan geçiş yapmadığı yönünde bir savunması da bulunmadığını, diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükünün, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun açıkça anlaşıldığını, diğer taraftan alacağın likit olduğunun da görüldüğünü, bu nedenle, müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca, itiraz konusu olan faizin nevi ve oranına yönelik olarak, ihlalli geçişi gerçekleştiren aracın bir ticari araç olduğunu ve davalının ticari işletmesine ilişkin kullanıldığı açık olduğundan ticari işlerde uygulanan faiz nevi ve oranının talep edilmesinde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, bu nedenlerle mahkemece resen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 3.253,57 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz (791,96 TL) ve KDV(142,56 TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı vekili 07/09/2020 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava itirazın iptali davasıdır. Davalı yanın 07/09/2020 tarihli beyanı kabul hükmündedir. HMK’nun 308. Maddesinde düzenlenen davayı kabul, davayı sona erdiren bir taraf işlemi olup, kesin hükmün bütün sonuçlarını doğurur. Kabul işleminin ön inceleme oturumunda, yani ilk oturumda yapılması nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanun’unun 22. Maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 1/3 oranında alınması gerektiği, kabul halinde HMK nun 312. Maddesi uyarınca davalı yanın aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği, anılan maddenin 2.fıkrasının uygulanmasını gerektirir bir neden bulunmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 308.madde uyarınca kabul dolayısı ile KABULÜNE;
2-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına,
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 54,40TL harcın peşin alınan harçtan mahsubuna,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6 ve 13/2 maddesi gereğince hesap olunan 1.477,27TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 150,10TL ( 54,40TL BVH, 7,80TL VSH,54,40TL Peşin Harç, 33,50TL posta ve tebliğler) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır