Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/357 E. 2021/745 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/357
KARAR NO:2021/745

DAVA:Alacak ( Sigortalının kasko sigortasından dolayı kendi sigorta şirketine karşı açtığı dava)
DAVA TARİHİ:13/12/2016
KARAR TARİHİ:21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait … plakalı araç 26.09.2016 tarihinde … Cumhuriyeti’nde yaptığı kaza sonucu hasara uğradığını, müvekkili şirkete ait olan … plakalı araç, davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı kasko poliçesi ile teminat altına alındığını,…’da yaşanan kaza, davalı sigorta şirketine bildirilmiş ve gerekli bütün evraklar verilerek, hasar ve nakliye bedelinin kasko sigortası kapsamında tazmininin talep edildiğini, bu konuda sigorta şirketi tarafından açılan dosya numarası …’dir. Ancak davaya konu aracın tamir ve nakliye masrafları, sigorta kapsamında olduğu halde, yapılan bütün görüşmelere rağmen davalı sigorta şirketi tarafından müvekkil şirkete ödenmediğini ve 26.11,2016 tarihli yazı ile de bu husus müvekkil şirkete resmi olarak bildirildiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin Kasko Sigortası Genel Şartları A 5.10 mad.uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığını, sürücünün kaza sonrası olay yerinden kaçtığı için teminat kapsamı dışında kalan bir halin bulunup bulunmadığının tespitini imkansız hale getirdiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davacı şirkete ait … Plakalı Aracın …’da yaptığı kaza sonucunda hasarlanıp hasarlanmadığı varsa sigorta şirketinin tamir ve çekme nakliye masraflarından sorumlu olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde davalı ile yapılan e-posta yazışmaları ve … nolu poliçe başvuru formları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.

Mahkememizce davanın 03/10/2017 tarihinde görevsizliğine karar verilmiş olup; davalı vekilinin İstinaf üzerine İstanbul BAM 40.Hukuk Dairesi’nin 2019/656 Esas 2020/352 Karar sayılı 20/02/2020 tarihli ilamıyla “İşbu davanın konusunu oluşturan taraflar arasındaki uyuşmazlık, her ikisi de ticari şirket olan davacı ve davalı arasında 27/07/2016 tarihinde düzenlenen genişletilmiş mavi ticari kasko poliçesinden kaynaklanmaktadır. Başka bir deyişle, davacı bir ticari şirket olduğundan tüketici olarak tanımlanamayacağı gibi, taraflar arasındaki ilişki de tüketici işlemi değildir. Bu durumda, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekirken, Mahkemece, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçeleriyle kaldırılmış, Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiş ve Mahkememizce kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma sonrası verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 11/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu aracın hasar onarım bedelli 17.095,26 TL olduğu,davacı tarafından yurt dışında 5.018,76 Euro çekme ücreti ödenmiş olmasına karşılığı poliçeye göre çekme teminat limitinin 750.-Euro olduğu,davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün olay yerini tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği sebebi ile terk ettiğine dair delil mevcut olmadığı, sürücünün olay yerini terk etmesi sebebi ile meydana gelen zararın poliçe genel şartları A.5/10 maddesi gereğince poliçe teminatı dışında kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, şirkete ait olan davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın …’da kaza yaptığını, hasar ve nakliye bedelinin kasko sigortası kapsamında davalıdan talep edildiğini ancak bu talebin, zararın sigorta teminatı dışında olduğundan bahisle reddedildiğini belirterek tamir masrafı ve çekici masrafının davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise, sürücünün olay yerini terk etmesi sebebi ile zararın teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı şirkete ait … plakalı vasıtanın, davalı … Sigorta AŞ. nezdinde … sayılı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası mevcuttur. 26/09/2016 tarihinde sigortalı vasıtanın, …’da dava dışı sürücü sevk ve idaresinde iken trafik kazası yaptığı ve iki kişinin hayatını kaybettiği dosya kapsamındaki belgeler ile sabittir.
Somut olayda; … Asliye Kamu Savcılığının 05.10.2016 tarihli olay yeri inceleme raporunda … plakalı araç sürücüsü …’ın trafik kazasının ardından aracı kilitleyerek polis memurları gelmeden önce olay yerinden kaçtığı hususu yer almaktadır.
Kasko Sigortası Genel Şartları A5/10 maddesi, zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği sebebiyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller sebebiyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışı olduğunu düzenlemiştir.
Poliçe genel şartları gereğince genel kural sürücünün olay yerini terk etmemesidir. Ancak tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği sebebi ile uzaklaşma durumunda, olay yerini terk, teminat kapsamı dışında kalmaktadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 20215/11912 Esas 2018/6248 Karar sayılı ilamında olay yerini terk eden araç sürücüsünün olay yerini zaruretten terk ettiğine ilişkin geçerli delil sunması gerektiğini açıklamıştır.
Davaya konu olay incelendiğinde; kazanın emniyet şeridindeki araca davalıya ait araç sürücüsünün çarpması neticesinde meydana geldiği, davalı araç sürücüsünün sağlık kuruluşuna gitmediği, sağlık sebebi ile olay yerini terk ettiğine dair bir belgenin, can güvenliği tehlikesinin bulunduğuna dair bir belgenin de mevcut olmadığı, kazanın otobanda oluştuğu ve davacı sürücüye karşı can güvenliğini tehlikeye sokacak çevreden gelen bir saldırının oluştuğuna dair herhangi bir delilin dosya içerisinde yer almadığı dikkate alındığında; davacının, can güvenliği sebebiyle sürücünün firar ettiği yolundaki iddiasını makul ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı, kazanın meydana geldiği …’da insan hakları ihlalleri yaşandığı için şoförün korkup kaçtığı gerekçesinin, mahkememizce hayatın olağan akışına uygun, makul ve haklı gerekçeler olarak değerlendirilmediği, bu sebeple meydana gelen zararın poliçe genel şartları kapsamında teminat dışı kaldığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 669,37TL harçtan mahsubu ile artan 610,07TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.879,38TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 59,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır