Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2020/861 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/336
KARAR NO :2020/861

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/04/2014
KARAR TARİHİ:10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin 5015 sayılı Kanun kapsamında EPDK’nun tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” ile akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda davalı … …. Taah.Tic.Ltd.Şti’nin 06.09.2007 tarihli protokol imzalandığı sırada maliki olduğu … ili, … İlçesi, … Köyü … Mevkiinde kain, tapuda … no.lu Parselde Kayıtlı bulunan taşınmazı üzerine müvekkili lehine 08.03.2007 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkı bedelinin tamamının 16.03.2007 tarihli, 507.400.00 TL bedelli faturası karşılığında davalı … Ltd.Şti.’ne ödendiğini, intifa hakkı nedeniyle müvekkili şirketin kullanım hakkına sahip olduğu taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt/otogaz satış ve servis istasyonunun İşletmeciliğinin/bayiliğinin akdedilen bayilik anlaşması ile davalıya verildiğini, akaryakıt istasyonunun kurulu bulunduğu taşınmazın 2 ve 3 no.lu davalılar … ve … tarafından satın alınmasının akabinde, müvekkiline keşide edilen … Noterliğinin 24/04/2013 tarihli ve … yevmiye no.lu İhtarı ile Rekabet Mevzuatı ve Rekabet Kurulu Kararları gerekçe gösterilerek intifa hakkının sonlandırıldığının bildirilerek, intifanın tapudan terkininin talep edildiğini, yine davalı … Ltd.Şti. tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 24.04.2013 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile, taşınmazın mülkiyetinin değişmesi ve yeni maliklerin bayilik ilişkisinin devamına muvafakat etmedikleri belirtilerek, bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin … Noterliği’nden 29.07.2013 tarihli ve … yevmiye no.lu İhtarnameyi keşide ederek işlememiş döneme ilişkin ödenen bedelin güncel tutarı olan 487.745.00 TL+KDV’nin müvekkili şirkete ödenmesinin ihtar edildiğini ve ihtarname ekinde intifayı tapudan terkin ettirme yetkisini içeren vekaletnamenin gönderildiğini beyanla, davalılar … ve …’ün yeni, davalı …’ın eski maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı kapsamında “intifa bedeli” olarak ödenen bedelin, intifa hakkının müvekkili tarafından kullanılmayan işlememiş süreye tekabül eden kısmının, Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiş denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilmiş miktarı olan 575.539,10 TL(KDV dahil)’nin temerrüt (ihtarname) tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama masrafları ite vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …Ltd.Sti. cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, davaya dayanak yapılan bayilik sözleşmesi ve intifanın açıkça yasa ve usule aykın olduğu için sona erdirilmiş olup, intifanın yasa gereği geçersiz ve konusuz kalmasında ve tapuda fek ettirilmesinden dolayı kendilerinin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, kaldı ki davaya konu yapılan ödemenin yatırım amacıyla yapıldığını, talep edilemeyeceğini, Bir an için ödenen bedelin intifa bedeli olduğu düşünülse bile gerçek İntifa bedelinin her yıl için 75.000 USD olarak hesaplanması gerektiğini, buna göre intifa süresinde taşınmaz malikine veya akaryakıt bayiine ödenmesi gereken intifa bedelinin, intifanın sona ermesi gereken 08.03.2012 tarihine kadar 375.000 USD olacağını, bu durumda davacının ödenmesi gerekenden daha az İntifa bedeli ödediğinin kabulü ile davacının alacağından değil borcundan söz etmek gerektiğini, diğer taraftan davacının ödemiş olduğu bu bedeli daha önce icra yolu ile haksız olarak iade aldığını, buna İlişkin banka kayıtlan, çekler ve ödeme protokollerinin, … İcra Hukuk Mahkemesinin … E.-… K.sayılı dosyası ile bu dava dosyasının işaret ettiği diğer dava dosyalarının, 06.04.2009 tarihli borç ödeme protokolü’nün hiç biri kabul görmeyecek olsa dahi, bayilik sözleşmesi ve intifanın yasa ve usule aykırı olduğu için geçersiz ve konusuz kalmasından dolayı şirketlerinin herhangi bir borcunun doğmayacağını, davaya konu istasyonun bulunduğu taşınmaz diğer davalılara satıldığından, şirketlerinin bu taşınmazdan çıkmak zorunda kaldığını, zorunlu olarak da bayilik sözleşmesini 5015 sayılı Kanuna göre zorunlu olarak fesih ettiğini, taşınmaz üzerine 08.03.2007 tarih ve … yevmiye sayısı ile 15 yıl süreli İntifa şerhi konulduğunu, 4054 sayılı Kanun’un 4, 5, 6.maddeleri ve Rekabet Kurulu’nun … ve … sayılı Tebliğlerine göre en fazla 5 yılı otması gerektiğini, intifa şerhinin geçersiz olması bir yana 5 yıl için yapıldığı kabul edildiğinde 08.03.2012 tarihinde süresinin dolmuş olacağını, sözleşmenin yapıldığı tarihte geçerii olan eski BK …19 ve 20’de ve yeni BK”da da açıklandığı üzere, şekle tabi sözleşmelerde bir unsurun Yasaya aykırı olması halinde sözleşmenin geçersiz olduğunu, yemden yapılması gerektiğini, davacı şirketin, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile açılan ve halen yürüyen davada, intifanın 5 yıldan daha uzun süreli yapılamayacağını kabul ettiğini, intifanın kaldırılması için vekalet gönderdiğini, ortada davacı yönünden korunması gereken bir hak ve alacağın mevcut olmadığını beyanla, davanın reddine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesire karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, müvekkillerine karşı husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkillerinin davaya konu taşınmazı satın aldıklarında intifanın süresinin önceki maliki döneminde yasa gereği sona erdiğini, ayrıca öncelikle bayi tarafından yapılan bayilik sözleşmesinin süresi bitmiş olmakla feshedildiğini, davacı ile müvekkili arasında sözleşmesel hiçbir ilişki bulunmadığını, müvekkillerinin haklı olarak ve yeni malik olarak taşınmazdaki süresi bitmiş intifanın tapudan fekki için dava açtıklarını, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile açılan davada, intifanın 5 yıldan daha uzun süreli yapılamayacağını kabul ödenek müvekkillerine intifanın kaldırılması için vekalet gönderdiğini, diğer taraftan davaya dayanak yapılan bayilik sözleşmesi ve intifanın açıkça yasa ve usute aykın olduğu için sona erdirilmiş olup, intifanın yasa gereği geçersiz ve konusuz kalmasında ve tapuda fek ettirilmesinden dolayı müvekkillerinin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, kaldı ki davaya konu yapılan ödemenin yatırım amacıyla yapıldığını ve talep edilemeyeceğini, Bir an için ödenen bedelin intifa bedeli olduğu düşünülse bile gerçek intifa bedelinin her yıl için 75.000 USD olarak hesaplanması gerektiğini, buna göre intifa süresinde taşınmaz malikine veya akaryakıt bayiine ödenmesi gereken intifa bedelinin, intifanın sona ermesi gereken 06.03.2012 tarihine kadar 375.000 USD olacağını, bu durumda davacının ödenmesi gerekenden daha az intifa bedeli ödediğinin kabulü ile davacının alacağından değil borcundan söz etmek gerektiğini, diğer taraftan davacının ödemiş olduğu bu bedeli daha önce icra yolu İle haksız olarak iade aldığını, buna ilişkin banka kayıttan, çekler ve ödeme protokollerinin, … İcra Hukuk Mahkemesİ’nin 2008/55 E.-2008/46 K.sayılı dosyası ile bu dava dosyasının işaret ettiği diğer dava dosyalarının 06.04.2009 tarihli borç ödeme protokolü’nün hiç biri kabul görmeyecek olsa dahi, bayilik sözleşmesi ve İntifanın yasa ve usule aykırı olduğu için geçersiz ve konusuz kalmasından dolayı müvekkillerinin herhangi bir borcunun doğmayacağını, İntifa sözleşmelerinin 5 yıldan fazla yapılamayacağının gerek 4054 sayılı Kanun’un 4, 5, 6.maddeleri, gerek Rekabet Kurulu’nun 2002/2 ve 2002/3 sayılı Tebliğ ve kararları ile ve gerekse bu kararların yargı denetimine tabi tutularak verilen Danıştay ve Yargıtay kararları, kesinleşmiş yerel Mahkeme kararlan İle kabul edildiğini, 5 yılı aşkın sözleşmelerin 4054 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata aykırı olması nedeniyle iptalinin istenebileceğinin karara bağlandığını beyanla; davanın reddine ve yargılama masraftan ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle, davalı bayi ve taşınmaz maliklerinden intifa bedelinin kullanılmayan süreye denk miktarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce … … Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılarak, açıkça davaya konu intifanın terkin edilip edilmediğinin, edilmişse tarihinin bildirilmesi istenmiş, dava konusu tapu kaydı celp edilip incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, davacısının … ve …, davalısının … A.Ş olduğu, dava konusunun intifa şerhinin fekki, fekedilmesinden doğan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkin olup, 12/05/2015 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacılarca temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacı yanın kesin delil kabul edilen ticari defter ve kayıtları üzerinde bayilik sözleşmesi, fesih ihtarnamesi birlikte değerlendirilerek taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığı ve miktarı ile davalılarının sorumluluğunun değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş , bu yönden sunulan 06/08/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; intifa hakkının öngörülen tarihten önce 29/04/2013 tarihi itibariyle sonlanmış olması nedeniyle davacının intifa ivazından dolayı 8 yıl 10 ay 9 günlük kalan süreye isabet eden alacağının KDV dahil 290.327,70 TL olduğu, davacı yanın alacağına, davalılara … . Noterinden keşide edilen 29/07/2013 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalılara tebliği tanhınden avans faizi işletilmesi gerektiği, ancak dosyada davacı ihtarnamesinin davalılara hangi tarihte tebliğ edildiğine dair bir bilgi ve belge mavcut olmadığından, dava tarihi itibariyle işlemiş faizin hesaplanmasının mümkün olmadığı, 2 ve 3 nolu davalıların taşınmazı, üzerindeki takyidatlarla birlikte satın almış olmaları nedeniyle davacı yanın alacağından 1 nolu davalı şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında, davacı … ve … tarafından davalı …aleyhine açtığı intifa şerhinin fekki, fekedilmesinden doğan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkin dava dosyasından ve … … Tapu Sicil Müdürlüğünün 13/10/2015 tarihli cevap yazısından davaya konu taşınmazdaki intifanın terkin edilmediği saptanmış olup, intifa bedelinden kullanılmayan kısma tekabül eden bölümünün istenebilmesi için öncelikle intifa hakkının tapudan terkin edilmesi gerektiği, intifa terkin edilmedikçe intifa hakkı devam ettiğinden böyle bir talepte bulunulmasının hukuki dayanağı olamayacağı anlaşılmakla, erken açılan davanın reddine karar verilmiş” hüküm davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2017/962 Esas- 2018/6642 Karar ve 17/12/2018 tarihli bozma ilamına göre “1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar … ve … vekilinin temyizi, lehlerine eksik vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkindir. Mahkemece, davanın intifa hakkı devam ederken (erken) açıldığı gerekçesiyle verilen red kararı esasa ilişkin nihai karar olup, buna göre davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması isabetsizdir.” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozulan dava dosyası mahkememize tevzi edilerek 2020/336 esas sayılı numara alınarak yargılamaya devam edilmiş, yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Tüm dosya ve Yargıtay Bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde tapu kayıtlarına göre intifa hakkının terkin edilmemiş olup dava tarihi itibariyle intifa terkin edilmedikçe böyle bir dava açılmasının hukuki dayanağı olmadığı ve erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Erken açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 9.828.80 TL harçtan mahsubu ile artan 9.774,40 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 45.826,96 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
5-Davalı … tarafından yapılan 18,50 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmadan artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …