Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/334 E. 2021/305 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/334
KARAR NO:2021/305

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/11/2018
KARAR TARİHİ:05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, müvekkilinin garaj ve otomatik kapı sistemleri yaptığını, davalı … A.Ş. ile 21.05.2015 tarihinde alt yüklenici sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hak edişlerinin büyük kısmının ödendiğini, en son 222.734,02 TL bedelli 09.11.2016 tarihli hak ediş faturası düzenlendiğini, bu faturanın 42.994,76 TL’sinin ödenmediğini, bunun üzerine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik itirazında bulunmuştur. Davacının alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da davacının yaptığı işin ayıplı olduğunu, kendisine bildirilen ayıpları düzeltmediğini, ayıplı imalatları kendilerinin düzelttiğini, ayıpların düzeltilmesi için yaptıkları masraflar için takas haklarını kullandıklarını, haksız olarak dava açılmış olması nedeniyle de 6100 sayılı HMK m. 329/II’ye göre davacıya disiplin para cezası verilmesine karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 470 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, ticari defterleri, ödeme makbuzlarını, hak ediş makbuzlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, 21.05.2015 tarihli sözleşmeyi, ticari defterleri, hak ediş makbuzlarını, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Mahkememiz dosyası …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında açılmış, bu mahkemece görevsizlik kararı verilmesinden sonra …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; …Karar sayılı dosyasında yargılamaya devam edilmiş, bu mahkemece de yetkisizlik kararı verilmesiyle dosya mahkememize gelmiştir.
Davalı taraf zamanaşımı definde bulunmuştur. Eser sözleşmelerinde zamanaşımı süresi 6098 sayılı TBK m. 147/I-6’ya göre beş yıldır. Davaya konu fatura tarihi 09.11.2016 olup zamanaşımı süresinin bitiş tarihi 09.11.2021 olup beş yıllık zamanaşımı süresinin bitmediği anlaşılmakla zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında yapılan 21.05.2015 tarihli Taşeron Sözleşmesinin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2’nci maddesinde “Sözleşmenin konusu, işverenin yapımını üstlendiği, projenin (…) taşeron tarafından sözleşme ve eklerinde belirtilen özel şartlar, özel teknik şartname, birim fiyat tarifleri, iş programı çerçevesinde, fen ve sanat kurallarına uygun olarak anahtar teslimi götürü bedelli yapılması işidir” düzenlemesi yapılmış olup, taraflar arasındaki hukuki ilişki niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir.
Davalı taraf davacının ayıplı imalatta bulunduğunu belirterek takas talebinde bulunmuştur. Davalı tarafın takas talebine ilişkin olarak 16.11.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında davacının yaptığı ayıplı imalatları açıklaması ve metrajını bildirmesi için iki hafta kesin süre verilmiş ancak bu süre içinde davalı taraf açıklama yapmamıştır.
Tarafların birbirinden alacaklı olup olmadıklarının tespit için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyanın mali müşavir, hak ediş uzmanı bilirkişi, inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine verilmesine karar verilerek bilirkişi heyetinden; davacının davalı taraftan alacaklı olduğu hak edişinin kalıp kalmadığının tespiti, davacının davalı taraftan alacaklı olduğu hak edişi kaldıysa miktarının tespiti, davacının ayıplı imalat yapıp yapmadığının tespiti, davacı ayıplı imalat yaptıysa miktarının tespiti, davacının yaptığı ayıplı imalatlar için davalının ne kadar harcama yaptığının tespiti ve davacının yaptığı ayıplı imalatlar için davalının yaptığı harcamalar düşüldükten sonra davacının davalıdan alacaklı olduğu miktar bulunup bulunmadığının tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 13.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki hak ediş mutabakatlarının toplamının 666.806,53 TL olduğu, hak ediş ödemelerinin toplamının ise 931.498,90 TL olduğu, davacının düzenlediği faturalar toplamının 708.929,73 TL olduğu, 18.01.2017 tarihinde kesin kabul evrakının düzenlendiği, kesin kabul evrakında daha önce tespit edilen uygunsuzlukların tamamlanmış olduğunun yazılı olduğu, tespit edilen uygunsuzlukların sensörlü elektronik kumandalı sistemlerden kaynaklandığı ve bu sistemlerde her zaman arıza meydana gelebileceği, davalının arızaların onarımını üçüncü kişilere yaptırdığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı, eksik iş ve ifa olduğuna ilişkin bir belge olmadığı, incelenen davacı taraf defterlerinden 2017 ve 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış onayının olmadığı, davacı tarafın defterine göre davacının 25.10.2018 tarihine göre 51.108,69 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın defterlerine göre de davalının 25.10.2018 tarihine göre 51.108,69 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10’inci maddesine göre davalının 120 gün vadeli çekle ödeme yapma hakkına sahip olduğu, son hak ediş faturasının 09.11.2016 olması nedeniyle 120 gün sonraki muacceliyet tarihinin 09.03.2017 olduğu, bu tarih ile takip tarihi arasındaki faiz ile birlikte davacının alacaklı olduğu toplam miktarın 51.262,29 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf kendisine açıklama yapması için kesin süre verilmesine rağmen takas talebine konu ayıplı imalatlarla ilgili açıklama yapmamış, hazırlanan bilirkişi raporunda da ayıplı imalatlarla ilgili bir tespitte bulunulmamıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Kesin Kabul” başlıklı 33’üncü maddesinde kesin kabulün nasıl yapılacağı ve 11’inci maddesinde de kesin hakedişin nasıl hesaplanacağı belirlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan 18.01.2017 tarihli kesin kabul evrakı ile işin davalı tarafından kabul edildiği, kesin kabul evrakına da daha önce tespit edilen eksikliklerin tamamlandığının yazıldığı anlaşılmakla davalı tarafın kesin kabul öncesinde 6098 sayılı TBK m. 474’e göre eseri gözden geçirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve tespit ettiği eksiklikleri davacı tarafa bildirdiği, bu eksikliklerin de davacı tarafından giderildiği anlaşılmakla davalının takas talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme incelendiğinde “Sözleşmenin Türü” başlıklı 3’üncü maddesinde götürü bedelli işlerin bedellinin nasıl hesaplanacağının belirlendiği, “İşin Bedeli” başlıklı 4’üncü maddesinde işin bedelinin 560.171,32 TL olduğu, 11’inci maddesinde anahtar teslimli götürü bedelli imalatların ve birim fiyatlı işlerin kesin hesaplarının nasıl yapılacağı belirlenmiştir.
Hazırlanan 13.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar davacının defterlerinden 2017 ve 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış onayının olmadığı, dolayısıyla da usulüne uygun tutulmadığı tespit edilmişse de hem davacı tarafın defterlerine göre hem de davalı tarafın defterlerine göre davalının 25.10.2018 tarihine göre davacıya 51.108,69 TL borçlu olduğu, tespit edilmiştir. Dolayısıyla her iki taraf defterleri birbirini doğrulamaktadır. Her iki tarafta birbirlerinin defterlerini delil olarak göstermişlerdir. Bu durumda sözleşmenin 33’üncü maddesine göre kesin kabulün yapıldığı, 11’inci maddesine göre de kesin hakediş hesaplamasının yapıldığı, bunun sonucunda da ortaya çıkan alacak borç durumunun her iki taraf ticari defterlerine aynı şekilde kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 471’e göre; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği taraflar arasında yapılan kesin kabul işleminden anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK m. 479’a göre; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” Taraflar arasında kesin kabul yapılmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 10’inci maddesine göre de ödemenin 120 gün vadeli çek ile yapılabileceği kararlaştırılmış olup 6098 sayılı TBK m. 117’ye göre borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş durumdadır. Bu gerekçelerle davanın 13.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 42.994,76 TL asıl alacak ve 8.267,53 TL işlemiş faiz toplamı olan 51.262,29 TL üzerinden kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Alacağın likit olması, her iki taraf defterlerinin birbirini doğruluyor olması, davalının kendi defterlerine göre de takip miktarı kadar borçlu olmasına karşılık icra takibine itirazda bulunması iyiniyetli görülmediğinden davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
Davacının haksız yere dava açmadığı anlaşılmakla davalının 6100 sayılı HMK m. 329’a göre disiplin para cezası verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 51.262,29-TL üzerinden devamına, faize ilişkin talebinin reddine, asıl alacağın takip tarihinden itibaren aynı koşullarda devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 51.262,29 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalının zaman aşımı definin 6098 sayılı TBK madde 147/1-6’ya göre reddine,
5-Davalının takas talebinin reddine,
6-Davalının disiplin para cezası talebinin 6100 sayılı HMK madde 329/2 koşulları oluşmadığından reddine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.501,73-TL nispi karar harcının peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile eksik 3.465,83-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.443,00-TL ( 2.250,-TL BK ücreti, 193,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 2.421,71-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 77,00-TL ( 35,90-TL BH, 35,90-TL PH, 5,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.464,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 450,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2021

Katip …

Hakim …