Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2020/758 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/333
KARAR NO :2020/758

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:19/11/2014
KARAR TARİHİ:10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un … Bank A.Ş. … Şubesinin … no.lu Bireysel … no.lu Kurumsal müşterisi olup, 15.04.2008 tarihinde 316 sayılı Genel Kredi Sözleşmesi 700,00,00. TL teminat ipoteği mukabilinde bankadan 60 ay vadeli 385.000,00 TL tutarında kredi kullandığını, müvekkilinin tüm ödemelerini gününde yaptığını, sözleşmenin yükümlülüklerine aykırı davranışta bulunmadığını, müvekkilinin krediyi kullandıktan bir süre sonra eline toplu para geçtiğinde toplu ödeme yapmak istediğini, ancak banka yetkililerince bu ödeme isteminin kabul görmediğini, hesabı kapatmak istediği ve sözlü olacak defaatle talepte bulunduğunu, bu talebinin kabul görmediğini, daha sonraları ana para dışında fahiş talepte bulunduklarını, müvekkilinin erken ödeme talebinin, erken kapama toplam net tutarını bankadan defaatle talep edilmesine rağmen, hesap dökümünün kendisine bildirilmediğini, bu süreçte aylarca çalamayan müvekkilinin …, Noterliğinin 18,12.2010 tarih, … yev. no.lu ihtarnamesi ile borcunu nakden ve defaten ödemek İstemini ve bankaca istenen bedelleri, her başlık için gerekçe ve yazılı olarak açıklamalı şekilde talep ettiğini, davalı bankanın cevabi yazısında anapara ile birlikte haksız olarak 45.412,45 TL erken kapama ücretinin ödenmesini talep ettiğini, cevabi yazının bankanın ödeme tarihi olarak belirlediği günden geç geldiğini, banka cevabi yazsında 45.412,45 TL erken kapama ücreti ile birlikte 29/12/2009 tarihi itibariyle ödenmesi gereken toplam rakamın 381.933,45 TL olarak bildirildiğini, banka tarafından borç dökümünün geç bildirilmesi dolayısıyla işleyen faiz komisyon vs. gibi kalemlerin müvekkiline yüklendiği, tüm taleplere rağmen yazılı olarak yeni bir hesap bildirilmediği için yine ödemelerine düzenli olarak devam ettiğini, 11.01.2010 tarihinde 25.000,00 TL, 10.02.2010 tarihinde 9.819,28 TL olmak üzere toplam 34.819,28 TL daha ödeme yaptığını, müvekkilinin bu ödemeleri 29/12/2009 tarihli bankaca bildirilen rakam düşüldüğünde dahi 347.114,17 TL kalması gerekmekte iken bankaca kapama için 354,331.38 TL talep edildiğini, ayrıca bu geçen 2 ay zarfında banka yeni rakam bildirmediği için, müvekkilinin bu aylara ilişkin olarak 10.220,99 TL faizi de ödemek zorunda kaldığını, bu ise bankanın kendi hatasını karşı tarafa yüklenmesinden başka bir şey olmadığı, davalı bankanın, … Bankası Hasanpaşa Şubesine net borç miktarını ancak 17/02/2010 tarihinde bildirebildiği, bu rakamlara göre 41.270,00 TL “Hazine Maliyeti”, 1.138,67 TL günlük işlemiş faiz, 311.922,71 TL ana para olmak üzere toplam 354.331,38 TL ödendiğinde hesabın erken kapatılabileceğinin belirtildiği, davalı bankanın yazılı olarak beyan edilmeyen ancak sözlü olarak beyanlarda “hazine maliyeti” olarak telaffuz ettiği ve her nasılsa ödemelere rağmen devamlı olarak artarak bir türlü aşağıya düşmeyen 41.270,00.-TL erken kapama ücreti hazine maliyetinî ve bankanın gecikmesi (geç cevap vermesi) neticesi oluşan 10.220,99 TL ile 1.138,67 TL’lik işlemiş faizi talep etmesi TKHK’ya aykırı olduğu gibi 14.03.2003 tarihli 25186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tüketici Kredisinde Erken Ödeme indirimi ve Kredinin Yıllık Maliyet Oranını Hesaplama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” le de bağdaşmadığını, …, Noterliğinin 17.02.2010 tarih ve … yev. no.lu ihtarnamesi ile de açıkça belirtildiği ve “ipoteğin fekki için 41.270,00,-TL’lik ve 1.138,67.-TL’lik bedellerin zaruretten ihtirazı kayıtla bankaya ödendiği” sözleşmenin 34,9 maddesinin haksız şart olduğu ve bu nedenle geçerli olmadığını, davalı bankanın 17.02.2010 tarihli bilgi yazısında islenilen 41.270,00.-TL’lik bedelin Hazine Maliyeti olduğunu İkrar ettiğini, fakat sözleşmede bankaca, hazine maliyeti adı altında bir talepte bulunulabileceğine dair hiçbir kaydın olmadığını, banka yetkilileri ile yapılan müteaddid görüşmelerde 41.270,00 TL’lik kısmın sözleşmenin 36.6 maddesinin ‘i’ bendinde belirtilen hükmüne göre cezai şart olarak istendiğinin taraflarına iletildiği, fakat cezai şartın unsurları incelendiğinde, davalı bankanın dayandığı sözleşmenin 35,6 maddesinin i bendindeki hiçbir unsurun yer almadığının açıkça görüleceğini, taraflardan sadece biri aleyhine konulan cezai şartın geçerli olmadığını, müvekkilinin nakden ve def’aten ödeme istemini belirttiği ihtarda verdiği 2 iş günlük sürenin bittiği 23.12.2010 tarihi ile bankanın süresinde yazılı cevap verdiği 17.02.2010 tarihi arasındaki geçen sürede faiz talep edilemeyeceğini beyanla, davalı … tarafından, müvekkilinden haksız olarak, “Cezai Şart” “Erken Kapama Ücreti” ve “Hazine Maliyeti” adı atında farklı şekillerde istenen ve ipotek fekki için mecburen ihtirazî Kayıtla ödenmek zorunda kalan 41.270,00-TL’nin davalı yanca, müvekkiline ödeme tarihi olan 17.02.2010 tarihinden itibaren İşleyecek yasal faizi ile birlikte geri ödenmesine, davalı yanın temerrüdünden mütevellit, ödenmek zorunda kalınan son ödenen 2 taksit içindeki anapara dışında kalan 10.220,99-TL’lik faiz bedelinin, davalı yanca müvekkiline ödeme tarihi olan 17.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte geri ödenmesine, davalı yanın temerrüdünden mütevellit, ihtirazî kayıtla ödenmek zorunda kalınan anapara dışında kalan 1.138,67 TL, 7 günlük İşlemiş faiz bedelinin, davalı yanca müvekkiline, ödeme tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının 15,04.2008 tarihinde imzaladığı 316 sayılı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, müvekkili banka ile 700,000 TL’lik tutarda kredi sözleşmesi ve … sayılı Bankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davacının 60 ay vadeli 385.000,00TL. tutarlı İş Yeri Kredisi kullandığı, davacı söz konusu krediyi sûresinden önce kapatmak istediğinden kendisinden 41,270,00 TL. erken ödeme komisyonu, gecikme faizleri ve bir takım fer’ileri ile tahsilinin talep edildiğini, davacı sözkonusu tutarın fuzuli ve haksiz olduğunu iddia ederek ihtirazı kayıtla ödediği ve huzurdaki davayı açtığını, dava konusu yapılan kredinin ticarî nitelikte bir kredi olduğu ve krediyi kullanan davacının …. Noteri olup, işyeri amaçlı ticari kredi kullandığını, yapmış olduğu sözleşmeleri ve yükümlülüklerini anlamak konusunda ehil olduğunu, basiretli bir tacîr gibi hareket etmesi gerektiğini, İpotek teminatı göstererek başka bankalardan kredi arayışına giren davacının müvekkili bankadaki kredisini erken kapatmak talebinde bulunduğunu, hem yapılan sözleşmeler hem de Genel Bankacılık Uygulamaları gereği ticari kredilerde erken ödeme komisyonu/cezası alınması ticari örf ve adet olmuş yaygın bir uygulama olduğunu, davacının bunu bilmemesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bir banka olduğunu, bankaların önemli yükümlülükleri ve kullandırılan kredilerinin mevzuat çerçevesinde oluşan yüksek maliyetinin olduğunu, davacının İmzaladığı sözleşme hükümlerine aykırı talepte bulunduğunu, cezasının İmzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkili bankanın kredinin vadesinden evvel kapatılması sonucu talep ettiği komisyonun, talep edilmesini engelleyecek hiçbir hüküm bulunmadığı,
Sözleşmenin 34.9 maddesinde açıkça Erken ödeme Komisyonu alınacağının ise açıkça düzenlendiği, hatta sözleşmenın “Faiz, Komisyon, Vergi, Fon ve masraflar” başlığında bankanın isteyeceği her nevi komisyon ve faize müşterinin herhangi bir iddia ve itirazda bulunmayacağını baştan kabul ve taahhüt ettiğine dair hükümler bulunmakla birlikte, sozkonusu sözleşmenin 4,1 maddesinin Bankanın her türlü vergi, resim, harç komisyon kesme yetkisinin bulunduğunu belirttiği, davacının basireti bir tacir olarak sözleşmeyi imzaladığı ve taraflar arasında yürürlüğe girdiğini, ayrıca ne mevzuatta ne de davacı yanca imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında Bankanın erken ödeme komisyonu ya da BSMV talep etmesini engelleyecek hiçbir hükmün de bulunmadığı, yasal ve sözleşmesel durum bu olup, Yargıtay içtihatlarında da bankaların böyle bir talep hakkının olduğu yönünde istikrarlı kararların mevcut olduğunu, mevcut davada taraflar tacir olmakla evleviyetle uygulanması gereken bu uygulamanın taraflardan birinin Tüketici olduğu konut kredisine ilişkin verilmiş emsal Yargıtay Kararında da vurgulandığını, davacının şirket kredinin iadesinin dolmasına aylar olmasına rağmen erken kapama talebinde bulunduğunu, müvekkili banka tarafından talep edilen erken ödeme komisyonunun Bankacılık Teamülüne ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olmadığı, Genel Kredi Sözleşmesinde erken ödeme komisyonunun talep edilmeyeceğine dair bir hüküm de yer almadığını, tam tersi alınacağına dair hüküm bulunduğu davacının netice i talep kısmında faiz konusunda çelişki yarattığını beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle alınan erken kapama komisyonunun faiş olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu 15/04/2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 18/12/2010 tarihli …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davalı bankaca gönderilen 29/12/2009 tarih ve 328 sayılı cevap yazısı, davalı bankanın … bankasına gönderdiği 17/02/2010 tarih ve … sayılı bilgi yazısı, davacı tarafından çekin …. Noterliğinin 17/02/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname, davacıya ait kredi ödeme planı ve hesap dökümü, … bankasınca davalı bankaya yapılan ana para ödemelerini ve ihtirazi kayıtla yapılan diğer ödemeleri gösterir, EFT talimatları ve havale gönderimi ile ilgili taahhütnameler, ödenen bedellerin makbuzları, …’a ait davalı … Bank … şubesinin … nolu hesabı ve sair … hesap kayıtları, kredi borcu hesabını kapatan … Bankası Hasanpaşa Şubesindeki …’a ait … nolu ödemeleri vs gösterir hesap kayıtları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. Noterliğine müzekkere yazılarak 17/02/2010 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname celp edilmiştir.
… … Şubesine müzekkere yazılarak …’a ait … nolu hesap kayıtları celp edildi.

… A.Ş Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; Yargıtay bozma ilamınca genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde 2008 yılından bu yana uygulanan faiz oranlarını celp edilmiştir.
Ziraat Bankası A.Ş Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; 2008 yılından bu yana genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde 2008 yılından bu yana uygulanan faiz oranlarını celp edilmiştir.
Vakıflar Bankası A.Ş Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; 2008 yılından bu yana genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde 2008 yılından bu yana uygulanan faiz oranlarını celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava konusu olaya ilişkin iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacı ile dosyada toplanan tüm dellilerin nazara alınarak ayrıca davalı bankanın ilgili şube kayıtlarının da incelenmesi tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/04/2011 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın davacıdan talep ve tahsil ettiği 41.270,00 TL ‘lik erken ödeme komisyonun 22.554,64’lik kısmının yerinde olmadığı, davacı ise 41.270,00 TL’lik erken ödeme komisyonunun tamamının faizi ile birlikte iadesini talep etmiş olup davacı talebinin tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı, ayrıca davacı bankaya ihtar keşide ederek alınacak komisyon miktarını talep etmesine rağmen bankanın gecikmeli bildirimi nedeniyle davalı kusuru ile 1.138,67 TL faiz ödediğini ileri sürmüş ise de, fiilen bu dönemde parayı kredi olarak kullandığı düşünüldüğünde bu faizin geri istenilmesinin yerinde olmadığı, ancak hukuki bir mesele olan bu konuda nihai takdirin Mahkemenize ait olduğu, tarafların masraf, ücreti vekalet ve benzeri diğer taleplerinin ise Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmesine karar verilmiş olup; 27/03/2012 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkemece taraflar arasındaki kredi ilişkisine TKHK hükümlerinin uygulanması halinde davacının 35.031,54TL’yi davalıdan istirdat edebileceği, fakat heyetlerince olayda TKHK hükümlerini tatbik etme imkanı bulunmadığı kanaatinde olduğu, sözleşmenin 34.9 hükmünde BK 19 kapsamında ahlaka, adaba veya kanuna aykırı bir yön bulunmadığı ve bu nedenle sözleşmenin 34.9 maddesinin geçerli olduğu, mübrez kredi sözleşmesinde kararlaştırılmayan erken kapama tutarının, akdin esaslı unsurlarından olmadığı, konusu itibarıyla ikincil nitelikte bir husus sayılması gerektiği ve BK 2.madde uyarınca Mahkeme tarafından “işin mahiyetine bakarak” tayin edilebilecleği, kök raporda yüzde 6’lık bir erken kapama bedeli oranının makul olabileceği ve bu yüzdelik orana tekabül eder nitelikte 22.554,64TL’nin davacıya iadesinin makul olabileceği sonucuna varılmış olduğu, Borçlar Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca nihai oranın tespitinin ve buna tekabül edecek miktarın belirlenmesinin Mahkemeye ait olduğu, davacıya iadesine karar verilecek tutarlara ödemenin yapıldığı, 17/02/2010 tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar yasal faiz istenebileceği, diğer konularda kök raporda varılan sonuçları değiştirecek nitelikte bir husus olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın … Esas … Karar sayılı 05/06/2012 tarihli karar ile kısmen kabulüne karar verilmiş olup kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/12098 Esas, 2014/7448 Karar Sayılı 15/04/2014 tarihli ilamıyla “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle alınan erken kapama komisyonunun fahiş olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 34/9 maddesi, “borç miktarı vadesinden önce ödenebileceği gibi banka erken ödenen miktar için münhasıran tesbit edeceği erken kapama komisyonunu alma hakkını tutar. Erken kapamayı banka kabul etmek zorunda değildir. Erken kapama ancak ödeme vadesinde işlemiş faiz içeren taksit ödendikten sonra kalan anapara ile birlikte belirlenecek erken kapama ücretinin de ödenmesi ile mümkün olacaktır” hükmünü haizdir. Anılan hükümle kredinin vadesinden önce kapatılması halinde bankanın erken kapama komisyonu talep edebileceği davacı tarafça kabul edilmiş ise de, davalı bankanın hangi oranda erken kapama komisyonu uyguladığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece diğer bankalardan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde uyguladıkları faiz oranları sorulmak suretiyle davalı bankanın uyguladığı erken kapama komisyonu oranının fahiş olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bozma ilamı sonrası Mahkememiz … Esas sırasına kayıt edilen dosyada; bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bozma ilkeleri doğrultusunda yapılan incelemeler sonucunda; Mahkemece çeşitli bankalardan sorulan erken ödeme komisyonu ortalamalı dikkate alınarak yeniden yapılan hesaplama sonuçlarının da kök rapordaki hesaplamaları doğruladığı, buna göre davalı bankanın davacıdan piyasa ortalamalarına nispetle 22.554,64TL fazla erken ödeme komisyonu tahsil etmiş olduğunun hesaplanması nedeniyle davacı yanın 22.554,64TL’yi 17.02.2010 tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte iadesini talep edebileceği, davacı yanın davalı bankaya ihtar keşide etmesi üzerinden 2 aydan fazla zaman geçmesi nedeniyle komisyondan ayrı olarak kendisinden alınan 2 taksit faizlerine karşılık 10.220,99TL ile 7 günlük faiz tutarı olan 1.138,67TL’nin davacı yanca davalıya ödenmeden veya davalının itiraz etmesi halinde tevdi mahalline ödenmeden kredi olarak kullanılmaya devam edilmiş olması nedeniyle geri istenmesinin yerinde olmadığı ancak delillerin takdiri ve hukuki yorumunun Sayın Mahkemeye ait olması nedeniyle Sayın Mahkemenin aksi görüşte olması halinde talep edilen 10.220,99TL ile 1.138,67TL’nin yapılan hesaplamalara uygun olduğundan 17.02.2010 tarihinden itibaren kanuni faizleriyle birlikte iadesi edilmesi talebinin Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından erken kapamaya ilişkin şartın haksız şart oluşturup oluşturmadığı, çekilen kredinin ticari veya tüketici kredi olup olmadığının belirlenmesi bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 27/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davacının kullandığı kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğu, kredi sözleşmesindeki erken kapama şartının haksız şart sayılması gerektiği, davacının erken kapama tutarının bildirilmesi istemine davalının geç cevap vermesi nedeniyle gecikmeden doğan faizin davacıdan talep edilmesinin uygun olmayacağı, davalının davacıdan aldığı erken kapama ücretini faiziyle birlikte iade etmesinin ve keza gecikme gerekçesiyle davacıdan tahsil ettiği faizleri de geri vermesinin icap ettiği, faiz hesabının uzmanlık alanlarının dışında kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın … Esas … Karar sayılı 05/06/2018 tarihli karar ile Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2019/2708 Esas, 2020/1072 Karar, 04/06/2020 tarihli İlamıyla Yargı Yeri olarak Mahkememiz belirlenmiş olmakla dosya Mahkememiz esasına kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince 385.000,00 TL 60 ay vadeli kredi kullandığını, taksitlerin düzenli olarak ödendiğini, bir süre sonra müvekkili tarafından kredinin tamamının kapatılmak üzere kalan borcun ne olduğunun davalıya sorulduğunu, ilk önce davalı tarafından bu istemin kabul edilmediğini, daha sonra davalı banka tarafından anapara ile birlikte haksız olarak 45.412,45 TL erken kapama ücretinin ödenmesinin talep edildiğini, banka tarafından borç miktarının ne olduğunun 2 ay süresince bildirilmemesi nedeniyle işleyen faiz ve komisyonun müvekkiline yüklendiği, bu nedenle fazladan 10.220,99 TL faiz ödemek zorunda kalındığını, davalının 17.02.2010 tarihinde borç bakiyesini bildirdiğini ve müvekkilinden anapara dışında 41.270,00 TL kredi erken kapama ücreti, fazladan 10.220,99 TL ve 1.138,67 TL işlemiş faiz tahsil ettiğini ileri sürerek, toplam 52.629,66 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının noter olup, işyeri amaçlı ticari kredi kullandığını, kredinin erken kapatılması nedeniyle komisyon alınmasının sözleşme ve genel bankacılık uygulaması gereği olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle alınan erken kapama komisyonunun fahiş olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 34/9 maddesi, “borç miktarı vadesinden önce ödenebileceği gibi banka erken ödenen miktar için münhasıran tesbit edeceği erken kapama komisyonunu alma hakkını tutar. Erken kapamayı banka kabul etmek zorunda değildir. Erken kapama ancak ödeme vadesinde işlemiş faiz içeren taksit ödendikten sonra kalan anapara ile birlikte belirlenecek erken kapama ücretinin de ödenmesi ile mümkün olacaktır” hükmünü haizdir. Anılan hükümle kredinin vadesinden önce kapatılması halinde bankanın erken kapama komisyonu talep edebileceği davacı tarafça kabul edilmiş ise de; davacı tarafça alınan ücretin fahiş olduğu ileri sürüldüğünden, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği gibi, davacıdan tahsil edilen erken kapama ücretinin dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına uygun olarak tespit edilmesi için davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği erken kapama ücreti oranı ile diğer bankaların aynı miktar, aynı tür ve aynı vadeli kredilerin erken kapatılması hâlinde uyguladıkları erken kapama ücreti oranları da gözetilerek ve tarafların kredinin erken kapatılması ile elde ettikleri menfaatler de dikkate alınarak, davalı bankanın aldığı erken kapama ücretinin bankacılık uygulamalarına ve özellikle TMK’nin 2. maddesine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda alınan 05/11/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; diğer bankaların erken ödeme halinde uyguladıkları komisyon oranlarının ortalaması %6,00 dır, kapatılmaya esas anapara 311.922,71 TL’dir. Davacıdan alınması gereken erken kapama komisyon tutarının 18.715,36 TL olması gerekirken, davalı bankanın 41.270,00 TL komisyon kestiği, tutarın hakkaniyetli olmadığı, bu durumda fazla kesilen 22.554,64 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, kredinin erken kapatılması teklifine davalı tarafından geç cevap verilmesi sebebi ile ödenmek zorunda kalınan bedelin de tahsili talep etmiş ise de; davacının bu dönemde kredi tutarını, davalı bankaya veya banka tarafından itiraz edilmesi halinde bir tevdi mahalli tayini istenerek tevdi mahalline ödemeden krediyi kullanmaya devam etmiş olması karşısında; bu taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-22.554,64 TL’nin 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 1.540,00TL harçtan peşin alınan 781,60 TL’nin mahsubu ile eksik 759,11TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Bozmadan önce verilen … Esas … Karar sayılı 05/06/2012 tarihli karar nedeniyle bakiye 558,15TL harcın tahsili için yazılan 08/08/2012 tarih ve 2012/98 harç tahsil nolu müzekkereye konu 558,15TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 801,50TL (17,15TL BH, 781,60TL PH, 2,75TL VH, ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 4.080,00TL ( 3.400,00TL bilirkişi ücreti, 860,00TL posta ve müzekkere masrafı) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 1.748,50TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
7-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 70,00TL yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 40,01TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.511,25TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
10-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır