Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2021/767 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/33
KARAR NO :2021/767

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/01/2020
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müd.’nün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, takip konusu borç ödenmişse de icra masrafları, işlemiş faiz tutarı, vekalet ücreti, takibin fer’inden kaynaklanan sair tutarların ödenmediğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu borcun, ödeme emrinin müvekkiline tebliğinden önce davacıya ödendiğini, müvekkilinin icra takibinden habersiz şekilde ödeme yapmış olmasının müvekkilinin iyi niyetli olduğunu gösterdiğini, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, tebliğden önce ödeme yapıldığından tahsil harcının tahakkuk ettirilemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, her ne kadar 30.06.2021 tarihli ara karar ile bilirkişi incelemesine karar verilmişse de sunulan Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları doğrultusunda mahkememizce bilirkişi incelemesine gerek olmadığından bu ara karardan rücu edilmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Öncelikle belirtilmelidir ki itirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK m. 67/1). Alacaklı, alacağının varlığını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Ayrıca, alacak miktarının takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay HGK nun 03/05/2017 gün 2017/11-80 E., 2017/889 K.; 18.04.2007 günlü ilamı)
Diğer yandan, icra takibine başlanılmasından sonra, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce TBK 100. maddesine göre, yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz, takip masraflarına mahsup edileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce icra dosyası üzerinde işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında mahkemece bir karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafından 58.954,06-TL asıl alacak için 30/09/2019 tarihinde icra takibi başlatılmış olup, davalı borçlu tarafından 10/10/2019 tarihinde borca süresinde itiraz edildiği, davalı tarafından 02/10/2019 tarihinde 58.954,06-TL nin Ziraat Bankası EFT yoluyla takip tarihinden sonra, davanın açıldığı 13/01/2020 tarihinden önce ödendiği ihtilaf dışıdır.
EFT yoluya yapılan ödemenin takip tarihinden sonra yapıldığı anlaşıldığından takip tarihinde davacının alacağı devam etmektedir.
Davacı icra takibini TBK m.100 uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceğini belirterek başlatmış olup, davada ise TBK m.100 hükmünün aksine, takip sonrası ödemenin asıl alacak için yapıldığını belirterek, işlemiş faiz ve fer’iler yönünden itirazın iptali talep etmektedir. Bu durumda mahkemece fer’iler yönünden sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi gerekmekte olup, buna karşılık asıl alacakla ilgili yargılama yapılmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir.
Davacının ası alacağa ilişkin takip öncesi işlemiş faiz talebi bulunmayıp, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü kabul edilerek takip dosyasındaki dosya hesabı, davacı vekilinin 03.02.2020 tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak icra vekalet ücreti 8.464,03 TL ve tahsil harcı 2.682,46 TL, toplam 11.146,49 TL’yi aşmayacak şekilde asıl alacağa takip tarihinden ödemenin yapıldığı 02/10/2019 tarihine kadar işleyecek takip sonrası faiz ile icra vekalet ücreti ve takip giderleri bakımından davalının itirazın iptaline ve takibin sadece bu kısım yönünden devamına karar verilmesi gerekmiş olup davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalının ….İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın fer’iler yönünden iptaline,
Davacının talebi olan 11.146,49 TL’yi aşmamak üzere, takibin asıl alacak 58.954,06 TL’ye takip tarihi olan 01/10/2019 gününden ödemenin yapıldığı 02/10/2019 tarihine kadar ( davacı-alacaklı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi oranında ) takip sonrası faiz alacağı yönünden ve yine icra vekalet ücreti ile icra fer’ileri yönünden devamına,
Hüküm fer’i alacaklarla ilgili olarak tesis edildiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 761,42 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah ile alınan toplam 190,40 TL harcın mahsubu ile eksik 571,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 315,60 TL ( 54,40 TL PH, 54,40 TL BH, 7,80 TL VH, 136,00 TL Islah Harcı, 63,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu Hasan AYDIN’a 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Kısa kararın 1. maddesinin 2. paragrafında yazılı “Davacının talebi olan 11.146,49 TL’yi aşmamak üzere, takibin asıl alacak 58.954,06 TL’ye takip tarihi olan 01/10/2019 gününden ödemenin yapıldığı 02/10/2019 tarihine kadar ( davacı-alacaklı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi oranında ) takip sonrası faiz alacağı yönünden ve yine icra vekalet ücreti ile icra fer’ileri yönünden devamına,” şeklindeki hükümde, takip tarihi olarak “30/09/2019” yazılması gerekirken sehven “01/10/2019” yazıldığı anlaşılmakla, hükmün tashihini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nin 304/1. maddesinde yazılı “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir” hükmü gereğince, hükmün;
“1-Davanın KABULÜ ile davalının ….İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın fer’iler yönünden iptaline,
Davacının talebi olan 11.146,49 TL’yi aşmamak üzere, takibin asıl alacak 58.954,06 TL’ye takip tarihi olan 30/09/2019 gününden ödemenin yapıldığı 02/10/2019 tarihine kadar ( davacı-alacaklı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi oranında ) takip sonrası faiz alacağı yönünden ve yine icra vekalet ücreti ile icra fer’ileri yönünden devamına,
Hüküm fer’i alacaklarla ilgili olarak tesis edildiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,” olarak tashihine karar verildi. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır