Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2020/399 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/321
KARAR NO: 2020/399

DAVA: TESPİT
DAVA TARİHİ: 17/10/2019
KARAR TARİHİ: 10/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde; davacı şirketin … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde … m2 alanlı taşınmazda … m2 hisseli dava dışı … adına kayıtlı hissesinin tamamını satın aldığını, davacının söz konusu hisse payını alırken taşınmaz üzerinden … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından konulan haciz bulunduğunu, davalı şirketin avukatı … ile yapılan protokole göre protokolde yazılı olan iki adet bononun ödenmesi durumunda eski hissedar dava dışı …’ün payları üzerindeki hacizinin kaldırılmasının kararlaştırıldığını, protokolde yazılı olan bonoların bedellerinin davalı şirketin avukatı Selahattin Aydın’ın hesabına yatırılarak borcun sona erdirildiğini ancak davalı şirket tarafından haczin kaldırılmadığını, davalı şirketin kendi avukatını azlederek haczin kaldırılmasını da engellediğini, halen taşınmaz üzerinde haciz bulunduğunu, davaya konu taşınmaza davalı alacaklının …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından konan haciz şerhinin borcun ödenmesi nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, dava dışı … ve … aleyhine… İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını dosyanın daha sonra … numarasını aldığını, bu dosyada dava dışı borçlu…’a intikal eden davaya konu taşınmazdaki payların üzerine haciz konulduğunu, davacının dosyaya sunduğu “…” isimli belgenin yetkisiz kişi tarafından imzalandığını, icra takibindeki borç miktarının 100.000,00 USD olmasına karşın yapıla ödemenin 100.000,00 TL olduğunu bu nedenle borcun sona erdiğinin düşünülemeyeceğini, dava dışı …’ün davacı şirkete karşı hukuki sorumluluğu bulunduğunu, kendilerine karşı sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 16’ya göre icra memurunun işleminin şikayet başvurusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tapu kaydını, protokolü, banka ödeme dekontunu, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, bono fotokopilerini, beyanname örneğini, yemin delili, keşif, tanık beyanlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Mahkememiz dosyası ilk önce … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında açılmış, bu mahkemece davanın tapu kaydındaki şerhin kaldırılması ve haczin kaldırılması davası olduğu, ticari nitelikte dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Davaya konu…. İcra Dairesinin… sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz içerisine alınmıştır. Dosyanın alacaklısının davalı … A.Ş. olduğu, borçlusunun dava dışı … ve … olduğu, alacak miktarının 100.000,00 USD asıl alacak, 1.458,90 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 101.458,90 USD olduğu, konusunun ise 26.07.2012 tarihli ve 100.000,00 USD bedelli senet olduğu yazılıdır. Dolayısıyla icra dosyasında davacıya dava konusu taşınmazdaki paylarını satan dava dışı … taraf olarak gözükmemektedir. Dosya derdest olup borç ödenmemiştir.
Davaya konu tapu kaydı getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Dava konusu taşınmazın … payı dava dışı ancak … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının borçlusu … alkış adına kayıtlı iken kendi payını … tarih ve … sayılı işlemle dava dışı …’e sattığı, …’ün daha önceden de var olan payları ile satın aldığı payların birleştirildiği ve dava dışı … adına … payın tescil edildiği, dava dışı …’ün de … tarih ve … sayılı işlemle paylarının tamamını davacı şirkete sattığı, bu işlemlerden önce de … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından konan haczin … tarihinde işlendiği görülmektedir.
Dosyaya sunulan 25.08.2017 tarihli “…” isimli belge incelendiğinde; belgenin davalı şirket vekili olarak Av. … tarafından imzalandığı, başkaca bir imza bulunmadığı, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu borç ile dava konusu taşınmazın ilgi tutulduğu, keşidecileri dava dışı …, lehdarı … ve cirantası … olan 50.000,00 TL bedelli, 15.08.2017 düzenleme tarihli ve 28.11.2017 vade tarihli iki adet bononun bedelinin ödenmesi durumunda dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılacağının yazılı olduğu görülmektedir.
Dosya içerisinde bulunan bütün bilgi ve belgeler incelendiğinde davacının dava dışı …’e ait olan borcun ödenmiş olması nedeniyle bu kişiden davacı şirketin satın aldığı paylar üzerindeki haczin kaldırılması talep edilmektedir.
Haciz işlemi uygulayan … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının borçluları içinde … olmadığı gibi konusu da dosyaya sunulan 25.08.2017 tarihli “…” isimli belgede yer alan bonolar değildir.
Davacının üçüncü kişi sıfatıyla haricen tahsil edilmiş bir icra dosyası borcu için konulmuş haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunsa da bu talebini talep edeceği yer borcun ödendiğine ilişkin belgelerle birlikte … İcra Dairesinin …sayılı dosyasıdır. Bu dosyada haczin kaldırılması talebinin reddedilmesi durumunda ise gidilecek hukuki yol 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 16’ya göre icra memurunun işleminin İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoludur. Ödenmiş bir dosya borcu nedeniyle haczin kaldırılmaması durumunda haczin kaldırılması talepli yargı makamlarına yapılacak başvurularda İcra Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Dava konusu olayda davacı ödendiğini ileri sürdüğü borcun ödendiğini belgeleriyle birlikte …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına bildirip haczin kaldırılmasını talep etmesi ve bu talebinin reddi durumunda da 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 16’ya göre icra memurunun işleminin şikayeti yoluyla İcra Hukuk Mahkemesine başvurması gerekirken doğrudan görevli olmayan Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
Dava dışı …’ün keşide ettiği ve … İcra Dairesinin … sayılı dosyası borçlusu …’ın ciroladığı bonoların hukuken davacı ile ve davalı şirketle bir bağlantısı bulunup bulunmaması da uyuşmazlığın çözümünde İcra Hukuk Mahkemesinin görevini kaldırmamakta ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli hale getirmemektedir. Bu gerekçelerle 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememiz görevsiz olduğundan davanın usulden reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre mahkememiz görevsiz olduğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331.md. gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır