Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/32 E. 2022/81 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/32
KARAR NO:2022/81

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:13/01/2015
KARAR TARİHİ:16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin, … Bey. Cad. No:35 …-…, …/İstanbul adresindeki konutunun … nolu ve 05/10/2013/2014 tarihli Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, 05/08/2014 tarihinde gece saatlerinde sigortalı işyerinin önündeki kaldırım altından geçen …’ye ait su tesisatı borusunun patlaması ile suların toprak içine sızarak duvardan sigortalı
işyerine sirayet ettiğini, sigortalı işyerinde çeşitli emtialarda hasara neden olduğunun tespit edildiğini, mevcut hasar neticesinde 10.130 TL hasar oluştuğunu ve hasar bedelinin sigortalıya müvekkil şirket tarafından ödendiğini, Sigorta Poliçesi Umumi Şartları ile TTK m.1481 hükümlerine göre müvekkil şirketin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, sigortalıya ödenen hasar miktarının rücuen tazmini için davalı …’ye 14/11/2014 tarihinde ihbarda bulunulsa da … tarafından verilen 23/12/2014tarihli cevap ile sorumluluklarının olmadığının beyanı ile başvurunun reddedildiğini, dilekçe ekinde mübrez deliller ile davalının sorumlu bulunduğunu, … tarafından verilen cevap yazısında da arızanın giderildiğinin belirtildiğini, akabinde arızanın kendilerinden kaynaklanmadığının belirtilmesi ile çelişki oluştuğunu zira davalı kurumun kendi
kurumlarından kaynaklanmayan hasarlara ilişkin sorunları gidermediğini, bu nedenle davalının verilen cevap yazısında hasarın kendisinden kaynaklandığını zımnen kabul ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.130 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada sayın mahkemeye görev itirazında bulunduklarını, dava konusu olayda İ.Y.U.K hükümlerinin uygulanması gerektiren tam yargı davasının konusunu oluşturan bir
zarar durumunun söz konusu olduğunu, zararı meydana getirenin kamu idaresi olduğunu, görülen hizmetin kamu hizmeti olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Abone İşleri Avrupa 1. Bölge Dairesi Başkanlığı … Şube Müdürlüğü’nce dava ile ilgili gönderilen yazıda meydana gelen hasarın binaya ait Ø32 mm’lik polietilen şube yolunda meydana gelen patlaktan işyerine sızan bir miktar suyun, bina bodrum katının toprakla
temas halinde olan duvarlarının izolasyon ve drenaj eksikliğinden kaynaklandığının tespit edildiğini, arızanın giderildiği tarihte işyeri sahibinin işyerinde çeşitli emtialarda hasar meydana geldiğine dair söz konusu idareden herhangi bir tespit talebi olmadığını, idarenin arızayı gidermesinin mesuliyet anlamına gelmediğini belirttiğini, dava dilekçesinde belirtilen adres ve tarihte müvekkil idarece çalışma yapılmadığından ve hasarın müvekkil idaresi sorumluluğundaki herhangi bir boru patlamasından değil bina izolasyonunun yetersizliğinden kaynaklandığını, müvekkil idare bakımından husumetin reddinin gerektiğini, T.C. Anayasası m.125 hükmünce meydana gelen zarar ile müvekkil … arasında illiyet bağı bulunmadığını, TBK m.41 hükmünce idarenin herhangi bir kasıt veya ihmali bulunmadığını, davacı tarafın istediği hasar bedelinin fahiş olduğu ve meblağa itiraz ettiklerini, faiz başlangıcının ödeme tarihinden itibaren değil dava tarihinden itibaren istenmesi gerektiğini, davaya konu dairenin imar planı ve binanın yapı ruhsatı olup olmadığının araştırılması için … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak araştırılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 31/03/2021 tarihli ara karar ile tarafların kusur durumunun belirlenmesi ve rücuya tabi hasarın varlığı ve miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
03/12/2021 tarihli raporunda bilirkişi heyeti; dava konusu hasar, … nin su borusundan çıkan aşırı miktardaki suların kontrolsüz bir şekilde yayılarak, binanın temel kısmındaki duvarlardan da geçerek bu kısımdaki
mallara hasar vermesine sebep olduğunu, binanın temel duvarlarının izolasyonu normalde de bu kadar fazla suyu durdurmaya imkan verecek şekilde dizayn edilemeyeceğini, temel duvarları baraj duvarı olmadığını, bina ve çevre elektrik hatlarına suyun zarar vermesi, bina temeline olağandan çok fazla su gitmesi sebebiyle binada oturma ile yan duvarlarda muhtemel hasar olmasına sebep olacak şekilde olaylara da sebebiyet verebileceğini, bu konu uzun vadede yaşanabileceğini, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına hasar tazminat ödemesini gösterir ödeme dekontunun ibraz edilmediği, ibrazı gerektiği, meydana gelen hasarda davalı …’nin kusurlu olduğu, eksper raporu ile tespit edilen hasar bedellerinin rayiç değerleri yansıttığı, ödeme dekontunun ibrazı halinde davacının sigortalısının haklarına halef olacağı ve ödediği tazminatı davalıdan ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472 göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla tazminat davasıdır.Davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına yaptığı sigorta tazminatı ödemesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472’inci maddesine göre halefiyet yoluyla tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Bu maddeye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalılardan talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup aynı maddeye göre davacı öncelikle yaptığı ödemeleri ispatlamalıdır. Davacı sigorta şirketi sigortalamış olduğu kendi sigortalısının meydana gelen su baskını nedeniyle zarar görmesi üzerine kendi sigortalısına sigorta tazminatı ödemiştir. Yapmış olduğu ödemeleri dosyaya sunduğu ödeme makbuzları ile ispatlamaktadır. Dava dışı sigortalının, işyeri adresinde yanından geçen şehir şebeke borusunun patlaması sonucu akan sular, sigortalının işyerine zarar vermiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, 10.130 TL olarak belirlenmiş hasar bedeli saptanmıştır. Zarar, davalı kurumun bakım, onarım ve gözetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olması nedeniyle zarardan sorumludur. Borçlar Kanununun 69. Maddesi; ”Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Şehir ve su şebekesi de yapı sayılmaktadır. Bu nedenle davalı kurum, bakım ve gözetimindeki bu borunun patlaması sonucu oluşan zarardan mutlak biçimde sorumludur. Yukarıda açıklanan nedenlerde davanın kabulü ile 10.130,00-TL’nin 16/09/2014 ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile,
10.130,00-TL’nin 16/09/2014 ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 691,99-TL nispi karar harcından peşin alınan 173,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 518,99-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.403,8‬0-TL’nin ( 27,70-TL BVH, 4,10-TL VH, 173,00-TL Peşin Harç, 349,00-TL Tebliğ ve Posta, 1.850,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır