Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/306 E. 2022/234 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/306
KARAR NO :2022/234

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:28/12/2012
KARAR TARİHİ:19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya gelerek 140 ülkede patent aldığı şeklinde gerçek dışı beyanlarının ve davalıya ait bilgilerinin davacı tarafından kullanıldığına dair gerçek dışı beyanlarının ayrı ayrı haksız rekabet olduğunun tespiti, ref’i ve men’ine , davalının davacının müşterilerine gönderdğii ihtarnamelerden dolayı davranışlarına son verilmesi, davalının davacının müşterilerine ihtarname göndermek suretiyle davacıyı müşterileri karşısında “gizli bilgileri çalan, yayan, gelir elde eden , 4 müşterisine pazarlayan, kötü niyetli ve bilinçli olarak davalıyı saf dışı bırakan” şeklinde gösterdiğini ve bunun sonucunda maddi zararların dışında, davacının prestijini, kişilik haklarını ve itibarını zedelemesi, gerçek dışı beyanlarla patent alınmış bir buluşu çalan kötü niyetli bir şirket gibi göstermesi sebebiyle 50.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının davacıya müracaat ederek bir buluşu olduğunu ve gizlilik sözleşmesi imzalanması halinde açıklayacağını beyan ettiği; taraflar arasında 14.07.2009 tarihinde gizlilik sözleşmesi imzalandığı ve davalının kendi adına noterde beyan ettirdiği projesini davacıya sunduğunu, davalının projesinin “her çekilişte tüm ihtimallerin blok halinde satışına ilişkin bir loto veya benzeri şans oyunu” olduğunu, davacının davalıya bu fikrin uygulanabilmesi için tüm ihtimalleri blok satış halinde satın alacak bir müşteri ve böyle bir müşterinin bulunması halinde blok halinde satılacak loto veya şans oyunu için … İdaresi’nden izin alınması” gerektiğini anlattığını, davacının, ilk aşama için davalının onayı ve isteğiyle … Bankası ile görüştüğü fakat fikrin beğenilmediğini, … Bankası dışında başka bir bankaya başvurulmadığı ve proje ile ilgilenilmediğini davalıya bildirildiğini, davalının sahibi olmadığı ve sahibi olmadığını bildiği bir patent belgesini sahipmiş gibi göstererek Borçlar Kanununun haksız rekabet hükümlerini ve TTK’nın haksız rekabet hükümlerini de ihlâl ettiğini, davalının 140 ülkede patent aldığı yolundaki beyaniannda%100 kusurlu olduğu, zenginleşmek için her yolu denediği ve kasıtlı bir şekilde kötü niyetli hareket ettiğini, davacı ile davalı tanıştıklarında, davacı yetkililerinin … biletlerini sanal ortamda fiziken bilet olmaksızın sattıklarını zaten beyan ettikleri; davacının … İdaresi ile yaptığı sözleşmenin de sanal … biletlerinin sanal ortamda satışına ilişkin bulunduğunu, davalının davacının son derece önemli 4 (Banka) müşterisine gönderdiği ihtarnameler neticesinde, davalının davacının müşterisine gönderdiği ihtarnameler sonrası, müşteri kaybına uğradığının ve davacı şirketin bu sebeple elde edemediği kârlar ve kayıpları ve mahrum kaldığı gelirleri dahil olmak üzere davacı şirketin halen daha devam eden başta BK madde (eski 41, 43, 48 ve yeni 49,51, 57 ve 60) gereği HMK md.107 uyarınca miktar ve değeri bu aşamada tam ve kesin olarak belirlenemeyen ve halen daha devam etmekte olan zararlarının tespitini, Mahkemece tam miktarları tayin tespit edilecek olan zarar tutarlarına göre talebin bilahire tama iblağ ve/veya hükümden sonra genel haciz yoluyla takip konusu yapmak suretiyle talep ve tahsil hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 60.000.-TL maddî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalının gerçek dışı beyanlarla davacıyı patent alınmış bir buluşu çalan kötü niyetli bir şirket gibi gösterdiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğundan ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; taraflar arasında imzalanan 14.07.2009 tarihli gizlilik sözleşmesi, davalının 25 Kasım 2008 tarihinde Noterde beyan ettirdiği projesi, davalı tarafından … 31. Noterliğinin 13 Ocak 2010 tarih ve … sayısı ile davacı şirkete ve davacı etin 2010 yılı yıl başı çekilişi için … bileti satlığı … Bankasına gönderdiği ihtarname, davalınım ilk ihtarına karşı davacı şirketin … 6. Noterliğinin 19.01.2010 tarih ve … yevmiye nosu ile davalıya gönderdiği ihtarname, davalının … 8. Noterliğinin 28.12.2011 tarih ve … sayısı ile davacı şirkete ve davacı şirkelin 2011 yılı yıl başı çekilişi için … bileti sattığı …, … ve …’a gönderdiği ihtarname, davalımın ikinci ihtarına karşılık davacı müvekkil şirketin … &. Noterliğinin 04.01.2012 tarih ve SOJ no ile gönderdiği ihtarname, davalının …, Aşliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı dava dilekçesi, davalının İstanbul Cumhuriyet Savcılığına davacı ve yetkilileri hakkında verdiği Şikayet dilekçesi, davalının 17.02.2012 tarihinde Savcılık önünde verdiği ifade, davalının patent başvuruları hakkında davalının projesinin hiçbir yenilik taşımadığına dair WiPO kararı ve Türkçe tercümesi, davalının patent başvuruları hakkında davalının projesinin hiçbir yenilik taşımadığına dair ikinci WİPO kararı ve Türkçe tercümesi, davacı şirketin … ile yaptığı Milli Piyangao biletteri hakkında anlaşma, davacı şirketin … ile yaptığı anlaşmanın görseli, uygulamasına dair woeb sitesinde yapılan duyuru, … uygulamasına dair diğer görseller, 30 Aralık 2007 tarihli … Gazetesi Haberi, … Grubunun 2008 yılında yaptığı uygulama, Petrol Ofisinin 2008 yılındaki uygulama, …’ın 2008 yılında yaptığı uygulama, … Grubunun 2007 yılında yaptığı uygulama, … Gazetesinde 11 Şubat 2007 tarihinde çıkan kampanya haberi, … Grubunun 2007 yılında yaptığı uygulama, davalının TPE’de yaptığı patent dosyaları, davacının … İdaresi ile imzaladığı sanal ortam bayilik sözleşmesi Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Türk Patent Enstitüsüne müzekkere yazılarak davalının patent başvurusunda bulunup bulunmadığı hususları sorulmuş ve patent dosyası celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya celp edilmiş, incelenerek iade edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalının sosyal ekonomik durum tespitinin yaptırılması istenilmiştir.
…. Sulh Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya celp edilmiş, incelenerek iade edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının akibeti sorulmuştur.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya celp edilmiş, incelenerek iade edilmiştir.
…. Aslşye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının 16.06.2009 tarihinde PCT/…/000075 sayılı “Volunteer System for …” (Global Vergi Toplama ve Kayıt Dışı Ekonominin Önlenmesi İçin Gönüllü Sistemi) başlıklı uluslararası patent başvurusu yaptığı; bu uluslararası patent başvurusunun Türkiye dahil 112 ülke ile Avrupa Patent Ofisi, Avrasya Patent Ofisi, Afrika Fikri Mülkiyet Örgütü ve Afrika Bölgesel Fikif Mülkiyet Örgütü üyesi devletleri kapsamak üzere yapıldığı; ancak, Uluslararası Araştırma Makamı’nın 01.06.2011 ve 07.06.2011 tarihli raporlarında başvuru konusu buluşun patent verilebilmesi için aranan “tekniğin bilinen durumunu aşma” kriterini karşılamadığı (dolayısıyla, patent verilebilir olmadığı) sonucuna varıldığı ve başvurunun tescil edilmediği; bu itibarla, davalının işbu davanın açılmasına sebep olan olayların vuku bulduğu ya da işbu davanın açıldığı tarihte 140 ülkede tescilli patenti bulunmadığı; davalının … 31. Noterliği (13.01.2010) ve … 8. Naterliği (26.12.2011) kanalıyla davacıya ve bankalara gönderdiği ihtarnamelerde projesi için Türkiye’de ve/veya 140 ülkede patent başvurusunda bulunduğuna dair herhangi bir beyanın yer almadığı; fakat, projenin … 31. Noterliği’nin 25.11.2018 tarih ve … yevmiye nolu Noter Tespit Tutanağı ile tespit edildiği, gizli olduğu ve davacının davalı ile akdettiği 14.07.2009 tarihli gizlilik sözleşmesini ihlâl ettiği hususlarmın İleri sürüldüğü, davacı ile dayalı arasında akdedilmiş 14.07.2009 tarihli Gizlilik Sözleşmesi’nde “bir tarafın ya da onun bağlı şirketlerinin onay bekleyen patent müracaatları”nın “gizli bilgi” kapsamında anıldığı; davalının …. Asliye Ticareat Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına (sonradan …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E.) vekili aracılığıyla sunduğu dava dilekçesinde projesinin Türkiye’de patent koruması altında bulunmadığını ikrar ettiği fakat ABD ve WİPO nezdinde 140 ülkede patent altına alındığını ileri sürdüğü; davalının vekili – aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na sunduğu şikâyet dilekçesinde (soruşturma dosya no, 2012/12858) projesinin Türkiye’de patent koruması altında bulunmadığını ikrar ettiği fakat ABD ve WİPO nezdinde 140 ülkede patent altına alındığını ileri sürdüğü; davacı şirket nezdinde sadece 2011 yılında bilet adetleri, satış tutarları ve komisyon tutarlarının düşüş gösterdiği, toplam satışları ve kâr oranının normal ekonomi şartlarına göre 9610 oranında artış olduğunun görüldüğü; davacının davalı tarafından kendileri hakkında çıkardığı haksız rekabet yüzünden bazı bankalara bilet satışının yapılamadığı bu nedenle, … bilet satışlarının düştüğünün belirtildiği bunun da 2011 yılında 108.457,61 TL olduğu; bunun 3 yıllık ortalama komisyon tutarından (346.652,54 * 410.359,73 4 343.220.33) – 1.100.232,/ 3 z 366.744,22 — 108.457,61 – 258.286,61 TL fark olarak bulunduğu; davacı şirket ticari defter incelemeleri sonucunda, davacı şirketin haksız döneme ait … biletleri satışından 258.286,61 TL maddi zarara uğradığı; davacının talebi olan manevi tazminat bedelinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 28/01/2020 tarihli görevsizlik kararı gereği Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 11/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların İddia ve savunmaları, dosya ekleri, alınan bilirkişi raporları, Mahkeme kararları, taraflar arasında imzalanan sözleşme, ihtarnameler, ve tüm dosya kapsamı belgeler kapsamında yapılan sınırlı inceleme neticesinde detaylı şekilde arz ve izah etmeye çalışılan nedenlerle; davalının fiillerinin TTK m.55 anlamında haksız rekabet teşkil ettiği; davalı tarafından davacı ve dava dışı 4 bankaya keşide edilen ihtarnameler öncesi ve sonrasında, ilgili banka müşterilerine düzenlenen kampanyalar ile davacı tarafından dava dışı bankalara satışı yapılan … (çeyrek biletler) biletleri ve sağlanan komisyon gelirlerine ilişkin olarak yapılan tespitlerde … 31. Noterliğinin 13 Ocak 2010 tarihli … yev. no.İhtarnameye muhatap … Bankası A.Ş “ne davacı tarafından yapılan satış ve sağlanan Komisyon gelirlerinden dolayı davacının her hangi bir gelir kaybına uğramadığı, ikinci ihtarname olan … 8. Noterliğinin 28.12.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarname Muhataplarından: …, … ve …’a yapılan 2011 yılı bilet satışları ve sağlanan 109.729.52 TL-252 TL komisyon gelirinde de, bilet satışlarının 28.12.2011 İhtarname tarihi öncesinde olması nedeniyle, İhatarnamenin her hangi bir olumsuz etkisinin olamayacağı, ihtarname sonrasında (ikinci İhtarname) İhtarnameye muhatap 3 bankadan sadece … tarafında 2012 yılı (31.12.2012 çekilişi için) alınan biletlerden 252 TL Komisyon geliri sağlandığı, şayet, 28.12.2011 tarihli İhtarnamenin söz konusu 3 Bankanın davacı ile olan sözleşmesel ilişkisinin sona ermesinde etkili olduğu kanaatine varılması halinde, Davacının iş bu 3 bankadan 2011 yılındaki bilet satışlarından sağlanan komisyon tutarında bir kayba uğrayabileceğinin kabulü gerekeceği işbu tutarında raporun ilgili bölümünde hesaplandığı üzere 109.477.52 TL Komisyon gelir kaybına uğrayabileceğinin kabulü gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 04/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat talebi bakımından bedel artırım taleplerinin kabulü ile 60.000-TL olan maddi tazminat dava değerinin 109.477.52-TL’ye çıkarılmasına ve artırılan 49.477,52-TL tutar üzerinden harç hesaplaması yapılmasını (eksik kalan harç tarafımızca yatırılacaktır.), dava değerini bedel artırım yoluyla arttırdıkları 109.477,52-TL maddi tazminat talebine ve dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00-TL manevi tazminat talebine haksız fiilin gerçekleştiği 13.01.2010 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesi yönünde davayı ıslah taleplerinin kabulünü, ıslah yoluyla maddi tazminat talepleri için 183.579,55TL işlemiş faiz ve 50.000-TL manevi tazminat talepleri için 83.843,49-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 267.423,04-TL işlemiş faiz tutarı üzerinden harç hesaplaması yapılmasını (eksik kalan harç tarafımızca yatırılacaktır.), davalarının bedel artırım ve ıslah yoluyla artırdıklarını alacak tutarlarının ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazmin ve tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, davalının bir buluşu olduğunu beyan etmesi üzerine taraflar arasında gizlilik anlaşması imzalandığını, davalının projesinin, her çekilişte tüm ihtimallerin blok halinde satışına ilişkin bir loto veya benzeri şans oyunu olduğunu, müvekkilinin projeyi … Bankasına sunduğunu, projenin beğenilmediğini, müvekkilinin proje ile ilgilenmediğini davalıya bildirdiğini, sonrasında davalının müvekkilinin müşterilerine ihtarnameler göndererek projesi için patent aldığı ve müvekkilinin gizli bilgileri kullandığına dair gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, bu yüzden müvekkilinin müşteri kaybettiğini beyan ederek davalının davranışının haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i, müvekkilinin uğradığı kâr kaybı ve zararlarının tazmini ve manevi zararının tazminin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporuna yönelik 28/01/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davacının gizlilik sözleşmesini ihlal ettiğini, projenin müvekkili tarafından bulunduğunu ve yenilik içerdiğini, … satışlarındaki düşüklük ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında davalının 25.11.2008 tarihinde Noterde beyan ettirdiği projesi ile ilgili 14.07.2009 tarihinde gizlilik sözleşmesi imzalanmıştır.
Davalı tarafın, davacı şirkete ve davacı şirketin 2010 yılı yılbaşı çekilişi için … bileti sattığı Yapı ve Kredi Bankasına gönderdiği … 31. Noterliğinin 13.01.2010 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile: davalının her türlü hakkının kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü projenin, davacının ve … Bankası’nın gerçekleştirdikleri kampanyada izinsiz bir biçimde kullanıldığından bahisle haksız rekabet teşkil eden eylemlerine son vermelerinin ihtar edildiği anlaşılmaktadır. İhtarnamede … Bankası’nın basiretli tacir olmanın gereği olarak söz konusu projenin davalıya ait olduğunu bilmemesinin iddia edemeyeceği ifade edilerek her iki muhatap bakımından her türlü hukuki
ve cezai yola başvurulacağı ihtar edilmiştir. Davalının ilk ihtarına karşılık davacı şirketin … 6. Noterliğinin 19.01.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile: projenin gizli bilgi kapsamında olmadığı; projenin davalıdan çok daha önce çeşitli firmalar tarafından gerçekleştirildiği; … ile yapılan projenin davalının projesiyle aynı ya da benzer olmadığı ifade edilmiştir.Davalının, davacı şirkete ve davacı şirketin 2011 yılı yılbaşı çekilişi için … bileti sattığı …, … ve
…’a gönderdiği … 8.Noterliğinin 28.12.2011 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile; davacıdan ve muhatap firmalardan projesine yönelik hukuka aykırı fiillere son vermelerinin ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinde yer alan belgelerden; davalının 16.06.2009 tarihinde uluslararası patent başvurusu yaptığı ancak, Uluslararası Araştırma Makamı’nın 01.06.2011 ve 07.06.2011 tarihli raporlarında başvuru konusu buluşun patent verilebilmesi için aranan “tekniğin bilinen durumunu aşma” kriterini karşılamadığı (patent verilebilir olmadığı) sonucuna varıldığı ve başvurunun tescil edilmediği ifade edilmektedir.
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporları, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararları çerçevesinde davalının projesinin, patent verilebilirliğin bir unsuru olarak “yenilik” ve “tekniğin bilinen durumuna dahil olmama” şartlarını karşılayamadığı sonucuna varılmıştır.Davalının davacıya karşı 18/09/2014 tarihinde açtığı haksız rekabete dayalı tazminat davası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … karar sayılı kararı ile dosyamız davalısının projesinin münhasıran davalıya ait ve sır niteliğinde bilgiler olmadığı anlaşıldığından reddedilmiş, karara karşı istinaf talebi reddedilmiş ve temyiz aşamasında karar onanarak 18.02.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava haksız rekabete dayalı tazminat davasıdır.
Başkaları hakkında yapılan olumsuz açıklamaların (kötülemelerin) TTK m.55/f.1/(a)/1 açısından haksız rekabet olarak nitelendirilebilmesi için:
1. Açıklama mevcut olmalı,
2. Bu açıklama başkalarının şahsı, malları, iş ürünleri, fiyatları, faaliyetleri veya ticari işleri hakkında olmalı ve
3. Bu açıklama yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici olmalıdır.
Bu kapsamda haksız rekabetten söz edebilmek için beyanın tüm piyasa katılımcıları tarafından algılanabilir olması, diğer bir ifade ile, rekabet ortamını etkileme imkanına sahip olması gerekmektedir
5. Kötüleme eyleminde esas olan, kanunun gerekçesinden de anlaşıldığı üzere kötülenenin aleyhinde yapılan bir davranış ile diğer taraflara söz konusu olumsuzluğun aktarılması ve bir bütün olarak hissettirilmesidir. Bu sebeple
kötüleme sözlü, yazılı ya da çeşitli şekillerle direkt ya da açıkça belirtilmeden yapılabilir.
Yanıltıcı beyanlar niteliği, tarzı ve içeriğiyle birlikte ele alındığında, açıklamanın muhatabının yanlış algılamasına sebep olabilecek, yanlış izlenim bırakabilecek olan açıklamalardır.Gereksiz yere incitici açıklamalar ise içeriği doğru olmakla birlikte, ölçüsüz bir şekilde ve amacını aşarak kişinin faaliyetleri hakkında olumsuz intiba yaratan beyanlardır.
Somut olay açısından dosyada her ne kadar davacının fiillerinin niteliğinin haksız rekabet mahiyetinde olmadığı mahkeme kararı ile sabit ise de; davalının patent başvurusunda bulunduğu ve davacı ile gizlilik sözleşmesi yaparak paylaştığı projeye yönelik koruyucu tedbirler almak istemesi, bu hususta davacının birlikte çalıştığı bankalara uyarı mahiyetinde ihtarnameler göndermesi, projenin kendisine ait olduğunu ve davacının haksız rekabet teşkil eden eylemleri olduğunu bildirmesi mahkememizce haksız rekabet olarak değerlendirilmemiştir.
Davalının ihtarları, kendisine ait olduğunu iddia etttiği ve patent başvurusu yaptığı projesi ile ilgili yasal haklarını kullanacağına dair ihtarlardır. Nitekim davalı, davacıya karşı haksız rekabet iddiası ile dava da açmıştır. Davacının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini iddia etmesi, kötüleme ya da gereksiz yere incitici beyan olarak değerlendirilemez. Davalı söz konusu ihtarnamelerde, patent aldığına dair yanıltıcı bir bilgiye de yer vermemiştir.
Davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği kabul edilse dahi; davacının bu eylemler sebebi ile zarara uğradığı ve zararı ile davalının eylemleri arasında illiyet bağı olduğu hususları ispatlanamamıştır.
Davacının … İdaresi ile yapmış olduğu anlaşma çerçevesinde bir kısım bankalarla yapılan anlaşma ile yılbaşı çekilişlerinde kampanyalı veya kampanyasız … İdaresi tarafından düzenlenen yılbaşı piyango çekilişine ait sadece çeyrek
biletlerin anlaşma yapılan bankalar üzerinden banka müşterilerine verildiği, bu çerçevede, davacı ile … Bankası A.Ş, …, …, …A.Ş, T…. Bankası AŞ ve … Bankası A.Ş ile anlaşma yapıldığı, işbu bankalardan, … Bankası A.Ş, …, … ve … A.Ş’ne ve davacıya davalı tarafından ihtarname gönderildiği, davacının anlaşma yaptığı … Bankası A.Ş ve T…. Bankası A.Ş’ne ise ihtarname gönderilmediği anlaşılmıştır.Banka bazında … İdaresi tarafından düzenlenen yılbaşı çekilişlerine mahsus olmak üzere çeyrek bilet satışları bilirkişice tespit edilmiştir. Buna göre; … 31. Noterliğinin 13.01.2010 tarihli … yev. Numaralı ihtarnamenin muhatabı olan … Bankası A.Ş’den 13.01.2010 ihtarname tarihi öncesinde 2009 yılı (yani 01 OCAK 2010 yılbaşı) 31.12.2009 tarihli piyango çekilişi için yapılan bilet satışı ve elde edilen Komisyon geliri 346.652.54 TL elde edilmiştir. İhtarname sonrası 31.12.2010 gecesi piyango çekilişi için ( 01.01.2011 Yılbaşı için) yapılan bilet satışı ve sağlanan Komisyon tutarı ise 378.936.00 TL olarak gerçekleşmiştir.Davalı tarafından gönderilen ihtarnameye rağmen davacı ile dava dışı … Bankası arasındaki anlaşmanın devam ettiği ve bir önceki yıldan daha fazla satış ve komisyon geliri elde edildiği tespiti ile davacının, davalı tarafından keşide edilen ihtarname sebebiyle her hangi bir gelir kaybına uğramadığı, aksine bilet satış adedinde artış ve akabinde de komisyon
gelirinde artış sağladığı, işbu tespit ile davacının, davalı tarafından gönderilen 1.İhtarnameden dolayı tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır…. 8.Noterliğinin 28.12.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarname
muhataplarından …, … ve … ile ilgili olarak 28.12.2011 ihtarname tarihi öncesi ve sonrasında bilet satışı ve sağlanan komisyon gelirlerine ilişkin tespitlerde ise : Her 3 Bankaya 2011 yılı içinde yapılan bilet satışlarının tamamının 28.12.2011 ihtarname tarihi öncesinde gerçekleştiği (10.11.2011/27.12.2011 tarihleri arasında ) ve işbu satışlardan sağlanan komisyon gelirinin 109.729.52 TL olduğu görülmektedir. Üç bankadan elde edilen gelir toplamı, … Bankasından elde edilen gelirden düşüktür ve tarih itibari ile bu düşüklüğün davalının ihtarı ile ilgisi yoktur. İhtarname sonrasında 252.00 TL’lık komisyon geliri sağlandığı tespit edilmiştir.
İhtarname sonrası 2012 yılında davacı ile işbu 3 Banka arasında aynı şartlarda sözleşmelerin devam ettiği, bankaların sözleşmeye devam etmekten imtina etmedikleri görülmektedir. Bu bağlamda davalının ihtarnamesi, bankaların sözleşmeye devam etme iradesini etkilememiştir. İhtarname sonrasında 252.00 TL’lık komisyon geliri gibi düşük bir gelir sağlanması ile davalı tarafından keşide edilen ihtarname arasında uygun illiyet bağı yoktur.Davacı tarafından zarar ve zararla davalının eylemi arasındaki uygun illiyet bağı ispatlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 80,70TL karar harcının peşin alınan 1.633,50TL ve ıslahla alınan 5.500,00TL olmak üzere toplam 7.133,50TL harçtan mahsubu ile artan 7.052,80TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.350,36TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır