Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2023/37 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296
KARAR NO : 2023/37

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 20/09/2018 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket ile 20/09/2018 başlangıç tarihli imzalanan sözleşme gereği ile müvekkilinin yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getirmiş olmasına rağmen tüm dünyada meydana gelen pandemi sebebiyle devlet tarafından alınan tedbirler sonucu birçok iş yerinin çalışmaması sebebiyle et ve et ürünü olan maddelerin müvekkili şirketin elinde kaldığını ve ürünlerin son kullanım tarihlerinin geçtiğini, pandemiden sonra gönderilen ürünlerin bir çoğunun bozuk çıkmaya başladığının davalılara bildirilmesine rağmen halen aynı ürünlerin gönderilmeye devam ettiklerini, pandemi sebebiyle gönderilen ürünlerin depolanması ve saklanmasının müvekkili şirkete ek maliyetler yüklemesi nedeniyle davalı şirket ile yapılan görüşmeler neticesi ürünlerin raf ömürlerinin uzatılması olmadığı takdirde iade alınması hususunda yapılan görüşmelerin olumsuz neticelendiğini, görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasından sonra faturası kesilen ürünlerin iade edilebileceği deposu bildirmesi ve taraflarca imzalanan sözleşmenin pandemi krizi nedeniyle müvekkili aleyhine çok ağır şartlar oluşturması sebebiyle fesh edildiğine ilişkin … 4. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarname tebliğ edildiğini, davalı tarafa göndermiş oldukları ihtarnameye karşılık olarak davalı tarafın … 16. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek TBK ve TTK manasında para borcunun söz konusu olduğu yerde mücbir sebebe dayanarak yapılan bir feshin ve yükümlülüğün ifasından kaçınmanın herhangi bir geçerliliği bulunmadığı ve teslim etmiş oldukları çeklerin bedeli ve hesap bakiyesinin 3 gün içerisinde ödenmesinin istenildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 20/09/2019 tarihi itibariyle son bulduğunu, bu tarihten önce veya sonra sözleşmenin uzatılmadığını, ek protokol düzenlenmediğini, kararlaştırılan sözleşme süresi dolduğundan sözleşmenin kendiliğinden fesh olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince teslimi yapılacak et ve tavuk ürünlerinin raf ömrünün çok kısa olan ürünlerden olduğunu, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince dava konusu ürünlerin sadece davalı şirketin belirlediği sınırlı bölgede satılabildiğini, bu kısıtlama sebebiyle müvekkilinin serbest piyasada ürünleri pazarlama olanağı olmadığı gibi pandemi sebebiyle de uzun süne uygulanan ve halen aralıklarla uygulanmaya devam eden sokağa çıkma yasağı v.b tedbirler kapsamında davalı şirket tarafından gönderilen ürünlerin satışının mümkün olmadığını, dava konusu ürünlerin depolanması ve saklanmasının müvekkiline ayrıca yük yüklediğini, ayrıca pandemiden sonra gönderilen ürünlerin bir çoğunun bozuk çıkmaya başladığını, bu durumun davalı şirkete bildirilmesine rağmen problemlerin çözülmesi noktasında herhangi bir girişimleri olmadığını, müvekkili şirket tarafından kesilen iade faturasına rağmen ürünlerin teslim edileceği adresin belirtilmediğini bu kapsamda alacaklının temerrüdünün oluştuğunu, anılan nedenlerle sözleşmenin feshine karar verilmesi için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere öncelikle dava sonuna kadar çeklerin ödenmemesi ve icra takibine konu yapılmaması ve karşılıksızdır şerhi konulmasını, mezkur teminat mektuplarının nakte çevrilmemesi için teminatlı ya da teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dosya tamamlandığında da dava konusu 31 Temmuz 2020 tarihli … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli 29 Ağustos 2020 tarihli … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çeklerin bedelsiz olduğunun yine davalıya verilen….Bankasına ait … seri numaralı 17/10/2019 tarihli 60.000,00 TL’lik (21/10/2020 tarihine kadar geçerlilik süresi uzatılmıştır) … Bankasına ait … seri numaralı 20.09.2019 tarihli 60.000,00 TL’lik (18/09/2020 tarihine kadar geçerlilik süresi uzatılmış) teminat mektuplarının bedelsiz olduğunun ve müvekkilinin davalıya anılan çekler ve sözleşme gereğince borcunun olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tamamen borcundan imtina etmek amacıyla pandemi dönemini lehine hak sağlamak amacıyla öne sürdüğünü, taraf şirketleri arasında ticari ilişki bulunmamakta olup davacı şirketin müvekkili şirketten pandemi dönemi öncesi ve devamında ürün satın aldığını, davacının satın aldığı ürünlerin ayıpsız ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın teslim aldığı ürünler ile ilgili olarak …. 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek pandemi sebebiyle ürünlerin elinde kaldığını ve ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçtiğini bu nedenle 20.09.2018 tarihli bayilik sözleşmesini feshettiğini, ürünleri de iade etmek istediğini bildirdiğini, davacı tarafın tacir sıfatına haiz olduğundan davacının pandemi sebebiyle ürünlerin elinde kaldığını ve ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçtiği yönündeki gerekçesinin dinlenemeyeceğini, davacının müvekkili şirkete keşide etmiş olduğu ilk ihtarına … 10.Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile verdikleri cevapta müvekkili şirket ile davacı şirket arasında olan hesabın kat edilip pandeminin varlığını öne sürerek teslim almış olduğu malın bedellerini ödemekten kaçınamayacağını, davacının eldeki davayı açtıktan 1 ay sonra davadaki ayıp iddiasına dayanak oluşturmak amacıyla … 4. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek müvekkili şirketin teslim aldığı ürünlerin bozuk çıktığını iddia ettiğini, davacının müvekkili şirkete keşide ettiği ilk ihtar olan … 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinden açıkça görüleceği üzere müvekkili şirketin mal teslimi edimini yerine getirdiğinin davacının kabulünde olduğunu, davcının bu ihtarında yalnızca teslim aldığı ürünlerin pandemi nedeniyle elinde kaldığını ve raf ömürlerinin dolduğunu iddia ettiğini, bu şartlarda müvekkilinin eksiksiz ve ayıpsız olarak ürün teslimini gerçekleştirdiğinin açıkça anlaşıldığını, davacının dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin süresinin dolduğundan bahisle sözleşmenin 20.09.2019 tarihi itibariyle kendiliğinden fesholunduğunu iddia ettiğini, davacının iş bu iddiası borcundan kaçınma amacını ve kötü niyetli yaklaşımını açıkça ortaya koyduğunu, davacının iş bu tarihten sonra da düzenli olarak müvekkilinden ürün almaya devam ettiğini, hatta sonraki dönemde pandemi sürecini bahane ederek müvekkili şirkete keşide ettiği … 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davacının borcunu ödememek amacıyla her türlü yolu denediğini ve kötü niyetle hareket ettiğinin açıkça ortada olduğunu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirmeye yönelik edimlerinin olduğu durumda sözleşmenin sona erdiğinden kasıtla fehsedilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın davaya konu ettiği çeklerin dava sonuna kadar ödenmemesi ve teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun talebinin mahkemece kabul edilmiş olup bu hususta taraflarından ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini, ancak bugüne kadar itirazı hakkında herhangi bir karar verilmediğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının eldeki dava reddedilse dahi müvekkilinin ret hükümden elde edeceği menfaatini bertaraf edeceğinden itirazlarını yinelediklerini, teminat mektuplarının sürelerinin 18.09.2020 ve 21.10.2020 tarihlerinde sona erdiği göz önüne alınarak ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, haksız davanın reddini, davacının haksız menfi tespit istemi nedeniyle dava konusu 320.000,00 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında davacı tarafça verilen 2 adet çek ve 2 adet teminat mektubunun bulaşıcı hastalık ve pandemi nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi sonucu bedelsiz kalıp kalmadığı, davacının borçlu olup olmadığı, ayıp ihbarının geçerli ve süresinde olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; bayilik sözlemesi, faturalar, … 4. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname, … 16. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, çekler, teminat mektupları, gönderilen ürünlere ilişkin resimler mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi bakımından … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 19/04/2022 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davalının 2020 yılı ticari defterlerinin onaylarının süresinde yapıldığı, HMK 222/2.’ye göre lehine delil vasfı taşıyabileceği, menfi tespite konu 2 adet çekin davacıya iade edildiği, nazım hesaplarda 120.000,00 TL teminat bulunduğu, 398.147,74 TL alacağının olduğu, çek bedellerinin ödenmesi ve teminatların kullanılmasında bile 78.147,74 TL alacağının olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi bakımından… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 22/06/2022 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davacının 31.12.2020 tarihi itibari ile dava tarihinden itibaren defter kayıtlarında yer alan davalıya ait borç bakiyesinin dava konusu çekler ve iade faturaları dahil olmak üzere 163.616,37 TL olduğu, mahkemenin iade işlemlerinin kabul edilmesi yönünde karar vermesi durumunda dava konusu 2 adet toplam 200.000,00 TL tutarındaki çeklerin davalı tarafından davacıya iade edilmesi halinde davalının 36.383,63 TL tutarında alacaklı duruma geçeceği, mahkemenin iade işlemlerini kabul etmemesi durumunda 328.992,49 TL tutarındaki iade faturalarının mahsubunun yapılması gerekeceği ve davalının 165.376,12 TL alacaklı duruma geçeceği, ilaveten dava konusu 200.000,00 TL çekin ödenmesi gerekeceği, bölüm 4.2’de detaylı olarak açıklandığı üzere 2019 yılına ilişkin taraflar arasında çekişmeme olmaması ve dayanak belgeler dikkate alınarak yapılan hesaplamalar göz önünde bulundurularak davacı tarafından eksik kaydedildiği kanaati oluşturan 31.026,18 TL’lik tutarın davalının dönem başı alacak bakiyesine ilave edilmesi halinde davacının kayıtlarının güncellenmiş haliyle davalının borcunun bu kez davacı nezdinde (163.616.37 TL – 31.026,18 TL) 132.590,19 TL’ye düşeceği, mahkemenin iade işlemlerinin kabul edilmesi yönünde karar vermesi durumunda dava konusu 2 adet toplam 200.000,00 TL tutarındaki çeklerin davalı tarafından davacıya iade edilmesi halinde davalının 67.409,81 TL tutarında alacaklı duruma geçeceği, mahkemenin iade işlemlerini kabul etmemesi durumunda 328.992,49 TL tutarında iade faturalarının mahsubunun yapılması gerekeceği ve davalının 196.402,30 TL alacaklı duruma geçeceği, ilaveten dava konusu 200.000,00 TL çekin ödenmesi gerekeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince talimat raporlarının karşılaştırılması ve rapora itirazların değerlendirilmesi bakımından yeni bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 05/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, devlet tarafından salgın nedeniyle alınan tedbirlerin geçici nitelikte olduğu, TBK m.136/1 hükmü kapsamında ifa imkansızlığı olarak nitelendirilemeyeceği bu bakımdan davacının talebinin yerinde olmadığı, TBK m. 208 hükmü dikkate alındığında da davacının iddia ve taleplerinin yerinde olamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğine ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 16/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatte herhangi bir değişiklik oluşmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında… tarihli bayilik sözleşmesi imzalanmış olup, her ne kadar sözleşmede 20/09/2019 tarihinde sözleşmenin sona ereceği belirtilmiş ise de; davacının bu tarihten sonra fatura düzenlediği ve davalıya … 5. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi ile fesih ihbarı gönderdiği hususları dikkate alındığında sözleşmenin süresinin taraflarca uzatılmış olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı, Covid 19 salgını nedeniyle devlet tarafından alınan tedbirler kapsamında işyerinin çalışmaması sebebi ile et ve et ürünü olan maddelerin elinde kaldığı ve ürünlerin son kullanım tarihlerinin geçtiğini, pandemiden sonra gönderilen ürünlerin bozuk çıkmaya başladığının davalıya bildirilmesine rağmen aynı ürünlerin gönderimine devam ettiği, pandemi sebebi ile gönderilen ürünlerin depolanması ve saklanmasının ek maliyet yüklemesi nedeni ile ürünlerin raf ömürlerinin uzatılması, olmadığı takdirde iade alınması yönünde davalı ile görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek … 5. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle dava konusu çek ve teminat mektupları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin bayilik sözleşmesi olması nedeniyle bayi kendi adına ve hesabına satış yaptığından bayiye teslim edilen ürünler bayinin mülkiyetine geçmekte olup davacının pandemi nedeniyle ürünleri satamadığı, bozulabileceği ihtimaline karşılık iade alınması gerektiği yönündeki iddiasına itibar edilmemiştir.
Nitekim somut olayda taraflar arasındaki et ve et ürünlerinin alım satımına ilişkin Covid 19 kapsamında devlet tarafından verilmiş ve mücbir sebep teşkil edecek bir tedbir bulunduğu hususu da dosya kapsamı ile ispatlanamamıştır.
Davacı tarafça aynı zamanda pandemiden sonra gönderilen ürünlerin bozuk çıkmaya başladığı hususunda davalıya bildirimde bulunulduğu belirtilerek ayıp savunmasında bulunulmuş ise de; davacının iddiasının genel itibari ile; ürünlerin pandemi sürecinde şirketin elinde kalması nedeniyle son kullanım tarihlerinin geçtiği ve bu nedenle bozulma olduğu savunmasına dayalı olduğu, kaldı ki ürünlerin ilk teslim sırasında ayıplı olduğu yönünde iddiada bulunulduğu kabul edilse dahi bu hususun açık ayıp olup TTK 23.maddesi; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
TBK madde 223; ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” şeklinde olup; anılan yasal düzenlemeler gereğince davacının ayıp iddiası var ise bunu süresi içerisinde davalıya bildirmesi gerekmektedir. Davacı bu hususta gerekli bildirimleri yapmış olduğunu geçerli delilerle ispat edememiştir. İade faturası düzenlemek tek başına ayıp iddiasını ispata yeterli bir delil olarak görülmemektedir. Açıklanan gerekçelerle davacı sözleşmeyi fesihte haklı olduğunu, davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu ve mücbir sebep nedeni ile sözleşmeden dolayı sorumlu olmadığı hususlarını ispat edemediğinden davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının talebi doğrultusunda tedbir kararı verildiğinden tedbir nedeniyle alacağı geç almaktan doğan zararın tahsili amacıyla İİK 72/4.maddesi gereğince alacağın %20’si üzerinden hesap edilen tazminatın davacıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
İİK 72/4.maddesi gereğince ihtiyati tedbir nedeniyle alacağı geç almaktan doğan zararın doğan zararın tahsili amacıyla alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 64.000,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL maktu red karar harcından peşin alınan 5.464,80 TL harcın mahsubu ile geri kalan 5.284,90 TL hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 850,25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 47.800,00TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekili e duruşma 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Başkan
*e-imzalıdır
Üye
*e-imzalıdır
Üye
*e-imzalıdır
Katip
*e-imzalıdır