Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/295 E. 2021/494 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/611 Esas
KARAR NO:2021/568

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:06/11/2020
KARŞI DAVA TARİHİ:07/06/2021
KARAR TARİHİ:24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil, 16.11.2017 tarihinden bu yana …. Ltd. Şti.’nin kurucu ortağıdır.Müvekkil, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, kar dağıtımı yapılmamakta ve şirket bilançoları gösterilmemektedir. Ayrıca diğer ortak …. yurt dışına çıkmış olup müvekkilim kendisine ulaşamamaktadır. Davalı … …’nin şirket hissesi oranı müvekkilimden daha fazladır. Müvekkilim davalı şirket nezdinde hiçbir toplantı ve işlem yapamamaktadır. Bu nedenle Müvekkil, Türk Ticaret Kanunu gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istemektedir.Davalı ortağın yurt dışına çıkması ve hiçbir şekilde ulaşılamaması nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisi sona ermiş ve sürekli güvensizlik ortamı oluşmuş, diğer ortak kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana gelmiştir. Şirket hali hazırda kar sağlayamamakta, sadece çeşitli masraflara yol açmakta ve müvekkilime ağır bir yük bindirmektedir. Fazlaya ilişkin haklarımız ile tazminat ve alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdik;Müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve diğer tebligatlar usulüne uygun olarak davalı Müvekkile tebliğ edilmemiştir. Eş deyimle, Sayın Mahkemeniz tarafından Müvekkile işbu dilekçe tarihinden önce yapılan tebligatlar yok hükmündedir. Somut olayda, her ne kadar dava dilekçesi ve tensip zaptı 02/02/2021 tarihinde Müvekkile tebliğ gibi görünse de, söz konusu tebliğler usul ve yasaya aykırıdır. Tebligatların usule aykırı olarak yapılmış olması sebebiyle Müvekkil tarafından cevap verilememiş, Müvekkilin hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkı zedelenmiştir. Müvekkilin dava konusu uyuşmazlıktan ve davanın mevcudiyetinden henüz haberdar olması sebebiyle işbu cevap dilekçesini sunma zorunluluğu hasıl olmuştur. Davalı Müvekkil …’ye yapılan tebligatların usulsüzlüğüne ve işbu cevap dilekçesinin süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini,İlk itirazlarımız uyarınca tahkim anlaşmasına aykırılık sebebiyle işbu davanın usulden reddine karar verilmesini,Davacı … bakımından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini,Huzurdaki haksız davanın davacının kusuru sebebiyle esastan reddine karar verilmesini,İşbu haksız dava sırasında Müvekkil …’nin maddi ve manevi zarara uğramasına engel olmak amacıyla tedbir talebimizin kabulüne ve davacının diğer davalı Müvekkil Şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı … … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesi ve diğer tebligatlar usulüne uygun olarak davalı Müvekkil Şirkete tebliğ edilmemiştir. Eş deyimle, Sayın Mahkemeniz tarafından Müvekkil Şirkete işbu dilekçe tarihinden önce yapılan tebligatlar yok hükmündedir. Somut olayda, her ne kadar dava dilekçesi ve tensip zaptı 23/01/2021 tarihinde, ön inceleme tensip zaptı ise 15/03/2021’de Müvekkil Şirkete tebliğ gibi görünse de, söz konusu tebliğler usul ve yasaya aykırıdır. Tebligatların usule aykırı olarak yapılmış olması sebebiyle Müvekkil Şirket tarafından cevap verilememiş, Müvekkil Şirketin hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkı zedelenmiştir. Müvekkil Şirketin dava konusu uyuşmazlıktan ve davanın mevcudiyetinden henüz haberdar olması sebebiyle işbu cevap dilekçesini sunma zorunluluğu hasıl olmuştur. Davalı Müvekkil Şirkete yapılan tebligatların usulsüzlüğüne ve işbu cevap dilekçesi ile karşı dava dilekçesinin süresinde olduğunun tespitine karar verilmesini,İlk itirazlarımız uyarınca tahkim anlaşmasına aykırılık sebebiyle işbu davanın usulden reddine karar verilmesini,Huzurdaki haksız davanın davacının kusuru sebebiyle esastan reddine,Müvekkil Şirketin karşı davasının kabulü ile eksikliklerin tarafımızca giderilmesi için makul uzunlukta süre takdirine karar verilmesini, İşbu haksız dava ve karşı davamız sırasında Müvekkil Şirketin maddi ve manevi zarara uğramasına engel olmak amacıyla tedbir talebimizin kabulüne ve davacının Müvekkil Şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı … … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı … ….Ltd.Şti ‘nin tüm ortak ve yetkilileri gösterir kayıtları celp edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan asıl dava TTK 638 mad.kapsamında ortaklıktan çıkma istemine, açılan karşı dava ise TTK 640/3 mad.uyarınca ortaklıktan çıkarılmaya ilişkindir.Öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve bu kapsamda cevap ve karşı dava dilekçesinin süresinde olup olmadığı, tahkim itirazının kabul edilip edilemeyeceği hususunun çözüme kavuşturulması gerekmiştir.Davalı şirkete yapılan dava dilekçesi tebligatı 23/01/2021 tarihinde daimi çalışan Özlem İşlek’e tensip zaptı ise daimi çalışanı …’ya tebliğ edilmiştir. Her iki tebligatta da şirket yetkilisinin iş takibi nedeniyle ofis dışına çıktığı beyan edilerek tebligat çalışana tebliğ edilmiştir. Somut duruma göre Tebligat Kanunu 12. Ve 13.maddeleri incelendiğinde öncelikle şirket yetkilisine, birden fazlaysa birine, şirket yetkilisi olmadığı veya evrakı alabilecek bir halde bulunmadığı taktirde şirket yetkilisinden sonra gelen vazife itibariyle yetkili veya evrak müdürü gibi bir kimseye bunların da bulunmaması halinde diğer bir memur veya müstahdeme tebligatın yapılması gerekmektedir.Bu hususa Tebligat Tüzüğünün 17.ve 18.mad’lerde yer verilmiş olup ayrıca emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda bu sıralı kişilere yapılacak tebligatlarda nedenin ayrıntılı ve açıkça yazılması gerekmekte, yazılmadığı taktirde tebligatın geçersiz olacağı vurgulanmaktadır.Buna göre somut davada şirket yetkilisi ofis dışında olduğu tebligata yapılmış ise de yetkiliden sonra gelen ve bu vazife ile görevlendirilmiş memura tebligat yapılmadığı gibi nedeni de açıklanmamış tebligat daimi çalışana direkt tebliğ edilmiştir.Yargıtay içtihatları doğrultusunda tebligat geçersiz olup davalı cevap dilekçesini süresinde ibraz etmiş olmaktadır. Bu nedenle tahkim itirazının incelenmesi ve karşı davanın açılmış olduğunun da kabulü gerekmiştir. Tahkim itirazının incelenmesinde karşı davacı tarafça dosyaya ibraz edilen şirket esas sözleşmesine göre 22.mad’de ” bu şirketten veya bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurulur. Her taraf bir kişi belirler ve o kişiler üçüncü bir kişi seçerek tahkim heyeti oluşturur ve bu heyetin kararlarına iki tarafta kabul edeceğini taaahüt eder ” hükmüne yer verilmiş ve tahkim şartı konulmuştur. HMK 413 Mda.’ya göre tahkim itirazı neticesinde davalı şirket yönünden asıl davanın usulden reddine, davalı asil yönünden ise asıl dava ortaklıktan çıkma davası olup şirkete karşı açılması gerekmekte ve davalı ortağın bu davada pasif husumet ehliyeti olmadığından onun yönünden de reddine ve ayrıca tahkim şartı karşı dava konusu yönünden de geçerli olduğundan karşı davanın de usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı Şirket yönünden Asıl dava yönünden HMK 413 Maddesi gereğince açılmış olan davanın USULDEN REDDİNE,
B)Davalı asil yönünden pasif husumet ehliyeti olmadığından açılmış olan asıl davanın REDDİNE,
Karşı davanın da REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL karar harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 4.90-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Asıl dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ne verilmesine,
4-Asıl dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ye verilmesine,
5-Karşı dava yönünden harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Karşı dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080-TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalı … ‘ne verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …