Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/291 E. 2021/622 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/291
KARAR NO : 2021/622

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı … Ltd. Şti.’ye taşımacılık hizmeti verdiğini, bunun karşılığında düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhinde … 33. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine icra inkâr tazminatı talepli olarak itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava Hava Taşımacılık Sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, … 33. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, faturaları, ticari defterleri ve yemin delilini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava Hava Taşımacılık Sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizde görülen dava ilk önce 2018 / 1148 Esas sayılı olarak açılmış olup daha sonra görevsizlik, karşı görevsizlik ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı ile tekrar mahkememize gelmiştir. Bu nedenle arabuluculuk dava koşuluna bağlı olmayan dönemde açılmıştır.
Davacının dosyaya sunduğu faturalar incelendiğinde davacının İstanbul ile … Cumhuriyeti’nin … şehri arasında hava taşımacılığı hizmeti verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişki hava taşımacılık sözleşmesidir.
Davacının davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 22.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu faturaların hem davalının hem de davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalı taraftan toplam 4.907,10 $ alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla her iki tarafın defterleri de birbirine doğrulamaktadır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Her iki taraf defterlerinin de bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının faiz talebi 3095 sayılı kanun m. 4/A’ya göre talep edilen döviz türüne devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı olarak kabul edilmiştir.
Davalının kendi ticari defterlerine göre de borçlu olduğunu bildiği halde icra takibinin tamamına itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile … 33. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin devlet bankalarının USD ile açılmış 1 (bir) yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranında devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.049,97-TL nispi karar harcından peşin alınan 316,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.733,49-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.501,48-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.462,59‬-TL’nin ( 35,90-TL BVH, 5,20-TL VH, 316,49-TL Peşin Harç, 355,00-TL Tebliğ ve Posta, 750,00-TL BK) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır