Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/290 E. 2021/833 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/290
KARAR NO:2021/833

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/06/2020
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Müşterilerine hazır yemek hizmeti veren bir firma olduğunu, davalının ise müvekkil firmaya malzeme tedariki yaptığını, Davacının Davalıya 6.580,92-TL ödeme yapmasına rağmen karşılığında mal alamadığını, söz konusu fazla ödemelerin defalarca geri istendiğini, bu taleplerin kabul edilmediğini ve ödemelerin iade edilmediğini, Davalı ateyhine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile İcra takibi başlatıldığını, Davalının itirazı üzerine işbu davanın ikame edildiğini, tirazın akabinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk son oturum tutanağı üzerinden 1 yıl Beçmiş olmasına rağmen pandemi nedeniyle hak düşürücü sürelerin durmuş ve yeniden uzatıldığından davanın süresi içinde açılmış bulunduğunu ve bu yönde gelebilecek itirazlara binaen dilekçenin mahkemeye sunulduğunu beyan ettiğini, davalı tarafından yapıları itirazın iptaline, davanın kabulüne, icra takibinin 6.580,92 TL üzerinden işleyecek avans faiziyle devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; İtirazın iptali davasının, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması gerektiğini, bu süre sonunda dava açılamayacağını, huzurdaki davanın hak düşürücü sürede açılmadığını ve davanın usulden ret edilmesi gerektiği, davacı ile müvekkili şirket arasında 2012 yılı Aralık ayından 2015 Nisan ayına kadar ticari ilişki olduğunu, davalı firmanın davacı firmaya ekmek ve unlu ürünler tedariki yaptığını, 2015 Nisan ayında Davacı firmanın 22.768,16 TL lik borç bakiyesini ödemediğini, davalı firmanın daha fazla dayanamayacağını belirterek ekmek ve unlu mamul tedarikini durdurduğunu, davacı şirket yetkilisinden cari bakiye ödemesi talep edildiğini ve tahsil edilemediğini, tedarik kesilmesi nedeniyle de davacı tarafın kötü niyet ile icra takibine başladığını, müvekkilinin davacı tarafa borcu olmadığı gibi alacağının bulunduğunu, beyan ettiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle öncelikle usulden, mümkün olmaması durumunda ise esastan reddine, %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 02/04/2021 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya kapsamında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
13/09/2021 tarihli raporunda bilirkişi; tarafların ticari defterleri ile Davacı taraftan talep edilen ıslak imzalı banka dekontları doğrultusunda karşılıklı olarak incelenmesi neticesinde, Davacı tarafça Davalı taraf adına keşide edilen 2.020,00 TL’lik fatura içeriği ile Davalı tarafa teslim sürecinin Mali ve Kaydi olarak ispatlanamadığı, Mahkememizce işbu faturanın hukuki olarak kabulü durumunda Davacı tarafın Davalı taraftan mali ve kaydi olarak 6.580,92 TL Alacaklı olabileceği, mahkememizce işbu faturaya ilişkin ispatını gerçekleşmediği yönünde kanaat oluşturulması durumunda ise Davacı tarafın Davalı taraftan mali ve kaydi olarak 4.560,92 TL Alacaklı olabileceği, davacı tarafça cari hesap bakiyesine dayalı olarak davalı aleyhine ikame edilen 27.06.2016 tarihli …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyası icra takibi ödeme emrinde belirtilen “takip tarihinden itibaren işleyecek faiz” talebinin mahkememizin takdirinde olabileceği, dava dosyasına mübrez tüm inceleme ve değerlendirmelerin mali – kaydı bilgi ve belgeler üzerinden yapıldığı, hukuki tüm görüş ve izahların mahkememizin değerlendirme ve takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Dava, İİK mad. 67’ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 6.580,92 TL asıl alacağın ve asıl alacağa yıllık %9 yasal faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari iş ve ilişkiden doğan cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir.
Usulüne uygun denetime elverişli 13/09/2021 tarihli bilirkişi incelemesinde davacı ve davalı şirketin uyuşmazlık dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı davalı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırılmış olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla HMK M.222 VE 6102 s. TTK M.64/3 uyarınca ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının ticari defterlerindeki kayıtlarına göre davalı taraftan 6.580,92TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerindeki kayıtlarına göre davacı taraftan 22.768,16TL alacaklı olduğu, tarafların cari hesap ekstrelerinin usulen doğru takip edildiği, buna göre tarafların ticari kayıtlarının birbiriyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki cari hesap hareketlerinin karşılaştırılmasında 18/07/2014 tarihli işlemin davacı taraf defterinde 2.500,00TL davalı taraf ticari defterlerine 3.000,00TL olarak kaydedildiği, ilgili banka dekontunun 2.500,00TL bedeli olduğu, 3.000,00TL’nin hatalı olarak kaydedildiği, davacı tarafından davalı tarafa keşide edilen 31/07/2014 tarihli 345151 nolu 2.020,00TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerine işlenmediği, faturanın davalı tarafa tebliğine ilişkin dosyaya herhangi bilgi ve belge sunulmadığı, ekstrede belirtilen 4-10 nolu ödemelere ilişkin dekontların sunulduğu, yapılan mali hesaplamalara göre davacının 4.560,92TL alacaklı olduğunu ispaladığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve ayrıca asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 4.560,92 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 912,18 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 311,55-TL nispi karar harcının peşin alınan 112,39-TL harçtan mahsubu ile eksik 199,16-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 874,00-TL ( 800,00-TL BK ücreti, 74,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 605,73-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭174,59‬-TL ( 54,40-TL BH, 112,39-TL PH, 7,80-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.020,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’ya 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 914,83-TL’nin davalıdan, 405,17-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır