Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/23 E. 2021/422 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/23
KARAR NO:2021/422

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:09/01/2020
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sözde alacaklı tarafından 09.07.2018 keşide, 15.04.2019 vade tarihli ve 3.800,00 TL bedelli bono nedeniyle müvekkiline karşı …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, söz konusu takipte ödeme emrinin müvekkiline 18.11.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin takibe konu bono nedeniyle davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında herhangi bir hukuki ya da fiili ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan mal veya hizmet almadığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını ve işbu hususun tespiti gerektiğini, müvekkilinin icra tehdidi altında, davalının yoğun psikolojik baskıları nedeniyle davalı vekilinin … Iban numaralı hesabına arkadaşı … adına kayıtlı … Iban numaralı hesaptan 02…2019 tarihinde 2500,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin icra tehdidi altında ödediği 2500 TL’nin faiziyle birlikte istirdadı gerektiğini, müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ve dosyasına konu 09.07.2018 keşide, 15.04.2019 vade tarihli ve 3.800,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığını, dava konusu bononun tahsili halinde müvekkilinin ileride telafisi imkânsız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette icra takibinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, icra tehdidi altında ödenen 2500 TL’nin ve ileride yapılacak olması halinde işbu meblağın istirdadına karar verilmesini, davalının sözde alacaklının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, müvekkili firma ile hiçbir hukuki ilişkisinin bulanmadığını iddia ettiğini, bu hususta işbu davanın tarafları değerlendirildiğinde davacı tarafın tacir olmayışı dava konusu senedin ticari iş sebebiyle verilmemesi sebepleriyle taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığının açık olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemelerinin ticari işler konusunda görevli mahkemeler olduğu nazara alındığında işbu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu ve işbu davanın görevsiz mahkemelerde açıldığını, davaya bakma görev ve yetkisinin işbu dava konusu olayda … Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin görevsizliğini, açılmış olan işbu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, davacı/borçlu takip konusu senede ve sözleşmeye imzayı müvekkili şirket çalışanının huzurunda atmış olduğunu, imza itirazının sadece alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, bu hususta davacı tarafla yapılan borcun ödenmesi talepli görüşmelerde kişi imzanın kendisine ait olduğunu açıkça kabul ettiğini, davacı taraf imzaya ilişkin bilirkişi incelemesi talep etmişse de yapılacak imza incelemesinde mukayese edilecek resmi belge ve senetlerdeki imzanın takip konusu senedin keşide tarihi olan 9.07.2018 tarihinden önce imzalamış olması gerektiğini, ancak bu şekilde hukuka uygun imza incelemesi yapılabileceğini, bu hususta kişinin bildirmiş olduğu …. Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesinin düzenlenme tarihinin 02…2019 olduğu dikkate alındığında imza incelemesine konu olamayacağını, davacı tarafın dava dışı 3. Kişi … tarafından ödenen 2500-TL ödemenin işbu dava konusu kambiyo takibine ilişkin olarak yapıldığını iddia ederek istirdatını talep ettiğini, fakat bu hususta dosyaya hiçbir delil sunulmadığını, bu nedenlerle, haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olan davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile birlikte itiraz nedeniyle alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senedinden kaynaklanan takipte davacının davalıya borçlu olup olmadığı, senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, takip sebebi ile davacının davalıya ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise istirdatının mümkün olup olmadığına dair menfi tespit ve istirdat taleplerinden ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya içerisinde bulunan 15/04/2019 vade tarihli 3.800,00 TL bedelli bono aslı celp edilmiştir.

Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde … … bankası 02/…/2019 düzenlenme tarihli dekont örneği Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla; 07/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senet üzerindeki borçlu imzaları ile şahsın mukayese imzaları arasında grafolojik ve grafometrik usullere göre optik cihazlar kullanılarak ve çıplak gözle yapılan incelemede mukayese imzalarının kendi içinde son derece polimorfik olduğu ve aynı belge üzerindeki şahsa ait 2 imzanın da birbirinden farklı olduğu ve münker imzalar ile mukayese örnekleri arasında tersim tarzı, istif, eğim, seyir, sürat, baskı derecesi alışkanlıklar gibi unsurlar yönünden benzerlikler ve farkları bulunduğu borçlu imzalarının … imzaları ile aynı varyans aralığında olduğundan, senet üzerindeki borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olduğu izlenimini vermektedir. Ancak mukayese imzaları içindeki farklar ve imzanın son derece basit tersimli olması yanında taklidinin de son derece kolay olduğu değerlendirildiğinde borçlu imzasının …’ın eli mahsulü olup olmadığı yönünde görüş bildirmenin doğru olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı vekili, dava konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında hukuki ya da fiili ilişkinin olmadığını, icra tehdidi altında 2.500,00 TL ödeme yapıldığını beyan ederek bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödenen miktarın istirdadını talep etmiştir.
Davalı vekili ise, davacının bonoyu şirket çalışanları huzurunda imzaladığını, davacının borçlu olduğunu, davacının ödemeyi dava dışı 3. Kişiye yaptığını beyan ederek davanın reddinin talep etmiştir.
Mahkememizce imza incelemesine karar verilmiş, 07/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; mukayese imzalarının kendi içinde son derece polimorfik olduğu ve aynı belge üzerindeki şahsa ait 2 imzanın da birbirinden farklı olduğu ve münker imzalar ile mukayese örnekleri arasında tersim tarzı, istif, eğim, seyir, sürat, baskı derecesi alışkanlıklar gibi unsurlar yönünden benzerlikler ve farkları bulunduğu borçlu imzalarının … imzaları ile aynı varyans aralığında olduğundan, senet üzerindeki borçlu imzalarının …’ın eli ürünü olduğu izlenimini verdiğini ancak mukayese imzaları içindeki farklar ve imzanın son derece basit tersimli olması yanında taklidinin de son derece kolay olduğu değerlendirildiğinde borçlu imzasının …’ın eli mahsulü olup olmadığı yönünde görüş bildirmenin doğru olmadığı bildirilmiştir.
Taraflar, ticari defterlere delil olarak dayanmamıştır. Dava konusu kambiyo senedi hukuken ödeme vasıtasıdır. Davacı keşideci, imzasının sahte olduğu iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu bağlamda; ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 67,88TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,58TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACI’ya İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.974,84TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan ALİ ÇAĞIŞ’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 6,10TL yargılama masrafının davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır