Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2021/430 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/226
KARAR NO:2021/430

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/09/2016
KARAR TARİHİ:26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.03.2016 günü … mahallesi …parkı Önünde denizde suya batmış olarak bulunan sürücü maktul … tarafından kiralanan… plakalı araç içerisinde yolcu konumunda butunan …, araç sürücüsüyle beraber aracın içinde vefat etmiştir. Söz konusu kazayla ilgili … poliçe nolu… plakalı araç için … Hesabına 09.06.2016 tarihinde başvuru yapılmıştır ancak … Hesabından herhangi bir ödeme alınamadığını Meydana gelen kaza sırasında maktule … aracın içerisinde yolcu konumunda olduğunu, dolayısıyla … ‘in kusurundan söz edilemeyeceğini, 30.03,2016 günü trafik kazasında Ölen 30.06.1997 doğumlu …, bekar ve öğrenci olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, desteklik yalnız parasal olmayıp, yardım ve hizmet ederek de destek olunabileceğinden, …’in , eğer yaşasaydı evlilik birliği sona eren annesine destek olacağı dikkate alınarak, tazminat hesabının buna göre yaptırılması gerektiğini, Davacının Türk Borçlar Kanunu m.53’e dayanarak cenaze kaldırma ve defin giderleri isteme hakkı bulunmakla, bu tür giderlerin ülkemiz koşullarında belgelenmesinin olanaksızlığı nedeniyle, mahkemece TBK. m,51 uyarınca ve Yargıtay kararlan doğrultusunda uzman bilirkişi aracılığıyla “gelenek ve göreneklere, dinsel zorunluluklara göre” yapılması olağan giderlerin hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğini belirterek Trafik kazasında kızını kaybeden davacının, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere};Şimdilik -1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere; toplam 2.000 TL Tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceneze ve defin giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun maluliyet ve tedavi giderlerinin poliçe teminat limitleri ve kusur oranında olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce verilen 2019/… Esas 2017/… Karar sayılı 04/12/2017 tarihli kararı, İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı 06/02/2020 tarihli kararı ile kaldırılmış, dava dosyası mahkememizin 2020/226 Esas sırasına kaydolunmuştur.
Mahkememiz 02/12/2020 tarihli ara kararı ile İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi … HD.’nin … Esas … Karar 06/02/2020 tarihli kaldırma kararı doğrultusunda Anayasa Mah.’nin güncel kararı da dikkate alınarak TRH-2010 ve PMF -1931 tablosunun seçenekli olarak ve güncel asgari ücreti uygulanarak müterafik kusur yönünden %20 indirim uygulanması ihtimali de hesaplanarak aktüerya konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
havale tarihli raporunda bilirkişi özetle; mahkememiz tarafından hesaplamaların TRH 2010 Tablosu, 1,8% teknik faiz ve belirli süreli rant formülü ile yapılmasının kabulü halinde; davacı … için 100% kusur oranı üzerinden hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 244,628.57 TL olduğu, müteveffanın 20% müterafik kusur indirimi uygulanarak 48,925.71 TL tenzil edilmesi sonrası hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 195,702.86 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı bakiye 310.000 TL sakatlanma ve ölüm teminat limitleri dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin mahkememiz takdir ve değerlendirmesine sunulduğu, mahkememiz tarafından hesaplamaların PMF 1931 Tablosu, progresif rant formülü ile yapılmasının kabulü halinde; davacı … için 100% kusur oranı üzerinden hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 256,318.72 TL olduğu, müteveffanın 20% müterafik kusur indirimi uygulanarak 51,263.74 TL tenzil edilmesi sonrası hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 205,054.98 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı bakiye 310.000 TL sakatlanma ve ölüm teminat limitleri dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin mahkememiz takdir ve değerlendirmesine sunulduğu, davacılar tarafından bir belge ibraz edilmemiş olmakla beraber, BK. Madde 42 uyarınca, zararın hakiki miktarını tespit mümkün bulunmadığı takdirde, mutat cereyanına ve mutazarrır olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak, adalete tevfikan Hakim tarafından cenaze giderlerinin tayinin mümkün olduğu ve mahkememiz tarafından dava dilekçesinde talep edilen tazminat için inceleme yapılmasının talep edilmesi durumunda yapılan tespitler neticesinde, Tekirdağ Belediyesi tarafından cenazenin nakli, yıkanması, kefenlenmesi, defnedilmesi vb hizmetler ile mezar yeri için ücret alınmadığı, somut olayda 2016 yılı ekonomik koşulları dikkate alındığında mezar fiyatının işçilik dahil 1.450 TL civarı olabileceği, bu masraflara ilaveten mezar başında dua okunması, cenaze törenini yöneten imamın hediyesi, konuklara otobüs tutulması, sadakalar, sonraki günlerde yedinci gün hatim duası masrafları mahalli örf ve adetlere göre değerlendirildiğinde 550 TL olabileceği, giderlerin niteliği ve kapsamı dikkate alındığında toplam 2.000 TL’ nin kadri marufunda olabileceğinin mahkememizin takdir ve değerlendirmesine sunulduğu, davacı tarafından 09/06/2016 tarihinde … Hesabı’na yapıldığı beyan edilen başvurusuna yönelik ve tüm gerekli evrakların eksiksiz … Hesabı’na iletildiğine dair somut bir belgenin dosya incelemesi neticesinde görülemediği, davalı sigorta şirketinin hesaplanan tazminatta sorumluluğuna hüküm kurulması durumunda alacağın dava tarihinde muaccel hale gelebileceğinin ve dava tarihi itibariyle haksız fiilden kaynaklanan zararda yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve münakaşasının mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.
Mahkememizce verilen önceki karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı 06/02/2020 tarihli ilamı neticesinde dosya mahkememizin 2020/… Esasına kaydedilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi …. HD.’nin 2018/… Esas 2020/… Karar 06/02/2020 tarihli kaldırma kararı doğrultusunda Anayasa Mah.’nin güncel kararı da dikkate alınarak TRH-2010 ve PKaldırma kararında davalı … Hesabı yönünden sorumluluk kaza tarihinde başlayacağından ve kaza tarihi 30/03/2016 olduğundan, yeni Genel Şartlara göre TRH 2010 Yaşam Tablosu baz alınarak 1,8 teknik faiz uygulanarak aktüer hesaplamanın yapılması gerektiği belirtilmiş olup bu doğrultuda aldırılmış olan 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda mahkememiz tarafından hesaplamaların TRH 2010 Tablosu, 1,8% teknik faiz ve belirli süreli rant formülü ile yapılmasının kabulü halinde; davacı … için 100% kusur oranı üzerinden hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 244,628.57 TL olduğu, müteveffanın 20% müterafik kusur indirimi uygulanarak 48,925.71 TL tenzil edilmesi sonrası hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 195,702.86 TL olduğu görüşü sunulmuştur.
Dava HMK’nın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlıklı 107.maddesine göre ” Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
H.M.K.’nın 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur
Borçlar Kanunu’nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surete ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da getirebilir. Somut olayda; yolcu konumunda bulunan destek Sude’nin kanında alkol ile sürücünün kanında uyuşturucu tespit edilmiş, araçta boş alkol şişeleri bulunmuş ve emniyet kemerlerinin arkadan takılı olduğu belirlenmiş olup KTK ve Karayolları Trafik Yönetmelik hükümlerine ve aracın özelliğine göre , alkol ve uyuşturucu madde alımına göre Yargıtay …. Hukuk Dairesinin uygulamaları da birlikte değerlendirildiğinde TBK’nın 52.maddesi uyarınca %20 oranında tazminattan müterafik kusur indirimi desteğin zararın artmasındaki etkisi değerlendirilerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.Bu halda kaldırma kararı uyarınca hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 244,628.57 TL olduğu, müteveffanın 20% müterafik kusur indirimi uygulanarak 48,925.71 TL tenzil edilmesi sonrası hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının 195,702.86 TL olacağı anlaşılmış olup davacı vekilinin 17/11/2014 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu buna göre eksik harcı tamamladığı, hükme esas alınan son raporda hesaplanan miktarın ıslah talebini aştığı görülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere davada sadece bir defalık ıslah yapılabileceği, davacı vekilince ayrıca talep artırım dilekçesi sunmamış olması da gözetilerek taleple bağlılık kuralı gereğince 115.779,89TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca Cenaze ve defin gideri yönünden Kaldırma kararında belirtildiği üzere 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereği davaya konu ölüm olayından kaynaklanan doğrudan zarar niteliğindeki cenaze giderlerinden de davalı … Hesabı’nın, sorumlu olduğu (Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilam içeriği) , tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar cenaze ve defin masrafının 2.000,00TL olduğu görüşünde bulunulmuş olsa da kaldırma öncesi kararda 900,00TL olarak bu yöndeki talebin kabul edildiği davalı açısından usuli müktesep hak doğduğu kabul edilerek 900,00TL cenaze masrafı olarak hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Davacının destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 115.779,89 TL’nin temerrüt tarihi olan 01/07/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının defin cenaze gideri talebinin kısmen kabulü ile 900,00TL defin giderinin temerrüt tarihi olan 01/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 7.970,00 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 421,30 TL harcın mahsubu ile eksik 7.549,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ancak kaldırma kararından önce yazılan 23/01/2018 tarihli 2018/118 Harç No.’lu Harç Tahsil Müzekkeresi ile tahsiline karar verilen 7.617,41 TL’nin de mahsubu neticesinde artan 68,31 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davadaki kabul olunan miktar yönünden hesaplanan 15.034,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davadaki reddolunan miktar yönünden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 454,80 TL ( 29,20 TL BH, 392,10 TL IH, 29,20 TL PH olmak üzere ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.648,60 TL ( 1.450,00 TL BK, 198,00 TL müzekkere ve tebliğler, 0,60 TL dosya masrafı olmak üzere ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.647,18 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hesaplanan 864,87 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 0,04’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır