Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2021/475 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/213
KARAR NO:2021/475

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:26/03/2020
KARAR TARİHİ:09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, dava dışı … A.Ş.’nin iş yerini sigortaladıklarını, söz konusu iş yerinde 10.05.2018 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, 21.12.2018 tarihinde sigortalılarına çalınan eşyalarının tazminatı olarak 4.904,00 TL ödeme yaptıklarını, hırsızlık olayının meydana geldiği yerin güvenliğinden davalı … Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu, ödedikleri sigorta tazminatı nedeniyle kendi sigortalılarına halef olduklarını, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, meydana gelen hırsızlık olayında kendi kusurlarının bulunmadığını, hırsızlık olayının meydana geldiği yerdeki güvenlik açıkları ile ilgili olarak iki defa risk değerlendirme raporu düzenlediklerini ve dava dışı … A.Ş.’ye verdiklerini, olayın gerçekleştiği yerdeki kart sisteminin söküldüğünü, kilit mekanizmasının olmadığını, bir güvenlik görevsilisinin yeterli olmadığını ve artırılması gerektiğinin bildirildiğini, ancak uyarılarının dikkate alınmadığını, bu nedenle de olayın meydana gelmesinde ve zararın oluşmasında 6098 sayılı TBK m. 52’ye göre davacının sigortalısının da kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatının tahsil için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, sigorta poliçesini, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, ekspertiz raporunu delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, Risk Değerlendirme Raporlarını, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatının tahsil için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davacı … kendi sigortalısına yaptığı ödemenin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472’inci maddesine göre halefiyet yoluyla tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Bu maddeye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalılardan talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup aynı maddeye göre davacı öncelikle yaptığı ödemeleri ispatlamalıdır. Davacı … sigortalamış olduğu kendi sigortalısının meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle zarar görmesi üzerine kendi sigortalısına sigorta tazminatı ödemiştir. Yapmış olduğu ödemeleri dosyaya sunduğu ödeme makbuzları ile ispatlamaktadır.
İkinci olarak davacı ile kendi sigortalısı arasında yapılmış olan sigorta poliçesinin hırsızlık sigortasını kapsıyor olması gerekmektedir. Sigorta poliçesi incelendiğinde poliçenin hırsızlık sigortasını da kapsadığı anlaşılmaktadır.
Sigorta şirketinin kendi sigortalısının haklarına halef olabilmesi için gerçekleşen zarardan dolayı kendi sigortalısının sorumlulara karşı tazminat davası açma hakkına da sahip olması gerekmektedir. Bu nedenle meydana gelen hırsızlık olayında 6098 sayılı TBK m. 49’a göre kusur, zarar ve uygun nedensellik bağının birlikte var olup olmadığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya güvenlik uzmanı, sigorta uzmanı ve elektrik mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine verilmiştir. Bilirkişi heyetinden çalınan kabloların piyasa rayiç değerinin tespiti, çalınan kabloların değerine göre ödenen sigorta tazminatı bedelinin sigorta poliçesinde yer alan hükümlere ve tenzili muafiyet hükmüne uygun olup olmadığının tespiti, meydana gelen hırsızlık olayında dava dışı sigortalanan şirket ile davalı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti, kusur oranlarının tespiti, kusur oranları belirlenirken davalı tarafın dosyaya sunduğu risk değerlendirme raporlarının da dikkate alınması ve meydana gelen hırsızlık olayında davalı şirketin kusuru varsa kusur oranına göre sorumlu olduğu sigorta tazminatının tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 07.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin % 75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalanan şirketin ise % 25 oranında kusurlu olduğu, çalınan malzemelerin değerinin ekspertiz raporuna göre 9.903,76 TL olduğu, poliçede yazılı olan 5.000,00 TL muafiyet bedelinin düşülmesinden sonra 4.903,76 TL kaldığı, davalının % 75 kusur oranına göre sorumlu olduğu miktarın ise 3.678,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 07.02.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda çalınan eşyaların ekspertiz raporundaki bedel üzerinden değer tespiti yapıldığı anlaşılmakla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tekrar verilerek; çalınan malların rayiç değer hesabının tek tek yapılmasının istenilmesine, hesaplama yapılırken hangi birim fiyatların esas alındığının raporda belirtilmesinin istenilmesine, hesaplama yapılırken ekspertiz raporunun dikkate alınmamasına ve çalınan malların rayiç değer hesabına göre kusur değerlendirmesinin ve kök rapordaki rakamların düzeltilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Hazırlanan 26.04.2021 tarihli ek raporda çalınan eşyanın rayiç değerinin 21.830,00 TL olduğu, 5.000,00 TL muafiyet bedelinin düşülmesinden sonra 16.830,30 TL kaldığı, davalının % 75 kusur oranına göre sorumlu olduğu miktarın ise 12.622,73 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan bilirkişi raporları ile davalının meydana gelen olayda kusurlu olduğu, zarar doğuran olayla davalının kusurlu davranışı arasında da uygun nedensellik bağının bulunduğu anlaşılmakla 6098 sayılı TBK m. 49’a göre sigortalanan dava dışı şirketin davalı şirkete karşı maddi tazminat davası açma hakkının doğduğu anlaşılmakla sigorta tazminatını kendi sigortalısına ödeyen davacı … şirketinin 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla ödediği sigorta tazminatının davalının kusur oranına isabet eden kısmını talep etmekte hukuki yararının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı icra takibinde 4.904,00 TL asıl alacak ve 558,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.462,05 TL talep etmiş olup bu gerekçelerle davanın 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile … . İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 373,11-TL nispi karar harcından peşin alınan 65,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 307,14-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.485,17‬-TL’nin ( 54,40-TL BVH, 7,80-TL VH, 65,97-TL Peşin Harç, 107,00-TL Tebliğ ve Posta, 2.250,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Salih Akbulut’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.09/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır