Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/201 E. 2022/219 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/201 Esas
KARAR NO:2022/219

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/03/2020
KARAR TARİHİ:14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacının, sektöründe tanınan, dürüstlüğü ve dostluklarına verdiği değeri davacı ile davalı firma yetkilileri eskiye dayanan bir dostluk ilişkisi içerisinde olduklarını, davalı firma yetkililerinin,yeni bir projeye gireceklerini, bunun için finarsmana ihtiyaçları olduğunu davacıya ilettiklerini,davacının da durumun uygun olduğu için eski günlerin hatırına 350.000 USD tutarında bedeli borç olarak davalı firma hesabına gönderdiğini, davalı yanın, bu bedeli en geç 6 ay içerisinde geri ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini,davacı tarafından 01.04.2016 tarihinde davalıya 350.000,00 USD tutarında borç bankaya talimat yazma yolu ile havale geçildiğini,davalı yanın borçlu olduğu hususunun; icra dosyasında da yer alan 01.04,2016 tarihli banka dekontu ve davacı tarafından aynı tarihli bankaya yazılmış talimat yazısınca şüpheye mahal vermeyecek derecede açık olduğunu,davalı yanca 6 ayda ödeme taahhüt edilmesine rağmen yaklaşık 10 ay sonra 23.02.2017 tarihinde borcun 150.000,00 USD tutarındaki kısmı davacıya davalı borçlu tarafından ödendiğini,icra takip tarihine kadar ise davacı tarafından borçlu ile çok defa irtibata geçilerek borcun kalanının ödenmesi talep edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından başkaca bir borç ödemesinin gerçekleşmediğini,davalı yanın, davacı ile olan karşılıklı görüşmelerinde hiçbir zaman borcunu inkar etmediğini, ancak, icra takibi ve arabuluculuk görüşmelerinde ise tam tersine tavır takındığını,davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla; davacının taleplerine hiçbir şekilde olumlu dönüş sağlamayan davalıya karşı kalan tutar üzerinden icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını,davalı tarafından; davacıya kalan borcunun ortadan kalkmasına yönelik bir eylemde bulunulmadığı ve dahi ödeme yapılmadığı gibi, başlatılmış olan icra takibine de haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini, davalının, itirazında kötü niyetli olduğunu ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere haksız itiraza dayalı tazminat ödemesi gerektiğini,davalının icra takibine itirazı üzerine davacı tarafından uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözümü adına ticari davalarda dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri sonunda taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını,Oysa ki davalı yanın, davacıya gönderdiği … mesajlarında, borçlu olduğunu kabul etmekte ve bu konuda hiçbir itirazı olmadığına belirtmekte olduğunu,bu kapsamda İİK madde 67’ye göre haksız ve kötü niyetli şekilde yapılan itiraz nedeniyle davalının takip talebine konu alacağın 420’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve bu tazminat bedelinin davalı borçludan alınarak davacı yana verilmesine karar verilmesini arz ve talep etme gereği hasıl olduğunu,ilaveten, icra dosyasına yatırılmış 5.472,40 TL peşin harcın da işbu dava kapsamında yatırılacak peşin harçtan düşülmesini talep cttiklerini,Yukarıda arz ve izah ettikleri nedenler ile sayın mahkemece resen göz önünde bulundurulacak sebepler ile; …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve takip tarihi itibariyle işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat USD faiziyle birlikte tahsiline, davalının haksız ve kötü niyetli itirazından ötürü icraya konu asıl alacağın 020’sinden az olmamak üzere icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesinc karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı mahkemenize sunduğu dava dilekçesi ile davacının davalı şirket yetkilileri ile eskiye dayanan bir dostluk ilişkilerinin mevcut olduğunu, davalı şirket yetkililerinin davacıya yeni bir projeye girecekleri için finansman ihtiyacı olduklarını söylediğini, davacının durumunun uygun olması ve eski günlerin hatırına 350.000 USD tutarında bedeli borç olarak davalı firma hesabına gönderdiğini, davalı yanın bu bedeli en geç 6 ay içerisinde geri ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davalı yanca 6 ayda ödeme taahhüt edilmesine rağmen yaklaşık 10 ay sonra 23.02.2017 tarihinde borcun 150.000,00 USD tutarındaki kısmının ödendiğini, icra takip tarihine kadar ise davacı tarafından borçlu ile çok defa irtibata geçilerek borcun kalanının ödenmesi talep edilmiş olmasına rağmecn davalı tarafından başkaca bir borç ödemesi gerçekleştirilmediğini, davalının … mesajlarında borçlu olduğunu kabul ettiğini, ödeme yapılmaması üzerine girişilen icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, benzer şekilde arabuluculuk görüşmelerinde de borcun inkar edildiğini bu nedenle …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve icraya konu asıl alacağın »020’sinden az olmamak üzere icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava ettiğini,sonuç olarak; davacının tacir olmaması ve işin ticari nitelikte olmaması nedeniyle mahkemenin görevsiz olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, davacının dava ve delil dilekçesinde ileri sürdüğü açıklamalara görc davalı şirket hesabına havale edilen para ile davalı şirketin hiçbir alakası olmadığını, davacının, davalı şirket yetkilileri ve dava dışı … isimli tanık olarak gösterdiği şahıs ile olan adi borç ilişkisi kapsamında haksız bir biçimde davalı şirkete husumet yönelttiğini, dolayısıyla davanın ayrıca bu ncdenle reddi gerektiğini, en nihayetinde söz konusu ödemenin davalı şirkete verilmiş bir borç olduğunu ispat külfetinin davacının üzerinde olup davacının bunu somut yazılı delillerle ispat edemediğini, deli! olarak sunduğu yazışmaların işbu borç ile alakası olmadığı gibi, söz konusu yazışmalarda davalı şirketin adı geçmemekte, borcun davalı şirketle alakası olmayan üçüncü kişiler tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğinin ileri sürüldüğünü, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle ayrıca zaman aşımı definde bulunduklarını ve davanın zaman aşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, bu nedenle haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,yukarıda anılan ve resen dikkate alınacak nedenlerle ve başkaca talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile; davacı tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli bir şekilde ikame edilen davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacı aleyhine alacağın % 10’undan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 mad.dayalı olarak davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında 200.000 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca uygulanan USD mevduat faizi yürütülmek suretiyle birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış alacağın varlığı ve miktarı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 12/10/2021 tarihli raporda; “a) Taraflar arasındaki mail yazışmalarındaki ifadeler davacı tarafından sunulan dekontta açıkça gönderilen paranın “borç olarak” verildiğinin yazılı olması, davalının usulsüz tutulan ticari defterlerinde dahi gönderilen paranın borç olarak alındığının kayıtlı olması,davalının bu borcu nasıl ödediğine ilişkin dekont sunmaması, envanter defterlerini de ibraz etmemesi, süresi içinde davacının alacak talebine itiraz etmemesi Uuzun süre Sessiz kalmasi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalının dava konusu borç oranında davacıya borçlu olduğu,b) İcra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup davacının 01/04/2016 tarihinde davalı şirkete swift olarak gönderdiği bedelden bakiye kalan alacağını talep etmesine ilişkindir.Davacı taraf, 01/04/2016 tarihinde bankaya verdiği yazılı talimatta 350.000-USD ‘nin havale edilmesini ve açıklama kısmına borç kaydı ile verildiğinin belirtilmesini istemiş ve bu şekilde swift yoluyla 350.000-USD davalı şirketin hesabına geçmiştir.Bu husus davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme ile de sabittir. Bu nedenle davalı taraf her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de paranın borç kaydı ile davalı şirkete verildiği yazılı ve somut delillerle ispatlandığından husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir,davanın esasına geçilerek incelenmesinde gönderilen 350.000-USD bedelin 150.000-USD ‘sinin 20/02/2017 tarihinde ödendiği bakiye kalan 200.000-USD yönünden yapılan defter incelemelerine göre herhangi bir ödeme kaydı olmadığı gibi bedelin …/ortaklara borçlar hesabına virmanlanarak hesabın kapatıldığı anlaşılmaktadır. Mail yazışmalarına göre de şirketin yetkililerine gönderilen alacak taleplerine herhangi bir itirazda bulunulmadığı sabittir. Gerek defter incelemeleri, gerek banka kayıtları ve gerekse mail yazışmalarına göre davalı şirkete davacı tarafça verilen 350.000-USD bedelin 200.000-USD ‘lik kısmının ödenmediği, bu nedenle yapılan takibin haklı olup itirazın iptaline ve davanın kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 200.000 USD asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca uygulanan USD mevduat faizinin yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 87.846,66-TL nispi karar harcından peşin alınan 16.489,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 71.357,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 77.810,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 19.055,37 TL’nin ( 54,40 TL Başvurma Harcı, 7,80-TL Vekalet Suret Harcı, 16.489,27 TL Peşin Harç, 103,90 TL tebliğler, 2.400 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …