Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 E. 2021/681 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/194
KARAR NO:2021/681

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:13/03/2020
KARAR TARİHİ:12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, dava dışı … A.Ş. ile 09.03.2018 – 09.03.2019 tarihleri arasında geçerli nakliyat emtia abonman alt sigorta poliçesi yaptıklarını, bu firmaya ait malların davalı …Ltd. Şti. tarafından …’ya taşındığını, malların tırdan indirildiği esnada 83 kolinin ıslak olduğunun tespit edildiğini, ıslak olduğu tespit edilen kolilerdeki emtiada oluşan zararın ekspertiz raporuna göre miktarının 1.144,60 Euro olduğunun tespit edildiğini, tazminat miktarını 26.03.2019 tarihinde dava dışı … A.Ş.’ye ödediklerini, davalının taşıyıcı olarak taşıma esnasında meydana gelen zarardan gerek 6102 sayılı TTK m. 875 ve 888’e göre gerekse CMR m. 17’ye göre sorumluluğunun bulunduğunu, kendi sigortalılarına tazminat ödeyerek dava dışı … A.Ş.’nin haklarına halef olduklarını ve 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatını zarar sorumlusu davalıdan talep haklarının doğduğunu, bu amaçla davalı aleyhine İstanbul 27. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de icra inkâr tazminatı talepli itirazın iptali davası açtıklarını talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
avalı …Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle davacı sigorta şirketinin kendi sigorta şirketinden aldığı temliknamenin sigorta şirketine halefiyet hakkı vermeyecek olması nedeniyle husumet itirazında bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da ekspertiz raporunda yapılan incelemenin hatalı olduğunu, talep edilen miktarın ve faiz oranlarının yüksek olduğunu, icra inkâr tazminatının talep edilemeyeceğini, hesaplanacak tazminat miktarının eksik kg başına en fazla 8,33 SDR olabileceğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatının tahsil için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, hasar dosyasını, sigorta poliçesini, mal faturalarını, nakliye faturalarını, ihtarnameleri, ekspertiz raporlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatının tahsil için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Bu maddeye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalı sigorta şirketinden talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup davacı sigorta şirketi öncelikle yaptığı ödemeleri ispatlamalıdır. Davacı sigorta şirketi sigortalamış olduğu yükün meydana gelen trafik kazasında zarar görmesi üzerine kendi sigortalısına sigorta tazminatı ödediğini dosyaya sunduğu belgelerle kanıtlamaktadır.
Sigorta şirketinin kendi sigortalısının haklarına halef olabilmesi için gerçekleşen zarardan dolayı kendi sigortalısının sorumlulara karşı tazminat davası açma hakkına da sahip olması gerekmektedir. Meydana gelen olayda davacı sigorta şirketinin sigortaladığı eşya zarar görmüş dolayısıyla 6102 sayılı TTK m. 875 ve 888’de düzenlenmiş olan taşıyıcının sorumluluğu hükümlerine göre zarara sebebiyet veren taşıcıyı konumunda olan davalı şirkete karşı tazminat davası açma hakkı doğmuştur.
Dosyaya sunulan sigorta poliçesi incelendiğinde uygun olmayan ambalajlardan sigortanın sorumlu olmadığı, ara depolama işlemlerinde meydana gelecek zararlardan sigortanın sorumlu olmadığı, sevkiyatın kapalı kasa ya da tenteli treyler ile yapılması gerektiği, tenteli treylerin tentesinin yırtık olması durumunda yükün ıslanması halinde ıslanma rizikosunun teminat dışında bırakıldığı belirlenmiştir.
Zarar miktarının ve kusur sorumluluğunun tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya nakliye uzmanı, sigorta uzmanı ve tekstil uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine verilmiştir. Bilirkişi heyetinden; dava konusu olayda zarar gören eşyada meydana gelen zarar miktarının ne kadar olduğunun tespiti, meydana gelen zararın ekspertiz raporu ile uyumlu olup olmadığının tespiti, eşyanın uygun ambalajla taşınıp taşınmadığının, ara depolama yapılıp yapılmadığının, nakliyenin kapalı ya da tenteli treylerle yapılıp yapılmadığının, tenteli treylerin tentesinin yırtık ya da su geçirmez olup olmadığının tespiti, eşyanın zarar görmesinde eşyanın sahibi dava dışı firmanın, taşıyıcı firmanın eğer ara depolama yapıldıysa depo sahibi firmanın kusur oranlarının belirlenmesi, belirlenecek kusur oranına göre davacının sorumlu olduğu miktarın … konvansiyonu hükümlerine göre tespiti, eşyanın uygun ambalajla taşınmadığının, ara depolama yapıldığının, nakliyenin kapalı ya da tenteli treylerle yapılmadığının, tenteli treylerin tentesinin yırtık olduğunun ya da su geçirmez olmadığının tespiti durmunda davacı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda zarar gören emtianın sovtaj bedelinin 500,00 Euro olduğu, sovtaj bedeli düşüldükten sonra geriye 644,60 Euro kaldığı, ekspertiz raporundaki sovtaj tutarının somut olaya uymadığı, havlu olan emtianın tamamen ıslanmasının zayi olduğu anlamına gelmeyeceği, yükün tamamen imha edildiğine ilişkin bir bilginin bulunmadığı, ıslanma hasarının telafi edilebileceği, ıslanma hasarının telafi edilmesi durumunda % 50 kıymetle değerlendirebileceği, % 50 oranında sovtaj değerinin önerildiğinin @ posta yazışmalarından anlaşıldığı, ancak malların üzerinde marka bulunması nedeniyle bu önerinin kabul edilmediği, emtianın karton kutuda taşınmasının taşıma teamülerine uygun olduğu, diğer kolilerde hasar oluşmamasının zararın ambalaj kaynaklı olmadığını gösterdiği, taşıyıcının kapalı taşıtla taşıma yapma zorunluluğunun bulunduğu, tenteli ya da kapalı kasa araç olmasının bir önemi olmadığı, tentenin yırtık olduğuna dair bir delilin dosyada bulunmadığı, ıslanmanın aracın soğutma sisteminden akan suyla olduğu, bu nedenle de taşıt kusuru bulunduğu, taşıt kusurundan da CMR m. 17/III’e göre taşıyıcının sorumluluğunun olduğu, toplam zararın 2.065,04 SDR olduğu, bu miktarın bilirkişi heyetinde bulunan tekstil mühendisi bilirkişinin yaptığı zarar hesabının çok üzerinde olduğu, taşıma esnasında depolama aşamasının teyit edilmediği tespit edilmiştir.
Hazırlanan 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda zarar gören emtianın piyasa rayiç birim fiyatı tespit edilmeden ve toplam hasar tespit edilmeden sovtaj indirimi yapıldığı anlaşılmakla dosyanın aynı tekstil mühendisi bilirkişiye tekrar verilerek zarar gören emtianın piyasa rayiç birim fiyatlarının tespitinin istenilmesine, zarar gören emtianın tespit edilen piyasa rayiç fiyatına göre zarar hesabının ve sovtaj değerinin yapılmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Hazırlanan 20.04.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda piyasa rayiç değer araştırmasının yapılarak taşıma anında ıslanan tekstil ürünlerinin fazla zarar görmeden satışının mümkün olacağı, zarar gören ürünlerin piyasa rayiç değerinin 1.144,60 € olduğu, ürünlerin marka değeri, nemli ortam koşullarında bekletilmesinden dolayı gördüğü zararın giderilerek aynı veya daha düşük özelliklerle satışının gerçekleştirilmesi durumunda sovtaj değerinin yaklaşık 500,00 € olacağı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK m. 875’e göre; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” Yasanın bu hükmüne göre taşıyıcı teslim aldığı eşyaya gelen zarardan sorumlu olup hazırlanan bilirkişi raporuna göre de zararın taşımada kullanılan aracın soğutma sisteminden akan suyla olduğu, bu nedenle de taşıt kusuru bulunduğu, taşıt kusurundan da CMR m. 17/III’e göre taşıyıcının sorumluluğunun olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirket taşıma işini dava dışı… isimli başka bir firmaya yaptırmıştır. 6098 sayılı TBK m. 162/II bildirim olmayan durumlarda müteselsil sorumluluğun ancak kanundan doğacağını öngörmüştür. Davalı ile dava dışı … firması arasında asıl taşıyıcı fiili taşıyıcı ilişkisi bulunmakta olup 6102 sayılı TTK m. 888/III’e göre asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcı meydana gelen zarardan müteselsilen sorumludurlar. 6098 sayılı TBK m. 163/I’e göre; “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.” Davacının müteselsil sorumlulardan sadece davalı asıl taşıyıcıya husumet yöneltmesi bu nedenle hukuka uygundur.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde 6102 sayılı TTK m. 876’daki “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” hükmüne uygun şekilde sorumluluktan kurtuluş kanıtı sunmamıştır. Bu nedenle meydana gelen zarardan davalı şirket hukuken sorumlu olup 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre davacı sigorta şirketinin halefiyet yoluyla sigorta tazminatını talep hakkı bulunmaktadır. Ancak davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına toplam 1.144,60 Euro ödeme yapmış olup hazırlanan 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda zarar gören emtianın tekstil mühendisi tarafından tespit edilen zarar miktarı 644,60 Eurodur. Aradaki farkın sebebi davacı sigorta şirketinin hazırlattığı ve tazminat ödemesine esas aldığı ekspertiz raporunda yer alan sovtaj bedelinin 108,39 Euro olmasıdır. Zarar gören emtianın havlu olması, zararlandırıcı eylemin ıslanma şeklinde gerçekleşmiş olması, ürünlerin üzerindeki markanın sökülerek ürünlerin ikinci el piyasada değerlendirilmesinin mümkün olması dikkate alınarak ekspertiz raporunda belirlenen sovtaj değerinin düşük olduğu, hazırlanan 06.01.2021 ve 20.04.2021 tarihli bilirkişi raporlarında belirlenen 500,00 € sovtaj bedelinin zararın gerçek anlamda tazmin edilmesi ilkesine daha uygun düştüğü anlaşıldığından bilirkişi raporlarındaki sovtaj bedeli esas alınarak zarar miktarının 644,60 Euro olduğu kabul edilmiştir. Kabul edilen zarar miktarı davacı sigortanın kendi sigortalısına ödediği rakamın altında kaldığından davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Hazırlanan 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda zarar gören emtia için 2.065,04 SDR tazminat hesabı da yapılmış olup bu zarar hesabı zarar gören emtianın ağırlığına göre yapılmıştır. Davacı ise kendi sigortalısına sigorta ödemesine esas tazminat hesabını zarar gören emtianın ağırlığına göre değil birim fiyat üzerinden yapılmıştır. Bu nedenle bilirkişi raporundaki … hesabı dikkate alınmamış ve birim fiyat üzerinden yapılan tazminat hesaplaması esas alınmıştır.
Davacının icra takibinde ağır kusurlu ya da kötüniyetli hareket ettiğine ilişkin bir delil bulunmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 125,69-TL harçtan mahsubu ile artan 66,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır