Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2022/374 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/193
KARAR NO:2022/374

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:26/04/2012
KARAR TARİHİ:08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.03.2011 tarihinde meydana gelen trafik kaza sonucu müvekkil …’ın ağır şekilde yaralandığı, kısmi kalıcı şekilde işgöremez (sakat) kalarak maddi ve manevi zarara uğradığı, kazanın oluşumunda davalılardan … AŞ’ne ait olup diğer davalı … AŞ tarafından sigortalanmış bulunan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, müvekkilinin ise kaza anında bir diğer vasıtada yolcu olarak seyahat ettiğinden herhangi bir müterafik kusuru bulunmamakta olduğu, davalı … AŞ. işleten sıfatıyla müvekkilin düçar olduğu maddi ve manevi zararın tamamından sorumlu olduğu, diğer davalı … AŞ ise sadece maddi tazminattan (işgöremezlik zararı) müteselsilen sorumlu olduğu, davalıların sürücüsü tam kusurlu olsa da talepte davalıların tam kusuruna dayanılmamış olup her türlü indirim sebebi de dikkate alınmış olduğu, kazanın … AŞ’nin ticari faaliyeti esnasında meydana gelmiş olduğu, her iki davalının da tacir olduğundan işbu davanın TTK 4/3 ve 4.1 hükmü uyarınca ticari dava olduğu kabul edilmekte olduğu, TTK hükümlerine göre ticaret mahkemesinin görevine girmekte olduğu, yine aynı nedenle davalılar hakkında ticari temerrüt faizi (avans) uygulanmakta olduğu, öte yandan 2918 KTK’nun 97. Maddesine göre sigortacıya doğrudan dava açmak mümkün olup. Yargitay 17.HD’nin artık yerleşmiş kararları uyarınca dava açılmakla sigorta şirketinin sadece dava edilen kısım için değil tazminatın tamamının temerrüde düştüğünün kabul edilmekte olduğu, 2918 sayılı K.T.K.’nun 110. Maddesi gereği … Mahkemelerinin de yetkili olduğunu beyanla fazlaya dair talep ve dava hakkı mahfuz kalmak kaydıyla müvekkilin düçar olduğu geçici ve kalıcı işgörernezlik (sakatlık) nedeniyle 5.000 TL maddi tazminata davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkilin olay anında duyduğu hayati tehlike korkusu ve yaşam boyu sakat kalmanın yaratacağı üzüntü sebebiyle 10.000 TL manevi tazminatın sadece davalı … AŞ’den tahsiline, davalı … AŞ aleyhine olay tarihinden (21/03/2011) ve diğer davalı … AŞ aleyhine dava tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. cevap dilekçesinde özetle; davacının 21.03.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkil … ‘ın ağır şekilde yaralanmış olduğu maddi ve manevi zarara uğradığı iddiası ile müvekkili aleyhine dava açıldığı, davanın maddi tazminat talebinin soyut iddiaya dayalı olduğu, dava dilekçesi incelendiğinde davacının maddi zararına ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almadığı, davacının maddi zarar talebinin somut vakıa ve belgelere dayalı olması gerektiği, davacının tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının tedavi masraflarının bağlı olduğu resmi kurum tarafından karşılanmış olduğu, davacı vekili müvekkilinin işgöremez- kalıcı sakat kaldığını beyan etmiş olduğu, dava dosyası incelendiğinde buna ilişkin herhangi bir rapor ibraz edilmediği, davacı …’ın savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde halen tedavisinin devam ettiğini belirttiği, dolayısıyla herhangi bir işgöremezlik -kalıcı sakatlık durumunun dava tarih itibari ile gerekçeleşmiş olmadığı, tedavi sonucunda iyileşmesinin mümkün olduğu, emniyet kemeri takılı olup olmamasından dolayı müterafik kusur indirimi ve hatır için taşıma olmasından ötürü hatır taşıması indirimi ile tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması talep edildiği, şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu , haksız fiilde yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili özetle; davada İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, dava konusu taleplerin ortaya çıkmasında, davalı şirket çalışanı …’nün araç sürücüsü olduğu ve bu kazada da tam kusurlu olduğu trafik polisi kaza yeri tutanaklarında tespit edildiğinden, davacının talep hakları doğmakta olduğu, davacı tarafın bu davaya…’yü davalı olarak göstermese dahi, bu durum kazaya sebep olan bakımından hukuki durumunu değiştirmeyeceği gibi, işleten durumundaki müvekkilimizin tam kusurlu olarak sebebiyet nedeniyle rücu hakkının da korunmasında hukuki menfaatini ortaya koyduğu, bu davanın …’ye ihbarını talep ettiği, davalı Şirket ile işçisi… arasında eksik teselsül söz konusu olduğu, davacı …’ın içinde bulunduğu aracın… plakalı araç olup, taşıt maliki …, sürücüsü … olup, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının … Sigorta A.Ş. poliçe numarasının … olduğu görülmüş olup, davalı şirketin sicil maliki olduğu aracın … plakalı araç, sürücüsü…, aracın ….’den … poliçe numarasıyla zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında olduğu, ayrıca aracın ihtiyari sigorta kapsamında da güvence altında olduğu, kazanın tarihinin 21.03.2011 olduğu, … Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyasından araç sürücüsü…’nün sanık olarak yargılanmakta olduğu, Ceza davasının sonucunun maddi vakıanın neticesiyle doğrudan bağlantısı olup Borçlar Kanunu gereğince de tazminat davası hakkında karar verilebilmesi için ceza davasının hükmünün kesinleşmesi gerekmekte olduğu, davacının kaza nedeniyle bedensel zararına ilişkin raporlar bulunmakla birlikle davacının geçici ve kalıcı sakatlığının ne oranda olduğunun da adli tıp raporuyla tespiti gerekmekte olduğu, bu kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun tespiti için bilirkişisi tarafından da dosyanın incelenerek, müvekkilin kazanın meydana gelmesinde çevresel şartlarla, kazalı … plakalı diğer aracın yoldaki durumuna göre müterafik kusur durumunun tespitini gerektirmekte olduğunu, davacı tarafın sadece müvekkili mesul tuttuğu manevi teminat alacağına ticari temerrüt faizi talep edilemeyeceği, davalı tarafın netice talebinde 3 numaralı bentte müvekkilinden olay tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsili talep edilmişse de bu talebin maddi tazminat alacağı için geçerli olabileceğini, manevi tazminat için yasal faiz istenebileceğini beyanla sunulan nedenlerle ve re’sen tespit buyurulacak hususlar dikkate alınmak üzere; yetki itirazının kabulüne, dava konusu trafik kazasında, davalıya ait aracın sürücüsü…’ye davanın ihbarına, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının bekletici mesele olarak değerlendirilmesini, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden talep edilen alacağa yıllık %9 yasal faiz oranına tabi hesaplanmasını, maddi tazminattan, sigorta sözleşmesi gereğince diğer davalı sigortacının sorumlu tutulmasını, haksız ve mesnetsiz taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, mahkememizce 24/03/2021 tarihli ara karar ile kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine, maluliyetin tespiti amacıyla da Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiş, 30/04/2021 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi,Sürücü…’nün, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Sürücü …’ın, kusursuz olduğu kanaatini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 06/05/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporunda, … … Eğt. Ve Araş. Hast’nin 21/03/2011 tarih ve … sayılı raporunda; AİTK sonucu getirildiği, yapılan muayenesinde; boyun ağrıs ve omuz ağrısı şikayetlerinin bulunduğu, hasta acil serviste görüldüğü, bilinç açık, koopere, oryante olduğu, pupiller izokorik DIR /IDIR göz hareketleri her yöne serbest kraniyal sinirler intakt, sağ omuz fraktürü (?) sebebiyle motor muayenesi net değerlendirilemediği, duyu defisit olmadığı, sol üst eksremitede motor ve duyu defisit olmadığı, servikal vertebra BT ve x-rayda C2 corpus ve pediküllerde fraktür değerlendirildiği, beyin,lomber ve torakal vertebra BT lerde acil NRŞ girişim gerektirecek patoloji değerlendirilemediği, hastanı philadelphia servikal collar takılı kalması ortopedi konsültasyonu istenmesini uygun olduğu ortopedi muayenesinde genel durumu orta şuuru açık, koopere, oryante alt ekstremite muayenesinde sağ klavikula üstünde hassasiyet sol üst ekstrernitelerde motor ve duyu defisiti mevcut pelvis stabil yapılan x-ray değerlendirmesinde sağ klavikula distal minimal deplase fraktür saptandığının kayıtlı bulunduğu;
… Üniversitesi Tıp Fak. 03/12/2014 tarih ve 622.03 sayılı yazısı ekinde gönderilen raporlarında; 21/08/2014 tarihinde … Tıp Fakültesi Ortopedi Kliniğinde muayenesinin yapıldığı, 21/03/2011 tarihinde İstanbul otoyolu Bolu istikametinde araç içi trafik kazası geçirdiğini ardından … Eğitim ve Araştırma Hastanesin’de tedavi gördüğünü belirten hastanın yapılan ortopedik muayenesinde, Sağ omuz abduksiyorı 160°, öne fleksiyon 180°, iç retasyon skapulada , dış rotasyon 45°, sol omuz abduksiyon 180°, öne fleksiyon 180°, iç rotasyon skapulada , dış rotasyon 45° dir. Sağ dirsek ROM 0°-140°, supinasyon 100°. pronasyon 75°. Sağ el bileği fleksiyon 80°. dorsifleksiyon 75°, sol el bileği fleksiyon 75°. dorsifleksiyon 70° dir. Hastanın sağ klavikula AP grafisinde geçirilmiş klavikula kırığının kaynamış olduğu, 29/09/2014 tarihinde yapılan Nörolojik muayenesinde uyanık, yönelimi ve işbirliği tam, Kranyal alan muayenesi normal, Motor muayenesinde üst ve alt ekstemite kas güçleri tam, Atrofi gözlenmediği, Yüzeyel ve derin duyu muayenesi normal, Serebellar testler iki yanlı becerikli, Derin tendon refleksleri üst ve alt ekstremitede normal sınırlar içinde, Taban cildi refleksi iki yanlı fleksör yanıtlı, Yürüyüşü normal tespit edildiği, Sfinkter kusuru bulunmadığı, Hastanın epikriz belgelerinden; 2011 yılında araç içi trafik kazası geçirdiği, sağ klavikula kırığı ve servikal C2 fraktürü saptandığı, … … ve Araştırma Hastanesi’nde takip edildiği ancak opere edilmediği, o dönemden beri boynunda ve sağ kolunda ağrılar oluştuğunu belirttiği, kurulda gönderilen 21/08/2014 tarihli CD’de kayıtlı direkt grafi tetkikinde; C2 vertebrada belirgin osseöz patoloji tespit edilmediği, sağ klavikulanın distalinde kırık sekeli saptandığı, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 28/01/2015 tarih 1446 karar no’lu mütalaasında; Sonuç:… kızı 1966 doğumlu …’ın 21/03/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğuna göre, … kızı, 07/06/1966 doğumlu, …’ın 21/03/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bu kez 06/10/2021 tarihli ara karar ile aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
10/02/2022 tarihli raporunda bilirkişi; dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu, davacının geçici iş göremezlik dönem zararı 1,710.63 TL hesaplandığı, … plakalı otomobilin sürücüsü…’nün %100 kusur oranında geçici iş göremezlik tazminat tutarının 1,710.63 TL hesaplandığı, … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın kusursuz olduğundan dolayı geçici iş göremezlik tazminat tutarında sorumluluğunun hesaplanmadığı, hesaplanan tazminat tutarlarının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasının kaza tarihi itibariyle kişi başı 200,000 TL sağlık giderleri teminat limiti dahilinde ödenip ödenemeyeceğinin Mahkememizin takdir ve değerlendirmesine ait olduğu, Adli Tıp Kurumu mütalaa raporunda , davacının sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı kanaatine varıldığı, sürekli iş göremezlik tazminat hesaplamasına mahal olmadığı, Mahkememiz tarafından “davalı … şirketinin hesaplanan tazminatta sorumluluğuna hüküm kurulması durumunda”, dava tarihinden itibaren alacağın muaccel hale gelebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik için maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmış olup, 30/04/2021 tarihli ATK raporunda; davalı … şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, , aracının hızını, yol, hava, trafik ve aracın teknik özelliklerine göre takip mesafesini ayarlaması gerekirken yüksek hızla, tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanarak meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Dosya arasında bulunan 06/05/2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; kaza tarihi itibari ile geçerli olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının yaralanmasının sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin 3 ay olduğu belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun Adli Tıp Kurumu raporlarının hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosyanın, maddi tazminat hesaplamasına ilişkin rapor düzenlenmesi için aktüerya uzmanına tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 10/02/2022 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlik zararı 1.710,63TL hesaplanmış olup Bilirkişi raporunun denetime elverişli, sarih olması sebebi ile Mahkememizce iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının bakım gideri talebi bakımından ATK tarafından 14/04/2021 verilen müzekkere cevabında ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, kişinin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaati bildirilmiş olup bakıcı gideri talebinin reddine karar vermek gerekmiştir..
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. Maddesinde aynıyla; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin 49. Maddesinde ise aynıyla “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü vaz olunmuştur.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda gösterilen kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; davalı … şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edildiğinden, Türk Borçlar Kanununun 54. maddesine göre, davacının, çalışma gücünün azalmasından, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarını davalıdan talep etme hakkı bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesine göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinde mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde çalışma gücünün kaybından doğan zararlar bulunmamaktadır. Ayrıca yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; geçici iş göremezlik zararları, tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edilebilir. Bu sebeple davalı … şirketi poliçe limiti dahilinde davacının geçici-sürekli çalışma gücü kaybından doğan tazminat talebini karşılamakla yükümlüdür.Diğer davalı araç maliki … … Tic. A.Ş. işleten sıfatıyla kaza nedeniyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Sonuç olarak iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacının sürekli maluliyeti bulunmaması sebebi ile bu talep yönünden davanın reddine, geçici iş göremezlik talebi yönünden, 1.710,63TL üzerinden, davalı … şirketine tazminatın hesaplanması için gerekli olan tüm belgelerin sunulmaması nedeniyle temerrütün dava tarihinde 26/04/2012’de gerçekleştiği, diğer davalı … … Tic. A.Ş. yönünden olay tarihi 21/03/2011 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı tarafa ait aracın hususi olması ticari araç olmaması nedeniyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebinin incelenmesine gelince;
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre; davacının haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda davacının kaza neticesinde malul kalmadığı, kusur durumu, tarafların gelir durumu, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında; 1.700,00TL manevi tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-A) Maddi tazminat davasının kısmen kabulüne,
-Davacının sürekli işgöremezlik maddi tazminat talebinin reddine,
-1.710,63 TL geçici işgöremezlik maddi tazminatın davalı … … Tic. A.Ş. yönünden olay tarihi 21/03/2011 tarinden, davalı …. yönünden ise dava tarihi 26/04/2012’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Manevi tazminat davasının kısmen kabulüne,
-1.700,00 TL manevi tazminatın davalı … … Tic. A.Ş. yönünden olay tarihi 21/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 232,98-TL nispi karar harcının peşin alınan 44,55-TL harçtan mahsubu ile eksik ‭188,43‬-TL harcın davalılardan (davalı … … Tic. A.Ş.’nin tamamından, davalı ….’nin ‭62,80-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam ‭3.176,5‬0-TL ( 750,00-TL BK ücreti, 883,50-TL tebliğler ve posta, 1.543,00-TL ATK Fatura ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan ‭1.271,51-TL’nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 69,00-TL ( 21,15-TL BH, 44,55-TL PH, 3,30-TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.710,63-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.710,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … … Tic. A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
7-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.710,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı ….’ye VERİLMESİNE,
8-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı … … Tic. A.Ş.’den alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır