Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/190 E. 2021/891 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/190
KARAR NO:2021/891

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:12/03/2020
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16.09.2015 tarihinde plakası belirlenemeyen bir aracın müvekkiline çarparak trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın … Hesabı tarafından karşılanması amacıyla doğrudan doğruya … Hesabı’na ödeme yapılması için 27.08.2019 tarihinde başvurulduğunu, ödeme yapılması için gerekli tüm evraklar kuruma teslim edildiğini, müvekkilin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını ve geçici iş göremezlik tazminatını davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde, kaza tarihi 16/09/2015 olduğundan, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının işbu davada uygulanması gerektiğini, davacının 16/09/2015 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen bir araç nedeniyle maluliyetinin oluştuğuna dair somur bir delil bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
13/01/2021 tarihli raporunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi; kazanın, davacı sürücünün sevk ve idare hatasıyla idaresindeki motosikletin hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana geldiğinin kabulü halinde; davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermesi, seyrini dikkatli ve tedbir alabilecek şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sevk ve idare hatasıyla yönetimindeki motosikletin hakimiyetini kaybedip devrilmesi neticesinde meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunu, kazanın, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü idaresindeki araç ile motosiklete arkadan çarpmasının etkisiyle motosikletin devrilmesi neticesinde meydana geldiğinin kabulü halinde; sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen araç sürücüsü sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermesi, görüş alanını kontrol altında bulundurması, ilerisinde seyir halinde olan araçlarla arasında yeterli ve güvenli mesafe bırakarak seyrini dikkatli ve tedbir alabilecek şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, ilerisinde seyir halinde olan davacı sürücü idaresindeki motosiklete tehlikeli şekilde yakalaşarak bu motosiklete arkadan çarptığı olayda asli kusurlu olduğunu, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halindeyken gerisinden gelmekte olan sürücü idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığını, durumun kabulü halinde; davacı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, durumun kabulü halinde; sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen araç sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’nın kusursuz olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası kaynaklı daimi maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminat; hukuka aykırı şekilde kişilerin zarar görmesi, mal varlığının eksilmesi ve gerçekleşen olay karşısında, etkilendiklerine dair açılan davalardır. Ancak maddi tazminat davası açılabilmesi için, maddi tazminat davası şartları oluşmalıdır.
Maddi zarar; gerçekleşen zarar verici olay karşısında, mağdur olan kişinin malvarlığında, zarar verici olayın öncesinde ve sonrasında çıkan durum farkıdır. Haksız yere gerçekleşen olay sonrasında kişinin vücut bütünlüğünde veya malvarlığında eksilme ya da borçlarında artış görülebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 49 ‘da “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hükmüyle kusurlu, yapmış olduğu fiil ile başkasının mal varlığında eksilmeye sebep olur veya şahsında oluşan acı, üzüntü, eleme neden olursa bunların tazminiyle yükümlüdür.
Kanun koyucu bu madde ile hukuki sorumluluğun unsurlarını da belirtmekte olup bunları Fiil,Hukuka aykırılık,Zarar,Kusur,Uygun illiyet bağı olarak sıralayabiliriz.Bu unsurların tazminat talebi için birlikte bulunması gerekmektedir.
Mahkememizce bu kez 02/06/2021 tarihli duruşma ara kararı ile dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla … heyetinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti incelemesinde; 16/09/2015 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, motosikletin arka plaka kısmının sola doğru eğik olduğu belirtilmiş, ne zaman meydana geldiği bilinmeyen bu eğiklik dışında plakada herhangi bir çizik ve boya izinden söz edilmemiş, olay yeri krokisinde, plakası tespit edilmeyen araçla motosikletin çarpıştığı nokta ile ilgili olarak araç döküntüsü vb. kalıntı işaretlenmemiş olduğu, … İl Emniyet Müdürlüğü’nün 28/09/2015 tarihli Fezlekeli Tahkikat Evrakındaki açıklamalardan, olay yerindeki kişilerin, kaza anında ve sonrasında, kaza etrafında bir araç ve şahıs görmediklerini sözlü olarak belirttikleri, ancak yazılı ifade vermek istemedikleri anlaşıldığı, yukarıda üç madde halinde özetlenen hususlar ışığında, heyetimizce, davacı sürücü yönetimindeki araca çarparak, dava konusu olayın meydana gelmesine yol açan, plaka numarası ve sürücüsü bilinmeyen bir aracın mevcut olduğunu gösteren kesin tespit bulunmadığı, olaya, davacı sürücünün hatalı sevk ve idaresinin yol açtığı mütalaa olunmakta ve mevcut bilirkişi raporlarında, kimliği bilinmeyen sürücüye kusur izafe edilmesi, tamamen isabetsiz görülmekte olduğu, sürücü belgesi alamayacak yaştaki motosiklet sürücüsü davacı, yasağa rağmen sürücü belgesiz araç kullanmış, yerleşim yerinde seyrettiğini dikkate alarak aracın hızını azaltması ve seyir sırasında ön ilerisini sürekli ve etkin biçimde kontrol altında tutması, aydınlatma bulunduğu anlaşılan yolda, taşı farkedince, fren ve gidon manevrası yaparak taşa çarpmadan yoluna devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olduğu, davacı sürücü …’ın, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, aracın hızının mevcut şartlara uygunluğunu sağlama zorunluluğuna aykırı şekilde, meslek ve san’atta acemice seyrettiği, hakimiyeti kaybedip, kendi yaralanmasına sebebiyet veren bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda, birinci (asli) derecede ve tam etkili olduğu kanaatine varılmakta ve Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca, iki seçenekli olarak tanzim edilmiş, 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda, durum için belirtilen kusur gerekçesi, kusur derecesi ve kusur oranının heyetimizin görüşü ile örtüştüğü mütalaa olunmakta olduğu, davacı yönetimindeki motosiklete çarparak devrilmesine sebep olan, sürücüsü ve plaka numarası bilinmeyen bir aracın mevcudiyetinin sabit olmadığı, böyle bir aracın mevcut bulunmadığı, motosiklet sürücüsü, davacı …’ın hatalı sevk ve idaresinin, birinci derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Usul ve yasaya uygun, trafik alanında uzman heyetçe düzenlenen 02/08/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınabileceği anlaşılmakla, Maddi tazminat için zarar veren tarafın kusurlu olması şart olup somut olayda davacının %100 kusuru ile 16/09/2015 tarihindeki trafik kazasının gerçekleştiği, kazaya karışan diğer sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın tazminattan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu….’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır