Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2022/323 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/175
KARAR NO :2022/323

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:07/03/2020
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın müvekkilinin yaptığı masrafların uğradı zararların davalılardan tazmini istemine ilişkin olduğunu, müvekkili ve davalılar arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, yalnızca uzun süreli olarak devam etmiş olan bir sözleşmesel ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıların yolculara verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, davalıların bu hizmetin bedeli olarak komisyon ödemesi yaptığını, taraflar arasındaki ilişkinin bir anda davalı tarafından tek taraflı olarak sona erdirildiğini, müvekkilinin davalılar …’le olan uzun süreli ilişkisi uyarınca çeşitli yatırımlar yaptığını, … standartlarında araçları temin ettiğini, bu araçları … standartlarına göre dizayn ettiğini, ancak davalını tek taraflı olarak ilişkiyi sonlandırmasının müvekkilini birçok zarara uğrattığını, davalının müvekkilinin zararlarını karşılamamasının bu davanın açılmasını zorunlu kıldığını, müvekkili ile davalılar arasında kanunda özel olarak düzenlenmiş bir sözleşme ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davalılar ile yaptığı sözleşme uyarınca davalının belirlediği standartlarda yine davalının hazırlamış olduğu sistem üzerinden belirlenecek yolcuları taşıma, bunun karşılığında ise ücret almayı üstlendiğini, taraflar arasında kanunda özel olarak düzenlenmeyen sui generis bir sözleşme söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi amacıyla taraflar arasındaki ilişkinin ortaya konulacağını, …’in bir akıllı telefon uygulaması olup …, … gibi işletim sistemlerine sahip akıllı telefonlara indirilerek kullanılabildiğini, … uygulamasının indiren yolcunun uygulama üzerinden gitmek istediği yeri belirleyerek kendisini oraya götürmek üzere bir aracın kendisinin bulunduğu yere gelmesini sağladığını, söz konusu taşıma hizmetinde yolcunun GPS bilgileri yardımıyla …’in yolcuya en yakın aracı yolcuya yönlendirdiğini, yolcunun araç şoförü ile ilgili kişisel bilgilere en yakın aracı yolcuya yönlendirdiğini, yolcunun araç şoförü ile ilgili kişisel bilgilere ulaşabildiğini, yolcunun gitmek istediği yere ulaştıktan sonra araçtan inince yolcunun … uygulamasına önceden kaydettiği kredi kartı ile internet üzerinden yolculuğun ücretini ödediğini, kredi kartıyla internetten yapılan bu ödemenin yolcu tarafından doğrudan … …’ye yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra bu miktarın bir kısmının … tarafından araç sahiplerine aktarıldığını,, … uygulamasında yolcunun doğrudan doğruya … ile sözleşme yaptığını, taşıma hizmetinin …’in anlaştığı araç sahipleri tarafından … adına verildiğini, …’de yolcuların doğrudan sürücüye veya araç sahibine ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, Ülkemizde … uygulamasının taşımacılık hizmeti … … adıyla verildiğini, taşıma hizmetinde müvekkilinin aracı gibi …, … … gibi minibüs tipi lüks ve konforlu araçlar kullanıldığını, bu araçlarla VIP statüsünde hizmet verildiğini, …’in ayrıca sarı taksi hizmeti de verdiğini ancak bu tip …’in davayla ilgisi olmadığını, …’in Türkiye’de uyguladığı kurala göre araçlarını … sistemine kaydettiren aracın sahibinin kendi aracında sürücü olarak çalışamayacağı, bu sebeple sisteme kayıtlı olan her araç için aracı kullanacak bir sürücü atandığını, söz konusu atama işleminin sisteme kayıtlı araçlarda çalışmak isteyen şoförlerin … tarafından yapılan sınavlardan başarıyla geçmesi ve uygun bulanmalarına bağlı olduğunu, şoför atamalarının … sistemi tarafından otomatik olarak yapılabileceği gibi araç sahipleri ve muhtemel şoför adaylarının kendi aralarında anlaşmaları suretiyle de yapılabildiğini, ancak her ihtimalde … sistemine kayıtlı araçlarda çalışmak isteyen şoförlerin uygunluklarının … tarafından bizzat denetlendiğini, sisteme kayıtlı olan her arama hizmetinde müvekkilinin aracı gibi …, … … gibi minibüs tipi lüks ve konforlu araçlar kullanıldığını, bu araçlarla VIP statüsünde hizmet verildiğini, …’in ayrıca sarı taksi hizmeti de verdiğini ancak bu tip …’in davayla ilgisi olmadığını, müvekkilinin davalının verdiği taşımacılık hizmetini aracıyla gerçekleştiren araç sahibi olduğunu, müvekkilinin araç sahibi olarak davalılar … … ve … …’ye araç sağladığını ve davalılar tarafından yolcuya sunulan taşımacılık hizmetinin gerçekleşmesine yardım ettiğini, müvekkili ile davalılar arasındaki sözleşmesel ilişki sayesinde davalıların yolcularına taşımacılık hizmeti verebildiğini, müvekkilinin … sistemi hizmetine sunduğu araçların … plakalı araç olduğunu, davalı …’nin 21.01.2013 tarihinde Türkiye’de kurulup faaliyete geçtiğini, davalı … …’nin ise Hollanda yasaları göre kurulmuş bir şirket olduğunu, … …’ye yaptıklarına dair bildirimin … …’in e-mail hesabından gönderilmiş olup bu durumda her iki davalının uyuşmazlığın açık bir şekilde tarafı olduğunu ortaya koyduğunu, bu nedenlerle … …’nin müvekkili ile sözleşmesel ilişki içerisinde olup kendisine husumet yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin … sistemine girebilmesi ve sistemde kalabilmesi için gerekli şartlar ve yolculukların niteliklerinin davalılar tarafından belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin fiilen uzun yıllar devam ettiğini ve hukuki ilişkinin devam edeceği konusunda müvekkilinde güven uyandırdığını, davalıların davacıyı sistem içerisinde kalması yönünde telkinde bulunmuş olup …’in yasallaşacağı taahhüdüyle daha fasla masraf yapmaya yönlendirdiğini, davalıların …’in sisteminden çıkılması için araç sahibi ve sürücülere yoğun telkinde bulunduğunu, çalışmaya devam edilmesi konusunda müvekkiline baskı yaptığını, davalıların tek taraflı olarak haksız feshi ve müvekkiline ödenmemiş olan giderlerin ödetilmesi gerekeceğini, davalı tarafından 31.05.2019 tarihinde tek taraflı olarak internet üzerinden vermiş olduğu çevrimiçi araç çevirme hizmetlerini … model araçlar için durdurduğunu, bu tarih itibariyle araç sahibinin müvekkilinin sistemine kaydettirdiği … için özel olarak temin edilen araçların çalışamaz duruma geldiğini, davalı tarafların bu hususu faaliyetleri sona erdirdiği tarihten önce ne araç sahibi kullanıcılarına ne de sürücülere bildirdiğini, bununla beraber söz konusu mobil uygulama hizmetinin sarı ve turkuaz taksi kullanıcıları için devam ettiğini, …’in sarı taksi ve turkuaz taksi olarak Türkiye’de hizmetine devam etmesine rağmen yalnızca … … hizmetini durdurarak davacıyı haksız ve hukuka aykırı olarak mağdur ettiğinin ortada olduğunu, davalı tarafın herhangi bir bildirimde bulunmaksızın faaliyetlerine son vermesinin hukuka aykırı olduğunu, iş bu hukuksuzluk sebebiyle müvekkilinin kazançlarını bir anda sona erdiğini, davalı tarafın … … sisteminde bulunabilmesi için kendisinden istediği şartları yerine getirmek adına yapmış olduğu masrafları karşılayamadığını, maddi zarara uğradığını, iş bu kertede müvekkili tarafından yapılan zararların tazmin edilmesini isteme gereğinin hasıl olduğunu, davalı tarafça 31.05.2019 tarihinden sonra müvekkiline tazminat ödemesi yapılmasını teklif ettiğini, iş bu ödemenin alınması karşılığında her türlü yasal haklarından vazgeçilmesinin talep edildiğini, müvekkilinin bu ödemeyi kabul etmediğini, davalı tarafın yapmış olduğu bu zararın giderim talebi esnasında davalı tarafın göstertesi olduğunu, ne var ki teklif edilen tutarın gerçek zarar miktarını karşılamayacak kadar az olması nedeniyle reddedildiğini, vekalet benzeri ilişkinin gereği olarak müvekkili tarafından yapılan masrafların davalılarca ödenmesini, haklı davalılarının kabulünü, davalıların haksız ve hukuka aykırı tek taraflı fesihleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın davalıdan tahsilini, müvekkilinin davalılar ile girdiği iş görme sözleşmesi hükümlerine göre yaptığı masrafların ve uğradığı zararların meydana geldiği tarihlerinden itibaren yasal faizi yürütülerek davalılarca ödenmesini ve vekalet verene başvurmanın muacceliyet kazandığı alacaklar bakımından arabuluculuk başvuru tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak dikkate alınmasını, davacının yoksun bırakıldığı ve eksik ödenen ücret, ikramiye, komisyon ve diğer alacaklar dahil tüm alacaklarının arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle davalı tarafça ödenmesini, müvekkilinin uğradığı zararlar ve yaptığı giderlerin karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve alacak kalemlerinin belirsiz olması sebebiyle fazlaya dair hakları saklı tutmak kaydıyla şimdilik kredi faizleri için 3.000TL, firma mutad masrafları için 500TL, D2 belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 3.500TL, araç servis ve bakım muayene ücreti, araç kasko ücreti, noter ücreti, İBB yol ve güzergah belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti olarak 2.000TL, davalıların şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 900TL, yoksun kalınan kar için 100 TL olmak üzere toplam 10.000TL’nin davalıdan tahsil edilerek müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … uygulamasının ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili taşımacılar ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların çevrimiçi bir platformda bir araya getirilmesine hizmet ettiğini, …’in taşımacılık faaliyetleri yapmadığını, sadece teknolojik hizmet sunarak taşımanın taraflarının bir araya gelmesinde çevrimiçi olarak aracılık ettiğini, bu anlamda …’in …, …, … gibi diğer birçok internet sitesi ve mobil uygulamadan bir farkı olmadığını, …’in 2014 yılı itibariyle İstanbul’da hizmet vermeye başladığını ve Türkiye’de iki ana teknoloji hizmeti sunduğunu, …’nin İstanbul’daki ticari sarı taksi şoförleri ile taksi arayan yolcuların … mobil uygulaması üzerinden sağlanan teknoloji sayesinde bir araya getirildiğini, bu anlamda … piyasada halihazırda faaliyet gösteren bitaksi veya itaksi gibi diğer taksi çağırma uygulamalarından farklı olmadığını, …’nin taksi taşımacılığından farklı koşullar altında hizmet veren Karayolları Taşıma Yönetmeliğine göre düzenlenen D2 yetki belgesine ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen yol güzergah belgesine sahip vergi mükellefiyeti tesis ettirdiğini veya kurulu şirketi olan taşımacılar ile bu hizmetten yararlanmak isteyen yolcuların yine aynı şekilde … mobil uygulaması üzerinden sağlanan teknoloji sayesinde bir araya getirildiğini, … uygulamasının ve … adlı hizmetlerin Türkiye’de diğer davalı … … şirketi tarafından sunulduğunu, diğer davalı … …’nin davalılar arasında yer alan … …’den tamamen farklı ve ayrı bir şirket olduğunu, davacı ile arasında ticari ilişkisi olan şirketin diğer davalı … … olduğunu, … … ile davacı arasında yazılı bir sözleşme olmadan davacının … sistemine kabulünün söz konusu olmadığını, … …’in ise bu sözleşmeye taraf olmadığını, davacının da bu yönde bir iddiası ve kanıtı olmadığını, bu kapsamda davacının dava dilekçesinde yer alan …’in yolculara taşıma hizmeti verebilmesi için davacının minibüs tipi aracını temin ettiği şekildeki ifadesinin son derece yanlış bir yönlendirme olduğunu, … uygulamasının sahibinin diğer davalı … … olduğunu ve … …’in bu uygulama üzerinde hiçbir kontrolü veya mülkiyet hakkının olmadığını, davacının da ikrar ettiği üzere tüm sözleşme ilişkisinin, nakit akışının, ödemeler ve faturalandırılmalara ilişkin süreçlerin diğer davalı … … tarafından yürütüldüğünü, bunun karşısında … …’in tek faaliyetinin davacı ile diğer davacı ile diğer davalı … … arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu, bahse konu pazarlama ve destek hizmetlerinin ise dil engeli, saat farkı gibi pratik ve lojistik ihtiyaçları karşılamaya yönelik olduğunu, diğer ülkelerde de bu tür pazarlama ve destek ofislerinin mevcut olduğunu, … …’in … … için pazarlama ve destek sağlamak dışında hiçbir kontrolü ve yetkisi bulunmadığını, davacının taleplerinin pek çok usuli hata içerdiğini, bu hataların her birinin davanın tek başına red sebebi olduğunu, … … ile davacı arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, … …’in davacı ile … … arasındaki yazılı sözleşmeye taraf olmadığını, … …’in davacıya … uygulaması üzerinden sağlanan teknoloji hizmetlerini sunan şirket de olmadığını, bu nedenle müvekkilinin … …’e pasif husumet tevcih edilemeyeceğini, … …’in sözleşmenin tarafı olmadığını, davalılar arasında müteselsil … uygulamasına ilişkin tüm teknolojik Hizmetler ve nakit akışının … … üzerinden gerçekleştiğini, … …’in ticari ilişkinin muhatabı olmadığını, … uygulamasının tüm hakları diğer davalı … …’ye ait olup … …’in uygulama ile bir ilgisi olmadığını, davacının da dava dilekçesinde … uygulamasının sahibinin diğer davalı … … olduğunu ikrar ettiğini, … uygulaması üzerinden yapılan tüm yolculuklara ilişkin tüm para akışının diğer davalı … … üzerinden gerçekleştirildiğini, … …’in … uygulamasına ilişkin hiçbir para akışının tarafı olmadığını ve davacıya herhangi bir para transferi yapmadığını, … …’in davacı tarafından … uygulaması üzerinden gerçekleştirilen yolculuklardan herhangi bir komisyon veya ücret geliri elde etmediğini, davacının da dava dilekçesinde kendisine yapılan ödemenin diğer davalı … …’nin tarafından yapıldığının teyit edildiğini, Bu sebeplerden dolayı … …’e herhangi bir husumet yöneltilemeyeceğinden davacının işin esasına girilmeden pasif husumet yokluğu ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini, mesnetsiz ve ispatlanamayan davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının dava dışı … … ile taşımacılık hizmetine aracılık sözleşmesi kapsamında ticari ilişkisi olduğu, sözleşmenin haksız olarak fesh edilip fesh edilmediği, davacının sözleşmenin devamına güvenerek yaptığı masrafları ve yoksun kaldığı karı talep edip edemeyeceği, davalı … Türkiye’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 20/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; davalı … … yönünden davayı takip etmeyeceklerine dair beyan dilekçesi sunduğu görüldü.
09/02/2021 tarihli duruşmada davacının davayı davalı … … yönünden takip etmeyeceği beyanı dikkate alınarak davacının davalı … … hakkında açmış olduğu alacak davasının bu davadan tefrik edilerek Mahkememizin ayrı bir esasına kaydının yapıldığı görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; örnek ödeme belgesini, araç ruhsatlarını, çalışma teşvik yazısını, araç içi dizayn masraflarını gösteren belgeleri, feragat sözleşmesini, şart listesini, ihtar yazılarını, masraf kalemlerini gösterir diğer evrakları Mahkememiz dosyasına sunmuştur.
Türkiye Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; … … Limited Şirketi’nin tüm ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 26/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sayın Mahkemenin 09.02.2021 tarihli duruşma tutanağında davacı vekilinin beyan dilekçesi eklerini sunduğu davalı … …. yönünden davayı takip etmeyeceklerine dair beyan dilekçesi sunması nedeniyle, davacının davalı … … hakkında açmış olduğu alacak davasının bu davadan tefrik edildiği anlaşıldığı. davalı … … … Ltd.Şti.’nin dosyaya delil olarak sunduğu Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. … … tarafından alınmış hukuki mütalaanın sonuç bölümünde; … Türkiye’nin Davacılarla araşında herhangi bir hukuki ilişki tespit edilmiş değildir. … Türkiye’nin temsilci olması halinde de, temsilci olarak sözleşmenin tarafı olmadığı için sorumluluğunun doğma olasılığı yoktur. … Türkiye’nin, olası bir … … sorumluluğu halinde … … ile beraber müteselsil sorumlu olma ihtimali yoktur. Dolayısıyla … Türkiye’nin Davacılar karşısından hiçbir sorumluluğu doğmamıştır.” denilmek suretiyle değerlendirme yaptığının anlaşıldığı, yapılan incelemede Davalı … … … Ltd.Şti *nin 2018-2019 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, usul yönünden davalı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığının görüldüğü, Davalı … …’in ticari defter ve belgeleri incelenmesi sonucunda gelir ve gider hesapları incelenmiş, ancak uygulamada çalışan sürücülerden doğrudan alınmış herhangi bir gelire rastlanmadığı, davacının masraf olarak gösterdiği taşımacılık belgeleri ve sigortaların yapılan işin yasal gerekliliği olduğu ve taşımacılık işinin ( davalılar, başka bir kurum/kuruluş veya davacı asil kendi adına) yapılmaması durumunda maddi olarak nakde dönüştürülemeyeceği, ilgili belgeler için yapılmış masrafların makbuzlarının faturalarının ayrı ayrı dosya içerisinden tespit edilemediği, 2.939,58 TL’lik araç periyodik bakımlarının taşımacılıkta kullanılan bir aracın kullanımı gereği yapılması gereken işlemler olduğu maddi olarak tekrar nakde dönüştürülemeyeceği, 8.212,34 TL’lik maddi hasar onarımının fatura üzerindeki ibareden davacı yan tarafından değil sigorta şirketi tarafından ödendiği, ilgili onarım işlemlerinin tekrar maddi olarak nakde dönüştürülemeyeceği, dosya içerisindeki bilgilerden davacının kendi iradesi ile kredi kullanarak dava konusu aracı satın aldığı bu doğrultuda 66.785.14 TL faiz ödemesinin tekrar maddi olarak nakde dönüştürülemeyeceği, dava konusu aracın kış lastiklerinin taşımacılık işinin yasal bir gereği olarak satın alındığını tekrar nakde dönüştürülebileceği iş bu rapor tarihinde benzer lastiklerin piyasadaki benzer rayiçlerinin ortalama satış bedelinin 1.500 TL olduğu, dava konusu aracın taşımacılık işinin gereği olarak kullanıldığı ve tekrar nakde dönüştürülebileceği iş bu rapor tarihinde benzer bir aracın 2.el piyasa rayiç değerinin 238.500 TL olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 21/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taşımacılık işine dair masrafların kayıtları ilgili kurumlarda muhafaza edilmekte ve net olarak, herhangi bir yaklaşıma ve muğlaklığa yer bırakmadan, ispatlanabilir bilgiler oldukları, bu doğrultuda ilgili belgelerin dosyayı celbi durumunda toplamı, taşımacılık işinin bir gereği olan ve iş bu rapor tarihi itibari ile tekrar etmeyecek olan bu belgelerin masraf toplamının davacı zararı sayılıp sayılamayacağı hususundaki takdir Sayın Mahkemenin olduğu, … uygulamasının son bulduğu tarih olan 31.05.2019 tarihi itibari ile dava konusu aracın değerinin ortalama olarak 155.000 TL, lastiklerin değerinin ise 1.000 TL olarak hesaplandığı, davacının talep etmiş olduğu, araç ve lastik bedellerinin satın alma maliyetlerinin uygulama durma ve kök rapor tarihindeki değerlerinin TCMB enflasyon hesaplayıcısı ile hesaplanarak o günkü değerleri ile farklarının iş bu rapor Madde 3’te belirlendiği, ancak davacı yanın konu aracın ve konu lastiklerin halen maliki olup olmadığı, satıldı ise hangi bedel ile satıldığı vb. bilgiler tespit edilememiş olup davacının ilgili araç ve lastikleri kullanarak … Uygulaması vasıtası ile taşımacılık yaparak kar ettiği dikkate alındığında ilgili farkların zarar olarak kabul edilemeyeceği hususlarındaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haksız feshinden dolayı yoksun kalınan kârın ve yaptığı masarafların tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda, ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların (… uygulaması kullanıcılarının) çevrimiçi (online) bir platformda bir araya getirilmesine hizmet eden … mobil uygulamasından yararlanmak isteyen davacının söz konusu uygulamayı sunan Hollanda’da mukim dava dışı … …’den hizmet aldığı sabit olup, eldeki davada, sözleşmenin hizmet sağlayıcısı dava dışı … … tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması sebebiyle uğranılan zararların tazmini istenmiş olup, davalı … … şirketinin, davacı ile dava dışı … … arasındaki hizmet sözleşmesine konu, … mobil uygulaması hizmetinin tedarikçisi olmadığı gibi, sözleşmeye taraf olduğunun ispat edilemediği, kaldı ki, davalı şirketin iştigal konusunun, aracı ulaşım hizmetleri sağlamak konusunda yazılım ve teknoloji desteği ve pazarlama hizmetleri sağlamak olduğu, dava dışı … … şirketinin temsilcisi veya acentesi olduğunun dosya kapsamı itibari ile delillendirilemediği hep birlikte gözetildiğinde; davalı … … Yazılım ve Teknoloji Hizmetleri Ltd Şti yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddinde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70TL maktu karar harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile artan 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’ye 1.360,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.360,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince hesap olunan 1.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır