Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2020/777 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/164
KARAR NO:2020/777

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/08/2011
KARAR TARİHİ:12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … Şti. ile davalı borçlu … …Şti. arasında 18.8.2005 tarihli Uydu Yayın ve Kablo TV Yayın Lisansları Devir Sözleşmesi akdedildiğini, sonrasında da diğer davalı … Şti.nin (… TV) … …Şti.ni devraldığını ve aynı sözleşmenin bu kez …Şti. ile imzalandığını; müvekkilinin davalılar ile olan ticari ilişkisi kapsamında; Uydu Yayın ve Kablo TV Yayın Lisansları Devir kalemi bakımından devir bedeli olarak toplam 437.099 USD (575.000 TL) ödediğini ve … …Şti.nin uydu lisansının bulunduğu ancak kablo lisansının bulunmadığının … ile yapılan yazışmalardan anlaşıldığını ve bu nedenle ödenen bedelin iadesini talep ettiklerini; …’e bedel ödemesi kalemi bakımından da devir işlemleri için müvekkili … Şti.nin davalıya 29.9.2005 tarihinde banka havalesi ile 93.389 USD(125.800 TL) ödediğini ve davalının bu parayı davacı müvekkili … adına değil kendi adına … hesabına ödemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme sebebiyle bu ödemenin iadesini talep ettiklerini; …’e bedel ödemesi kalemi bakımından; davacı ile davalı …arasında, davalının… sistemine geçirilmesi için akdedilen bir sözleşme uyarınca, davacının elden nakit olarak davalı şirket yetkililerine dosyaya sunulan makbuzlar mukabili ödediği 413.000 USD(536.900 TL)nin iadesi talep ettiklerini; Televizyon ve kablo yayını kiralama sözleşmesi uyarınca bedel ödemesi kalemi bakımından; müvekkili … Şti. ile davalı …Şti. arasında Televizyon ve kablo yayını kiralama sözleşmesi akdedildiğini ve müvekkilinin 12 aylık kira bedeli karşılığı 500.000 USDlik tutarı peşin olarak ödediğini, ancak müvekkilinin sözü geçen kablo lisansını 6.3.2006 tarihinde satın aldığını ileri sürerek kiranın konusuz kaldığını belirterek 9 aylık kira bedeline denk gelen 375.000 USDlik kısmın iadesini talep ettiklerini; Bu amaçla toplam 1.724.400 TL tutarındaki alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yaptıklarını ancak takibin davalının itirazı üzerine durduğunu; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, itirazın iptaline ve takibin devamına, takipten itibaren reeskont faizine ve en az %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
11.07.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle taraf şirket ortaklarının öteden beri tanıştıklarını, müvekkilinin alışveriş kanalı ile görsel basında yer almak istediğini, bu alanda faaliyet gösteren davalıların yetkililerinin müvekkilini ikna ederek kendi ilgilisi-elemanı dava dışı …’ı müvekkilinin tek yetkilisi olarak atanmasını sağladıklarını, yukarıda açıklanan devir sözleşmesinin imzalandığını, açıklanan devir bedelinin ödendiğini, … ve … için 663.000 USD ile yukarıda açıklanan … için ödeme yaptıklarını, yine aynı tarihli ‘İdari, Teknik ve Mesleki Destek Sözleşmesini akdettiklerini, bu kapsamda 300.000 USD’nin peşin ve 100.000 USD’nin çek olarak ödeme yaptıklarını, bu aşamada davalılara ait kanaldan yayını sürdürdüklerini zannettiklerini, bu yayının aslında müvekkilimin yetkilisi …’ın müvekkili adına dava dışı … A.Ş. arasındaki kira sözleşmesine dayalı yapıldığının öğrenildiğini, aslında davalılara ait yayın lisans hakkının olmadığının belirlendiğini, davalıların birleşme kararlarını gizlediklerini, müvekkilinin yetkilisi olarak atanan davalıların ilgilisi ve çalışanı kişinin işlemleri gizleyerek hareket ettiğini, davalılar ile savunmalarında geçen şirketlerin organik bağ içinde olduklarını, aynı ortaklar ile aynı adreste faaliyet gösterdiklerini, müvekkilini hileye maruz bıraktıklarını açıklayarak toplam, 700.800.00 TL ile 750.000 USD’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …Şti. cevap dilekçesinde özetle, …Şti. tarafından devir alınmak sureti ile birleşmiş olduğunu ve tasfiyesiz olarak infisah ettiğini ve tüzel kişiliğinin sona erdiğini ileri sürerek husumet nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Şti. cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu; 18.8.2005 tarihinde akdedilen İdari Teknik ve Mesleki Destek Sözleşmesinden kaynaklanan alacak kalemi çerçevesinde davacının kendilerine 700.000 USD ödemesi gerekirken sadece 300.000 USD ödediğini ve kalan tutar için verdiği çekleri ise rızası hilafına elinden çıktığı iddiası ile ödemediğini ve bu kalem bakımından 400.000 USD alacaklı olduğunu; Kablo TV ve uydu lisanslarının devri bakımından, taraflar arasında ikinci olarak 18.8.2005 tarihli uydu yayın ve kablo tv lisansları devir sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmenin davacı ile … …Şti. arasında imzalandığını ve devralan külli halef …Şti. tarafından üstlenildiğini, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen 575.000 TLnin devir giderleri karşılığında ödendiğini ve bu paradan …, Eurosat gibi ilgili kurumlara devir için gerekli ödemelerin yapıldığını, …’e ödenmesi gereken 125.800.00 TL’nin davacıya iade edildiğini, davacının alacağı olmadığını aksine müvekkilinin alacağının bulunduğunu, davacının … TV projesini hemen uygulamak için … … Ltd. Şti. ile 02.09.2005 tarihli ayrı bir anlaşma yaptığını, bu şirketin dava dışı …. A.Ş’den davacıya yayın hakkı temin ettiğini, bilahare bu yayın hakkını davacının satın aldığını, müvekkillerine ihtiyacı kalmadığını ve bu devirden vazgeçtiğini bildirdiğini, müvekkilinin takas-mahsup hakkını kullandığını, 400.000 USD alacağından 136.582.53 YTL alacağının kaldığını, kira sözleşmesinin müvekkileriyle yapılmadığını, iddiaların yerinde olmadığını, bir alacağının bulunmadığını savunarak, %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sözleşmelerin hileye dayalı olarak akdedildiği, bu sözleşmelerle davacı tarafın bağlı olmadığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas-… karar sayılı dosyasında 12/02/2013 tarihinde “…iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı … A.Ş’nin 19.11.2005 tarihi itibariyle sicilden terkin edilerek tüzel kişiliğinin sona erdiği, kendisine husumet düşmeyeceği, külli halefi olarak bu davalıya yönelik istemlerin diğer davalı bakımından değerlendirildiği, davacının lisans devir bedeli olarak 575.000 TL ödeme yaptığı, davalı … A.Ş ile diğer davalının kablo lisansının bulunduğu, verdiği bu bedeli talep etmesinin yerinde olduğu, davacı ile davalı … A.Ş arasında aynı tarihli idari ve mesleki hizmet sağlama sözleşmesi imzalandığı, davalının edimini ifa ettiği, davacının 300.000 USD ödediği, ancak 400.000 USD borcunun bulunduğu, davalının takas-mahsup savunmasının olduğu, alacağının daha fazla bulunduğu, 575.000 TL bakımından bir talep hakkının kalmadığı, davacının …sistemine geçiş bakımından iddiasının incelenmesinde, bu yönüyle sözleşme ibraz etmediği, kiralama sözleşmesinin dava dışı … … Ltd. Şti. tarafından imzalandığı, davacının hile iddiasının kanıtlanmadığı, sözleşmeyi kimle yaptığını, vekilin kim olduğunu bilmesinin gerektiği, tacir olan davacının risklere karşı tedbir almasının zorunlu olduğu, ödemelerinin başka tüzel kişiliğe yönelik bulunduğu, bu iddiaları kanıtlamadığı, yine kira alacağı ile ilgili olarak hile olgusunun ispatlanmadığı, ayrı tüzel kişilikle yapılan sözleşme uyarınca ödeme yapıldığı, davacının bu ilişkiye yönelik kısmi ödemelerinin dava dışı firma kayıtlarında yer aldığı, davacının 125.000 TL … ödemesinin yerinde olduğu, ancak bu miktarın da takas-mahsup kapsamında davalının alacağı içinde kaldığı, sonuç olarak bir alacağının olmadığı, kötü niyetli takip bulunmadığı gerekçesiyle ,” davacının davalı … A.Ş. hakkındaki davasının pasif husumet yokluğu, diğer davalı hakıkndaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2013/15907 esas -2014/16750 karar sayılı 04/11/2014 tarihli ilamı ile “Davacının, yargılama sırasında diğer davalıyla birleşerek tüzel kişiliği sona eren …. A.Ş. ile 18.08.2005 tarihinde uydu yayın ve kablolu yayın lisansının devrine ilişkin sözleşmeyi, davalı …A.Ş. ile de aynı tarihli idari, teknik ve mesleki destek sözleşmesini imzaladığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Anılan sözleşmelerin hileye müstenit imzalandığı yönü kanıtlanmamıştır. Mahkemece, davacının, davalı …A.Ş ile birleşen …. A.Ş’ye yapılan sözleşme kapsamında devir bedeli olarak 575.000.00 TL ve … ödemesi adı altında 125.800.00 TL ödediği, lisans devir ediminin ifa edilmediği, davacının bu taleplerinde haklı olduğu, ancak bu davalının külli halefi durumunda bulunan davalı …A.Ş’nin idari, teknik ve mesleki destek sözleşmesi uyarınca davacıdan 400.000 USD alacağı bulunduğu, takas-mahsup talebi olduğu, davacının bu alacak kalemlerinin, takas-mahsuba konu 400.000 USD kapsamında kaldığı kabul edilerek ve davalı yan beyanları esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, takas-mahsubun nasıl yapıldığı, hangi tarihin ve kur karşılığının esas alındığı hükme temel alınan bilirkişi kurulu raporunda açıklanmadığı gibi karar gerekçesinde de bu yönde bir belirleme yapılmamıştır. Bu durum karşısında, tarafların alacak kalemleri, davalı tarafın takas-mahsup def’ini ileri sürdüğü tarih gibi hususlar dikkate alınıp, takas-mahsubun nasıl yapıldığının, hak ve borçlarının neler olduğunun denetime uygun şekilde açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
6545 sayılı Kanunun 45.maddesine göre Ticaret Mahkemelerinin tekrar heyet mahkemesi olması nedeniyle mahkememize devredilen …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası mahkememizin 2015/109 esasını almış ve Yargıtay Bozma ilamına uyularak yargılama devam olunmuş, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönden sunulan 11/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu mahkememizce denetlenmiştir.
11/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; Takas ve mahsuba konu edilen 400.000 USD tutarındaki davacı borcu, ödeme ve fatura tarihlerindeki kurlara göre davacı cari hesap alacağından mahsup edildiği, davalının 05.10.2006 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinin 3. Bendi ile takas-mahsup talebinde bulunduğu, BK m. 122/1-2 maddesinde; “Takas, ancak borçlunun takası dermeyan etmek kasdını alacaklıya bildirmesiyle vaki olur.Bu takdirde iki borç takas edilebilecekleri andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde sakıt olmuş addolunur.” şeklinde olduğu, davacı şirketin; …A.Ş. ile birleşen … …A.Ş. ile yapılan sözleşme kapsamında devir bedeli olarak 575.000,- TL ve yine … ödemesi altında 125.800,- TL ödemiş olduğu, toplamda 700.800,- TL alacaklı olduğu, davalı …A.Ş ‘nin ise, İdarî, Teknik ve Mesleki Destek Sözleşmesi uyarınca 400.000 USD alacağı bulunduğu, BK md. 122/1-2 hükmü doğrultusunda; davalının takas iradesini bildirim tarihi olan 05.10.2006 tarihindeki 400.000 USD’lik alacağın TL karşılığı; 04.10.2006 Günü Saat 1530’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Efektif Satış Kuru 1.5181 TL’ye göre 607.240 TL olacak olup, bu tutarlar esas alındığında, davacı alacağı (700.800-607.240 ) 93.560.-TL olacağı belirtilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, Yargıtay Bozma İlamı, Bozma öncesi ve sonrası alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirilmiş, İddia, savunma, toplanan deliller, Yargıtay Bozma İlamı, Bozma öncesi ve sonrası alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirilmiştir.
Davacının, yargılama sırasında diğer davalıyla birleşerek tüzel kişiliği sona eren …. A.Ş. ile 18.08.2005 tarihinde uydu yayın ve kablolu yayın lisansının devrine ilişkin sözleşmeyi, davalı …A.Ş. ile de aynı tarihli idari, teknik ve mesleki destek sözleşmesini imzaladığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Anılan sözleşmelerin hileye müstenit imzalandığı yönü kanıtlanmamıştır. Davacının; …A.Ş. ile birleşen … …A.Ş. ile yapılan sözleşme kapsamında devir bedeli olarak 575.000,- TL ve yine … ödemesi altında 125.800,- TL ödemiş olduğu,lisans devir ediminin ifa edilmediği, davacının bu taleplerinde haklı olup, toplamda 700.800,- TL alacaklı olduğu, buna karşın bu davalının külli halefi durumunda bulunan davalı …A.Ş ‘nin ise, İdarî, Teknik ve Mesleki Destek Sözleşmesi uyarınca 400.000 USD alacağı bulunduğu, davalının takas iradesini bildirim tarihi olan 05.10.2006 tarihindeki 400.000 USD’lik alacağın TL karşılığının bu tarihli döviz kuru karşılığının 607.240 TL olduğu, bu tutarlar esas alındığında, davacı alacağı (700.800-607.240 ) 93.560.-TL olduğu saptandığından, davanın kısmen kabulü ile, davacının 93.560,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle davalı … Hizmetleri A.Ş’den tahsiline karar verilmiş” hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/9924 Esas, 2018/3611 karar, 16/05/2018 tarihli ilamıyla “1-20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 03.10.2016 tarihli 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Dava ve Takip Usulü başlıklı 16. maddesinde aynen;
“ MADDE 16-(1) 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/08/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine …ile … aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. Başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” hükmü getirilmiştir.
Dava dosyası 675 sayılı KHK’nin 16/1. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde; davalı … Hizmetleri A.Ş’nin 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurumlara ilişkin listede yer aldığı ve kapatıldığı anlaşıldığından anılan davalı hakkında 675 sayılı KHK’nin 16. maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.” gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya ve yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle davalılardan … Hizm. Tic. Ve San. A.Ş. Hakkında mahkememizce verilen 12.02.2013 tarihli pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine kararı bozma konusu yapılmayıp karar kesinleştiğinden bu davalı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, diğer davalı … Hizm. A.Ş. yönünden ise davalının 20.07.2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar kurulu kararı ile ülke genelinde ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan kurumlara ilişkin listede yer aldığı 675 sayılı KHK’nın 16. Md. Gözetildiğinde eldeki dava 17.08.2016 tarihinden önce açılmış olduğu, davalı hakkında dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı … Hiz. A.Ş. Hakkındaki hüküm kesinleşmiş olup bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
B)Davalı … Hiz. A.Ş. Hakkında açılan davanın 03/10/2016 tarihli 675 Sayılı KHK’nın 16/1 Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın REDDİNE,
Davacıya ilgili idareye karşı dava açmak üzere 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde başvuru yapabileceğinin ihtaratına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 15.268,15 TL harçtan mahsubu ile artan 15.213,75 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı … Hiz. A.Ş. hakkında açılan davanın 03/10/2016 tarihli 675 Sayılı KHK’nın 16/1 Maddesi gereğince dava tarihinden sonra karar verildiğinden, davacı bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …