Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/916 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/158
KARAR NO :2021/916

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ02/03/2020
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İstanbul İli, … İlçesi, … Mah. 778 Ada 22 Parselde kayıtlı taşınmaz hakkında riskli yapı kararı alınmış olup, 29.03.2017 tarihinde, İstanbul İli, … İlçesi, … Mah, 776 Ada 47 parselde kayıtlı taşınmaz hakkında riskli yapı kararı alınmış olup, 04.10.2016 tarihinde, İstanbul İli, … İlçesi, … Mah, 931 Ada, 7 parselde kayıtlı taşınmaz hakkında riskli yapı kararı alınmış olup, riskli yapı şerhleri tapulara işlendiğini, müvekkil şirketin sayılan 6306 Sayılı Kanun kapsamındaki taşınmazların inşaat işlerini yürütmekte olduğunu, söz konusu taşınmazlarla ilgili müvekkili şirketten 28.03.2018 tarihinde İstanbul Büyükşehir bünyesinde olan davalı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından hukuka aykırı olarak 9.000,00-TL hafriyat döküm bedeli tahsil edildiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen bu bedelin iadesi için öncelikle… Belediyesine karşı idare mahkemesinde iptal davası açıldığını, davalı tarafından alınmış olan hafriyat döküm bedeli Yönetmelik-2 m.8/d uyarınca belediye kararı ile belirlenen bir ücret olduğunu, Yönetmelik-1 m.16/12-f bendi uyarınca riskli yapının yıkılması ve yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin belediye kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret muafiyet kapsamında olduğunu, somut olayda, müvekkili şirket, ”dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit” statüsünde olduğu için de tarafı olduğu iş, işlem ve uygulamalarda yasada belirtilen vergi, harç ve bedel muafiyetlerinden yararlanma hakkına sahip olduğunu, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından sermayesinin yarısından fazlasının …’ye ait olduğunu, bu sebeple, 6306 sayılı Kanun ve Yönetmelik-1 m.16/9 uyarınca … A.Ş’nin de söz konusu kanun ve yönetmeliklere tabi olduğu izahtan vareste olup, davalı şirket tarafından hafriyat döküm bedeli adı altında tahsil edilen bu bedelin müvekkil şirkete iadesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili taşınmazlar hakkında riskli yapı kararı alındığını, davacının bu taşınmazların inşaat işlerini yürüttüğü, 6306 sayılı Kanun kapsamındaki bu taşınmazların vergi ve harçtan muaf olduğunu, davalı tarafından hukuka aykırı olarak 28.03.2018 tarihinde 9.000,00 TL hafriyat döküm bedeli tahsil edildiği iddiasıyla ödenen bu bedelin iadesi talep ettiğini, davanın yasal dayanağı olmadığını, davacının müvekkil şirketten aldığı hizmet ve ödediği hafriyat döküm bedelinin (hafriyat atığı bertaraf hizmet bedeli) 6306 sayılı Kanun uyarınca vergi ve harç muafiyeti uygulanan işlemlerden olmadığını, davacı tarafından 6306 sayılı Kanun kapsamındaki taşınmazların satışı, devri, tescili ve ipotek tesisi işlemlerine ilişkin muafiyet uygulanacak vergi, harç ve bazı ücretler hakkındaki 7.maddesinin 9. fıkrası ile uygulama yönetmeliğinin 16. maddesinin 9-12. Fıkraları hükümleri yanlış yorumlanmakta olduğunu, davacının müteahhidi olduğu 6306 sayılı Kanun kapsamındaki taşınmazların inşaat işleri esnasında ortaya çıkan hafriyat atıklarının bertaraf edilmesi, Kanunda sayılan satış, devir, teçsil, ipotek teşisi işlemi veya Kanun kapsamındaki diğer işlemlerden birisi olmadığı, davacının ödediği hafriyat döküm bedeli/hafriyat atığı bertaraf hizmet bedeli, Kanun ve yönetmelikte sayılan harç, vergi ve ücretlerinden olmadığı, davacının iddiası açıkça yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 22/01/2021 tarihli ara karar ile belirtilen taşınmazların riskli taşınmaz statüsünde olup olmadıkları,bu taşınmazlarla ilgili hafriyat döküm bedelinin 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği gereğince muafiyet kapsamında kalıp kalmadığı, davacının alacak ve miktarının belirlenmesi hususları bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
30/03/2021 tarihli raporunda bilirkişi heyeti özetle; Teknik bir mevzuata aykırılık, gerekli teknik araştırmayı yapmadan, uzman olmayan heyetlerin ulaşabilecekleri bir hüküm olmadığını, dava konusu içeriği ayrıntılı çalışmalar yapılmadıkça hukuki ve cezai sorumlulukların da ortadan çıkmasına sebep olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Mahkememizce bu kez 23/06/2021 tarihli ara karar ile bilirkişi raporuna itirazların tek tek değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
29/07/2021 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; 6306 sayılı kanun madde 7. Dönüşüm gelirlerini ilgili maddenin 9-c bendi ise bu gelirlerden muaf olarak belirlenen ücretleri açıklamakta olduğu, 9/c “vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır” hükmünü içermekte olduğu, vergi ayrı bir ücret olduğu, harç ayrı bir ücret ve ücret de apılan için alınan ayrı bir bedeli işaret etmekte olduğu, …, … adına hafriyat dökümleri hizmetinin verilmesi için … tarafından kurulmuş olduğu, … …’ın %96’dan fazla ortaklığına sahip olduğu, diğer %4’ten az oran ise yine … tarafından kurulmuş şirketlere ait olduğu, yönetim kararlarında … genel müdürü üye konumunda yer almakta olduğu, …’ın bu yapısının 6306 kanunun ilgili maddeleri için TTK hükümleri kapsamında irdelenmesi gerektiği, davalı tarafın dava konusu ile ilgili bir değerlendirme yapmadığını belirttiğini, bilirkişilerin görevinin daa konusu hakkında özellikle kanan ve yönetmeliklerde bir kesin hüküm belirtilmiyorsa veya yapılan hesaplamalar ile bu hükümlere ulaşılması söz konusu değilse değerlendirme yapmak olmadığını, teknik bilirkişilerin dava konusunun çözümüne yardımcı olmak için gerekli hükümlerin raporda görevi kapsamında belirtildiğini, bu durum dışında kesin hükümleri verecek değerlendirmeler yapmak bilirkişilik yönetmeliğine göre suç olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, hafriyat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemizce yargılma yapılmadan önceki görevsiz Mahkemece yapılan yargılamada, …. İdare Mahkemesi’nin …, … Sayılı ilamıyla ‘ ”6306Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 16/9d-6 maddesinin davacı şirketten belediye meclisi kararı ile belirlenen belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücretin alınmaması gerektiğine ilişkin açık hükmü karşısında davacı şirketten tahsil edilen 9.000,00-TL hafriyat döküm bedelinin hukuka aykırı olarak tahsil edildiği ve davacının tahsil edilen bedelin iadesi talebinin reddine dair 18.05.2018 tarih, ve 121634 Sayılı… Belediye Başkanlığı Çevre Koruma Daire Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğü işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile ”DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİ” yönünde karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BİM 6. İdare Dava Dairesi 2019/123E 2019/1376K 19/09/2019 tarihli kararı ile görev yönünden bozulduğu anlaşılmışır.
İlgili yasal düzenlemelere bakılması gerekmektedir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7-(i) maddesinde; “Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; inşaat malzemeleri, hurda depolama alanları ve satış yerlerini, hafriyat toprağı, moloz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirlemek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak.” belediyelerin görevleri arasında sayılmıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “İmar ile ilgili harçlar” başlıklı 80/d maddesinde, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi ‘Zemin Açma ve Toprak Hafriyatı Harcına’ tabi olduğu; “Ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde ise, belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un “Dönüşüm gelirleri” başlıklı 7. maddesinin 9. fıkrasında ise, “Bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.
15.12.2012 tarih ve 28948 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin “Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16. maddesinin 9. fıkrasının (d) bendinin 6 nolu değişik alt bendinde, kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler; 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 21. ve 23. maddeleri uyarınca alınan her türlü ücret ve riskli olarak tespit edilen binaya ilişkin olarak 01/07/1993 tarihli ve 21624 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği uyarınca alınanlar da dahil olmak üzere, belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler olarak öngörülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 08/05/2018 tarihli dilekçesiyle … İli, … İlçesi … Mah. 778 ada, 22 parsel, 776 ada, 47 parsel, 931 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmazlar hakkında riskli yapı kararı alınmış olduğu ve 6306 sayılı Kanun kapsamında bu taşınmazların harçtan muaf olduğundan bahisle ödenen 9.000,00-TL döküm bedelinin iade edilmesi talebinin tahsil edilen 9.000,00-TL’nin Belediyeler Gelir Kanununun 80. maddesinde belirtilen zemin açma izni ve toprak hafriyat harcı kapsamında bulunmadığı hafriyat bertaraf ücreti olduğu belirtilerek reddine dair 18/05/2018 tarih ve 121634 sayılı… Belediye Başkanlığı Çevre Koruma Daire Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğü işleminin iptali ve tahsil edilen 9.000,00TL bedelin iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamında Belediyelerin inşa yapım faaliyetleri sırasında ortaya çıkan hafriyat ve yıkım atıkları sebebiyle yer gösterme ve tesviye işlemlerinin harca tabi olduğu, harca tabi olmayan görülecek hizmetler yönünden ise ilgilisinin talebi üzerine belediye meclis kararı ile belirlenen ücretlerin tahsili yoluna gidileceği öngörülmesine karşın, 6306 sayılı Kanun ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde, kentsel dönüşüm kapsamında yürütülen faaliyetlerin belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücretten muaf olduğu düzenlemiştir.
Somut olaydaki uyuşmazlık hafriyat döküm bedeline ilişkin olduğundan 18.03.2004 tarihli Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin (Yönetmelik-2) de incelenmesi gerekir. Hafriyat bedelinin belirlenmesine ilişkin m.8/d ve hafriyat taşınmasına ve bertarafına dair genel esasları belirten m.13/2 şu şekildedir:
“Madde 8 — İl belediye mücavir alanı içerisinde il ve ilçe belediyeleri, büyük şehirlerde büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri dışında ise ilçe belediyeleri,
d) Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, taşınması ve bertaraf bedelini belirlemekle yükümlüdür.
Madde 13-(2)Faaliyetleri sonucu hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının üretimine neden olacak özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşlar; bu atıkların üretilmesinden önce ilgili belediyeye/mahallin en büyük mülki amirine başvurarak gerekli izinleri almak, atıklarını bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla yükümlüdürler.”
6306 sayılı Kanun m.7/9 son paragrafta; İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu şirketler tarafından yapılan iş, işlem ve uygulamaların da sayılan vergi, harç ve bedel muafiyetine tabi olduğu düzenlenmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından sermayesinin yarısından fazlasının …’ye ait olduğu görülmektedir. Bu sebeple, 6306 sayılı Kanun ve Yönetmelik-1 m.16/9 uyarınca … A.Ş’nin de söz konusu kanun ve yönetmeliklere tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda metnine yer verilen 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 16/9/d-6 maddesinin davacı şirketten belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücretin alınmaması gerektiğine ilişkin açık hükmü karşısında, … tarafından Belediye Meclisinin 10/07/2018 tarihli 1096 sayılı kararı ile ilgili sahaların işletilmesinin davalı …’a devredildiği, davalı şirketin de 02/08/2018 tarihli 2018/150 karar nolu Yönetim Kurulu Kararı ile hafriyat toprağı ve inşaat yıkıntı atıklarının dökümlerinde hafriyat sahiplerinden tahsil edilecek döküm bedelinin ton başına KDV dahil olarak belirlenmesi ve sahanın hasılat paylaşımı usulü ile işletilmesi için Teknik şartnameye göre çıkılması talebinin oy birliği ile kabul edildiği, ilgili taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde , şerh hanesinde 6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapı olduğunun belirtildiği, davacı tarafından iadesi istenen hafriyat bertaraf (döküm) ücretinin … A.Ş hesabına yatırıldığı, …’ın ticaret sicil kayıtlarından sermayesinin yarısından fazlasının …’ye ait olduğu,bu durumda 6306Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 16/9d-6 maddesinin davalı şirket yönünden de geçerli olduğu, riskli taşınmazlara ilişkin hafriyat bedellerinin muafiyet kapsamında kaldığı, davacının buna ilişkin ödediği 9.000,00TL’lik bedeli iadesini talep etmekte haklı olduğu, temerrütün 28/03/2018 ödeme tarihinde gerçekleştiği ve tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi işletilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının 9.000,00TL alacağının 28/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 614,79-TL nispi karar harcından peşin alınan 153,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 461,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.120,9‬0-TL’nin ( 54,40-TL BVH, 7,80-TL VH, 153,70-TL Peşin Harç, 105,00-TL Tebliğ ve Posta, 800,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’a 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır