Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/156 E. 2021/231 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/156
KARAR NO :2021/231

DAVA İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/02/2020
KARAR TARİHİ:12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu davalı arasında…Binasında bulunan Mitsubishi marka asansörlerin 2018 ve 2019 yıllarında bakım ve arıza servislerinin yapılmasına ilişkin “Asansör Bakım Sözleşmesi” imzalandığını, tarafların borçlu davalının bakım hizmetlerine periyodik olarak ihtiyaç duyması sebebiyle ve yıl içerisinde farklı zamanlarda ödemelerin yapılması gerekeceğini göz önünde bulundurarak bir cari hesap ilişkisi kurduğunu, borçlu davalının sözleşmenin “Kontrat Dönemi ve Fiyat” başlıklı hükmü uyarıca müvekkili şirket 1 Ağustos 2018 ile 31 Temmuz 2019 arasındaki dönem için toplamda 14.000 Amerikan Doları+ KDV tutarında ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin kontrat dönemi içerisinde tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini ve sağladığı hizmetlerin karşılığında faturalar düzenlediğini, borçlu davalının sözleşme dönemine ilişkin borcunu da ödemediğinden müvekkili şirketin borçlu davalı tarafından kendilerine verilen kambiyo senedine dayanarak iş bu davaya konu olan icra takibinden bağımsız olarak İstanbul 35. İcra Müdürlüğü nezdinde 2019/33575 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, dava konusu dışındaki bu icra takibinde borçlu davalı tarafından itiraz edilmediğinden söz konusu takibin kesinleştiğini, davalı borçlu aleyhine haciz işlemlerinin devam ettiğini, borçlu davalının 2019 yılının Ağustos ve Eylül aylarında müvekkili şirketten bakım hizmetleri almayı ve fakat borçlarını ödememeyi sürdürdüğünü, müvekkili şirketten 1 Ekim 2019 tarihi öncesinde verilen bakım hizmetlerine ilişikin faturaların yine borçlu davalıya hitaben kesilmesi, bu tarihten sonraki hizmetlere ilişkin faturaların ise dava dışı üçüncü bir şirkete hitaben düzenlenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin yeni dönem sözleşmesinin müzakereleri süresince (Ağustos 2019 ve Eylül 2019) sağladığı arıza ve bakım hizmetlerine istinaden hazırladığı faturayı talep üzerine borçlu davalıya hitaben düzenlendiğini, müvekkili şirketin düzenlediği 10 Ekim 2019 tarihli, … fatura numaralı ve 12.684,66TL tutarındaki faturaya davalı borçlu tarafından süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından faturanın kesinleştiğini, ancak Mahkemece taraflar arasındaki cari hesap dökümü incelendiğinde de açıkça görüleceği üzere borçlu davalı tarafından anılan faturaya istinaden herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin taahhüt ettiği hizmetleri her zamanki gibi yerine getirdiği halde borçlu davalının ödeme yapmaması üzerine borçlu davalıya karşı 30 Ekim 2019 tarihinde 12.685,12TL tutarındaki alacağı için …. İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının 18 Kasım 2019 tarihinde hukuki ve nesnel mesnetten yoksun şekilde asıl borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından tensip zaptı düzenlenerek icra takibinin durdurulduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle borçlu davalının müvekkili şirkete karşı borçlu olduğu ve iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle borcunu ifa etmediğinin sabit olduğunu, borçlu davalının borcunu ifadan kaçınma amacıyla yapmış olduğu itirazın haksız, hukuki mesnetten yoksun ve yalnızca borcu ödeme tarihini geciktirmeye yönelik olduğunu, bu nedenle icra takibi kapsamındaki haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve harsız ve itiraz nedeniyle takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında imzalanan asansör bakım sözleşmesi gereğince davacının bakım işini yaptığı ödemeye ilişkin fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu asansör bakım sözleşmesinin fotokopisi, 28 Ekim 2019 tarihli cari hesap dökümü, 10 Ekim 2019 tarihli ve … fatura numaralı faturanın fotokopisi, icra takibine ilişkin belgeler, borca itiraz dilekçesi ve tensip tutanağı Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyasının fotokopisi celp edilmiştir.
… A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu asansör bakım sözleşmesinin fotokopisi celp edilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin adres değişikliğine ilişkin kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 26/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi kayıtlarına nazaran davalı yandan 31.10.2019 takip tarihi itibariyle 12.685,12TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünden herhangi bir tespit ve değerledirme yapılma imkanının bulunmadığı, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olduğu, takibe dayanak niteliğindeki fatura içeriği incelendiğinde, faturanın yürürlükteki sözleşme hükümlerine uygun olarak sözleşmede belirlenen fiyatlar üzerinden düzenlenmiş olduğunun görüldüğü, yürürlükteki mali mevzuat hükümlerine göre temel fatura senaryosu ile düzenlenen faturaların alıcı muhatap tarafından kabul edilmesi ve kayıtlara alınması ya da aynı sistem ve aynı senaryo ile iade faturası düzenlenmesi gerekmekle davacı yanın kayıtlarında davalı yan tarafından iade edilen herhangi bir fatura kaydına rastlanılmadığı, bu anlamda davalı yanın takibe konu faturayı tebliğ aldığı ve faturaya herhangi bir itirazının bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Davacı taraf, davalı şirketle aralarında Asansör Bakım Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının tahsili için başlattılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava etmiştir.
Davalı taraf ise, süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davanın reddini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı vekili, taraflarına yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de; davalının ticaret sicilinde yer alan, aynı zamanda icra takibinde ödeme emrinin tebliğ edildiği ve dosyamız kapsamında mevcut davalı vekilinin beyan dilekçelerinde belirtilen adrese yapılan dava dilekçesi tebligatı adresten ayrıldığı gerekçesi ile iade edilmiş, bunun üzerine davalının aynı adresine 15/06/2020 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre tebligat yapılmıştır. Davalıya yapılan tebligat usulüne uygundur. Davalıya ön inceleme duruşma günü aynı şekilde 16/06/2020 tarihinde, ticari defter inceleme günü ise 23/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş; davalı taraf, 11/11/2020 tarihinde cevap dilekçesi sunmuştur. Davalı taraf, süresinde cevap dilekçesi sunmadığından mahkememizce, itirazlarına itibar edilememiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağı talep edildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediklerinin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre tarafların ticari defterlerinin mahkememize sunulmasına karar verilmiş, davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş ancak davalı taraf ticari defterlerini mahkememize verilen süre içinde sunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.

6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Hazırlanan 22/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerine göre davacının davalıdan 12.685,12 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.

Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek; takibe konu faturanın, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak sözleşmede belirtilen fiyatlar üzerinden düzenlenmiş olduğu, davalının iade ettiği bir faturanın söz konusu olmadığı, bu bağlamda, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 12.685,12TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 866,52TL karar harcından peşin alınan 216,64TL harcın mahsubu ile eksik 649,88TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.259,84TL ( 54,40 BVH, 7,80TL VSH, 216,64TL Peşin Harç, 181,00TL posta ve tebliğler, 800,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır