Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/146 E. 2021/1003 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/146
KARAR NO : 2021/1003

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.06.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan …, .. Mahallesi, … Meydanı ….adresinde davalı kurum … tarafından yapılan kazı çalışmalarında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine 8.524,99 TL hasar bedeli, 294,29 TL faiz ile birlikte toplam 8.819,28 TL’nin tahsili için … 23. İcra Müdürlüğünün … E dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirtilen tarihde ve adreste, … tarafından herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, …’ın yapım ve hizmet sertifikasının bulunmadığını, davalı kurumun uzman kişilere işi ihale eden ihale makami olduğunu, hasar bedeli tespiti konusunda tek taraflı bir inceleme yapıldığının anlaşıldığını, bu durumun İspat hukuku açısından sakıncalı olduğunu, olayın gerçekleştiği yerde davalı şirketin ekiplerinin yapmış olduğu ve saha personelinin ilgili yer ile alakalı olarak almış olduğu duyum kapsamında olayın gerçekleştiği yerde … Belediyesinin çalışmasının olduğu bilgisinin edinildiğini, … tarafından ihale edilen inşaat işlerinin mevzuat gereğince müteaahit firmalar tarafından ALL-Risk sigortası kapsamında sigortalanmakta olduğunu, işin yapımı sırasında üçüncü kişilere verilecek hasarların bu sigortalar kapsamında bulunduğunu, dava konusu hasarın verilmesine sebep olan kazının müteahhit tarafından yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 30/06/2021 tarihli ara karar ile davacıya ait hasar miktarının tespiti ve dava konusu hasardan davalı şirketlerin hangi oranlarda sorumlu ve kusurlu olduklarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
01/11/2021 tarihli raporunda bilirkişi özetle; dava konusu kabloları, davalı … hasara uğrattığı ve hasarın oluşumunda %70 kusurlu ve sorumlu olduğu, davacı şirketin de %30 müterafik kusurlu olduğu, dava konusu olayda temerrüt oluşup oluşmadığı hususu dava konusu talebinin davacının tesislerine zarar verilmesi olgusuna dayandığını, hasar tarihi olan 28.06.2019 tarihinde temerrüt oluşturduğunu, birikmiş faiz miktarının saptanması hususunda, dava konusu taleplerin, davacının tesislerine zarar verilmesi olgusuna dayandığı, 28.06.2019 hasar tarihinden 15.11.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz 57,03 TL olarak belirlendiğini, davacı Şirketin İcra Takip Tarihi İtibarıyla Toplam Alacağının davacı şirketin asıl alacağı 1.651,95 TL İşlemiş yasal faizi 57,03TL davacı şirketin toplam alacağı 1.708,98 TL, davacı …A.Ş.’nin, davalı … Genel Müdürlüğü’nden icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği bedelin 1.708,98 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, haksız fiil nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, hasarın davalının kusurundan kaynaklanan bir sebebe bağlı olarak meydana gelip gelmediği ve zarardan davalının sorumlu olup olmadığı konusundadır.
Dava konusu hakkın (mesela alacağın) gerçekten var olup olmadığının anlaşılması, maddi hukukun o hakkın doğumunu veya sona ermesini kendisine bağladığı vakıaların doğru olup olmadığının tespit edilmesi sonucunda mümkündür. Dava konusu yapılan hakkın ve buna karşı ileri sürülen savunmanın dayandığı vakıaların var olup olmadıkları konusunda mahkemeye kanaat verilmesine ispat denir. Davacı davasında ne kadar haklı olursa olsun davasını dayandırdığı vakıaları ispat edemez veya ispat eder de davalı bunun aksini ispat ederse davayı kaybeder. Deliller ise ispatın konusu olan maddi vakıaların ispatında kullanılan vasıtalardır. İspat yükü ise 6100 sayılı HMK m. 190/1 ve 4721 sayılı TMK m. 6 hükümleri uyarınca kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan hasar tespit tutanağında adresin …Meydanı olarak yazıldığı bu konuda … Belediye Başkanlığı AltYapı Koordinasyon Müdürlüğü cevabında herhangi bir ruhsat verilmediği belirtilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket görevlilerince düzenlenen tutanaklar ile dosyaya sunulan siyah beyaz bir adet fotoğrafa göre davacı şirkete ait kabloların zarar görüp görmediği anlaşılmamakla birlikte zararı verenin kim olduğuna ilişkin herhangi bir tabela veya ibare de görülmemektedir. Dosyada müzekkere cevaplarına göre davalı şirkete ait çalışma alanında kabloların bulunduğu da tespit edilememiş olup aksinin kabulünde dahi davalı şirket veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerce kazı yapıldığına ve böylece davacıya zarar verdiğine dair başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmış olup yukarıda da ifade edildiği üzere hasarın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunun kanıtlanması HMK 190. ve TMK 6. maddelerine göre davacıya ait olup, davacıya ait kablolarda meydana gelen zararın davalı şirket tarafından meydana getirildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 106,52-TL harçtan mahsubu ile artan 47,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır