Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2021/1021 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
iSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/144
KARAR NO:2021/1021

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:25/02/2020
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar borçlular tarafından 25.05.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mah. … Sok. Adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına hasar verildiğinin tespit edildiği, kesinti ile ilgili olarak müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip davalı aleyhine hasara maruz kalan şirket altyapısının onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.002,26TL ve 180,41TL KDV bedelinden müteşekkil toplam 1.182,67TL borç tahakkuk ettirildiğini, davalılar borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 1.182,26TL hasar bedeli ile 41,70TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.224,37TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya örnek no:7 ödeme emri gönderildiğini, davalıların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibine, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve ferilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçluların itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde iş bu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda tarafların anlaşamaması üzerine anlaşmama tutanağı tanzim edildiğini, borçluların borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, davalıların her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacağın davalıların haksız eyleminden kaynaklanan hasar bedeli olduğunu, ayracı davalılar borçlular tarafından yapılan itiraz beyanıyla icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olsada müvekkili şirket tesislerine hasar verilmiş olup söz konusu zarar verici eylemin niteliği itibariyle haksız fiil teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkili şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri İİK 50.maddesinin atfı ve HMK’nın 16.maddesi gereği yetkili olduğunu, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçluların haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibinide kötü niyetle itiraz ettiklerini, bu sebeplerle borçluların itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. Tic. Taah. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin diğer davalı … A.Ş. ile imzalanan “Erişim Şebekeleri Bakım Onarım Alt İşveren Sözleşmesi” uyarınca bu şirkete ait alt yapıların bakım ve onarım işlerini yürüttüğünü, ilgili adreste herhangi bir çalışma yapılmasına karar verilmesi durumunda çalışma ile ilgili tüm izin ve ruhsatın … tarafından temin edildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin alınan ruhsat ve izin belgelerine istinaden belirlenen adreste kazı çalışması yaptığını, delil listesi ekinde sundukları … nolu Alt Yapı Ruhsat Formu’nda da görüleceği üzere müvekkili şirketin, ruhsatta yer alan adreste çalışma yaptığını, söz konusu çalışmanın ispatı amacıyla herhangi bir hak kaybına uğramamak adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; altyapı ruhsat formunun (kazı izin belgesi), spot (kazı krokisi) ve çalışma yapılan yerin fotağraflarının celbini talep ettiklerini, davacı şirketin, tesisatlarını usulüne uygun döşemediğini, dava konusu adreste müvekkili şirketin, davacı …’ın tesisatına verdiği herhangi bir zarar ve zararın oluşumunda kusuru bulunmamakla birlikte, aksi kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte esasa ilişkin itirazlarını sunma zarureti olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında konusu ve talepleri aynı onlarca dava görüldüğünü, bu itibarla müvekkili şirket tarafından yapılan ve davacı …’ın tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusuru bulunmadığını, diğer bir ifade ile davacı şirketin yaptığı iş gereği, mevzuattan doğan ve uyulması gereken kurallara uymadığını, söz konusu kuralların, … Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde de yer alan ve Proje Ve Tesis Dairesi Başkanlığı tarafından Kasım 2017 tarihinde hazırlanan “Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usul Ve Esasları” Kılavuzunda Ayrıntılı Şekilde Açıklandığını, davacı kurumun, müvekkili aleyhine açmış olduğu bu ve diğer davalarda söz konusu usul ve kurallara hiçbir şekilde uymamakta ve haksız bir şekilde alacak tahakkuk ettirdiğini, somut olayda da davacı şirketin, sadece 45 cm derinlikte kazı yaptığını, elektrik hattının üstüne kum dökmediğini, şerit ve tuğla koymadığını, yapılan her kazıda müvekkili şirket işçilerinin iş kazası tehlikesi yaşamaları nedeniyle asıl mağdur olan tarafın müvekkili şirket iken, davacı şirketin kötü niyetli ve haksız taleplerinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirketin ödeme emrine konu ettiği alacak taleplerinin haksız olduğunu, izah edilen bilgiler ışığında müvekkili şirketin belirtilen adreste ortaya çıkan zararın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmamasına rağmen Mahkeme’nin aksi kanaate olması ihtimaline binaen takibe konu alacak kalemleri hakkında itirazda bulunma zarureti hasıl olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten, maddi hasar malzeme bedeli, maddi hasar montaj bedeli, araç ve personel ücreti, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli ve etüd koordinasyon bedeli talep ettiğini, ancak davacı şirketin hasarın giderilmesi için ayrıca işçi ve araç temin edip etmediği, etti ise takip konusu işçilik bedelinin işçilere ödenip ödenmediği, araç bedelinin nasıl tespit edildiği, diğer alacak bedellerinin nasıl belirlendiğinin kesinlikle anlaşılamadığını, zira dosyada tek taraflı hazırlanan ve tarafımıza tebliğ edilmediği gibi okunmayan tablolardan başka somut ve objektif tek bir delil bulunmadığını, davacı şirketin haksız icra takipleri ile adeta bir gelir kapısı yaratmaya çalıştıklarını, tüm bu açıklanan bilgiler ışığında davacının yargılamayı gerektiren haksız alacak talepleri ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, kötü niyetli davacının hukuka aykırı takip nedeni ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, bu nedenlerle haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesini ve davacının hukuka aykırı takip nedeni ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; 25.06.2019 tarihinde … Mah., … Sok. … /… adresinde müvekkili şirket tarafından yapılan alt yapı çalışması esnasında davacıya ait tesislere zarar verildiği iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, taraflarınca icra takibine itiraz edildiğini ve davacı tarafından bu kez itirazın iptali davası açıldığını, dava dilekçesinde müvekkil şirket tarafından çalışma yapıldığı belirtilmişse de bu hususun doğru olmadığını, zira müvekkili şirketin yeni tesis, bakım ve onarım hizmetlerini satın alma yoluyla diğer davalı … İnş.Tic.ve Taah.Ltd.Şti ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında karşıladığını, müvekkili şirketin bu kapsamda çalışan personeli bulunmadığını, zarar verdiği iddia olunan altyapı çalışmasının diğer davalı … İnş. Tic.ve Taah. Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, işbu davanın konusu hasar olup hasarın da haksız fiil niteliğinde davalardan olduğunu, haksız eylemde hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağının bir arada bulunması gerektiğini, haksız bir fiile başkasına zarar veren kimsenin ancak kusurluysa bu zararın tazminiyle yükümlü olduğunu, ayrıca haksız fiil tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı bir fiile zarar arasında illiyet bağının kurulması gerektiğini, somut olayda ise müvekkili şirket tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığından, illiyet bağından da söz edilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduklarını, eser sözleşmesine konu olan işin yapımı sırasında yüklenicinin üçüncü şahıslara verdiği zarardan iş sahibinin sorumlu olmayacağını, müvekkili şirketle diğer davalı … İnş. Tic.ve Taah. Ltd. Şti arasında 27.12.2018 tarih 1216 sayılı Erişim Şebekeleri Yapım Sözleşmesi imzalanmış olup söz konusu sözleşme incelendiğinde müvekkili şirketin sadece ihale makamı olduğu ve denetim ve gözetim yükümlüğü bulunmadığının anlaşılacağını, müvekkili şirketin işi tamamen devretmiş olup; denetim yükümlülüğü de bulunmadığı dikkate alındığında meydana gelen hasardan müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığının anlaşılacağını, huzurdaki davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından işçilik, montaj ve vasıta giderleri de talep edildiğini, oysa ki hukukumuzda gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğunu, zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceğini, zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderlerinin genel giderler olup, haksız fiil meydana gelmese de ödenmesi gereken giderler olduğunu, bunların zarar ile ilgisi bulunmadığını, haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu giderlerin zarar kapsamına dahil edilemeyeceği yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre kesinlik kazandığından davacının bu kalemleri isteyemeyeceğinin açık olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinin 1.maddesinde (“Kesinti ile ilgili olarak müvekkil Şirket personelince arızanın giderilmesi ve eneiji verilmesine müteakip…”) ve dosyaya ibraz ettiği delillerden olan kurum yazışmalarında (“Davacı delilleri 1.sayfa: Abonelerimize kesintisiz enerji sağlayabilmek amacıyla vermiş olduğunuz hasar ekiplerimiz tarafından tamir edilmiş olup; tarafınıza 2.587,86 TL borç tahakkuk etmiştir.”) açıkça hasarın davacı kurum personelleri tarafından giderildiğinin belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı hesap belgelerinde yer alan etüd koordinasyon bedeli ve eşik kesinti süresi aşımı bedelinin hukuksal bir dayanağı olmadığı için talep edilmesinin mümkün olmadığını, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için talep edilen alacağın likit bir başka anlatımla belirgin olması gerektiğini, bunun yanında bilirkişinin incelemesi sonucu belirlenecek durumlarda alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, kaldı ki bu tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması gerektiğini, yargılama giderleri ve Avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalıların davacının alt yapısına hasar verip vermediği, davacı tarafından hasara ilişkin başlatılan icra takibine davalıların itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu ödeme emri, hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davalı … İnşaat Taah. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesi ekinde dava konusu … Genel Müdürlüğü Proje Ve Tesis Dairesi Başkanlığı Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usul Ve Esasları Kılavuzu Kasım 2017 ve Altyapı ruhsat formunu Mahkeme dosyasına sunmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalılar tarafından … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan … İlçesi … Mah. … Sok. Adresinde 25.06.2019 tarihinde yapılan çalışmaya ilişkin yerin alt yapı ruhsat formu (kazı izin belgesi), spot (kazı krokisi) ve çalışma yapılan yerin fotoğrafları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 15.11.2019 tarih ve … Esas ile takip dosyasındaki toplam alacak tutarının 1.224,37TL talebiyle ilişkin yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde … Mah. … Sok. … İstanbul adresinde davalılardan … A.Ş’nin yüklenicisi davalı … İnş. Tic. Ve Taah. Ltd. Şti tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait yeraltı kablolarına zarar verildiği, söz konusu oluşan hasarda her iki davalının da kusurlu olduğu, oluşan hasarın giderilmesi ile ilgili tutarın … birim fiyatları baz alınarak malzeme bedeli, işçilik bedeli ve tüm giderler dahil olmak üzere 267,24TL olarak hesaplandığı, asıl alacak tutarının 267,24TL’ye işlemiş faiz tutarının 7,18TL ilavesiyle toplam 274,42TL hesaplanan tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 26/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının kök rapora ilişkin itirazlarının tek tek inceleme ve değerlendirme neticesinde, tekrar sunulan 05/02/2021 tarihli kök raporunu değiştirecek husular olarak görülmediği, bu nedenle kök rapordaki kanaatin aynen korunduğu, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 15.11.2019 tarih ve … Esas ile takip dosyasındaki toplam alacak tutarının 1.224,37TL talebiyle ilişkin yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, … Mah. … Sok. … İstanbul adresinde davalılardan … A.Ş’nin yüklenicisi, davalı … İnş. Tic. Taah. Ltd. Şti tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait yeraltı kablolarına zarar verildiği, söz konusu oluşan hasarda her iki davalının da kusurlu olduğu, oluşan hasarın giderilmesi ile ilgili tutarın, … birim fiyatları baz alınarak malzeme bedeli, işçilik bedeli ve tüm giderler dahil olmak üzere 267,24TL olarak hesaplandığı, asıl alacak tutarının 267,24TL’ye işlemiş faiz tutarı 7,18TL ilavesiyle toplam 274,42TL hesaplanan tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, icra inkar tazimatı hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, tacirler arasında meydana gelen haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. maddesine göre iptali talebidir.
Olay günü olan 25/06/2019 tarihinde … Mahallesi, … Sokak, …/… adresinde davalıların yaptığı kazı çalışması sebebiyle davacıya ait tesislere zarar verildiği, dosyada bulunan davacı yetkilileri tarafından tutulan hasar tespit tutanağı, fotograflar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğünün 15/10/2020 tairhli cevabi yazısı ile sabittir. Oluşan zarar sebebi ile davacı tarafından kablo onarımı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … İnşaat Ticaret Ltd. Şirketi’nin davacıya ait alt yapıya zarar verdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49. maddedeki haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zarardan hukuken sorumludur. Diğer davalı … A.Ş ise, davalı … İnşaat Ticaret Ltd. Şirketi’nin yüklenicisi olduğu alt yapı işinin ihale edeni, dolayısıyla asıl işveren konumunda olup meydana gelen zararın gerçekleşmesine neden olan sözleşmesel ilişkinin tarafı konumundadır. Bu nedenle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır.

Mahkememizce meydana gelen zararın hesaplanması hususunda elektrik mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış, bilirkişi 05/02/2021 tarihli raporunda; hasar tespit tutanağı ve hasarın giderilmesi için kullanılan malzemenin uygun olduğunu, malzeme bedelinin 267,24 TL olduğunu, davacı şirketin onarım bedeli hesabında yer alan dağıtılamayan enerji bedelinin, eşik kesinti süresi aşım bedelinin, etüt koordinasyon bedelinin, manevra bedelinin, şebeke yıpranma bedelinin dayanağının olmadığını, davacı şirketin hasarın giderilmesi için kendi personeli dışında özel adam tutup çalıştırdığı belgeleyemediğini belirtmiştir. Bilirkişi raporu mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
… Birim Fiyatlarına; malzeme ve montaj bedelleri, araç ve personel giderleri, yüklenici karı ve genel giderlerden oluşan %25lik kısım dahil olduğundan davacının araç ve personel bedeli, etüt ve koordinasyon bedeli, manevra bedeli talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davalılardan eşik kesinti bedeli ve dağıtılamayan enerji bedeli talep etmiş ise de; davacının bunu talep edebilmesi için, davalıların sebep olduğu ve yönetmeliğe göre belirli süreleri aşan kesintiden dolayı kullanıcılarına tazminat ödemesi gerekmekte olup, davacı taraf bu ödemeye ilişkin bilgi ve belge sunmamıştır, bu sebeple davacının bu taleplerinin reddi gerekmektedir.
Her ne kadar davacı taraf, onarımların hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde üçüncü kişi tarafından yapıldığını, bu şirkete ödeme yapıldığını beyan etmiş ise de; onarımlar, hizmet alım sözleşmesi ile yüklenicisine götürü usulle yaptırıldığından; hasarların cinsi, sayısı ve kimin sebep olduğundan bağımsız olarak yükleniciye her ay sabit bir bedel ödendiğinden ve yukarıda belirtildiği üzere araç ve personel bedeli, … Birim Fiyatlarına dahil olduğundan davacının araç ve personel bedeli talebinin davalılardan tahsili talebi kabul edilmemiştir.
Davalılar, davacının kabloları yönetmelik esaslarına uygun tesis etmediğini savunsa da; bu iddiaları kanıtlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; davacının toplam zararının 267,24TL malzeme bedeli olduğu, olay tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 7.18TL olduğu anlaşılmakla; sonuç itibarı ile davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının kısmen iptali ile; takibin 267,24TL asıl alacak, 7,18TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 274,42TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 54,40TL’nin mahsubu ile eksik 4,90TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 116,60TL (54,40TL BH, 54,40TL PH, 7,80TL VSH, ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 615,50TL (400,00TL bilirkişi ücreti, 215,50TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 137,95TL’sinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
6-Arabuluculuk dosyasında sarf kararı bulunmadığından bu konuda hesaplama yapılmasına yer olmadığına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 274,42TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 849,95TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
9-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır