Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/139 E. 2020/391 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/139
KARAR NO: 2020/391

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 24/02/2020
KARAR TARİHİ: 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kırtasiye ürünleri satışı üzerine ticari faaliyet yürüttüğünü, davalıya yapılan satış neticesinde kesilen faturaların ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 15.176,02 TL fatura bedelinin tahsili amacıyla takibe geçildiğini, davalının ödeme yaptığı iddiasıyla dosyaya itirazda bulunduğunu, toplam borcun 33.176,02 TL olduğunu, davalının 18.000,00 TL’lik yaptığı kısmi ödeme neticesinde bakiye borcun 15.176,02 TL olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, davacının takipte adi faiz talep etmesiyle bu durumu da aslında bu durumu kabul ettiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, sevk irsaliyelerindeki imzanın müvekkiline veya çalışanlarına ait olmadığını, öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddine, daha sonra davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında ticari iş-ticari ilişkiye dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesi incelendiğinde, üç grup ticarî davanın bulunduğu, ayrımın 1- Mutlak Ticari Davalar, 2- Havale, Vedia ve Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Haklardan Doğan ve Bir Ticarî İşletmeyi İlgilendiren Davalar 3- Nispi Ticari Davalar olarak yapılabileceği, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davaların (mutlak ticarî davalar); ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar (nispî ticarî davalar) olarak nitelendirilebileceği, Mutlak Ticarî Davaların, 6102 Sayılı TTK’ nın 4/1.a bendinden f’ bendine kadar sayılan hususlardan doğan davalar ile özel kanun hükümleri gereği (Mutlak) ticarî sayılan davalar olarak ikiye ayrılabileceği, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın belirtildiği gibi bu tür davaların mutlak ticarî dava sayılacağı ve Ticaret Mahkemelerinin görevine gireceği, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticarî dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticarî işletmesiyle ilgili olması koşulu aranmayacağı (TTK 4.1, son cümle), nispi ticari davalar ile ilgili olarak ise; TTK 4/1 Maddesinde yer alan hükme göre “her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının” ticarî dava sayılacağı, taraflardan yalnız birinin ticarî işletmesi ile ilgili olarak yasada sayılanlar dışında sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların, ticarî davaya vücut vermeyeceği, taraflardan birinin ticarî işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmelerin, her ne kadar TTK 19.2 uyarınca diğer taraf için de ticarî iş sayılırsa da, bu durumun, davanın TTK 4/l’e göre (nispî) ticarî dava sayılmasını gerektirmeyeceği anlaşılmıştır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali davası olup takibe konu alacağın taraflar arasında gerçekleşen mal alım – satımından kaynaklanan fatura alacağına ilişkin olduğu, davalının tacir sıfatı bulunmayıp, … Vergi Dairesi kayıtlarına göre davalının Avukatlık faaliyetiyle iştigal ettiği, serbest meslek erbabı olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3-k gereği davalının düzenlenen fatura tatbikine göre mesleki amaçlarla hareket ettiği anlaşıldığından Tüketici Mahkemeleri görevli olmayıp her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı bir dava da olmadığından somut davanın mutlak veya nisbi ticari davaya vücut vermediği davaya bakmaya genel görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 Mad. gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır