Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/137 E. 2020/831 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/137
KARAR NO :2020/831

DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 24/03/2017
BİRLEŞEN …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/04/2018
KARAR TARİHİ: 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … verdiği dava dilekçesinde, sürücüsü davalı …olan, sahibi davalı …Belediyesi olan, sigortalayanı ise diğer davalı … A.Ş. olan … plakalı aracın murisi …’ye çarparak ölümüne neden olduğunu, kendisinin ölenin yasal mirasçısı ve aynı zamanda destekten yoksun kalan üçüncü kişi durumunda olduğunu, 125.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 125.000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, ölenin mirasçılarına 57.500,00 TL ödeme yaptıklarını, teminat limitinin de bu kadar olması nedeniyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında bu şekilde rapor alındığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Belediyesi vekili verdiği cevap dilekçesinde, ölenin diğer mirasçılarının …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında açtıkları davanın sonuçlandığını, davacı tarafın taleplerinin çok fazla olduğunu, maddi ve manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle zamanışımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da meydana gelen trafik kazasında kendisinin kusurlu olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminatın da fahiş olduğunu, ölenin …Belediyesinde çalışıyor olması nedeniyle diğer davalının tazminattan sorumlu olduğunu, ölenin mirasçılarından 18 yaşını dolduranların destekten yoksun kalma tazminatı almaya haklarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava gerçek kişilere ve sigortaya karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, mirasçılık belgesini delil olarak sunmuştur.

Davalı … A.Ş., …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, ödeme dekontunu, delil olarak sunmuştur.

Davalı …Belediyesi, cevap dilekçelerinde delil sunmamıştır.

Davalı …, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava gerçek kişilere ve sigortaya karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

Davalı …zamanaşımı definde bulunmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72’nci maddesine göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 109/I ve II’ye göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu kaza 04.01.2006 tarihinde meydana gelmiş, ölüm ise 06.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Dava ise 29.03.2017 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olay aynı zamanda taksirle ölüme sebebiyet verme suçunu da oluşturduğundan dava zamanaşımı süresi 6098 sayılı TBK m. 72/II’ye göre ve 2918 sayılı KTK m. 109’a göre Türk Ceza Kanununun 66’ncı maddesindeki uzamış zamanaşımı süresine bağlıdır. Bu maddeye göre de beş yıl ve üzerindeki cezalarda zamanaşımı süresi 15 yıl olup bu sürede 06.10.2021 tarihinde dolacaktır. Dava açıldığı tarihte bu süre henüz dolmadığından davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.

Ölen …, …Belediyesinde çalışmaktadır. Kazayı yapan araç … Belediyesi tarafından davalı …Belediyesine kiralanmış olup kazada davalı belediyenin hizmetlerini yürüttüğü esnada gerçekleşmiştir. Bu nedenle meydana gelen kazanın iş kazası olarak da değerlendirilmesi ve bu nedenle de iş mahkemesinin görevli ve yetkili olabileceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 60’a göre de “Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.” Dava konusu olayda davalı belediyenin sorumluluğu hem 6098 sayılı TBK m. 53’e hem de İş Kanununa dayanmaktadır. Davacı davasını asliye ticaret mahkemesinde açarak hukuki sorumluluk sebeplerinden 6098 sayılı TBK m. 53’ü tercih ettiğini açıkça göstermiş olup bu gerekçeyle görevsizlik kararı verilmemiştir.

Davacı 6098 sayılı TBK m. 53’e göre ortak murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde destekten yoksun kalma tazminatı bulunmamaktadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Tanımlar” başlıklı A.2 maddesinin (d) bendinde; “Zarar: Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları,” şeklinde tanımlanmış; “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5 maddesinde de “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlüdür.

Mahkememiz dosyası içerisine alınan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyası incelendiğinde bu dosyada kusur incelemesi yapıldığı ve davalı …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı …Belediyesinin % 40 oranında kusurlu olduğu, ölen …’nün de % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi ilkesi uyarınca ayrıca kusur incelemesi yaptırılmamıştır.

Davacının destekten yoksun kalma tazminatı hesabının yapılması için dosyanın 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre aktüerya bilirkişisine verilmesine karar verilmiştir. Hazırlanan 03.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının kaza tarihinde 23 yaşında ve evli olduğu, boşandığı tarihte ise 29 yaşında olduğu bu nedenle de destek yaşını geçtiği ve maddi tazminat talep etme koşullarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu gerekçelerle davacının destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davacı taraf bütün davalılardan 125.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş olup 2918 sayılı KTK m. 92/I-f’ye göre manevi tazminata ilişkin talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadır. Bu gerekçelerle davacının davalı … A.Ş.’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu diğer davalı …Belediyesinin de % 40 oranında kusurlu olduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bu gerekçelerle davacının uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56’ncı maddesinin ikinci fıkrası; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre haksız fiil sonucunda yakını ölen kişi de manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.

Davacı babasını kaybetmiştir. Bu nedenle çok büyük bir üzüntü ve ızdırap yaşadığı açıktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56/II’ye göre davalılardan …’nun manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekecektir.

2918 sayılı KTK m. 85’e göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Diğer davalı …Belediyesi kazaya karışan aracın sahibi olmasa da uzun süreli olarak … Belediyesinden kiralamış olup bu madde kapsamında aracın işleteni sıfatını taşıdığından meydana gelen kazadan hukuken sorumlu olup davacıya karşı manevi tazminat yönünden de sorumludur.
Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.
Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacının birinci dereceden yakınını kaybettiği sabittir. Bu durumun kendilerinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacı lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği, manevi tazminat miktarı belirlenirken Yargıtay kararlarında belirtilen ilkelere göre belirleme yapılmaya çalışıldığı, manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmesi gerektiği, her olaya göre değişebileceği, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, (4 HD 23.10.2008 Tarih, 2008/2920 E.-2008/12633 K.) manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması ilkeleri, hak ve nesafet ölçüleri nazara alınmak durumundadır.
Bu gerekçelerle davacının babasını kaybetmiş olması nedeniyle kusur durumu da dikkate alınarak 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan ve davalı …Belediyesinden müşterek ve müteselsilen alınarak yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından davacının reeskont faiz talebinin reddine karar verilerek faiz talebi yasal faiz olarak kabul edilmiştir
Mahkememiz Dosyası ile Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin
… Esas … Karar Sayılı Dosyası Yönünden
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … verdiği dava dilekçesinde, sürücüsü davalı …olan, sahibi davalı …Belediyesi olan, sigortalayanı ise diğer davalı … A.Ş. olan … plakalı aracın …’ye çarparak ölümüne neden olduğunu, kendisinin ölenin yasal mirasçısı ve aynı zamanda destekten yoksun kalan üçüncü kişi durumunda olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanarak taraflarına ödenmesine ve 40.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacının kendilerine başvuruda bulunmadığını bu nedenle de dava koşulunun yerine getirilmediği itirazında bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, ölenin mirasçılarına 57.500,00 TL ödeme yaptıklarını, teminat limitinin de bu kadar olması nedeniyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında bu şekilde rapor alındığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle zamanışımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da meydana gelen trafik kazasında kendisinin kusurlu olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminatın da fahiş olduğunu, ölenin …Belediyesinde çalışıyor olması nedeniyle diğer davalının tazminattan sorumlu olduğunu, ölenin mirasçılarından 18 yaşını dolduranların destekten yoksun kalma tazminatı almaya haklarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Belediyesi davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava gerçek kişilere ve sigortaya karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı … A.Ş., …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, sigorta poliçesini, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı …, cevap dilekçelerinde delil sunmamıştır.

Davalı …Belediyesi, 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.

Dava gerçek kişilere ve sigortaya karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

Davalı … A.Ş. Ve …zamanaşımı definde bulunmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72’nci maddesine göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 109/I ve II’ye göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu kaza 04.01.2006 tarihinde meydana gelmiş, ölüm ise 06.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Dava ise 29.03.2017 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olay aynı zamanda taksirle ölüme sebebiyet verme suçunu da oluşturduğundan dava zamanaşımı süresi 6098 sayılı TBK m. 72/II’ye göre ve 2918 sayılı KTK m. 109’a göre Türk Ceza Kanununun 66’ncı maddesindeki uzamış zamanaşımı süresine bağlıdır. Bu maddeye göre de beş yıl ve üzerindeki cezalarda zamanaşımı süresi 15 yıl olup bu sürede 06.10.2021 tarihinde dolacaktır. Dava açıldığı tarihte bu süre henüz dolmadığından davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafın 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre sigortaya başvuru koşulunu yerine getirmediğinin anlaşılması nedeniyle 16.09.2020 tarihli duruşmada dava koşulunun yerine getirilmesi için 6100 sayılı HMK m. 115’e göre iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı taraf 28.09.2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunarak 2918 sayılı KTK m. 97’deki sigorta şirketine başvuru ön koşulunu yerine getirmiştir.
Ölen … …Belediyesinde çalışmaktadır. Kazayı yapan araç … Belediyesi tarafından davalı …Belediyesine kiralanmış olup kazada davalı belediyenin hizmetlerini yürüttüğü esnada gerçekleşmiştir. Bu nedenle meydana gelen kazanın iş kazası olarak da değerlendirilmesi ve bu nedenle de iş mahkemesinin görevli ve yetkili olabileceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 60’a göre de “Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.” Dava konusu olayda davalı belediyenin sorumluluğu hem 6098 sayılı TBK m. 53’e hem de İş Kanununa dayanmaktadır. Davacı davasını asliye ticaret mahkemesinde açarak hukuki sorumluluk sebeplerinden 6098 sayılı TBK m. 53’ü tercih ettiğini açıkça göstermiş olup bu gerekçeyle görevsizlik kararı verilmemiştir.
Davacı 6098 sayılı TBK m. 53’e göre ortak murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde destekten yoksun kalma tazminatı bulunmamaktadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Tanımlar” başlıklı A.2 maddesinin (d) bendinde; “Zarar: Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları,” şeklinde tanımlanmış; “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5 maddesinde de “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlüdür.
Mahkememiz dosyası içerisine alınan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyası incelendiğinde bu dosyada kusur incelemesi yapıldığı ve davalı …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı …Belediyesinin % 40 oranında kusurlu olduğu, ölen … de % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi ilkesi uyarınca ayrıca kusur incelemesi yaptırılmammıştır.
Davacının destekten yoksun kalma tazminatı hesabının yapılması için dosyanın 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre aktüerya bilirkişisine verilmesine karar verilmiştir. Hazırlanan 05.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının destekten yoksun kalma tazminatının 3.327,85 TL olduğu tespit edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasından hazırlanan aktüerya bilirkişi raporunda sigorta limiti olarak davalı … A.Ş.’nin 57.500,00 TL’den sorumlu olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle mahkememizce hazırlanmış olan 05.12.2018 tarihli raporda davacının tespit edilen 3.327,85 TL tutarlı destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limitine oranlanması için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan 10.04.2019 tarihli ek raporda 05.12.2018 tarihli raporda davacının tespit edilen 3.327,85 TL tutarlı destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limitine oranlanması sonucunda davalı … A.Ş.’nin destekten yoksun kalma tazminatının 1.266,39 TL’sinden sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre; “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” destekten yoksun kalma tazminatı olarak düzenlenmiştir. Davacı ölenin desteğinden yoksun kalması nedeniyle uğradığı kayıpları bu madde kapsamında tazminat olarak talep etmektedir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile alınan kusur raporunda meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketinin sigortalısının olayın meydana gelmesinde % 40 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 53’e göre, 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesine göre davacının zararını gidermekle yükümlüdür.

Davacı taraf mahkememize verdiği 12.07.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 3.327,85 TL’ye çıkartmıştır. Davacı taraf dilekçesini ıslah ederken davalılar arasında ayırıma gitmemiş üç davalı içinde ıslah talebinde bulunmuştur. Bu nedenle davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı … A.Ş. yönünden kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilerek 1.266,39 TL’nin davalı sigorta şirketine başvuruda bulundukları 28.09.2020 tarihinden sonraki sekizinci iş günü olan 07.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak, kalan 2.061,46 TL’nin ise diğer iki davalı …ve …Belediyesinden davacının murisinin ölüm tarihi olan 06.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (Destekten yoksun kalma tazminatı miktarı 3.327,85 TL – Davalı … A.Ş.’nin sorumlu olduğu miktar 1.266,39 TL = 2.061,46 TL) Bu hesaplama basit matematik işlemini gerektirdiğinden ve yapılan hesaplama tarafların 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre bedel artırımında bulunmalarını ya da HMK m. 176’ya göre ıslah da bulunmalarını gerektirmeyeceğinden 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi uyarınca ikinci kez bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.

Davacı taraf bütün davalılardan 40.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş olup 2918 sayılı KTK m. 92/I-f’ye göre manevi tazminata ilişkin talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadır. Bu gerekçelerle davacının davalı … Sigortaya karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı …’nun % 40 oranında kusurlu olduğu diğer davalı …Belediyesinin de % 40 oranında kusurlu olduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bu gerekçelerle davacının uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56’ncı maddesinin ikinci fıkrası; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre haksız fiil sonucunda yakını ölen kişi de manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.

Davacı babasını kaybetmiştir. Bu nedenle çok büyük bir üzüntü ve ızdırap yaşadığı açıktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56/II’ye göre davalılardan …’nun manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekecektir.

2918 sayılı KTK m. 85’e göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Diğer davalı …Belediyesi kazaya karışan aracın sahibi olmasa da uzun süreli olarak … Belediyesinden kiralamış olup bu madde kapsamında aracın işleteni sıfatını taşıdığından meydana gelen kazadan hukuken sorumlu olup davacıya karşı manevi tazminat yönünden de sorumludur.

Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.

Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacının birinci dereceden yakınını kaybettiği sabittir. Bu durumun kendilerinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacı lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği, manevi tazminat miktarı belirlenirken Yargıtay kararlarında belirtilen ilkelere göre belirleme yapılmaya çalışıldığı, manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmesi gerektiği, her olaya göre değişebileceği, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, (4 HD 23.10.2008 Tarih, 2008/2920 E.-2008/12633 K.) manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması ilkeleri, hak ve nesafet ölçüleri nazara alınmak durumundadır.
Bu gerekçelerle davacının babasını kaybetmiş olması nedeniyle kusur durumu da dikkate alınarak 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan ve davalı …Belediyesinden müşterek ve müteselsilen alınarak yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının en yüksek mevduat faizi talebinin reddine karar verilerek faiz talebi yasal faiz olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin 2020/137 esas sayılı dosyası yönünden;
a-Davacı …’nin destekten yoksun kalma tazminat davasının REDDİNE,
b-Davacı …’nin davalılar …ve …Belediyesi’ne açmış olduğu manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
c-40.000,00-TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
d-Davacı …’nin davalı … A.Ş.’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
e-Davacının reeskont faizi talebinin REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.732,40-TL nispi karar harcının davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
g-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 700,00-TL (500,00-TL BK ücreti, 200,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 112,00-TL’nin davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
h-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 31,40-TL Başvuru harcının davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
ı-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALILARA VERİLMESİNE,
i-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar …ve …Bedeliyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
j-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
k-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı dosyası yönünden;
a-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı … A.Ş. yönünden KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
b-1.266,39-TL Destekten yoksun kalma tazminatının davacı …’un davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu 28/09/2020 tarihinden sonraki 8.iş günü olan 07/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacı …’a verilmesine,
c-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalılar …ve …Belediyesi yönünden KABULÜNE,
d-2.061,46-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …ve …Belediyesi’nden davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
e-40.000,00-TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …ve …Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
f-Davacı …’un davalı … A.Ş.’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
g-Davacı …’un en yüksek mevduat faiz talebinin REDDİNE,
Birleşen dava yönünden;
h-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.959,72-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 142,05-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.817,67-TL’nin (… A.Ş.’nin 32,44-TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
ı-Davacı tarafından yargılama esnasında yaptığı toplam 328,10-TL tebliğler ve posta giderinin davalılardan … A.Ş. 124,85-TL’den sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
i-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 191,65-TL’nin (140,05-TL PH, 44,40-TL BH, 2,00-TL ıslah harcı, 5,20 VH) davalılardan … A.Ş. 72,93.TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
j-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.061,46-TL vekalet ücretinin davalılar …ve …Belediyesi’nden ayrıca 1.266,39.TL’nin de davalı … Sigortadan ayrı ayrı alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
k-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.061,46-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALI … A.Ş.’YE VERİLMESİNE,
l-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar …ve …Bedeliyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
m-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALI … A.Ş.’YE VERİLMESİNE,
n-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin 2020/137 esas sayılı dosyası yönünden davalı …vekili ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere,
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı dosyası yönünden destekten yoksun kalma tazminatı kısmı için karar kesin olmak üzere, Manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta kesin süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır