Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2021/333 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/135
KARAR NO:2021/333

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:20/02/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine … İcra Dairesi … Es. Sayılı dosyası ile haksız ve kötüniyetle takip başlatıldığını, müvekkilinin 12.01.2013 tarihinde … lehine tesis edilen kredi sözleşmesine kefil olduğunu ve iş bu kredi borcunun tamamı ödendiğini, bu kez davalı bankanın müvekkilinin kişisel bilgilerini 2013 tarihli sözleşmeyi nazara alarak kullandığını ve sorumlu tutulamayacağı halde …’a ait …-… numaralı Ticari Kredi Kartı Borcu nedeniyle sorumlu tutarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra takibine dayanak ticari kredi kartına ilişkin sözleşmelerde imzası bulunmamakta olup, bu yönde kefalet iradesinin mevcut olmadığını, dava konusu icra takibine müvekkili yönünden itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, ancak müvekkiline yönelik icradan doğan davalara muhatap olma tehdidi, borç tehdidinin devam ettiğini, yine icra takibinde borçlu sıfatıyla taraf olan müvekkilinin idari kurumlarla sorunlar yaşadığını iş bu nedenle hukuki yararın mevcut olduğunun aşikar olduğunu, davalı bankanın tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğunu, tüm bu hususların davalı tarafından bilindiği halde haksız ve kötü niyetle müvekkilinin 2013 yılında imza attığı sözleşmeden elde ettiği bilgilerle icra takibi başlatıldığını, bu nedenle davalı banka aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, bu nedenlerle … İcra Dairesinin … Es. Sayılı dosyasına dayanak sözleşmede imzası bulunmayan müvekkili …’un borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptalini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında başlatılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçeli ile Mahkemeye başvurduğunu, müvekkili banka tarafından dava dışı … ve kefilleri aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının tüm borçluların 30.10.2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine durdurulduğunu, dosya incelendiğinde davacı …’un kendisine tebligat yapılmadığı halde diğer borçlular ile aynı içerikteki bir metin ile itiraz ettiğinin görüleceğini, icra dosyasından borçlulardan … tarafından iş bu davanın açılmasından bir gün sonra dosya borcunun ödenmesi ile infazen kapatıldığını, bu nedenle davanın ana talep yönünden konusuz kaldığını, davacı tarafın kendisinin dava dışı takip borçlusu …’ın ticari kredisine kefil olduğunu ancak ticari kredi kartı borçlarının bu sözleşme kapsamında olmadığını beyan ettiğini, uygulamada ticari kredi kartının ticari müşterilere veriliğini, ticari müşteriler ile imzalanan genel kredi sözleşmelerinde ise sözleşme yürürlükte olduğu sürece doğmuş ve doğacak tüm borçları kapsayacağının açıkça belirtildiğini, davacı …’unda 12.01.2013 tarihinde 30.000,00TL limit ile kefil olarak bu sözleşmeye imza attığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bu konuda örnek olarak belirttiği kararın bireysel kredi kartı ve bireysel tüketici kredisine ilişkin olup örnek kararda belirtilen kredi kartının ticari değil bireysel kredi kartı olduğunu, davacı tarafın hukuki yarar ile ilgili olarak itirazları üzerine takibin durdurulduğunu ancak borç tehdidinin devam ettiği gerekçesini ileri sürdüğünü, korunmak istenen hukuki yararın davanın açılmasından bir gün sonra icra dosya borcunun ödenmesi ile kendiliğinden oluştuğunu, bu arada her üç borçlunun ikamet adreslerinin aynı binanın 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri oluşu arabuluculuk sürecinin aynı vekil ile yürütülmesi, itiraz dilekçe metinlerinin içeriğinin aynı oluşu nazara alındığında bir ortak iradenin varlığının açıkça görüldüğünü, müvekkili tarafından itirazın iptali davası açılması için başlatılan arabuluculuk sürecinin bitiminden hemen sonra önce bu davanın açılıp bir gün sonra icra inkar tazminatından kurtulmak için dosya borcunun kapatılması şeklinde gelişen süreçte davacı lehine hukuki yarar kavramının oluşturulmasında TMK 2.maddesinin ihlal edildiğinin tartışmasız olduğunu, davacı tarafın süreçte müvekkilinin haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesi ile kötü niyet tazminatı talep ettiğini, genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi içeriği itibariyle tüm ticari borçları kapsayacak nitelikte olduğundan davacının ticari kredi kartının bu sözleşmenin kapsamı dışında kaldığı gerekçesinin olaya uymadığını, dosyaya davacı tarafça sunulan kararda belirtiği gibi kötüniyet tazminatının oluşabilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerektiğini, bu unsurun gerçekleşmediği gibi sürecin buraya davacı tarafça süreklendiği de icra dosyası ve izlenen süreç ile sabit olduğunu, asıl dosya borcu yönünden konusu kalmayan kötü niyet tazminatı yönünde de koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında dava dışı …’ın kredi kartı borcu sebebi ile kefil sıfatı ile borçlu olup olmadığı, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği, davacının 12/01/2013 tarihinde dava dışı … lehine tesis edilen sözleşmedeki kefaletinin takibe konu kredi kartı sözleşmesi için geçerli olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
İş Bankası … Şubesi’ne müzekkere yazılarak dava konusu dava dışı …’a ait ticari kredi kartı sözleşmenin ve genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin aslı gibidir örneği celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaca dava dışı … lehine tesis edilen 12/01/2013 tarihli kredi sözleşmesine kefil olduğunu, borcun ödendiğini, davalı bankanın bu sözleşmeyi nazara alarak …’ın ticari kredi kartı borcu sebebi ile müvekkili aleyhine haksız olarak takip başlattığını, müvekkilinin ticari kredi kartı sözleşmesinde kefaletinin olmadığını, takibin haksız olduğunu beyan ederek borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesindeki kefaletin tüm ticari borçları kapsadığını, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını zira davacının takibe itiraz ettiğini, bu davanın açılmasından bir gün sonra asıl borçlunun borcu ödediğini, davanın konusuz kaldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı bankanın dosyamız davacısı …, dava dışı … ve … hakkında …-… numaralı ticari kredi kartı borcundan dolayı takip başlattığı, davacının ve diğer borçluların 30/10/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, 26/02/2020 tarihinde borçlu …’ın borcu ödediği, … ve …’ın itirazlarından vazgeçerek, dosyaya yatan paranın alacaklıya reddiyatına muvafakatleri olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Dosyada mevcut dava dışı …’a ait 26/08/2016 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinde, davacı …’un müteselsil kefil olarak imzası bulunmaktadır.
Dava konusu icra takibine dayanak dava dışı …’a ait 26/08/2016 tarihli … Card Üyelik Sözleşmesinde ise davacının kefil olarak ismi ve imzası bulunmamaktadır.
Her ne kadar davalı taraf, davacının takibe itiraz ettiğini, davalı hakkında açılan bir itirazın iptali davası olmadığını ve diğer borçlular tarafından borcun ödendiğini beyan ederek davanın açılmasında hukuki yararın olmadığını ileri sürmüş ise de; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre; borçlunun ödeme emrine itiraz etmekle beraber alacaklının bir yıl içerisinde itirazın iptali davası yada alacak davası açmasını beklemeden borç tehdidinden kurtulmak için menfi tespit davası açmasında hukuki yararı vardır. Bu sebeple davalının itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının imzası bulunmayan ticari kredi sözleşmesinden doğan borçtan sorumlu tutulamayacağı, genel kredi sözleşmesinde imzasının olmasının davacıyı sorumlu kılamayacağı, iki farklı sözleşmenin söz konusu olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile sözleşmede imzası olmadığı halde davacı aleyhine takip başlatan davalı banka iyiniyetli görülmediğinden % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.265,89TL karar harcından peşin alınan 316,48TL harcın mahsubu ile eksik 949,41TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 477,18TL ( 54,40 BVH, 7,80TL VSH, 316,48TL Peşin Harç, 98,50TL posta ve tebliğler,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır