Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2020/824 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/130
KARAR NO :2020/824

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:19/02/2020
KARAR TARİHİ:25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketler ile davalı arasında gemiler için akaryakıt nedeni ile ticari ilişki oluştuğunu, 30.01.2012 – 31.12.2012 tarihleri arasındaki alımlar için davalı lehine 60.301,95 TL alacağın mevcut olduğunu, müvekkilleri hakkında 2013 yılından itibaren ödenmeyen borçlar nedeniyle 300-350 civarında icra takibi gerçekleştirildiğini, 10.12.2013 tarihinde davalı tarafa 6.500,00 TL ödeme gerçekleştirildiğini, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü nezdinde 27.11.2013 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve deniz alacağı kapsamında ihtiyati haciz uygulandığını, …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkili … hakkında 26.189,10 TL asıl alacak, 4.503,79 TL işlemiş faiz, aynı icra dairesinin … Esas sayılı dosyasında müvekkili Denizaltı hakkında 33.642,93 TL asıl alacak, 5.785,66 TL işlemiş faiz talebiyle alacağın talep edildiğini, 09.12.2013 tarihinde yapılan tebliğe 10.12.2013 tarihinde itiraz edildiğini, buna rağmen 18.12.2013 tarihinde 26.000,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca 28.02.2014 vade tarihli 26.500,00 TL ve 31.01.2014 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli 2 adet senedin düzenlendiğini, senetlerin de ödenmemesi ve protestoya konu olması üzerinde dava dışı 3. Şahıs şirketten çek alınarak o tarihteki kur esasına göre 51.500,00 TL bedeli çekin ciro edilerek davalıya verildiğini, ayrıca 17.04.2014 tarihinde 30.000,00 TL, 23.05/2014 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalıya takipten sonra 76.000,00 TL ödeme yapıldığını, 3. Şahıs şirketten alınarak ciro edilen çekin ve 31.01.2014 tarihli 25.000,00 TL bedelli senedin iade edilmediği anlaşıldığını, müvekkili … aleyhine yapılan takip hakkında borçlu olunmadığının tespiti ile 23.11.2013 tarihi itibari ile davalının talep edebileceği miktarının tespitine, müvekkili Denizaltı aleyhine yapılan takip hakkında borçlu olunmadığının tespiti ile davalının 23.11.2013 tarihi itibari ile davalının talep edebileceği miktarının tespitine, takipten sonra davalıya yapılan toplam 66.000,00 TL nakit ödeme ve 51.000,00 TL ciro edilen çek bedeli nedeniyle ödeme tarihleri esas alınarak her ikisi açısından borcun ifa edilmiş olduğunun ve her iki takip açısından borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosya alacakları hesaplanırken işlemiş ve işleyecek faizler, ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücretleri, icra dosya masrafları ve vekalet ücretinin de nazara alınması gerektiğini, davacı tarafın sadece asıl alacak üzerinden hesap yapıp faiz ve ferileri hesaplamadan borçlu olmadığını iddia ettiğini, icra dosya alacağı iddia edilen ödemeler yapılmış olsa dahi devam edeceğini, bu nedenle borçlunun icra dosyasındaki bakiye borcu ödemesi gerektiğini, iddia edildiği gibi bir çek ve senedin müvekkilinde olmadığını, davanın her iki davacı için ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, gemiler için akaryakıt nedeniyle ticari ilişki kapsamında cari hesap nedeniyle alacak için başlatılan icra takiplerinden sonra yapılan ödemelere rağmen senedin bedelsiz kaldığı ve takip dosyalarından alacağın ödenmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya ved deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında gemiler için alınan akaryakıt nedeni ile kurulan ticari ilişki kapsamında cari hesaptan kaynaklı icra takibi ve deniz alacağı için tesis edilen ihtiyati haciz nedeniyle bir kısım senetlerle ödeme yapıldığı iddiasıyla borçlu olunmadığının tespiti ile davalının talep etmeye haklı olduğu alacak miktarının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında ” Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir.
HSYK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile İstanbul İlinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
Deniz alacağı hususunda, 6102 sayılı TTK’nın 1352/1. maddesinde “Deniz alacağı; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir: ” ve aynı maddenin l bendinde “
Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler. ” hükümleri mevcuttur.
Somut olayda; davacı vekilinin, davalı taraftan davacıya ait gemi için akaryakıt satın aldığı,davalı alacaklı şirketin … ofisi ile 05/04/2012 tarihli Deniz Yükleniciliği Sözleşmesive Deniz Taşıtlarına İhrakiye Satışı Aracılık Sözleşmesi kapsamında yüklenici olması nedeniyle yakıt alan davacı borçlu şirketin ödemediği yakıt bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olması nedeniyle davacı borçlu şirket için ödediği bedel için dosya içerisindeki … Asliye Ticaret Mahkemesi … E Diş dosyasında ihtiyati haciz kararı alınarak gemilere haciz uygulandığı ve yakıt alacağı nedeniyle takipler başlatıldığı davacının bir kısım ödemelerde bulunması nedeniyle borçlu olunmadığını tespiti ve alacağın miktarının tespitine yönelik dava açtığı ile anlaşılmakla taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda anılan madde uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istenen alacağın yakıt satım hizmetinden kaynaklı deniz alacağına ilişkin olduğu ve denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, davanın denizcilik ihtisas mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmekte ollduğundan Mahkememizce görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca kısa kararın 1 no.’lu bendinde “6102 sayılı TTK’nın hükümlerine göre davanın donatma iştirakinden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın madde 5/2 uyarınca Mahkememiz yargı çerçevesi içerisinde Deniz İhtisas Ticaret
Mahkemesi bulunduğundan ve donatma iştirakinden kaynaklı davalara Deniz İhtisas Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın ve 6100 sayılı HMK madde 114/1-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine” şeklinde hükümde “…donatma iştirakinden …donatma iştirakinden kaynaklı” ifadesinin şablon kalıntısı olarak önceki dosya kopyalamasından kalmış olduğu anlaşılmış olup yukarıda açıklandığı üzere deniz alacağından kaynaklı olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK’nın hükümlerine göre davanın donatma iştirakinden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın madde 5/2 uyarınca Mahkememiz yargı çerçevesi içerisinde Deniz İhtisas Ticaret Mahkemesi bulunduğundan ve donatma iştirakinden kaynaklı davalara Deniz İhtisas Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın ve 6100 sayılı HMK madde 114/1-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 20.Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Kısa kararda “1-6102 sayılı TTK’nın hükümlerine göre davanın donatma iştirakinden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın madde 5/2 uyarınca Mahkememiz yargı çerçevesi içerisinde Deniz İhtisas Ticaret Mahkemesi bulunduğundan ve donatma iştirakinden kaynaklı davalara Deniz İhtisas Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın ve 6100 sayılı HMK madde 114/1-c ve 115’e göre mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine” şeklinde hükümde “…donatma iştirakinden kaynaklı alacak davası …donatma iştirakinden kaynaklı” ifadesinin şablon kalıntısı olarak önceki dosya kopyalamasından kaynaklanmış olduğu anlaşılmakla Hükmün tashihini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nin 304/1. madesinde; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir” hükmü gereğince …donatma iştirakinden kaynaklı alacak davası …donatma iştirakinden kaynaklı” ibaresi kaldırılarak Hükmün Tashihine karar verildi. 25/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim ….
*e-imzalıdır