Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2022/723 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/121 Esas
KARAR NO :2022/723

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/02/2020
KARAR TARİHİ:16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının davacı şirketi olan borçlarından dolayı …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve bu nedenle takibin durduğunu, taraflar arasında 25/07/2019 tarihinde sözleşme imzalandığını ve davalının bu sözleşmeden doğan yükümlülüğünü, Icra takibine konu 115.593,00 TL olan borcunu ödemediğini bu nedenle takibin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının mümkün olmadığını bu nedenle iptalinin gerektiğini, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesi sonunda anlaşma sağlanamadığını, alacakların likit olup kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamını, davalının davaya konu taşınmazdan tahliyesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasında 25/07/2019 tarihli sözleşme ile bir kısım işlerin yapılması amacıyla anlaşıldığını, sözleşmeye göre sinema salonunun koltuklarının 25/08/2019 tarihinde tam ve eksiksiz olarak tamamlanması gerektiğini ancak 30/08/2019 tarihi itibariyle davacı tarafından sadece iki salonun koltukları eksik ve ayıplı şekilde teslim edildiğini, sonrasında iki salonun koltukları Eylül 2019 tarihi içerisinde, peyderpey eksik ve ayıplı şekilde teslim edildiğini, sözleşmeye bağlı kalan ifa yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının sözleşmeye uygun olarak ürünlerini teslim etmemesi ve davalı şirketin taleplerini cevapsız bırakması nedeniyle başka bir şirket ile davalı arasında 31/10/2019 ve 02/01/2020 tarihlerinde 122.700,00 TL ve 8.000,00 TL karşılığında mevcut sinema koltuklarının düzeltilmesi sözleşmesinin imzalandığını, davacı tarafından …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 115.593,00 TL alacak talebinde bulunulduğunu, davalı şirketin haklı olarak bu talebe itiraz ederek icra takibini durdurma yoluna girdiğini, Açılan haksız ve kötü niyetli davanın reddini, % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı şirketin yükümlülüklerini eksiksiz, ayıpsız ifa edip etmediği, davalının yapılan işlerden dolayı borçlarını ödeyip ödemediği, davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sözleşme sureti, aylık hakediş raporları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde; sözleşme ve hakediş raporları ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu, …. Ürü. Mob. Dek. Ve Teks. Paz. San. Dış. Tic. A.Ş ile davalı arasındaki sözleşme, hakediş raporları ve faturalar Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket 2019 yılı Ticari Defterlerinin; 6102 sayılı kanunun 64. Md. ve 6100 Sayılı H.M. Kanununun 222.md uyarınca yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin mevcut olmadığı ve yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda -ilgili mevzuatın somut olaya tatbikine bağlı olarak- kendi lehine-aleyhine delil olma kabiliyetine ilişkin değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olabileceği, Davalı taraf Ticari Defterlerinin; 6102 sayılı kanunun 64. Md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 182 ile 220. md. uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, Mali ve Kaydi olarak kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu, mütalaa olunmakla birlikte, işbu çerçevede 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca Hukuki ve nihai değerlendirme ile takdirin Yüce Mahkemenize ait olabileceği, Davacı ve Davalı taraflarca ticari nitelikteki ilişkinin, 25.07.2019 tarihinde karşılıklı ve yazılı olarak “… Temini ve Yerleştirilmesi İşlerine ait Yüklenici Sözleşmesi” başlıklı bir sözleşme ile kayıt altına alındığı, tarafların sözleşme içerisinde kaşe ve imzalarının mevcut olduğu, Dava dosyasına mübrez bilgi ve belgeler doğrultusunda taraflar arasındaki husumetin ticari defterleri ile cari hesap bakiyesine ilişkin olmadığı, husumetin teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile hakkedişin yapılmaması ve bu doğrultuda tedarikçinin alacak talebine ilişkin olduğu, Sözleşmeye konu 356 koltuktan sadece 17 adet koltuğun ayıplı olduğu, diğer 138 adet koltuğun ayıplı olduklarına ilişkin iddianın ispata muhtaç olduğu, Davacıya ayıp ve eksik ifa nedeniyle davalı tarafından herhangi bir ihtar gönderilmediği, bu bakımdan davalının tamanında ifanın gerçekleşmemesi nedeniyle kar kaybına uğramış olduğu yönündeki iddasının kabulüne olanak bulunmadığı, Bununla birlikte, tespit edilen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olması ve en önemlisi de taraflar arasındaki sözleşmenin 7/f hükmünde yer alan “İşveren tarafından kabul edilmeyen imalatlar uygun oluncaya kadar yüklenici tarafından bila bedel yapılacaktır” yönündeki ibare ile sözleşmenin 10. Maddesinde yer alan “gizli ayıplar ve kusurların giderilmesi ile bakım, onarım ve bunlarla ilgili her türlü masraf ve giderler yükleniciye aittir” yönündeki ibare dikkate alındığında; ayıp ihbarına bağlı olmaksızın davacının davalı tarafından kabul edilmeyen imalatları uygun oluncaya kadar yapmayı taahhüt etmesi nedeniyle, teknik inceleme bölümünde tespit edilen ayıplı koltukların bedelinden davacının sorumlu olması gerektiği, Sözleşmeye konu 356 koltuktan sadece 17 adet koltuğun ayıplı olduğu, 356 koltuğun toplam bedelinin sözleşmede 546.565-TL olarak tespit edildiği dikkate alındığında davacının ayıplı ifa nedeniyle sorumlu olduğu bedelin (546.565/356×17=) 26.100-TL olarak hesaplandığı, bu bedel, davacının ödenmeyen dava konusu sözleşme bedeli olan 115.593,00 TL’den mahsup edildiğinde, davacının sözleşme kapsamında talep edebileceği alacak miktarının 89.493,00 TL olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmiş olup; 20/05/2012 tarihli bilirkişi ek raporda tarafların itiraz ve talepleri soru cevap şeklinde değerlendirilmiş olup kök raporda değişikliğe gidilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmeyen kısmına yönelik davacı yüklenici tarafından başlatılan icra takibine davalı iş sahibinin yaptığı itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davacı yüklenici vekili; taraflar arasında davalının iş yerinde sinema koltukları temini ve yerleştirilmesi işinin yapılması amacı ile … Temini ve Yerleştirilmesi İşlerine Ait Yüklenici Sözleşmesi sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili tarafından işlerin eksiksiz tamamlandığını, davalının hakediş raporlarında belirtildiği şekilde borcunu ödemediğini, bu bedelin tahsiline yönelik başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili ise; işin geç tamamlandığını, eksik ve ayıplı ifa edildiğini, mail yolu ile davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, ürünlerin sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmemesi nedeniyle … firması ile mevcut sinema koltuklarının düzeltilmesi sözleşmesi imzalandığını ve bunun için 122.700,00 TL ve 8.000,00 TL ödendiğini, ayrıca sinema salonunun geç açılmasına sebebiyet verildiğini ve kar kaybına uğranıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 115.593,00 TL’lik asıl alacağı talep ettiği, borcun sebebi olarak taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin gösterildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yükümlülüğünü eksik ve ayıplı ifa edip etmediği, davalının bu ayıba dayanarak eksik ödeme yapmakta haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eserin sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim etmiş olması gerekir.
Eser sözleşmelerinde ayıp, eserin sözleşme ile işin niteliğine göre bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bazı bozuklukların bulunması olarak tanımlanır.
Ayıp ihbarının yapılması ve eserin teslim ya da iadesi, maddi vakıa niteliğinde olduğundan bunların her türlü delil ve tanık beyanı ile ispatlanabileceği, Yargıtay uygulama ve içtihatlarındakabul edilmektedir.
Tarafların tacir olduğu, satışın ticari satış olduğu, dolayısıyla iş bu davada 6102 sayılı TTK nun 23. maddesinin ve bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla TBK’nun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmelerine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. TTK 23/1 maddesi “bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanunu’nun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.
TTK 23/1-c bendi “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeleridir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır.
TBK’nun 223.maddesinin 2. fıkrası “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
Davacı ve Davalı arasında 25.07.2019 tarihinde “… Temini ve Yerleştirilmesi İşlerine ait Yüklenici Sözleşmesi”nin imzalandığı, sözleşmede Davacı … …. Ltd. Şti.’nin “Yüklenici”, Davalı … A.Ş.’nin ise “İşveren” olduğu, sözleşme konusunun sözleşme içeriğinde belirtilen işlerin yüklenici tarafından belirtilen şartlarda yapılması ve teslimi üzerine olduğu, “Sözleşmenin Süresi” başlıklı 3 nolu maddesinde; “Sözleşme konusu işlerden beş salonun koltuk temini 25.08.2019 tarihine kadar, kalan salonların temini 25.09.2019 tarihine kadar işverenin iş programına uygun şekilde tam ve eksiksiz olarak tamamlanacaktır. ….İşin başlama ve bitim tarihleri iş programında ayrıca belirtilecektir. Taraflardan biri, işbu sözleşme maddelerinde ve eklerinde belirtilen şartları ve yerine getirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerini ifadan imtina etmesi halinde ihlalde bulunan tarafa noter kanalıyla yazılı ikazda bulunur” ifadesine yer verildiği, sözleşmenin “Sözleşme Bedeli” başlıklı 4 nolu maddesinde; “Detayları ek 3 de verilmiş olan sözleşme konusu işlerin bedeli kdv hariç olmak üzere 546.565,00 TL’ dir” şeklinde düzenleme yapıldığı, sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 6 nolu maddesinde; “Ürünlerin şantiyeye tesliminde hazırlanacak tutanak ile teslim edilen ürünler için toplam bedelin %70’i koltukların yerine yerleştirilmesi, sonrasında hazırlanacak tutanak ile ise toplam bedelin %20’si yükleniciye ödenecektir. Kalan %10’u ise ürünlerin tesliminden 1 ay sonra ürünlerde herhangi bir sorun meydana gelmez ise yükleniciye ödenecektir” ifadesine yer verildiği, sözleşmenin “Yüklenicinin Yükümlülükleri” başlıklı 7 nolu maddesi f fıkrasında; “Yapılan düzenleme ve imalatların işveren yetkilisine kabul ettirmek zorundadır. İşveren tarafından kabul edilmeyen imalatlar uygun oluncaya kadar yüklenici tarafından bila bedel yapılacaktır” ifadesine yer verildiği, sözleşmenin “İmalatların Bakımı ve Korunması” başlıklı 10 nolu maddesinde; “Bu süre içinde kullanımdan dolayı meydana gelecek hasarlar hariç olmak üzere, malzemenin yapısından kaynaklanan gizli ayıplar ve kusurların giderilmesi ile bakım, onarım ve bunlarla ilgili her türlü masraf ve giderler yükleniciye aittir” ifadesine yer verildiği görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile, davalı tarafça 23/07/2020 tarihinde delil tespiti talep edildiği, sözleşme konusu koltukların oturma yerlerinin desteklenmesi maksadıyla kullanılan tellerin, malzeme kalitesi ile de doğru orantılı olarak deri döşemeleri yırtılmış olduğu, bazı koltukların sırt süngerlerinin kullanılamaz durumda olduğu, tellerin farkında olunmadan yapılacak ani bir hareket ile oturan kişiyi yaralayabileceği, koltukların mevcut durumunun davacının koltuklardan beklediği faydayı sağlamasına engel olduğu, söz konusu koltukların gizli ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Mali bilirkişi tarafından 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda “Dava dosyasına mübrez dava dilekçesinde talep edilen 115.593,00 TL’nin aşağıdaki şekilde hesaplandığı öğrenilmiştir; toplam 410 adet koltuk teslim edildiği, teslim edilen koltukların birim fiyatının 620,00 TL+ %18 KDV olduğu, bu doğrultuda olması gereken hakediş toplamının 410*620*%18= 299.956,00 TL’ye tekabül ettiği, ödemesi yapılan ilk iki hakediş tutarının düşülmesi durumunda 299.956,00 TL – 108.862,08 TL – 75.501,12 TL=115.592,80 TL” şeklinde tespit yapıldığı görülmüştür. Davalı tarafça teslim edilen koltukların sayısına ve yapılan ödemelere ilişkin cevap dilekçesinde ve rapora karşı beyanlarda herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş olup, mahkememizce koltuk bedellerinin taraflar arasında düzenlenenen sözleşme ve eklerine uygun tespit edildiği, koltuk sayılarının ise gerek dosyaya sunulu davalı tarafça düzenlenip davacı tarafça imzalanmamış ek protokol içeriği gerekse davalının dava dışı şirket ile imzaladığı sözleşme içeriği ile uyumlu olduğu tespit edilmekle bilirkişinin bu yöndeki hesaplamasına mahkememizce itibar edilmiştir.
Teknik bilirkişi tarafından 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda “yapılan 10.06.2021 tarihindeki inceleme neticesinde ; 5 adet sinema salonundaki ; Hali hazırda kullanıma açık vaziyette toplam 339 adet koltukta Ayıp tespit edilemediği, Kapalı depo alanında bulunan ve de davacı tarafça sözleşme kapsamında yapıldığı, davalı tarafça iddia olunan toplam 17 adet koltukta teknik perspektife göre Açık ve Gizli ayıpların mevcut olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020 / 157 D.İş dosyası kapsamında 24.07.2020 tarihli karar gereği, Bilirkişi marifetiyle düzenlenip Görevli Mahkemeye sunulan 10.08.2020 tarihli raporda; 5 adet sinema salonunda ki ; Toplam 339 adet koltuktan 138 adedinde, tellerin dışa çıkması, yüzeyde deformeler ve yırtıklardan sebeple, Gizli Ayıplar tespit edilmekle birlikte, gerek tarafımızdan 10.06.2021 tarihinde incelenen 339 * 17 ( 356 ) adet koltuk ile , gerekse 2020 / 157 D.İş dosya kapsamında bilirkişi tarafından incelenen toplam 339 adet koltuktan kaç adedinin ve/veya hangilerinin (Ayıpsız olanlar -Ayıplı olanlar ) tarafların kabulünde olan 25.07.2019 tarihli sözleşme kapsamına göre ; davacı tarafça davalı yana yapıldığı iddia olunan koltuklar olduğu ya da davalı yanca, dava dışı 3. Şahsa / şirkete yaptırılan koltuklar olduğu , hususlarının izaha ve ispata açık bir durum arz ettiği, bundan sebeple , ayıplı olarak tespit olunan koltukların ,tamamının ve / veya bir kısmının kimin tarafından davalı yana yapılmış olduğu konusunda , kesin kanaate varılması bakımından dava dosyası kapsamındaki belgelerin yeterlilik arz etmediği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde teslim edilen ayıplı koltukların istenen standarda getirilmesi ve eksik hususların giderilmesinin davacı tarafa ihtar edildiği, eksik ve ayıplı işler nedeniyle ek protokol hazırlanarak davacı firmanın bilgilendirildiği iddia edilmiş ise de ihtara ilişkin dosyaya bir delil sunulmamakla birlikte davalı tarafça sunulan mail görüntüsünden taraflarca ayıp öncesine ilişkin yapılan işe dair herhangi bir yazışma olmamakla birlikte mail adresinin davacı şirketin kullanımında olup olmadığı yönünde kanaat getirilememiş olup, davacının kullanımında olan mail adresi olduğu kabul edilse dahi mail içeriği ve ek protokol metninin usulüne uygun bir ayıp ihbarı olduğu mahkememizce kabul görmemiştir. Davalı tarafça ayıp ihbarına ilişkin tanık dinlenilmiş, tanık beyanlarından da ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ispat edilememiştir.
Davacı işi tamamladığını ileri sürüp, 23/12/2019 tarihinde dava konusu icra takibi başlatmış, 17/02/2020 tarihinde iş bu dava açılmış, davalı tarafça bu dava açıldıktan sonra 23/07/2020 tarihinde delil tespiti yaptırılmış, öncesinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair bir delil sunulmamıştır. Bu husus taraflarca ileri sürülmese de mahkemece ve istinaf incelemesinde dairece re’sen gözetilmelidir(Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.05.2016 tarih 2016/4144 esas, 2016/9321 karar sayılı ilamı) Davalı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmaması sebebiyle ayıp iddiaları kabul görmemekle birlikte, hükme esas alınan 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edilen 17 adet ayıplı koltuk yönünden taraflar arasındaki sözleşmenin 7/f maddesinde düzenlenen “İşveren tarafından kabul edilmeyen imalatlar uygun oluncaya kadar yüklenci tarafından bila bedel yapılacaktır” hükmü ile sözleşmenin 10. Maddesinde “gizli ayıplar ve kusurların giderilmesi ile bakım, onarım ve bunlarla ilgili her türlü masraf ve giderler yükleniciye aittir” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde 17 adet koltuğun bedelinden davacının sorumluluğunun devam ettiği, bu sebeple 356 koltuğun sözleşmede belirlenen toplam bedeli 546.565,00 TL’den 17 adet koltuk bedelinin 26.100,00 TL olarak hesaplanması neticesinde davacının yukarıda açıklandığı şekilde alacaklı olduğu tespit edilen 115.592,80 TL’den 26.100,00 TL’nin mahsup edilmesi sonucu davacının davalıdan 89.493,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda; açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve ayrıca dava konusu likit olup davacı tarafça talep edilip davalı da itirazında haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden ise davacının kötüniyeti kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 89.493,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında (17.898,6‬0 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.113,26 TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.396,07 TL harcın mahsubu ile geri kalan 4.716,36TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.318,88 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılırken ve yargılama aşamasında yatırılan toplam 2.030,17 TL (54,40 TL BHV, 7,80 TL VSH, 1.396,07 TL peşin harç, 571,90 TL keşif harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.150,00 TL (250,00 TL tebliğler ve posta, 2.900,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.438,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 426,50 TL (426,50 TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 96,30TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 1.021,95TL’sının davalıdan, 298,05 TL’sının davacıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 16/11/2022
Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır