Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2021/112 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/12
KARAR NO:2021/112

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/03/2017
KARAR TARİHİ:15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili müvekkili …. A.Ş.’nin …’da mukim … yılından bu yana her nevi plastik ve bu maddelerden yapılmış eşya ve malzemenin, hastanelerde, gıda ürünlerinde kullanılan hijyen ürünlerin alım satımını, ithalat ve ihracatım yaptığım, sektörün öncüleri arasında olduğunu, Ülke ekonomisine de önemli katkılar sağladığını, müvekkilinin müşterisi İngiltere’de mukim … Ltd. şirketine teslimi yapılacak ürünlerin komple tam tır yükleme işi için davalı ile anlaştığını, davalının yetkilisi …’in … mail adresinden müvekkilinin yetkilisi …’un … adlı mail adresine 10.10,2016 tarih 2:07 PM saatinde gönderilen mailde; Yurtdışına parsiyel taşımacılığın yapılması halinde 2.525,00 Euro bedel ödeneceğinin belirtildiğini, aynı gilnde 3:32 PM saatinde ise; gönderilen mail ile de komple tam tır tahsis edilmesi halinde ise 4.050,00 Euro bedel İle taşıma yapılabileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili yetkilisinin 12.10.2016 tarihli cevabi mailinde tınn komple tır olarak müvekkile tahsis edilmesini, müşterisinin süz konusu Ürünleri acilen talep ettiğini, bu nedenle de zaman kaybına uğramaması için derhal yükleme iğinin yapılmasını belirterek davalı İle 4.050,00 Euro bedel İle anlaşma yapıldığını, davalının 17.10.2016 tarihinde 4.050,00 Euro bedelli faturayı müvekkiline keserek gönderdiğini, müvekkilinin taşıma bedelini peşin olarak davalının banka hesabına gönderdiğini, davalıca alt taşıyıcı olarak görevlendirilen …. Ltd. Şti.’nin düzenlediği 15.102016 tarihli CMR belgesi ve Tl belgesindeki kayıtlardan ve arasındaki farklılıktan da görüldüğü üzere davalının komple tır İçin anlaşma yaptığını, tır tamamen müvekkiline tahsis edilmesine rağmen, davalının buna aykın olarak başka ürünleri de aynı tır içinde taşıdığını, bunun üzerine muhatap şirket çalışanları ile yapılan görüşme ve mail yazışmalarında açıkça hatalı davrandıklarını kabul ettiklerini, müvekkili ile müşterisi arasındaki anlaşmaya göre navlun bedelini müvekkilinin müşterisinin ödediğini, ancak ürünlerin taşınması için tam tır bedeli alınmasına rağmen parsiyel taşıması yapıldığını öğrenen müşterinin, müvekkili sanki davalı firma ile birlik olup kendisini dolandırmaya çalıştığım düşündüğünü, bu nedenle müşteri nezdinde itibarı yok olan müvekkilinin navlun bedeli olarak fazla tahsil edilen 1.525,00 Euro’yu müşterisine iade etmek zorunda kaldığını, davalı firma adına müvekkilince 16.11,2016 tarihli … sayılı 1.525,00 Euro bedelli “Navlun Bedeli Farkı” ismi ile fatura düzenlendiğini ve davalıya …. Noterliği 24,11.2016 tarih … yev. no.lu İhtarnamesi İle tebliğ edildiğini, davalının bu faturayı müvekkiline …. Noterliği 29.11.2016 tarihli … yev. no.lu İhtarnamesi ile iade ettiğini, akabinde süresi içinde davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasını açma gereği hasıl olduğunu, davalının müvekkili ile yaptığı anlaşmaya aykın davranarak tam tır taşıma yerine parsiyel taşıma yaptığını, davalının müvekkilden haksız bir şekilde 1.525.00 Euro fazladan taşıma ücreti aldığını ve bu nedenle müvekkilinden fazla alman bedelin iade edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya tam tır taşıma bedelinin tamamını eksiksiz ödediğini, ancak CMR kayıtlan ve ilgili gümrük kayıtlan ile de sabit olduğu üzere davalının parsiyel yük taşıma» yaptığını, müvekkilinden bunu gizleyerek 1.525.00 Euro fazla bedel tahsil ettiğini, taraflar arasında yapılan tam tır taşıma anlaşmasına rağmen davalının parsiyel taşıma yaparak fazladan aldığı 1.525,00 Euro’yu müvekkiline geri ödemediğinden …. icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazların tümden reddine ve 16.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte alacağın tahsiline, takibe yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850 ve devamı maddelerine göre taşıma işlerinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce deliller toplanmış gerekli araştırmalar yapılmış olup bilirkişi incelemesine karar verilmiştir. 16/10/2017 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacının 2016 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu ve sahibi lehine delil vasfinın bulunduğunu, davalının inceleme gilnü ticari defter ve dayanak belgelerini ibraz etmediğini, bu halde davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınıp kaçınmadığı hususunun mahkememize ait olduğunu, davacının davalıdan 36 palet Ürünlerinin parsiyel olarak 2.525,00 Euro, tam tır olarak 4.050,00 Euro’ya taşınacağı konularında teklif aldığını, buna göre her iki teklif arasında 1.525,00 Euro fark olduğunu, sonrasında davacı tarafından davalıdan tam tır taşıma talep edildiğini, davalı tarafından talep edilen 4.050,00 Euro bedelin davacı taralından ödendiğini, ancak davalı tarafından tam tır olarak davacı ile anlaşmasına rağmen parsiyel taşıma yapıldığını, davacının ise, buna karşılık 16.11.2016 tarih …no.lu 1.525,00 Euro karşılığı 5.201,93 TL icra takibine konu “navlun bedeli farkı” açıklaması île davalıya iade faturası kestiğini, dolayısıyla davacının 12.12.2016 takip tarihinde; Davalıdan 1.525,00 Euro alacaklı olduğu, davacının davalıdan 0,73 Euro işlemiş faiz talep edebileceğini, davacı tarafın işbu Euro asıl alacağına 12.12.2016 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi hükmünce; 1.525,00 Euro asıl alacağına yıllık % 1,75 oranında direnim faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğunu, yukanda belirtilen 1.525,00 Euro asıl alacağa 12.12.2016 takip tarihinden itibaren BK.nun 99 md. hükmünce fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru Üzerinden TL karşılığının davalı tarafından, davacıya ödenmesi gerektiği yönünde görüş beyan etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Bir Bütün Olarak Değerlendirildiğinde:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya ait yurt dışına ihraç edilen malların taşınmasının tam tır olarak yapılacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen taşınmanın parsiyel taşıma şeklinde yapılmasından kaynaklı olarak davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği; bu kapsamda, davacının taşıma işini yapan davalı şirketten istirdatı mümkün bir alacağının bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğunun saptanması; noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan ve taraflarca inkar edilmeyen elektronik posta yazışmaları incelendiğinde taraflar arasında komple tır taşıma konusunda anlaşma yapıldığı, davalı tarafın davacı tarafa parsiyel taşıma teklifinin 2.250,00-Euro olduğu, ancak davacı tarafın komple tır taşıması yapılmasını istediği ve bu bedelin de 4.050,00-Euro olarak belirlendiği, belirlenen bu bedelin davacı tarafından ödendiği, ancak davalı tarafın komple tır taşıma yapması gerekmesine rağmen parsiyel taşıma yaptığı, taraflar arasındaki fiyat tekliflerinden anlaşıldığı üzere tam tır taşıma ile parsiyel taşıma bedelleri arasındaki farkın 1.525,00-Euro olduğu, bu durumda davalının davacı aleyhine 1.525,00-Euro tutarında sebepsiz zenginleştiği kanaati hasıl olmakla davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit ve hesaplanabilir olduğu hususu değerlendirildiğinde davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİNİN KALDIRMA KARARI:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi “Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinin davalı şirketin dava dilekçesinde bildirilen … mah. … sok. …Blok No … …. adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın davalının adresinde “Tanınmıyor/Taşındığı” şerhi verilerek ve yeni adresi bilinmediğinden bahisle tebliğ edilemeyip iade edildiği, bunun üzerine davalı şirketin ticaret sicil adresinin sorulduğu, bildirilen adresin dava dilekçesinde belirtilen ve tebligat bila dönen adresten farklı olduğu, mahkemece Ticaret Sicilinden bildirilen ve daha önce tebligat yapılmayan bu adrese doğrudan TK’nın 35. maddesi uyarınca tebligat çıkarıldığı ve yargılamaya devam olunduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonraki tebligatların da 35. maddeye göre yapılarak yargılamanın sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalının Ticaret sicilinden sorularak tespit edilen adresine dava dilekçesinin evvela tebliğe çıkarılması, bila tebliğ dönmesi halinde, TK’nın 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekecektir. Bu açıklamalara göre davalıya dava dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat geçerli bir tebligat değildir. Ancak tebligat öğrenme tarihinde yapıldığı kabulü gerekir. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi başlıklı dilekçe verildiği de anlaşıldığından, mahkemece dilekçelerin teatisi ve sonrasında ön inceleme duruşmasının icrası ile işin esasına girilerek yargılamaya devam olunması gerekecektir. Açıklanan bu nedenlerle, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan ve davalıya savunma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkı sağlanmadan karar verildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin delilleri topladığından ve değerlendirdiğinden de söz edilemez.” gerekçesiyle mahkememiz kararını kaldırmış ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.
YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı doğrultusunda davalı şirketin ticaret sicil gazetesinden adresi tespit edilmiş ve davalının bu adresine önce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve duruşma gününü gösterir tebligat, daha sonra da salgın nedeniyle duruşma erteleme kararları usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davalı taraf, 21.09.2020 tarihli ilk duruşmaya mazeretsiz katılmamış, 07.12.2020 tarihli duruşmaya ise mazeret dilekçesi göndermiştir.
Davaya konu taşıma ile ilgili taraflar arasındaki @ posta yazışmalarını yapan davalı çalışanı olduğu belirtilen …’in SGK kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmış ve bu kişinin davalı çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 850 ve devamı maddelerine göre taşıma işlerinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacının hak ve alacağının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosyanın taşımacılık uzmanı bilirkişiye verilerek; 36 kap 9350 kg ve 513 kap 5350 kg bürüt ağırlıktaki yükün toplam taşıma bedeli 4.050,00 Euro’yu geçmeyecek şekilde; 36 kap 9350 kg yükün ve 513 kap 5350 kg yükün taşıma bedelinin her bir malın taşıyıcıya teslim edildiği yer ile alıcıya teslim edileceği yer arasındaki mesafeye göre ayrı ayrı parsiyel taşıma bedelinin hesaplanması, davalı tarafın ticari defterlerini mahkememize sunması, mali müşavir bilirkişiden davaya konu 17.10.2016 tarih ve 4.050,00 Euro bedelli faturanın davalı defterlerinde kaydının bulunup bulunmadığının, davaya konu 17.10.2016 tarih ve 4.050,00 Euro bedelli faturanın bedelinin davacı tarafından davalıya ödenip ödenmediğinin ve davaya konu 17.10.2016 tarih ve 4.050,00 Euro bedelli faturanın bedelinin davalı tarafından davacıya iade edilip edilmediğinin tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 07.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda 4.050,00 Euro bedelli faturanın davalı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının bu fatura bedelini ödediği, kalan 318,76 TL’nin kur farkından kaynaklandığı, davacının 1.525,00 Euro tutarlı faturayı düzenlediği, davalının ise bu faturayı iade ettiği ve kayıtlarına almadığı, aynı araçta davacıya ait yük taşınırken dava dışı başka bir şirketin yükünün de taşındığı, davalının bu taşımada elde ettiği menfaati davacı tarafa ödemesi gerektiği çünkü davacıya ait yükleme kapasitesinin kullanıldığı, parsiyel taşımalarda taşıyıcının tam araç yüküne göre daha fazla gelir elde ettiği, dava konusu olayda da tam araç taşımasından 4.050,00 Euro gelir elde ediliyorsa parsiyel taşımada gelirin daha fazla olacağı, dolayısıyla davalının 1.525,00 Euro’dan daha fazla gelir elde etmiş olma olasılığı bulunduğu, navlun miktarını başka etkenlerinde etkilediği, bu nedenle de 4.050,00 Euro’nun her iki yük için hangi oranlarda paylaştırılacağının tam olarak hesap edilemeyeceği, ancak somut olayda davalının sorumluluğunun davacının katlandığı 1.525,00 Euro miktarında kabul edilmesi gerektiği tespitinde bulunmuştur.
6102 sayılı TTK m. 850/I’e göre; “Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar.” Bu madde kapsamında taraflar arasındaki hukuki ilişki taşımacılık sözleşmesidir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık davacının tam taşıma için ücret ödemiş olmasına karşılık davalının taşıma faaliyetini parsiyel / kısmi taşıma yapması ve davacının yükünün taşındığı araçta başka bir şirketin de yükünü taşımış olmasından kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK m. 866’ya göre; “Taşıyıcı, taşınması kararlaştırılan eşyanın tamamı yüklenmiş olmasa bile, gönderenin istemi üzerine yola çıkmak zorundadır. Bu durumda taşıyıcı; a) Sözleşmede kararlaştırılmış olan taşıma ücretinin tamamını, b) Doğmuş bekleme ücretini, c) Eksik yükleme sebebiyle yapmak zorunda kaldığı giderleri ve uğradığı zararı, d) Alacakları, eksik yükleme sebebiyle kısmen veya tamamen teminatsız kalmışsa, kendisine ek teminat gösterilmesini, isteyebilir. Ancak, kısmen yüklenmeyen eşyanın yerine başka bir sözleşme uyarınca eşya taşınmışsa, bu eşya için alınacak taşıma ücreti, (a) bendine göre istenecek ücrete mahsup edilir.” Bu maddeye göre davacı taraf kısmi taşıma için ön görülen tam taşıma ücretini davalı tarafa ödemiş olup bu konuda bir anlaşmazlık yoktur. Davalı taraf ise kısmen yüklenmeyen eşyanın yerine başka bir sözleşme uyarınca eşya taşınmış olup bunun karşılığında da dava dışı şirketten navlun bedeli almıştır. Dolayısıyla davacı tarafından bedeli ödenmiş olan kısım için davalı ikinci bir taşıma faaliyeti yürütmüş ve davacıya yönelik olarak haksız olarak kazanç elde etmiştir.
Mahkememizce gerek önceki yargılamada gerekse İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporlarında davalı tarafın fazladan aldığı navlun bedelini iade etmesi gerektiği açıkça tespit edilmiş, davacının yansıtma faturasının da yapılan taşıma işine göre uygun olduğu belirlenmiştir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki 0,73-Euro işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yıllık %1,75 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 399,59-TL nispi karar harcından peşin alınan 71,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 327,94-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.995,15-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 71,65-TL Peşin Harç, 3.300,00-TL BK, 587,50-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca, kaldırma kararından önce verilen karar gereğince, 02/10/2018 tarih, 2018/417 Harç No’lu Harç Tahsil Müzekkeresi ile davalıdan tahsil için yazılan 327,94-TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş ise tahsil edildiğine ilişkin makbuz ibraz edildiğinde DAVALIYA İADESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2021

Katip …

Hakim …