Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2021/281 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/119
KARAR NO:2021/281

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:14/02/2020
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 15.06.2019 tarihli sözleşmeden kaynaklı faturaya ilişkin cari hesap borcunun ödenmemiş olduğunu ve davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine iş bu davanın ikame edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 31.maddesi gereği … Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti olmadığını ve bu suretle ortaklığı oluşturan şirketlerin davanın tarafı olarak gösterildiğini ve kendilerine yöneltildiğini, fatura bedelinin muaccel olduğunu, uygulanacak faiz oranının avans faizi olması gerektiğini beyan ettiğini, davalılar tarafından yapılan itirazın iptalini, davanın kabulüne, icra takibinin devamına, davalı borçluların asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ikame edilen iş bu davaya ilişkin olarak yetki itirazında bulunduklarını, davacı ile müvekkili şirketler arasında hiçbir akdi bağ ve münasebetin bulunmadığını, davanın dava dışı … Ticari İşletmesi adına yöneltilmesi gerektiğini, davacının, dava dışı ticari işletmenin yüklenimi altında bulunan söz konusu işin “Kesim-1 Toprak İşleri Yapım İşleri” ni 15.06.2019 tarih ve … nolu sözleşme ile yüklenmiş olduğunu, dava dışı ticari işletmenin ana yüklenici sıfatıyla mezkur sözleşmenin kendisine yüklenmiş bulunduğu tüm edimlerini zamanında ifa etmiş olmasına karşın davacı tarafın söz konusu sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerini yerine getiremediğini ve temerrüde düştüğünü, 06.07.2019 günü saat 05:30 civarında davacı … firmasına ait olduğu fotoğraflarla belirlenmiş olan hafriyat kamyonunun şoför dikkatsizliği sebebiyle damperinin açık kalarak projenin km:8+500 civarında bulunan … nolu fener köyü köprüsüne çarparak kaza yaptığını, kazada şoförün vefat ettiğini, aynı kaza esnasında bahsi geçen fener köyü köprüsünün yürüme yolu altına kalan (I) formda öngörmeli prekast köprü kirişinin zarar gördüğünü ve karayolları genel müdürlüğü müşaviri tarafından müvekkilinden değiştirilmesinin talep edildiğini, bu yenileme çalışmaları için yaklaşık maliyet tablosunun çıkartıldığını ve davacı … firması yetkilisi … ile paylaşıldığını, aralarındaki sözleşme gereğince davacıya yansıtılarak alacaklarından düşüleceğinin belirtildiğini, davacının kaza nedeniyle vermiş olduğu zarar göz önüne alındığında bu aşamada doğmuş ve talep edilebilir herhangi bir alacağı olmamasına rağmen vaki alacak talebinin haksız olduğunu, davacının talep etmiş olduğu alacağın likit olmadığını ve iş bu suretle icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, aksine dava konusunun en az %20’si olacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının taşeron, davalıların oluşturduğu adi ortaklığın müteahhit olarak imzaladığı … Projesi … Projesi Taşeron Sözleşmesinden kaynaklanan faturaya ilişkin cari hesap borcunun davalı tarafından ödenip ödenmediği, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlere husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, davacının başlattığı icra takibine davalıların itirazının haklı olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili delil dilekçesi ekinde; dava konusu cari hesap ekstresi fotokopisi, faturalar, sözleşme, kabul formu ve haediş onay raporu, vergi levhası ve sicil kayıtları Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defterlerinin 6102 sayılı kanunun 64.maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 182 ile 220.madde uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, 6100 sayılı kanunun 222.maddesi uyarınca mali ve kaydi olarak kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu, mütalaa olunmakla birlikte hukuki ve nihai değerlendirme ile takdirin mahkemeye ait olabileceği, dava dışı adi ortaklık ticari defterlerinin 6102 sayılı kanunun 64.madde ve 213 sayılı vergi usul kanunun 182 ile 220.maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, 6100 sayılı kanunun 222.maddesi uyarınca mali ve kaydi olarak kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olduğu, mütalaa olunmakla birlikte hukuki ve nihai değerlendirme ile takdirin Mahkemeye ait olabileceği, yapılan incelemelerde davacı şirket ile davalı tarafların hissedarı olduğu dava dışı “…” arasındaki ticari ilişkinin 15.06.2019 tarihli “… (…Dahil) Projesi … (Bağlantı Yolları Dahil) Projesi Taşeron Sözleşmesi” konu başlıklı sözleşme ile yazılı olarak kayıt altına alındığı, tarafların kaşe ve imzaları altında akdedildiği, dava dosyasında bahsi geçen kaza ve dava dışı adi ortaklık tarafından düzenlenen yansıtma faturasına ilişkin kanunun hukuki mütalaa gerektirmesi, davalı tarafın sunmuş olduğu delillerin ispat niteliğine haiz olup olmadığı ve süresinde sunulup sunulmadığına ilişkin hususların tamamının Mahkemenin takdirinde olması hasebiyle iş bu konuda herhangi bir inceleme yapılmadığı ve görüş beyan edilemeyeceği, iş bu yansıtma faturasının dava tarihi akabinde keşide edilmiş olduğu, davacı şirketin dava dışı adi ortaklıktan dava tarihi itibariyle kaydi ve mali olarak 149.778,14TL alacaklı olduğu, Mahkemece dava dışı adi ortaklık davalı tarafların sunmuş olduğu kazaya ilişkin ispat niteliğindeki bilgi ve belgeler ile katlanmış olduğu masrafları yansıtmış olduğu 173.870,68TL’lik faturanın kabul görmesi durumunda bu sefer dava dışı adi ortaklığın davacı şirketten 24.092,54TL alacaklı olabileceği ( 173.870,68TL – 149.778,14TL) görüş ve kanaatine ulaşılmış, nihai ve hukuki değerlendirme ile takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağı için başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise, yetki ve husumet itirazında bulunarak davacıya borçlu olmadıklarını, davacı şirkete ait aracın sebep olduğu kaza neticesinde meydana gelen zararın davacıya yansıtılarak alacaktan düşülmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından faturaya dayalı cari hesap alacağı olan 149.778,14 TL’nin talep edildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
HMK 17.madde gereğince taraflarca imzalanan sözleşmede … İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığından davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalıların adi ortaklık ( ortak girişim) oluşturdukları, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından davalıların husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların uyumazlık konusu döneme ait ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişice incelenmesine karar verilmiş, 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda her iki tarafın ticari defterlerinin bakiye alacak tutarında mutabık olduğu ve davacının 149,778,14 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf, davacı şirkete ait aracın sebep olduğu kaza neticesinde meydana gelen zararın davacıya yansıtılarak alacaktan düşülmesi gerektiğini iddia etmiş ise de; bu hususta süresinde delil ibraz etmemiştir. Şöyle ki; davalı tarafa, 10/06/2020 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile ön inceleme duruşma günü davetiyesi tebliğ edilerek, cevap dilekçesinde belirtilen delilleri sunması için tensip tutanağının tebliğinden itibaren iki haftalık süre verilmiş, davalı taraf, delil ibraz etmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 139. ve 140.maddeleri, 7251 sayılı Kanun ile 22/07/2020 tarihinde değiştirilmiş; ön inceleme duruşmasında taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgeler ile ilgili açıklama yapmaları için süre verilmesine dair hüküm kaldırılmış, bu hususta ön inceleme duruşma davetiyesi ile iki haftalık kesin süre verileceği, ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delilden vazgeçmiş sayılmasına karar verileceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkememizce ön inceleme günü 27/10/2020 tarihi olarak belirlenmiştir. Davalı taraf, ön inceleme tensip tutanağında süre verilmesine rağmen delillerini ibraz etmemiştir. Ön inceleme duruşmasına kadar ve ön inceleme duruşmasında da delil ibraz etmemiş, ön inceleme duruşmasından sonra 10/11/2020 tarihinde delilerini ibraz etmiştir. Davalının süresinde delil ibraz etmediği kanaatine varılarak HMK 139 ve 140. maddeleri gereğince delillerinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Davalı iddia ve savunmalarını kanıtlayamamıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacının taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan 149.778,14 TL cari hesap alacağı olduğu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu anlaşılmakla; davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile; takibin 149.778,14TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 10.231,35TL karar harcından peşin alınan 1.808,95TL harcın mahsubu ile eksik 8.422,40TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 2.991,65TL ( 54,40 BVH, 7,80TL VSH, 1.808,95TL Peşin Harç, 220,50TL posta ve tebliğler, 900,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 18.178,92TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır