Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/111 E. 2021/598 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/111
KARAR NO:2021/598

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:13/02/2020
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACININ TALEBİ:

Davacı …A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde dava dışı …A.Ş.’nin elektronik aletlerini Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile sigortaladıklarını, 15.04.2019 tarihinde davalı … görevlilerinin sigortalı iş yerine gelerek ana trafo üzerinde çalışma yaptıklarını ve bu çalışma esnasında faz çıkışlarını ters bağlamaları sebebiyle sigortalı şirkete ait cihazların arızalandığını, bu olay nedeniyle dava dışı …A.Ş.’ye elektronik aletlerinin onarımı için 7.044,00 TL ödediklerini, 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre ödedikleri sigorta tazminatları için meydana gelen zarar nedeniyle kendi sigortalılarına halef olduklarını, meydana gelen zarardan davalı …’ın hukuken sorumlu olduğunu, kendi sigortalılarına yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle zamanaşımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da zararın ortayı çıktığı tarihten itibaren on gün içinde kendilerine bildirimde bulunulmadığını, meydana gelen arızanın da hasarın da davacının kendi iç tesisatından kaynaklandığını, kendilerinden kaynaklı bir arıza olması durumunda aynı tarihte başkalarının aletlerinin de arızalanacağını ancak tek arıza kaydının davacının sigortalısından geldiğini, davacı sigortanın halef olduğu sigortalısından daha fazlasını talep edemeyeceğini, kusur durumunun tespiti için konusunda uzman bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatı davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, sigorta poliçesini, ödeme dekontlarını, tespit tutanağını, ekspertiz raporunu ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, arıza kayıt defterini, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla sigorta tazminatı davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin incelenmesine geçilmiştir.

Davalı taraf dava açma zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu belirterek zamanaşımı definde bulunmuştur.

Davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına yaptığı ödemenin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472’inci maddesine göre halefiyet yoluyla tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Bu maddeye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalıdan talep edebilmesi için kendi sigortalısının hasar sorumlularına karşı tazminat davası açma hakkı bulunmalıdır. 15.04.2019 tarihinde meydana elektrik kaynaklı arıza nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı …A.Ş.’nin iş yerindeki eşyaları zarar görmüştür. Bu durumda dava dışı …A.Ş.’nin meydana gelen zarardan ötürü davalıya sorumlulukları kapsamında tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına tazminat ödemesi yaparak 6102 sayılı TTK m. 1472’inci maddeye göre kendi sigortalısının haklarına halef olmuş ve bu madde kapsamında zarara neden olan elektrik arızasının gerçekleşmesine neden olan davalı aleyhinde kendi sigortalısına ödediği tazminatı talep etme hakkını elde etmiştir. Bu durumda kendi sigortalısının dava açma hakkına halef olan davacı sigorta şirketi kendi sigortalısının açabileceği tazminat davasının bağlı olduğu zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davacı sigorta şirketinin sigortalısında meydana gelen zarar hukuken haksız fiil niteliğinde olup haksız fiillerin bağlı olduğu zamanaşımı süresine bağlıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 72/I’e göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Dava konusu olayda ceza kanunlarına göre suç sayılan bir eylem bulunmadığından zamanaşımı süresi zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak iki yıl ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yıllık süreye bağlıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 73/I’e göre; “Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” Her iki madde kapsamında zamanaşımı süresi iki yıl olup bu süre dikkate alınarak zamanaşımı süresi hesaplanacaktır.

Davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısına tazminat ödemelerini 29.07.2019 ve 27.09.2019 tarihlerinde gerçekleştirmiştir. Tazminat ödemesini yaptığı ödeme dekontlarını da dosyaya sunmuştur. Bu durumda davacı sigorta şirket için dava zamanaşımı süresi her bir ödeme için ayrı ayrı 29.07.2019 ve 27.09.2019 tarihlerinden itibaren işlemeye başlamıştır. İki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarih ise 29.07.2021 ve 27.09.2021 tarihleridir. Dava ise iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadan önce 13.02.2020 tarihinde açılmıştır. Bu gerekçelerle davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.

Davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına yaptığı ödemenin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472’inci maddesine göre halefiyet yoluyla tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalılardan talep edebilmesi için öncelikle sigorta tazminatını kendi sigortalısına ödemiş olması gerekmektedir. Davacının dosya içerisine sunduğu 29.07.2019 ve 27.09.2019 tarihli belgelerden davacının kendi sigortalısı olan dava dışı …A.Ş.’nin toplam 7.044,00 TL ödediği anlaşılmaktadır.

İkinci koşul sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkının olmasıdır. Dava konusu olay davalının sorumluluğunda olan trafoya davalı personelinin müdahalesi sonucunda davacının sigortalısının elektronik aletlerinin zarar görmesidir. Olayın gerçekleşmesi esnasında davalının sorumluluğu bulunmakta ise dava dışı sigortalının da 6098 sayılı TBK m. 49’a göre haksız fiil sorumluluğuna göre tazminat davası açma hakkı doğacağından sigorta tazminatını ödeyen davacı 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre bu hakka halef olacaktır. Bu nedenle hem dava dışı sigortalının dava hakkının bulunup bulunmadığının tespiti hem meydana gelen olayda kusur durumunun tespiti hem de zarar gören aletlerin zarar gördükleri tarihteki rayiç değerlerinin tespiti için 6100 sayılı HMK m. 288’e göre elektronik mühendisi eşliğinde keşif yapılarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.

Mahkememizce alınan karar doğrultusunda 01.03.2021 tarihinde olay yerinde keşif yapılmış, keşif esnasında da davacı taraf tanığı huzura alınarak dinlenmiştir. Davacı taraf tanığı …; davalı şirketi yetkililerinin kendileri çağırmaksızın geldiğini ve elektrik panosuna müdahale etmelerinden sonra hasarın meydana geldiğini belirtmiştir.

Keşif sonrasında hazırlanan 14.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı sigortalının iki tane UPS cihazı ile seksiyonel kapısının arızalandığı, davalı şirketin hazırladığı … kayıtlarının tem taraflı hazırlanmış olması nedeniyle denetlenmesinin mümkün olmadığı, dava dışı şirketin iç tesisatında gerekli korumaların bulunduğu, İç Tesisat Yönetmeliğine göre topraklama yapılmış olduğu, her hangi bir arıza da tüm tüketicilerin aynı oranda etkilenmedikleri, hasara davalı şirkete ait trafo çıkışındaki aşırı voltaj dalgalanması, enerji kesintisi, ani aşırı gerilim ya da trafodaki faz değişikliğinin neden olmuş olabileceği, hasar gören UPS’lere aşırı gerilim dışında başka bir etkenin neden olamayacağı, dava dışı sigortalının zarar gören kapısı için 773,61 TL, UPS’ler içinse 15.862,24 TL harcandığı tespit edilmiştir.

Keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporu teknik konularda aydınlatıcı ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmış ve meydana gelen olayda davalı şirketin kusurunun bulunduğu ve meydana gelen zarara davalı şirket çalışanlarının elektrik panosuna yaptıkları müdahalenin neden olduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla 6098 sayılı TBK m. 49’a göre kusur, zarar ve uygun nedensellik bağı koşullarının üçünün de davalı şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

Hazırlanan bilirkişi raporunda zarar gören aletlerden kapı için 773,61 TL, UPS’ler içinse 15.862,24 TL harcandığı tespit edilmiştir. Davacının kendi sigortalısına ödediği miktar ise toplam 7.044,00 TL olup 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre en fazla 7.044,00 TL talep edebilecektir.

Hazırlanan bilirkişi raporlarıyla 6102 sayılı TTK m. 1472’de ki dava koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davacının kendi sigortalısının halefi olarak sigortalısına ödediği sigorta tazminatını davalıdan talep etmekte hukuki yararı bulunduğundan davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davacı taraf ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Bu tarih davacının sigorta tazminatını kendi sigortalısına ödediği tarih olup 6098 sayılı TBK m. 73’e göre davalı taraf için temerrüt tarihidir. Bu nedenle 5.970,52 TL’nin 29.07.2019 tarihinden itibaren, 1.074,69 TL’nin 27.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Dava dışı …A.Ş. ile davalı … arasında ticari nitelikte elektrik aboneliğinden kaynaklı ticari ilişki olması nedeniyle ticari ilişkiden kaynaklı haksız fiillerde zarar görenin ticari faiz isteme hakkı bulunduğundan dava dışı sigortalıya halef olan davacı sigorta şirketinin de avans faiz talep hakkı bulunmakta olup talep gibi avans faize hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-5.970,52-TL’nin 29/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-1.074,69-TL’nin 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 481,25-TL nispi karar harcından peşin alınan 120,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 360,95-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭1.992,9‬0-TL’nin ( 54,40-TL BVH, 7,80-TL VH, 120,30-TL Peşin Harç, 140,50-TL Tebliğ ve Posta, 750,00-BK, 500,00-TL ATGV Araç ücreti, 419,90-TL Keşif harcı ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’ye 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır