Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/11 E. 2022/660 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/11 Esas
KARAR NO :2022/660

DAVA:Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ:14.05.2018
KARAR TARİHİ:27.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından biri olup 1961 yılından beri içme suyu, sulama, arıtma projeleri için uluslararası standartlarda basınçlı/basınçsız borular üretip sattığını, 2002 — 2004 yıllarında 2 no’lu davalı …’den farklı sulama ve ıslah projeleri için ihaleler aldığını, davalının sözleşme gereği kesin ve süreli teminat mektupları talep ettiğini, davanın üzerine davacının | no’lu davalı ATB ile temasa geçtiğini anlaşma sonucu ATB ile kontrgaranti ilişkisi kurulduğunu, | no’lu davalı ATB’nin girişimi üzerine 3 no’lu davalı CBS tarafından 2 no’lu davalı …’a hitaben 3 adet bir yıl süreli teminat mektupları verdiğini, L/G 1647 – 07 – 20031 – 1.88.800 USD 02.08.2003 ilk vade sonu 24.08.2004; L7G / 1648 – 07/2002, 84.600 Euro, 02.08.2003, vade sonu 24.08.2004; L/G 1649 – 07/2002, 247.000 USD 02.08.2003 ilk vade sonu 24.08.2004 olduğunu, 1 no’lu davalı ATB’nin kontrgaranti olduğunu, teminat mektupları süreli olduğu için 2012 yılına kadar birer yıllık süreler ile temdit edildiklerini, bu süreçte teminat mektuplarına konu boru üretimi / uygulama, döşeme işinin davacı tarafından gereği gibi ifa olunduğunu, 2 no’lu davalı … tarafından davacıya ait alacakların eksiksiz ödendiğini ancak teminat mektuplarının iadesinin önce bürokratik nedenlerle sonra …’nin iç savaşa girmesiyle mektuplara ulaşılmadığından gerçekleşmediğini 1 no’lu davalının komisyon almaya devam ettiğini davacının 23.12.2013 tarihinde 1 no’lu davalı ATV tarafından talep edilen 14.358 USD ile 846 Euro komisyon bedelini ihtirazi kayıtla ödeyerek alınan komisyon bedellerini iadesi için dava açtığını ancak teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne dair bir yargı kararı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu nedenle teminat mektupları ve kontrgarantilerin hükümsüzlüklerinin tespiti için işbu davanın açılmasının zarureti hâsıl olduğunu EBK m.110’a uygun bir ifadenin teminat mektuplarının üzerinde yer aldığını, süresi içinde uzatma ve ödeme talebi gelmediğini, BK m.128’e ve m.110’a uygun ifadeler bulunduğundan, temdit talebinde bulunulmadığı için EBK m.110 uyarınca teminat mektuplarının kendiliğinden hükümsüz hale geldiğini, 3 no’lu davalı CBS tarafından süresinde uzatma veya tazmin talebi gelmediğini bu nedenle 24.06.2013 dönem sonu itibarıyla teminat mektuplarının hükümsüz kaldığını, bu hususun ATB bankasının ikrar mahiyetindeki belgeleri ile de sabit olduğunu, davalı bankanın ilk olarak 12.02.2014 tarihinde daha sonra 14.01.2015 ve 27.03.2015 tarihli yazılarında 2 no’lu davalı CBS bankasına hitaben “teminatların süresinin 24.06.2013’de sona erdiğini ayrıca kontrgarantilerin süresinin de 24.06.2013’de sona ermiş olduğunu bildirmek isteriz ancak nakde çevirme/süre uzatım talebinin kendilerine 09.12.2013’de teminat mektuplarının geçerli süresinden sonra geldiğini dolayısıyla süre uzatım/nakde çevirme talebinizi yerine getiremiyoruz, dosyaları kapatmış bulunuyoruz” şeklinde beyanla teminat mektubu/kontrgarantilerden doğan sorumluluğunun kalmadığını açıkça ikrar ettiğini, ikrar beyanının HMK m.187 uyarınca kesin delil olduğunu, öte yandan … savaşının 7 yıldır devam ettiğini, teminat mektuplarına konu boru üretimi ve uygulama işinin bulunduğu coğrafi belgenin savaşın en yoğun yaşandığı Babtadef bölgesi olduğunu dolayısıyla mücbir sebep nedeniyle borcun ifasının imkansızlık nedeniyle sona erdiğini ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin 30 Kasım 2011 ve diğer kararları doğrultusunda … Cumhuriyeti’ne ambargo uygulandığını dolayısıyla davacının 2 ve 3 no’lu davalılara herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, EBK m.110 TBK m.128’e uygun kaydın bulunduğu, süresinde uzatma talebi gelmediği, … savaşının mücbir sebep olduğunu belirterek her türlü talep ve dava hakları saklı kalarak dava konusu teminat mektuplarının ve kontrgarantilerin 24.06.2015 tarihi itibarıyla hükümsüz olduklarının tespitini diğer talepleriyle birlikte istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;yetki, husumet ve derdestlik itirazında bulunarak usul bakımından MÖHUK m.31 gereğince davacıya … kanunlarının uygulanması gerektiğini, …’de mükim bir banka tarafından yine …’de mühim idare lehine verilen teminat mektuplarının hüküm sözlüğünün … Mahkemelerinden talep edilebileceğini, ayrıca teminat mektuplarının ifa yerinin … olduğunu, davanın … AŞ’ne açılması gerektiğini, davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile açılan davada teminat mektuplarının hükümsüz olduğu gerekçesiyle Banka’ya komisyon borcu olmadığının tespiti, ödenen komisyonun iadesi talepli davanın mahkemenin 1366/231 sayılı kararı ile ATB lehine sonuçlandığını, Y.19.HD’nin 27.04.2017 tarih 16197/3434 sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararının onandığını, davacı tarafından Y.19.HD’nin 16197/3434 sayılı 27.04.2017 tarihli ilamı aleyhine karar düzeltme talep edildiğini, bu nedenle teminat mektuplarının hükümsüzlüğü davasının derdest olduğunu, esas bakımından davacının teminat mektuplarının ve kontrgarantilerin hükümsüzlüğüne ilişkin itirazlarının başkaca bir mahkemece karara bağlandığını davalı bankaca davacı aleyhine kontrgaranti mektuplarının ödenmemiş dönem komisyonlarının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını davacının aynı gerekçelerle takibe itiraz ettiğini İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. dosyası ile açılan itiraz iptali davasında 11.04.2018 tarih 577/377 sayılı karar ile davalı banka lehine itirazın iptaline karar verildiğini, davalı bankaca düzenlenen kontrgarantiler EBK m.110 yeni TBK m.128’deki şartları içermediğinden 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, dosyada mübrez teminat mektuplarının vade tarihlerine kadar yazılı başvurulmadığı takdirde hükümsüz olacaklarına dair açık bir hükümsüzlük şartı bulunmadığını bu itibarla metninde hükümsüzlük kaydı yer almayan teminat mektubunun Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda vadeden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi doluncaya kadar tazmin edileceğinin kabul edildiğini, kontrgarantilerin hükümsüzlük kaydı taşımadığı, davacı tarafından kabul edilen son uzatım süresi olan 24.06.2013 tarihinden itibaren 10 yıl yani 24.06.2023 tarihine kadar geçerliliğini koruduğunu, davalı bankanın teminat mektuplarının hükümsüz olduklarını kabul ettiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu teminat mektubundan dolayı bir bankanın sorumluluğunun sona ermesi için belirtilen ihtimallerden en az birisinin fiilen gerçekleşmesi gerektiğini, sayılı ihtimallerden hiçbirinin söz konusu olmadığından dava konusu teminat mektupları/kontrgarantilerin halen meri olduğunu, mevzuatta, doktrinde veya bankacılık uygulamalarında davacının iddia ettiği gibi garanti veren bankanın ikrarı ile her kesin taahhütlerinden kurtulması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalı bankanın … Ticaret Bankası’na vadeden sonra gelen tazmin talebinin yerine getiremeyeceği beyanının kontrgarantiden doğan yükümünü sona erdirmediğini, davalının 10 yıllık zaman aşımından doğan yükümlülüğünün 24.06.2023 tarihine kadar devam ettiğini, bu durumu bilen … Ticaret Bankasının 2013, 2014, 2015, 2016 tarihli yazılarıyla bankadan ilgili mektupların tazminini ve/veya uzatımını istemeye devam ettiğini bu taleplerden davacının da haberi olduğunu teminat mektuplarının genel kredi sözleşmesi gereği çıkışının ancak mektubun iadesi veya kontrgaran olunan bankanın davalı bankayı ibrası ile mümkün olduğunu davacının elinde kontrgarantileri davalı bankaya iade ettiğine dair elinde bir belge bulunmadığından, davalı banka gibi kontrgarantilerle bağlı olmaya devam edeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166.maddesi “(1) Aynı yargı çerçevesinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar ayrı yargı çerçevelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gerekirken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu halde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır” hükmü amirdir.
Yapılan inceleme neticesinde; mahkememizin … Esas sayılı dosyasında, davacı … tarafından mahkememiz dosyası davalıları CBS , …’a ve … A.Ş.’ye teminat mektuplarının ve kontrgarantilerin 24.06.2013 tarihi itibariyle hükümsüz olduklarının tespiti talebiyle açılan davada 20.12.2019 tarihli celsede yerleşim yeri …’de bulunan davalılara tebligatların yapılamamış olması ve iç savaş nedeniyle bu durumun bekletici mesele yapılacak olması nedenleriyle bu davalılar yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, tefrik olunan dosya yönünden …’de bulunan davalılara yurtdışı tebligatı yapılmasının bekletici mesele yapıldığı görülmüş ise de, davanın davacı ile davalı … arasındaki ihale nedeniyle davalı CBS tarafından davalı …’a verilen teminat mektupları ve davalı … A.Ş.’nin kontgarantilerinin hükümsüz olduğu istemine ilişkin olduğu, bu haliyle hükümsüzlüğü talep edilen teminat mektubunu veren davalı CBS’nin de diğer davalılar ile birlikte davada yer alması gerektiği kanaatine varıldığından davalar arasında hukuki ve fiili irtibat nedeniyle HMK’nın 166 ve devamı maddeleri gereğince; mahkememiz dosyasının, daha önce tefrik edilen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyasının banka teminat mektubunun ve kontrgarantilerin hükümsüz olduklarının tespiti istemine ilişkin olduğu, tefrik kararı verilen iş bu dosyada yer alan davalıların davanın niteliği gereği asıl dosyada yer almaları gerektiği anlaşıldığından mahkememiz dosyasının yine mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE;
2-Yargılamaya Mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-HMK 331.madde gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin birleşen dosyası üzerinden karara bağlanmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının birleştirme kararı verilen dosyaya aktarılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 168. Maddesi gereğince esas hüküm ile birlikte İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27.10.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …