Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2021/644 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/104
KARAR NO:2021/644

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/07/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACILARIN TALEBİ:

Davacılar … ve … vekili verdiği dava dilekçesinde, 03.05.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı … şirketinin sigortaladığı …plakalı aracın davacıların murisi…’ın ölümüne neden olduğunu, bugüne karar kendilerine her hangi bir ödeme yapılmadığını, meydana gelen olay nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatlarının tespit edilerek taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı …. vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Davanın esasına ilişkin olarak da kazada ölen davacılar murisinin trafik kazası sonucunda ölmediğini, kaza esnasında araçtan dışarı fırlaması sonucunda derede boğularak öldüğünü, bu nedenle de tazminat sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacılar, sigorta poliçesini ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasını delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, sigorta poliçesini ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasını, kaza tespit tutanağını, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Dava, sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

İkinci dava koşulu davacının 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre davalı … şirketine başvuruda bulunmuş olmasıdır. Davacı taraf davalı … şirketine başvuruda bulunduğuna ilişkin bir belge ya da bilgiyi dosyaya sunmadığından 21.10.2020 tarihli duruşmada davacıya davalı … şirketine başvuruda bulunması için iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı vekili davalı … şirketine başvuruda bulunduğuna ilişkin dilekçe örneğini dosyaya sunmuştur.

Davalı taraf zamanaşımı definde bulunmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72’inci maddesine göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 109/I ve II’ye göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olay nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma sonucunda 26.08.2008 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiştir. Soruşturma sonucunda kovuşturma aşamasına geçilmemiş de olsa meydana gelen olayın ceza hukuku kapsamında suç oluşturması uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için yeterlidir. Kazanın kapsamına giren eylem 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 85’e de düzenlenmiş olan taksirle öldürme suçu kapsamında olup bu maddeye göre bu suçun cezası 2 yıldan 6 yıla kadar hapistir. Aynı yasanın dava zamanaşımı sürelerini düzenleyen 66/I-e maddesinde hapis cezası beş yıldan fazla olan suçların zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu düzenlenmiştir. Kaza meydana geldiği tarihte zarar gören davacılar zararı ve tazminat yükümlüsünü trafik kaza tutanağı ve ilgili diğer bilgi ve belgelerden öğrenmiş olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72’inci maddesinde ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 109’uncu maddesinde düzenlenmiş iki yıllık zamanaşımı süresine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 66/I-d maddesinde düzenlenmiş olan zamanaşımı süresi daha uzun zamanaşımı süresi olup bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 66/I-d maddesinde düzenlenmiş olan zamanaşımı süresi olan 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Dava konusu kaza 03.05.2008 tarihinde olmuştur. On beş yıllık zamanaşımı süresi ise 03.05.2023 tarihinde dolmaktadır. Mahkememizdeki dava ise 04.07.2019 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019 / … Esas; 2019 / … Karar sayılı dosyasında açılmış ve yetkisizlikle mahkememize gelmiştir. Bu nedenle davalının zamanaşımı definin reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davacılar 6098 sayılı TBK m. 53’e göre ortak murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde destekten yoksun kalma tazminatı bulunmamaktadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Tanımlar” başlıklı A.2 maddesinin (d) bendinde; “Zarar: Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları,” şeklinde tanımlanmış; “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5 maddesinde de “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle davalı … şirketi poliçe limiti dahilinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlüdür.

Dava konusu kazada davalı … şirketinin sigortaladığı …plakalı araç direksiyon hakimiyetini kaybederek dereye düşmüş ve davacıların murisi… araçtan fırlayarak düştüğü derede ölmüştür. Dolayısıyla kaza tek taraflı kaza olup bu nedenle kusur incelemesi yaptırılmamıştır.

Davalı … şirketi davacılar murisinin trafik kazası sonucunda değil derede boğulması sonucunda öldüğünü bu nedenle de nedensellik bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmişse de davacılar murisinin ölümüne davalı sigortanın sigortaladığı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek dereye düşmesi sonucunda boğulmasının neden olduğu, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek dereye düşmesi maddi vakıasının gerçekleşmemesi durumunda ölümün de meydana gelmeyeceği anlaşıldığından davacılar murisinin ölümü ile trafik kazası arasında uygun nedensellik bağının bulunduğu anlaşılmakla davalı sigortanın itirazı kabul edilmemiştir.

Davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesabı için dosya aktüerya bilirkişisine verilmiş ve rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 05.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda ölenin annesi davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatının 47.586,47 TL, ölenin babası davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatının ise 40.822,89 TL olduğu tespit edilmiştir. Ancak raporda ölenin eşi ve çocuklarının destekten yoksun kalma tazminatları ile davalı … şirketinin sorumlu olduğu sigorta limiti dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı anlaşılmakla dosya aynı bilirkişiye tekrar verilerek yeniden hesaplama yapılması ve sigorta limitine göre de garameten paylaştırma yapılması istenilmiştir.

Hazırlanan ek raporda davacı anne …’ün destekten yoksun kalma tazminatının 57.611,22 TL, davacı baba …’ün destekten yoksun kalma tazminatının ise 49.412.,42 TL olduğu, davalı … şirketinin sigorta poliçesine göre 100.000,00 TL ile sorumlu olduğu, garameten paylaştırma yapıldığında davacı anne …’ün destekten yoksun kalma tazminatının 12.384,00 TL, ölenin babası davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatının ise 11.007,56 TL olduğu tespit edilmiştir.

Mahkememizin 22.03.2021 tarihli duruşmasında davacı vekili davalarını ıslah için süre talep etmesi üzerine 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre davacı vekiline ıslah dilekçesi sunması için iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı vekili 22.03.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş ve dava değerini bilirkişi raporundaki gibi davacı … için destekten yoksun kalma tazminatını 12.384,00 TL, davacı … için destekten yoksun kalma tazminatını ise 11.007,56 TL’ye çıkartmıştır.

Davalı … şirketi mahkememize verdiği 29.03.2021 tarihli dilekçesiyle ıslah zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı taraf davasını 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Mahkememize 6100 sayılı m. 176’ya göre ıslah dilekçesi vererek değerini arttırmış olması davanın belirsiz alacak davası olması niteliğini değiştirmemektedir. Belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresi davanın ilk açıldığı andan itibaren dava değerinin tamamı için kesileceğinden davalı tarafın ıslah zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’e göre; “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” Davacılar ölenin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle uğradığı kayıpları bu madde kapsamında tazminat olarak talep etmektedir. Dava konusu olayda davalı … şirketinin yaptığı geçerli bir sigorta poliçesinin bulunması, davacıların murisinin ölümü ile kaza arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde de destekten yoksun kalma tazminatının bu ve benzeri durumlarda ödeneceğinin hüküm altına alınmış olması nedeniyle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Hükmedilen tazminatın faiz başlangıç tarihi 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre davalı … şirketine davacıların başvuruda bulundukları 21.10.2020 tarihinden sonraki 8’inci iş günü olan 03.11.2020 tarihi faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.

Davalı … şirketi vekili 29.03.2021 tarihli davacının ıslah dilekçesine cevap dilekçesinde hatır taşıması defini ileri sürmüştür. Defi olarak ileri sürülebilecek hakların cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı taraf cevap süresi içinde, cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında hatır taşıması definde bulunmadığından süresinde olmayan hatır taşıması definin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalının ıslah zamanaşımı definin REDDİNE,
2-Davanın KABULÜNE,
3-12.834,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davacının davalıya başvuruda bulunduğu tarihten sonraki 8. İş günü olan 03/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
4-11.007,56-TL destekten yoksun kalma tazminatının davacının davalıya başvuruda bulunduğu tarihten sonraki 8. İş günü olan 03/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Davalının süresinde olmayan hatır taşıması definin REDDİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.628,62-TL nispi karar harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 281,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.347,22-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
9-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.245,50-TL’nin ( 44,40-TL BVH, 12,80-TL VH, 44,40-TL Peşin Harç, 237,00-TL IH, 700,00-TL BK, 206,90-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2021

Katip …

Hakim …