Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/98 E. 2022/352 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/328
KARAR NO :2022/354

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:12/06/2019
KARAR TARİHİ:03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını alacaklı vekilinden23.05.2019 tarihinde öğrendiklerini, 24.05.2019 tarihinde borca itiraz ettiklerini, banka ile görüşmelerinden sonuç alamadıkları için dava açmak zorunda kaldıklarını, takibe konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, takibe konu borcun 04.04.2006 tarihli krediye dayandırıldığını, müvekkilinin bu kredinin kefili durumunda olduğunu, TBK.598. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin imzasından itibaren 10 yıllık süre sonunda gerçek kişilerin kefaletinin kendiliğinden son bulacağını, somut olayda da kefalet tarihinden itibaren 13 yıldan fazla zaman geçtiğini, icra takibine konu edilen kefalet borcunun zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış alacak için icra takibi yapılmayacağını, İcra takibindeki ödeme emrinin tebligatının usulsüz yapılması nedeniyle icra takibinden geç haberdar olduklarını, takip dosyasından maaş ve diğer hak ve alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması veya haciz ve icra işlemlerinin durdurulmasını talip ettiklerini, takipte talep edilen 9658,80 sabit faizin fahiş olduğunu, bankaların uyguladıkları mevduat faiz oranlarının değişken olduğunu, İİK.58. maddesi gereğince takip talebi ile birlikte icra dosyasına sunulması gereken dayanak belgelerin icra dosyasına sunulmamasının kefaletin kuşkulu olduğunu gösterdiğini, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, İcra yoluyla tahsil edilmiş 1.047,01 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, alacağın dayanağının genel kredi sözleşmesi, kaynağının da ticari kredi olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının … 12. Noterliğinden 07.12.2005 tarih ve … yevmiye numarası ile hesap kat ihtarnamesi gönderilerek kredi hesaplarının kat edildiğini, ihtara rağmen borç ödenmediği için …. İcra Müdürlüğünün 20016/9099 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bu dosyadan alacağın tahsil edilememesi nedeniyle 05.11.2007 tarihli Borç Ödemeden Aciz Vesikası alındığını, bu aciz vesikasına istinaden …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, İİK.143. maddesi gereğince, aciz vesikası düzenlenen borcun aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren 20 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, takibe konu alacağın zamanaşımına uğramadığını, faize yönelik itirazın haksız olduğunu, temerrüt faiz oranının kredi sözleşmesi ile belirlendiğini, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 22/12/202 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
24/03/2022 tarihli raporunda bilirkişi; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takibin, …. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasından 03.11.2017 tarihinde düzenlenmiş aciz vesikasına dayalı olduğunu iddia edilmişse de dosyaya sunulan belgelerden ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takibe ilişkin takip talepnamesinde takibin dayanağının belgelerin – banka ile imzalanan sözleşme-sözleşmeler, ihtarname-ihtarnameler, hesap özeti/özetleri olduğunun bildirildiği, dosyaya, …. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasından başlatılan takibin bu dosyadan 03.11.2017 tarihinde düzenlenmiş aciz vesikasına konu alacağın 18.03.2005 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne kullandırılan 11893 sayılı borçlu cari hesaptan doğan borcun tahsili amacıyla yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, öte yandan, Alacaklı Banka vekilinin 12.02.2020 havale tarihli dilekçesinde, 18.03.2005 tarih 30.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi kapsamında doğmuş 11893 numaralı borçlu cari kredi hesabından doğan borç için … 12. Noterliği’nin 05.04.2006 tarih, … yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını beyan ettiği, bu belirlemeler çerçevesinde …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takibin 18.03.2005 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne kullandırılan … sayılı borçlu cari hesaptan doğan borcun tahsili amacıyla yapıldığının belirlendiği, …’un … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Banka arasında imzalanan 18.03.2005 tarih ve 30.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine verdiği kefalet yükümlülüğünün 21.03.2019 takip tarihi itibariyle devam edip etmediğine ilişkin yaptığımız incelemede, TBK’nun 598. maddesiyle getirilen 10 yıllık sürenin bir zamanaşımı süresi olmadığı, dolayısıyla kesilmesinin veya durmasının söz konusu olamayacağı, 10 yıllık sürenin gerçekleşmesi ile birlikte kefilin yükümlülüğünün kendiliğinden yasa gereği ortadan kalkacağı, hakimin bu süreyi re’sen gözeteceği, dosyaya 18.03.2005 tarihinden itibaren 10 yıllık süre içinde kefil … hakkında müteselsil kefili olduğu … numaralı borçlu cari kredi hesabından doğan alacaklar için icra takibi başlatıldığına veya dava açıldığına ilişkin bir belge sunulmadığı, 08.03.2015 tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, 18.03.2005 tarihinde imzalanmış kefalet sözleşmesine dayalı olarak kefil … hakkında kefaletten kaynaklı borç için talepte bulunulamayacağı, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takipte …’dan 08.05.2019 tarihinde 533,84 TL, 10.06.2019 tarihinde 513,17 TL olmak üzere toplam 1.047,01 TL tahsil edildiği, davacı ödenen bu tutarların da yasal faizi ile birlikte istirdadını talep ettiği, yukarıda arz ettiğimiz üzere 18.03.2015 tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, 18.03.2005 tarihinde imzalanmış kefalet sözleşmesine dayalı olarak kefil … hakkında kefaletten kaynaklı borç için talepte bulunulamayacağından icra marifeti ile tahsil edilen 1.047,01 TL”nin de dava tarihi olan 12.06.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Banka ile dava dışı … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında 18.03.2005 tarih ve 30.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme davacı … tarafından 30.000,00 TL limitle Müteselsil Kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Somut olayımızda kredi sözleşmesi kefil sıfatıyla 18.03.2005’de imzalanmış olup … 12. Noterliği’nden kredi borçlusu sıfatıyla … Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne kefil sıfatıyla …’a 05.04.2006 tarih, …yevmiye numarası ile gönderilen ihtarname ile kat edilmiştir.Davalı banka tarafından , müteselsil kefile gönderilen ihtarnamede kredi hesabından doğan alacaklar için icra takibi başlatıldığına veya dava açıldığına ilişkin bir herhangi bir belge sunulmamıştır. Davaya konu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takipte ise ödeme emri …’a 30.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
TBK’nun 598. maddesinin 3. fıkrasında “Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” şeklinde düzenlenmiştir. Hükümde bahsi geçen on yıllık azami süre yürürlükten kalkan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda düzenlenmemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile gelen bu on yıllık süre; kefilin kişilik hakkına aykırı düşecek şekilde uzun bir süreyle sorumluluk altına girmesini engellemeyi amaçlamıştır. Çünkü bu tarz kefalet sözleşmeleri uygulamada daha çok hatır için ve hiçbir karşılık almaksızın yapılmaktadır. Dolayısıyla nasıl bir sorumluluk altına gireceğini düşünmeden hareket eden kefile hukuk düzeni bu hükümle birlikte yardımcı olmakta, bir nevi onu kendisine karşı bile korumaktadır.
İlgili hüküm emredici nitelikte bir hükümdür. Yani kefilin sorumluluk süresi sözleşme ile on yıldan daha fazla olarak belirlenememekle birlikte; böyle bir sözleşme, kesin hükümsüz olmayacaktır. Bu tarz sözleşmelerde sadece on seneyi aşan kısım hükümsüz kalacaktır.
Bu hükmün uygulama alanı incelendiğinde, ilgili hüküm; hükmün lafzından da anlaşılacağı üzere, sadece gerçek kişi kefil hakkında uygulama alanı bulacaktır.
Somut olay bakımından değerlendirildiğinde, 18.03.2015 tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, 18.03.2005 tarihinde imzalanmış kefalet sözleşmesine dayalı olarak kefil … hakkında kefaletten kaynaklı borç için talepte bulunulamayacak olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takipte davacı …’dan tahsil edilen 08.05.2019 tarihinde 533,84 TL, 10.06.2019 tarihinde 513,17 TL olmak üzere toplam 1.047,01 TL’nin dava tarihi 12/06/2019’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ayrıca davalı taraf banka olduğundan Genel Kredi Sözleşmesinden dolayı yasal 10 yıllık sürenin dolmasından sonra takip başlatmasının basiretli tacir gibi davranma sorumluğu ile bağdaşmadığı, bu konuda gerekli tedbir ve özenin bilinçli olarak gösterilmediği,bu kapsamda kötü niyetli olunduğuna kanaat getirildiğinden takibe konulan asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine,
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas takip dosyasına yapmış olduğu 1.047,01 TL’lik ödemenin dava tarihi 12/06/2019’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Takibe konulan asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 22.861,79-TL nispi karar harcından peşin alınan 5.715,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.146,35-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 31.877,40 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭6.960,54‬-TL’nin ( 80,70-TL BVH, 6,40-TL VH, 5.715,44-TL Peşin Harç, 258,00-TL Tebliğ ve Posta, 900,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır