Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/81 E. 2021/951 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/81
KARAR NO :2021/951

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 14/02/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari ilişkisi bulunduğu …San. ve Tic, Ltd. Şti.’ne … Bank A.Ş. … Şubesi nezdindeki hesabı üzerine, … seri numaralı 31.08.2018 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çeki düzenleyerek verdiğini, …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin … Faktoring A.Ş. İle yaptığı faktoring işlemi çerçevesinde lehdarı olduğu çeki … Faktoring A.Ş.’ne ciro ve teslim ettiğini, faktöring işlemi çerçevesinde … Faktoring A.Ş.’nin …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne çek ve fatura karşılığı 63.500,00 TL ödediğini, … Faktoring A.Ş.’nin hamili olduğu çeki kargo ile gönderirken kaybettiğinden bahisle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından kayıp nedeniyle çek iptal davası açarak, çekin ibrazında ödenmemesi yönünde tedbir kararı aldırdığını, çek, muhatap bankaya ibraz edildiğinde, karşılığı bulunmasına rağmen ödeme yasağı nedeniyle ödenemediğini, çeki bankaya ibraz eden … A.Ş.’nin 23.11.2018 tarihinde ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından müvekkili şirket haciz yolu ile icra takibi başlattığını, bu takip dosyasına müvekkilinin 98.219,99 TL ödemek zorunda kaldığını, böylelikle müvekkilinin söz konusu çek için 28.219,99 TL fazladan ödeme yaptığını, davalı … Faktoring A.Ş.’nin kusurlu hareketi ile çekin kaybolmasına neden olarak müvekkilinin zararının doğmasına neden olduğunu, TBK 49. maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı fiille başkasının zararına neden olanın bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL zararlarının ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … Faktoring A.Ş. arasında yapılan faktoring işlemi çerçevesinde …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin lehdarı olduğu, … … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından … Bank A.Ş. … Şubesi nezdindeki hesabı üzerine keşide edilmiş … seri numaralı 31.08.2018 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çeki ciro ve teslim ettiğini, Faktoring işlemi çerçevesinde … Faktoring A.Ş.’nin …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne çek ve fatura karşılığı 63.500,00 TL ödediğini, çekin, operasyonel işlemlerinin yürütülmesi bakımından Pendik Şubesinden Genel Müdürlüğü gönderilirken, kargo şirketi nezdinde kaybolduğunu, bunun üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından 02.04.2018 tarihinde kayıp nedeniyle çek iptal davası açarak, çekin ibrazında ödenmemesi yönünde 10.04.2018 tarihinde tedbir kararı aldırıldığını, … A.Ş.’nin 12.04.2018 tarihinde mahkemeye başvururak, kayıp nedeniyle iptali istenen çekin meşru hamili olduğu iddiasında bulunduğunu, mahkemenin çekin istirdadı için … A.Ş.’ne dava açılmak üzere süre verdiğini, Mahkemenin verdiği süre içinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açıldığını, Bu davanın açılması sonrasında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davada müvekkilinin taraf sıfatının olmadığını, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibini başlatan ve çek bedelini tahsil edenin … A.Ş. olduğunu, icra takibinde haksız zenginleşen taraf varsa bunun … A.Ş. olduğunu, davanın ona karşı yöneltilmesi gerektiğini, açılan dava belirsiz alacak davası olmadığını, zarar miktarı açıklattırılarak dava harcının tamamlattırılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan fazla ödemenin sebebinin … A.Ş.’nin çeki ödenmek üzere yeniden bankaya ibraz etmemesi olduğunu, … A.Ş.’nin ödeme yasağının verildiği 10.04.2018 tarihinden iki gün sonda …. Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak çekin meşru hamili olduğunu bildirdiğini, çekin ibraz tarihine kadar olan süre içinde ödeme yasağının kaldırtılması imkanının kullanılmadığını, çekin 31.08.2018 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde de arkasına sadece mahkemenin 10.04.2018 tarihli ödeme yasağı kararının olduğunun belirtildiğini, davacının, … A.Ş.’ne karşı hiçbir hukuki hakkını kullanmadığını, fazla ödeme yapılmışsa bunun sorumlusunun kendisinin olduğunu, icra takibine karşı itiraz hakkını kullanmadığını, çek tazminatı ve komisyonun karşılığı olmayan çekler için istenebileceğini, ibraz tarihi itibariyle çekin karşılığının hesapta bulunması nedeniyle bu kalem alacakların istenemeyeceğini, davacının bu hususları dikkate almadan rızaen ödeme yolunu seçtiğini, davanın reddine karar verilmesini” istemiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 18/05/2021 tarihli ara karar ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde, taraf iddialarının yerindeliği, davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
27/10/2021 tarihli raporunda bilirkişi; … Faktoring A.Ş.’nin faktoring işleme kapsamında kendisine ciro ve teslim edilen … … San. Tic, Ltd. Şti. tarafından … Bank A.Ş. … Şubesi nezdindeki hesabı üzerine keşide edilmiş … seri numaralı 31.08.2018 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çeki ibraz süresi içinde ilgili bankaya ibraz edilerek çekin tahsilinin sağlanması amacıyla genel müdürlüğe gönderilmesi aşamasında kaybettiği, Çekin kaybedildiğini anlayınca 02.04.2018 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından hasımsız olarak Çek İptal Davası açtığı, … A.Ş.’nin, kayıp nedeniyle iptali istenen çekin meşru hamili olduğunu çekin kendi ellerinde bulunduğunu belirterek mahkemeye bilgi verdiği, … Faktoring A.Ş.’nin çekin istirdadı için … A.Ş.’ne karşı …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından istirdat davası açtığı, Mahkemenin 07.11.2019 tarih ve 2019/1036 karar sayılı karar ile “70.000,00 TL bedelin çekin …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğu, dosya borcunun 11.12.2018 tarihinde ödenerek infazen kapatıldığı anlaşıldığından, 70.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 11.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..” karar verdiği, İstirdat davası devan ederken … A.Ş.’nin 31.08.2018 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çeki ödenmek üzere 31.08.2018 tarihinde … A.Ş. aracılığı ile takasa ibraz ettiği, çek üzerinde ödeme yasağı bulunduğundan çek bedelinin … A.Ş.’ne ödenmediği, … Bank A.Ş. … Şubesinin çekin bankaya ibraz edildiği tarih itibariyle çek hesap bakiyesinin 74.360,25 TL olduğunu bildirdiği, … A.Ş. bu çeke dayalı olarak keşideci … … San, Tic. Ltd. Şti.’ne karşı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından haciz yolu ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği sonrası … … San. Tic, Ltd. Şti. 06.12.2018 tarihinde icra dosyasına itiraz etmeksizin 94.537,26 TL, 11.12.2018 tarihinde 3.682,73 TL ödediği, ibraz tarihi itibariyle çek bedeli “ödeme yasağı” nedeniyle ödenmediği için davacı keşideci … … San. Tic. Ltd. Şti.’nin bu çek nedeniyle ibraz tarihi itibariyle borcundan kurtulmadığını, davacı keşideci … … San. Tic. Ltd. Şti.’nin hamilin kim olduğunu 31.08.2018 tarihinde öğrendiği, dosyaya, kayıp nedeniyle ödeme yasağı konulmuş çek bedelinin yetkili ve meşru hamiline ödenmek üzere banka nezdinde veya mahkemece belirlenecek bir tevdi mahalline tevdii ile depo edildiğine dair belge sunulmadığı gibi, 31.08.2018 tarihinden sonra çek bedelinin yetkili ve meşru hamili emrine depo edildiğine ilişkin bir beyanda da bulunulmadığı, davacı keşideci … … San. Tic. Ltd. Şti. 31.08.2018 tarihinde bankaya ibraz edilmiş, üzerinde ödeme yasağı konulmuş çek bedelini 31.08.2018 tarihinden itibaren meşru ve yetkili hamil emrine depo etmediği için çek nedeniyle sorumluluğunun devam edeceği, bu kapsamda Davacı keşideci … … San. Tic. Ltd. Şti. 31.08.2018 tarihi itibariyle borçlu olduğu tutarı Meşru ve yetkili hamil emrine depo etmiş olsaydı, hakkında yapılan icra takibine, borcu icra takibinden önce ödediğinden bahisle itiraz ederek hakkındaki takibi işlevsiz bırakarak çek bedeli dışında faiz, icra masrafları, çek tazminatı gibi fazla tutarı ödemeyeceği, aksinin kabulü, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda Davacı keşideci … … San. Tic. Ltd. Şti. 31.08.2018 tarihinde bankaya ibraz edilmiş, üzerinde ödeme yasağı konulmuş çek bedelini 31.08.2018 tarihinden itibaren meşru ve yetkili hamil emrine depo etmediği, 31.08.2018 tarihi itibariyle hesapta bulunan tutarda kendisi için tasarrufta bulunduğu, bu eylemleri ile zararlandırıcı eylemle zarar arasındaki illiyet bağını kestiği için çeki kaybeden … Faktoring A.Ş.’nden zararın tazmini isteyemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, dava konusu çekin davalının uhdesinde iken kaybolması nedeniyle icra baskısı nedeniyle çek bedelinin fazla ödenmesinden dolayı uğranılan zarar nedeniyle maddi tazminat isteminden ibarettir.
Uyuşmazlığın esasına yönelik olmak üzere öncelikle, Türk hukuk sisteminde ve ticaret hayatında yeni bir müessese olan “Faktoring ( Factoring )” kavramı üzerinde durulması ve kurum olarak nasıl işlediğinin açıklanmasında yarar vardır.Türkiye’de faktoringin gelişmesi 1980 sonrası dışa açık ekonomi politikaları ve ihracata dayalı sanayileşme stratejileriyle paralellik göstermektedir.Faktoring kavramı bir finans tekniği olarak ülkemiz bankacılık terminolojisine ilk kez 1983 yılında “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile girmiştir.Bu kararnamenin 3.maddesi; faktoring’i “mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakların temellük edilerek, tahsilinin üstlenilmesi ve bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunularak finansman sağlanması” diye tanımlamakta, bu işle uğraşmak üzere kurulan şirketleri de “faktoring şirketleri” olarak adlandırmaktadır.Factoring ( mevzuatta kullanılan şekliyle Faktoring ) Latince “Factor” kelimesinden türetilmiştir.Faktoring; “Müşterinin üçüncü şahıs olan borçlu karşısındaki mal tesliminden veya işgörme/hizmet ediminden ileri gelen alacaklarının karşılığını, alacağın tahsilinden önce avans olarak ödeyerek alacağın tahsil edilmemesi riskinin ve müşteri için borçlunun muhasebesinin tutulması, ihtar işlemleri gibi işgörme/hizmet edimlerinin üstlenilmesi suretiyle devir ve satın alınması” olarak tanımlanmaktadır ( …, Faktoring İşlemlerinin Hukuki Niteliği, s.21 )Konuyu düzenleyen Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre Türkiye’de bu işlemler ancak Faktoring Şirketleri tarafından yapılabilir.Faktoring’in amacı, firmalara satışlarının ve karlarının artması konusunda yardımcı olmaktır.Kapsam olarak faktoring; bir mali kuruluş ( factor/faktor ) ile ticari borçlular ( müşteriler ) ve mal satan veya hizmet arz eden bir ticari işletme arasında ( satıcı ) üç taraflı bir sözleşme olup, genelde rücu hakkı olmaksızın alıcının borçlularının hesap hasılalarını factor satın alır ve bu suretle müşterilere tanınan kredileri kontrol altında tuttuğu kadar, muhasebe ve tahsilatını da yürütür.Faktoring işleminin üç tarafı vardır. Bunlar;a )Müşteri ( firma ):Faktoring hizmetlerini talep eden ve alacaklarını faktoring şirketine devreden ( satan ) işletme,b )Faktoring Şirketi ( Factor ): Müşterinin alacaklarını devir ve satın alarak karşılığında nakit olarak ödeyen şirket,c )Borçlu: Müşterinin alacaklı olduğu kişi veya işletmedir.Faktoring hizmetleri ise; Kredi Riskini Karşılama; Tahsilat ve Muhasebe; Fonlardan Avans, şeklinde özetlenebilir.
Türkiye’de 1980’den itibaren uygulanmakta olan, ekonominin dışa açılmasına ve dış fon girişlerinin hızlandırılmasına yönelik politikanın gereği olarak, bankalar ortaya çıkan ihtiyaçlar çerçevesinde şirketlere yeni finansal hizmetler sunmak amacıyla girişimlerde bulunmaya başlamışlardır. Bu koşullar Türkiye’de faktoring için uygun bir ortam oluşmasını sağlamıştır.
Factoring; kredili satış yapan firmaların bu satışlardan doğan alacak haklarını bankalara veya bu konuda uzmanlaşmış diğer finansman kuruluşlarına satmalarıdır. Bunun için faktoring şirketi, satıcı firma ile bir sözleşme imzalamak ve bu anlaşmaya göre firma da, kredili olarak yapacağı tüm satışlar için faktoring şirketinin onayını almak zorundadır. Dolayısıyla firmanın faktoring şirketine danışmadan yaptığı kredili satışlardan doğan alacakları faktoring şirketini bağlamaz.
Faktoring şirketi sunduğu hizmetlerin karşılığında firmadan bir komisyon talep eder. Factor ile müşteri arasındaki ilişkinin çekirdeği normal ticari mekanizma içinde doğan şirketin borçlarının çoğunu satın almayı factorun taahhüt etmesidir. Aynı zamanda factor, şirketin satış hesaplarıyla ilgili tüm idari sorumluluğu da üstlenir. Factor fatura karşılığında derhal nakit ödemeyi taahhüt eder. Şirket yönetimini, geç ödeyen alıcılarla uğraşmaktan kurtarır ve müşterinin kötü niyetine karşı alacağın korunmasını sağlar. Mallar teslim edilir edilmez şirket müşterisine ve faktoring şirketine faturayı gönderir. Bundan sonra faturanın finansal ve idare sorumluluğunu factor üstlenir ve şirket fatura miktarının %80’ini nakit olarak çekme hakkını elde eder. Faturanın geri kalanını da müşteri nihai ödemeyi yaptıktan sonra ya da önceden belirlenen günde yapar.
Faktoring işleminin 3 fonksiyonu bulunmaktadır:a )Kredilendirme fonksiyonu; Faktoring işleminde, kredilendirme fonksiyonu farklı iki şekilde kullanılabilir. İlk yöntem, alacağa karşılık avans verilmesidir. Kredilendirme fonksiyonunun ikinci bir işleyiş türü, alacağın iskonto edilmesidir.b )Hizmet fonksiyonu; Tüm faktoring türlerinde ortak olan bu fonksiyon, faktoring işleminde, faktoring şirketinin satıcıya verdiği idari hizmeti ifade eder.c )Teminat fonksiyonu; Bu fonksiyon, gayrikabili rücu faktoring işlemlerinde bulunan bir fonksiyondur. Faktoring şirketi, alacağı devralmakla, her türlü riski de üzerine almaktadır. Böyle bir durumda, alacağı gerçek sahibi faktoring şirketi olmakta, alacağın tahsil edilememesi halinde müşterisine rücu etmek hakkına sahip olmamaktadır.
Somut olayda davacı taraf çek teslim tutanağına göre çekin kargoda gönderilirken kaybolmadığını , çek kargoda gönderilirken kaybolsa dahi davalının kusuru olduğunu , 31/08/2018 keşide tarihli … … San. Tic. Ltd Şti tarafından … Bank A.Ş. … Şubesi nezdinde hesabı üzerine keşide edilmiş 70.000,00TL bedelli çeki ödemeye elverişli olmasına rağmen davalının kusuru nedeniyle ödeyemediği ve icra baskısı nedeniyle 98.219,99TL ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürmektedir.
Davalı taraf ilgili çek yönünden faktoring işlemlerinin yapıldığı, çek aslının kargo firmasında kaybolduğu, davacının kendi kusuru ile icra dosyasına ödeme yaptığını iddia etmektedir.
Somut olayda, 02/04/2018 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi … dosyasında çek iptali için başvurulduğu, 10/04/2018 tarihinde ödeme yasağı kararı alındığı, çek iptali davası sırasında … Faktoringin yetkili hamil sıfatıyla müdahil olduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesi … dosyasında çek istirdatı için dava açıldığının, çek iptali davasında 05/10/2018 tarihinde konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği … Bank A.Ş … Şubesi, ÇEKİN BANKAYA İBRAZ tarihinde hesap bakiyesinin 74.360,25TL olduğunu bildirdiği, …. Asliye Ticaret Mahkemesi … dosyasındaki ödeme yasağı kararı nedeniyle ödeme yapılmadığının çekin arkasına yazıldığı, buna göre çekin ibraz tarihinde karşılığının olduğu anlaşılmakadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2’nci maddesi gereğince; tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Nitekim Faktoring şirketleri, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklıdır. Bu sebeple faktöring işlekleri nedeniyle Faktoring şirketlerinden beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Faktoring şirketinin, çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesinde kusuru var ise 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesi gereğince bu kusur, müterafik kusur olarak değerlendirilebilecektir. Bu durumda davalı, kusurlu olmadığını 6098 sayılı TBK’nın 112. maddesi gereğince ispat etmek durumunda olup, ayrıca davacının müterafik kusurunu da ispat etmekle yükümlüdür.
Kargodan çalınan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kaybolan çek veya bonoların bir şekilde davalı şirketin eline geçmiş olması hayatın olağan akışına aykırı olup, bu durumda davalı şirketin basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğü gereği çekin iktisabında, gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir(Yargıtay 11. HD’nin 26.05.2021 tarih, 2020/5570 E. – 2021/4450 K. sayılı kararı). Somut olayda cevap dilekçesinde, çekin Genel Müdürlüğe gönderilen diğer belgelerle birlikte kargoda kaybolduğu, bütün aramalara rağmen bulunamadığı ileri sürülmüş olup buna göre davalı faktoring şirketinin işi gereği olan çek için gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği ve bu durumun basiretli tacir gibi davranma sorumluluğuna uygun olmadığı , davacının kusurlu olduğu açıktır.
Diğer yandan, TBK m. 107 gereğince Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabileceği ve ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebileceği düzenlenmiştir.Davacının çekin hamilini, çekin ibraz edildiği tarihte öğrendiğinin kabulü gerekeceği, dosya kapsamında çek bedelinin yetkili veya meşru hamile ödenmek üzere banka nezdinde veya Mahkemece belirlenecek tevdi mahalline tevdii veya depo edildiğine dair bir belge sunulmadığı, davacının ödeme yasağı konulan çek nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, davacının takipten önce bu yola başvurmaması nedeniyle çek bedelinden fazla ödeme yapmak zorunda kalmasında basiretli tacirden beklenen girişimlerde, eylemlerde bulunmadığı, bununla da doğan zararın büyümesine, artmasına dönük davacı eyleminin 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 52.maddesi uyarınca müterafik kusur olarak sebep olduğuna kanaat getirilmiştir.
Bu nedenle de, bilirkişi tarafından her ne kadar davalının eyleminin kusur oluşturacağı kabul edilip hafif kusur derecesinde olduğu belirtilerek, davacının çek bedelini depo etmeyerek hesapta bulunan tutarda kendisi için tasarrufta bulunarak ile zarar arasındaki illiyet bağının ortadan kaldırıldığı şeklindeki bilirkişi görüşüne iştirak edilmemiş, aksine tarafların yarı yarıya meydana gelen zararda kusurlarının olduğu ve buna göre de meydana gelen zararın Borçlar Kanunu 52.maddesi dikkate alınarak davalı bankanın bankacılık tanımından kaynaklanan ve yine taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan Borçlar Kanunu 112.maddesi sorumluluğu nedeni ile meydana gelen zararın %50’sinden, davacının sorumlu tutulmasının gerektiği, zira davalının özel yasaya tabi, verilen özel izinle kurulan ve sıkı denetimlere sahip çeşitli bir güven kurumu olması nedeni ile doğan zarardan sorumlu olduğu sabit olup, tamamen ortadan kaldırılamayacağı, davacının müterafik kusuru bu nedenle daha ağır sayılamayacağına kanaat getirilmiş ve davacının talebinin, davalı kusuruna denk gelen %50’lik kısmını oluşturan 5.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, bakiye kısmına ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 341,55-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 485,78-TL harçtan mahsubu ile artan ‭144,23-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 977,00-TL ( 850,00-TL BK ücreti, 127,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 173,10-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭‭‭392,35‬-TL ( 44,40-TL BH, 341,55-TL PH, 6,40-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Birsen Baraz’a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan ‭233,87-TL’nin davalıdan, ‭1.086,13 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır